Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Peygamber Efendimizden 55 Altın Öğüt ve 10 Nasihat--26-32 (1 Kullanıcı)

MUDİR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Ocak 2008
Mesajlar
384
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
YİRMİALTINCI TAVSİYE
FATİHA SURESİ HAKKINDA
Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittiğini rivayet etmiştir:" Allah Taala şöyle buyurmuştur:" Namazı Benimle kulum arasında iki bölüme ayırdım. Kulum için de istetiği vardır. " Diğer bir rivayette ise şöyledir:" Namazın yarısı Benim, yarısı da kulumundur. Kul, " el-Hamdülillahi Rabbilalemin" dediğinde, Allah:" Kulum Bana hamdetti" buyurur. Kul:" er-Rahmanirrahim" dediğinde, Allah:" Kulum Beni övdü" buyurur. Kul:" Maliki yevmiddin" dediğinde, Allah:" Kulum Beni yüceltti" buyurur. Kul:" Ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yardım isteriz" dediğinde, Allah:" Bu Benimle kulum arasındadır. Kuluma da istediği vardır" buyurur. Kul:" İhdinassıratalmüstakim, Sıratallezine enamte a'leyhim ğayril mağdûbi aleyhim veladdallin" dediğinde, Allah:" Bu kulum içindir ve kuluma da istediği vardır" buyurur. " (Müslim).
Ebu Said el-Mualli(ra) şöyle anlatır:" Mescidde namaz kılıyordum. Rasulullah(sav) beni çağırdı, ben hemen çağrısına cevap vermedim. Sonra yanına vardım ve:" Ya Rasulellah ben namaz kılıyordum" dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu:" Allah:" sizi çağırdığında Allah ve Rasulüne cevap veriniz" (Enfal:24), dememişmidir. Sonra şöyle dedi:" Sana mescidden çıkmadan önce bir sure öğreteceğim ki bu sure Kur'an'daki en büyük suredir. " Elimden tuttu ve mescidden çıkmayı istetiğimizde ben:" Ya Rasulellah, Sen:" Kur'an'daki en büyük sureyi sana öğreteceğim" demiştin" dedim. Şöyle buyurdu: " El-Hamdülillahi Rabilalemin ki bu es-Sebu'l-Mesâni(Yedi çift övgüdür) ve Bana verilen en büyüksuredir. " (Buhari, Ebu Davud, Nesei, İbn-i Mace).

YİRMİYEDİNCİ TAVSİYE
KUR'AN'DAKİ BAZI SURE VE AYETLERİN FAZİLETLERİ HAKKINDA
Enes(ra), Rasulullah(sav)'in Ashab'ından bir adama şöyle dediğini rivayet etmiştir:
" -Sen evlendin mi?. Adam:
-Hayır, vallahi Ya Rasulellah benim yanımda evlenecek bir şeyde yoktur, dedi. Rasulullah:
-Yanında " Kul huvallahü Ahad. . . " yokmudur?, buyurdu. adam:
-Vardır, dedi. Rasulullah:
-Bu Kur'an'ın üçte biridir. Yanında " iza cae Nasrullahi vel-Feth. . . " yok mudur?, buyurdu. Adam:
-Vardır, dedi. Rasulullah:
-Bu Kur'an'ın dörtte biridir. Evlen, evlen, buyurdu. " (Tirmizi).
İhlas Suresi, Ayetel Kürsi ve Amenerrasulü hakkında ise şunları zikredebiliriz:
Muaz b. Enes el-Cüheni(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Kim " Kul-Huvallahü Ahad. . . " sonuna kadar on defa okursa Allah o kişiye cennette bir köşk yapar" . Bunu üzerine Hz. Ömer b. Hattab (ra) :" Ya Rasulellah o zaman biz de çokça yaparız" dedi. Rasulullah(sav) Allah daha çoktur ve daha iyidir" buyurdu. " (Müsned).
Ebu Zer(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Allah, Bakara Suresini iki ayetle bitirmiştir ki bu ikisini Bana arşının altındaki hazinesinden vermiştir. Onları öğreniniz ve çocuklarınıza ve kadınlarınıza öğretiniz. Zira o iki ayet namazdır, Kur'an'dır, duadır. " (Hakim).
Mü'minlerin annesi Aişe(ra) şöyle anlatır: "-Rasulullah(sav) seriyyenin başında bir adam gönderdi. Bu kişi namazda arkadaşlarına kıraat okuyor ve " Kul hüvallahü Ahad..." ile bitiriyordu. Seriyye Medine'ye dönünce bunu Rasulullah (sav)'e bildirdiler. Rasulullah da:" Sorun bakalım bunu hangi şeyden dolayı yapıyormuş?" dedi. Onlarda sordular. Adam:" Çünkü bu Sure Rahman olan Allah'ın sıfatıdır. Ben de bunu okumayı çok seviyorum" dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav):" Ona haber verin ki Allah onu seviyor buyurdu. " (Buhari, Müslim, Nesei).
Ebu Hureyre(ra) şöyle anlatır: "-Rasulullah(sav) beni Ramazan ayının zekatını korumakla görevlendirmişti. Birden bana birisi belirdi ve yiyeceklerden almaya başladı. Ben de hemen onu yakaladım:" Seni Rasulullah'a götüreceğim" dedim. Adam:" Ben muhtaç birisiyim, yanımda bakıma muhtaç ailem vardır. Ben de şiddetli sıkıntıdayım" dedi. Ben de onu serbest bıraktım. Sabaha çıktığımda Rasulullah(sav):" Ey Ebu Hureyre dün esirin ne yaptı?" buyurdu. Ben de:" Ya Rasulellah, ihtiyacından ve bakmakla sorumlu olduğu ailesinden şikayette bulundu. Ben de ona acıdım ve bırakıverdim" dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu:" Bak o yalan söyledi. Tekrar geri gelecektir" . Onun tekrar geri döneceğini Rasulullah(sav) sözünden öğrendim ve onu gözetledim. Birden belirip geldi ve yiyecekten alıyordu. Ben de:" seni mutlaka Rasullulah(sav)'e götüreceğim dedim. " O da:" beni bırak ben ihtiyaç sahibiyim. Bakmakla sorumlu olduğum ailem vardır. Bir daha dönmem" dedi. Ben de ona acıdım ve salıverdim. Sabaha çıktığımda Rasulullah(sav) bana:" Ey Ebu Hureyre dünkü esirin ne yaptı?" dedi. Ben:" Ya Rasululah ihtiyacından ve bakmakla sorumlu olduğu ailesinden şikayette bulundu, ben de ona acıdım. Bırakıverdim" dedim. Şöyle buyurdu:" O yalan söyledi ve tekrar geri dönecek" . Ben de üçüncü sefer gelmesini gözetledim. O da birden geldi, yiyecekten alıyordu, ben onu hemen tuttum ve :" Seni Rasulullah'a götüreceğim. Bu üçüncü defa gelmenin sonudur. Sen dönmeyeceğini söyleyip söz veriyorsun, sonra tekrar dönüyorsun" dedim. Adam:" Beni bırak ben sana birtakım kelimeler öğretirim. Allah onlarla seni faydalandırır" dedi. Ben:" Nedir onlar?" dedim. Adam: " Yatağına girdiğinde Ayetül Kürsiyi oku. Zira senin başında devamlı sabaha kadar Allah tarafından gönderilmiş muhafız bekler, sana şeytan yaklaşamaz" dedi. Ben de onu salıverdim. Sabaha çıktığımda Rasulullah(sav):" Dün esirin ne yaptı?" dedi. Ben de:" Ya Rasulellah bana Allah'ın kendileriyle beni faydalandıracağı bir takım kelimeler öğreteceğini sözverdi, ben de onu salıverdim" dedim. Rasulullah(sav):" Onlar nedir?" dedi. Ben de:" Yatağına girdiğinde Ayetül Kürsiyi oku. Bana dedi ki" Senin başından devamlı sabahlayana kadar Allah tarafından gönderilmiş bir muhafız bekler. Sana şeytan yaklaşamaz" dedi. Bunun üzerine Rasulullah:" Bak o yalancı birisi olduğu halde sana doğru söylemiştir. Üç gündür kiminle karşılaştığını biliyor musun Ey Ebu Hureyre?" dedi. Ben de:" Hayır" dedim. " O şeytandır" dedi. " (Buhari).
Übey b. Ka'b(ra)'dan babasının şunu bildirdiği rivayet edilmiştir:" Kendilerinin hurmaların kurutulduğu ve saklandığı bir ambar vardı. Arasıra buraya uğrar ve hurmaları eksilir görür. Bir gece burayı bekler. Aniden yeni yetme bir oğlan çocuğu şeklinde bir canlı belirdi, selam verdi, o da selamını aldı ve:" Sen nesin?İnsan mı?Cin mi?" dedi. " Cin" dedi. " Elini uzat" dedim. Baktım sanki eli köpek eli gibi tüyleri de köpek tüyü gibiydi. " Seni bu işi yapmaya yönelten nedir?" dedim. O:" Bana senin sadakayı sevdiğin ulaştı, bu nedenle senin yiyeceğinden birşeyler almayı istedim" dedi. Ben de:" Sizden bizi ne korur?" dedim. O da:" Şu ayet, Ayetül Kürsi " dedi. Babası:" Ben de onu bıraktım" demiştir. Übey sabahleyin Rasulullah(sav)'e gider ve durumu bildirir. Rasulullah:" Pis herif doğru söyledi" demiştir. (İbn-i Hibban).
İhlas ve Felak-Nas Surelerinin fazileti hakkında ise şu hadisleri zikredebiliriz:
Muaz b. Abdullah b. Hubeyb babasının şöyle dediğini rivayet etmiştir:Babası şöyle anlatır: " Yağmulu ve zifiri karanlık bir gecede bize namaz kıldırması talebiyle mescide çıktık. O'nu bulunca " söyle" dedi. Bir şey söylemedim. Sonra" söyle" dedi. Ben yine birşey söyliyemedim. Sonra tekrar " söyle" dedi. Ben de:" Ya Rasulellah ne söyliyeyim?" dedim. O da:" Sabah ve akşama çıktığında Kul hüvallahü ahad, Felak, Nas Surelerini üç defa oku. Herşeye karşı sana yeter" dedi. " (Ebu Davud, Tirmizi).
Ukbe b. Amir(ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Bu gece indirilen bir benzeri görülmemiş ayetleri bilmedinmi ki bunlar " Kul euzu bi Rabbil Felak ve Kul euzu bi Rabbin-Nas" 'dır. " (Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Nesei).
Diğer bir rivayette ise şöyledir:" Rasulullah (SAV) ile beraber bir seferde yürüyordum. Bana:" Ey Ukbe okunan hayırlı iki sureyi öğreteyim mi?" buyurdu ve bana Felak ve Nas Surelerini öğretti. " Ebu Davud'un rivayetinde ise şöyledir:" Rasulullah(sav) ile beraber Cuhfe ile Ebva arasında yürürken birden bizi zifiri karanlıkla rüzgar sardı. Rasulullah(sav) de Felak ve Nas Sureleri'ni okuyarak Allah'a sığınmaya başladı ve şöyle diyordu:" Ey Ukbe bu ikisi ile Allah'a sığın. Hiçbir kimse bunların bir benzeriyle bunlar kadar Allah'a sığınamaz. "
Cabir b. Abdillah(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle dediğini rivayet etmiştir:" Oku ey Cabir" . Ben de:" Anam babam Sana kurban olsun, ne okuyayım?" dedim. " Felak ve Nas Sureleri'ni oku" buyurdu. Ben de bu ikisini okudum. Bana şöyle dedi:" Bu ikisini oku. Bu ikisinin bir benzerini asla okuyamazsın. " (Nesei, İbn-i Hibban).
YİRMİSEKİZİNCİ TAVSİYE
RASULULLAH(sav)'in SÜNNETİNİ YAŞATMA HAKKINDADIR
Amr b. Avf(ra) Efendimiz'in Bilal b. Haris(ra)'a şöyle dediğini rivayet etmiştir:" ey Bilal! Bil" . O da: " Ya Rasulullah neyi bileyim?" . Şöyle buyurdu:" Şunu bil ki kim benden sonra sünnetlerimden öldürülmüş olan bir sünnetimi diriltirse ona bu sünnetle amel edenlerin ecri verilir. Onların ecirlerinden de eksilme olmaz. Kim de Allah ve Rasulü'nün razı olmadığı sapık bir bitat ortaya koyarsa ona da bu bitatla amel edenlerin ecri verilir, bidati işleyenlerin günahlarından da eksilme olmaz. " (Tirmizi, İbn-i Mace).
İbn-i Abbas (ra) Hz. Peygamber Efendimiz(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: " Ümmetimin bozulduğu bir sırada kim sünnetime sarılırsa ona yüz şehid sevabı vardır. " (Beyhaki, Taberani).

YİRMİDOKUZUNCU TAVSİYE
DÜNYAYA ÖNEM VERMEMEK HAKKINDA
Ebu'l-Abbas Sehl b. Sa'd es-Saidi(ra) şöyle anlatır:" Bir adam Rasulullah(sav)'e geldi ve şöyle dedi:" Ya Rasûlallah bana bir amel göster ki onu işlediğimde Allah beni sevsin, insanlar da beni sevsin. " Rasulullah:" Dünyadaki şeylere önem verme, Allah seni sevsin, insanların yanındaki şeylere önem verme insanlar seni sevsin. " (İbn-i Mace).
Hz. Peygamber Efendimiz'in dünyaya önem vermemesi hususunda ise şu hadisi zikredebiliriz: Abdullah b. Mesud(ra) şöyle anlatır:" Rasulullah(sav) hasır üzerinde uyumuştu. Kalktığında yan tarafına hasır iz yapmıştı. Biz de:" Ya Rasûlellah Sana döşek etsek" dedik. O da şöyle buyurdu:" Dünyaya karşı Bana ne oluyor ki, Ben dünyada ağacın altında gölgelenipte sonra orayı bırakıp giden bir yolcudan başka değilim. " (Tirmizi).
Ubeydullah b. Muhsan el-Ensari el-Mutami(ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Sizden kim gönlünde güven, bedeninde sıhhat, yanında da günlük azığı olarak sabahlarsa o kimseye sanki zinetleriyle dünya verilmiş gibidir. " (Tirmizi).
Sa'd b. Ebi Vakkas(ra) anlatır:" Peygamber(sav)'e bir adam geldi ve:" Ya Rasulellah bana bir tavsiyede bulun, ama kısa ve öz olsun" dedi. Peygamber(sav) şöyle buyurdu:" İnsanların ellerindekileri ummamaya bak. Tamahtan da sakın, zira tamah hali hazırda bir fakirliktir. Mazur görülenlerden de sakın. " (Beyhaki).
İbn-i Ömer (ra) anlatır: Rasulullah(sav) omuzumdan tuttu ve:" Dünyada bir yabancı gibi veya bir yolcu gibi ol" buyurdu. İbn-i Ömer(ra) kendisi de şöyle dedi:" Akşama eriştiğinde sabahı bekleme, sabaha eriştiğinde de akşamı bekleme, hastalığın için sağlığından bir şeyler, ölümün için de hayatından birşeyler al. " (Buhari).

OTUZUNCU TAVSİYE
CEHENNEMDEN KURTULUŞ
Haris b. Müslim et-Temimi(ra) Hz. Peygamber(sav)'in kendisine şöyle buyurduğunu söylemiştir:Sabah namazını kıldığında hiçbirşey konuşmadan önce yedi defa;Allahümme ecirni Mine'n-Nar Allah'ım beni cehennem ateşinden koru" söyle. Şunu bil ki sen bugün ölürsen Allah seni cehennemden korunanlardan kılar. Akşam namazını kıldığında da hiçbirşey konuşmadan önce yedi defa; Allahümme ecirni Mine'n-Nar" söyle. Şunu bil ki sen bu gece ölürsen Allah seni cehennemden korunanlardan kılar. " (Nesei, Ebu Davud).
OTUZBİRİNCİ TAVSİYE
CENNETLİK BİR ADAM
Ebu Hureyre(ra) şöyle anlatır:Bedevi birisi Rasulullah(sav)'e geldi ve şöyle dedi:" Ya Rasulellah bana bir amel göster ki onu işlediğimde cennete gireyim. " Rasulullah(sav) şöyle buyurdu: " Allah'a kulluk eder, O'na hiçbirşeyi ortak koşmazsın, farz namazları kılar, farz olan zekatı verir, Ramazan orucunu tutarsın. " Adam:" Canım elinde olan Allah'a yemin olsun ki ben bunu ne artırırım ne de eksiltirim" dedi. Bu kişi oradan ayrılınca Hz. Peygamber (sav):" Kim cennetlik olan bir adama bakmak isterse buna baksın" buyurdu. (Buhari, Müslim).
OTUZİKİNCİ TAVSİYE
İSTİHARE NAMAZI
Cabir b. Abdullah(ra) anlatır:" Rasulullah (sav) bütün işlerimizde bize Kur'an'dan bir sûre öğretir gibi istihareyi öğretir ve şöyle derdi:" Biriniz bir işe yönelirse nafile olarak iki rekat namaz kılsın, sonra da şöyle desin:" Allahümme, inni Estehiruke bi İlmike ve Estakdiruke bi Kudretike ve Eseluke min Fadlikel-Azim. Fe inneke takdiru vela Ekdiru ve Ta'lemu vela e'alemu ve ente Allamu'l-Úuyub Allahümme in Künte ta'lemu Enne Hazel. "Emru hayrun li fi dini ve meaşi ve aki beti emri, Emru hayrun li fi dini ve meaşi ve aki beti emri, âcili emri ve ecilihi fakdur li ve yessir li sümme barik li fihi vein Künte Ta'lemu enne hazel emru şerrun li fi dini ve meaşi ve akıbeti emri fi acilihi ve ecilihi fasrifni anhu vakdur li'l-Hayra Haysü Kane Sümme Erdini bihi Allah'ın ben Senin ilminle Senden hayrına muvafakiyet dilerim. Senden kudretinle kudret istirham ederim ve yüce fazlü Kereminden nasib etmeni temenni ederim. Çünkü Senin kudretin herşeye kadirdir. Benim gücüm ise yetmez. Sen herşeyi hakkı ile bilirsin, ben bilemem. Yine Sen bütün gaybı kemali ile bilirsin. Allah'ım eğer bu yapmaya hazırlandığım amel dinim hakkında, hayatım ve amellerimin akıbeti şuanki ve geleceği hususunda hayırlı ise onu bana takdir kıl ve kolaylaştır. Sonra bu amelimde bana bereket ihsan et. Yok eğer yapmaya hazırlandığım bu amel dinim hakkında, hayatım ve amelimin akıbeti, şuanki ve geleceği hakkında şerli(kötü) ise onu benden, beni de ondan uzaklaştır. Hayır hangisinde ise onu bana takdir buyur, sonra beni de ona razı kıl. " de ve sonra ihtiyacını belirt. " (Buhari, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace).
İstiharenin faydası hakkında ise şu hadisi zikredebiliriz:
Sa'd b. Ebi Vakkas(ra) Resulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Ademoğlunun Allah'a yaptığı istiharesi onun mesud ve bahtiyarlığındandır. " (Müsned).
Diğer rivayette ise şu ilave mevcuttur:" Ademoğlunun Allah'a istihareyi terk etmesi de onun bahtsızlığındandır. "
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt