BİRİNCİ TAVSİYE
KELİME-İ TEVHİD'İN FAZİLETİ
Ebu Hureyre (ra) tarafından şöyle rivayet edilmiştir:" Dedim ki: "Ya Rasulallah, kıyamet günü şefaatinle insanların en mutlusu olan kimdir? Rasulallah (sav) şöyle buyurdu: Ey Ebu Hureyre, senin hadise olan düşkünlüğünden dolayı senden önce hiçbir kimsenin bu hadisten sormayacağını tahmin etmiştim. Kıyamet günü şefaatimle insanların en mutlusu olan; ihlasla, kalbi veya gönlü ile LA İLAHE İLLALLAH, diyen kimsedir. " (Buhari)
Ubade Bin Samit (ra)'dan Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Kim tek olan Allah'tan başka ilah olmadığına, O'nun ortağının bulunmadığına, Muhammed'in kulu ve elçisi olduğuna, İsa'nın Allah'ın kulu ve eliçisi olup Meryem'e kendisinden gönderdiği ruhu olan kelimesi olduğuna, cennet ve cehennemin hak olduğuna şahadet ederse Allah onun üzerinde bulunduğu amele göre cennete koyar. " (Buhari, Müslim, Tirmizi). " Cennetin sekiz kapısından hangisinden isterse" ilavesi de mevcuttur.
Müslim'in diğer rivayeti ise şu şekildedir:" Kim Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın elçisi olduğuna şehadet ederse, Allah ona cehennemi haram kılar."
İKİNCİ TAVSİYE
TEVHİD ÜZERİNE GENEL TAVSİYELER
İbn-i Abbas (ra)'den rivayet edilmiştir: "Bir gün Hz. Peygamber (sav) terkisinde idim. Bana dedi ki: "Ey evlat! Ben sana bir takım kelimeler öğretiyorum; Allah'ı gözet ki O da seni gözetsin. Allah'ı gözet ki karşında bulasın. Bir şey istediğinde Allah'tan iste. Yardım talebinde bulunduğunda Allah'tan yardım iste. Şunu bil ki, bütün halk sana fayda vermek üzere birleşseler, ancak Allah'ın sana takdir ettiği kadar fayda verebilirler ve eğer bütün halk sana zarar vermek için birleşseler ancak sana Allah'ın takdir ettiği kadar zarar verebilirler. Kalemler kaldırıldı, sahifeler kurudu." (Tirmizi, Müsned).
Tirmizi'nin dışındaki bir rivayette ise şöyle buyurmuştur:" Allah'ı gözet ki önünde bulasın, Allah'ı rahatlıkta tanı ki O da seni sıkıntıda tanısın. Şunu bil ki başına gelmeyecek olan şeyin, sana isabet edeceği de yoktur ve senin başına gelecek olanın da gelmemesi yoktur. Bil ki yardım ve zafer sabretmekle olur. Sevinç üzüntü ile beraberdir. Sıkıntı ve güçlük te kolaylıkla beraber olur."
ÜÇÜNCÜ TAVSİYE
İLİM TAHSİL ETMENİN FAZİLETİ
Kubeysa b. El-Muhârik (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Rasulullah (sav)'in yanına gelmiştim. Bana:
-Ey Kubeysa seni buraya getiren nedir?, dedi.
Ben de:
-Yaşım ilerledi, kemiğim inceldi, sana geldim ki bana Allah'ın kendisiyle faydalandıracağı şeyleri öğretesin, dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
-Ey Kubeysa bir taşa, bir ağaca, bir toprak yığınına uğrasan sana mutlaka istiğfar eder. Ey Kubeysa sabah namazını kılınca üç defa:" Sübhanellahi'l-Azim ve bihamdihi" de. Körlükten, cüzzamdan ve felçten kurtulursun. Ey Kubeysa şöyle dua et:" Allahümme inni Es'eluke mimma indeke ve efid aleyye min rahmetike ve enzil aleyye min berekatikeğ Ey Allah'ım ben senin yanındakilerden isterim, bana lutfundan gönder, bana rahmetini yay, bereketinden üzerime indir. " (Müsned).
İşte bu değerli tavsiye ilim tahsili yapanın değerine delâlet eder.
Ebu'd-Derdâ (ra) tarafından rivayet edilen hadiste ise şöyle buyrulur:" Kim ilim elde edeceği bir yola girerse Allah'ta ona cennete giden yolu kolaylaştırır. Melekler ilim talibine yaptığı şeyden hoşnud olduklarından dolayı kanatlarını korlar. Alime gökte ve yerde olanlar hatta sudaki balıklar istiğfar getirip onun için Allah'tan bağışlama dilerler. Alimin Abid'e olan üstünlüğü dolunayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Şüphesiz alimler peygamberlerin varisleridir. Muhakkak ki peygamberler ne bir dinar ne de bir dirhem miras bırakmazlar. Ama onlar ancak ilmi miras bırakırlar. Kim de onu alırsa büyük bir pay almış olur. " (Ebu Davud, Tirmizi, İbn-i Mace, İbn-i Hibban, Beyhaki)
Yine bu hususta Safvan b. Assâl el-MurâdŒ (ra)'dan rivayet edilen hadiste şöyle anlatır:" Peygamber(sav)'in yanına gelmiştim. O mescidde kırmızı hırkaya yaslanmıştı.
-Ya Resûl-i Ekrem (sav) ben ilim istemek için geldim, dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu:
-İlim talibine merhaba, muhakkak ki ilim talibine melekler kanatlarını gerer, sonra da istediği şeye karşı sevgi ve muhabbetlerinden birbirine girerek dünya semasına ulaşırlar. " (Müsned, Taberani, İbn-i Hibban, Hakim)
DÖRDÜNCÜ TAVSİYE
ZORDA KALANA YARDIM ETMEK
Abdullah b. Ömer(ra) tarafından Efendimiz(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmişti:" Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (başkasına da bırakıp) teslim etmez. Kim karedeşinin bir hacetinde bulunursa Allah'ta onun hacetinde bulunur. Kim bir müslümanı üzüntüsünden rahatlatırsa Allah'ta onu kıyamet günü üzüntülerinden rahatlatır. Kim müslümanı örterse Allah'ta onu kıyamet günü örter. " (Buhari, Müslim)
Bu hususta Ebu Hureyre (ra) tarafından da Hz. Peygamber(sav)'den şu hadis rivayet edilmiştir: "Kim bir mü'mine dünya üzüntülerinden bir üzüntüden dolayı nefes aldırırsa, Allah'ta ona kıyamet günü üzüntülerinden bir üzüntüden dolayı nefes aldırır. Kim sıkıntıda olana kolaylık sağlarsa Allah'ta ona dünya ve ahirette kolaylık sağlar. Kim bir müslümanı örterse Allah'ta onu dünya ve ahirette örter. Kul kardeşinin yardımında olduğu müddetçe Allah'ta o kulun yardımında olur. Kim ilim talep edeceği bir yola girerse Allah'ta ona bununla cenneti kolaylaştırır. Hiçbir topluluk yoktur ki, Allah'ın evlerinden bir evde Allah'ın kitabını okumak ve aralarında inceleyip araştırmak üzere toplansında üzerlerine sekine inmesin, rahmet onları kaplamasın, melekler onları kuşatmasın, Allah onları yanında bulunanlara anlatmasın. Kimi ameli geride kor ise onu soyu (öne geçirmek için) süratlendiremez. " (Müslim).
BEŞİNCİ TAVSİYE
ALLAH İÇİN SECDE ETMENİN FAZİLETİ
Ma'dân b. Ebi Talha (ra) anlatır: Rasulullah(sav)'in Mevlası Sevban ile karşılaştım ve ona şöyle dedim:
-Bana işlediğimde Allah'ın beni cennete koyacağı bir amel söyle veya diğer bir rivayete göre;
-(Allah'a en sevimli olan ameli) Bunun üzerine bir müddet sustu, sonra ben tekrar sordum, yine sustu, sonra üçüncü defa sordum şöyle dedi:
-Ben bu konu hakkında Rasulullah (sav)'e sordum. O da bana:" Çok secde etmeye bak. Çünki Allah için yaptığın her secde ile Allah seni bir derece yükseltir, senden bir hatayı da siler. " (Müslim, Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace).
Ubâde b. es-Sâmit (ra)'ın Rasulullah(sav)'ı şöyle derken işittiği rivayet edilmiştir:" Allah için secde yapan hiçbir kul yoktur ki, Allah ona bu secde ile bir hasene(sevap) yazıp ondan da bir seyyieyi(günahı) silmesin ve onu secde ile bir derece yükseltmesin. Bu sebeple secdeyi çok yapınız. " (İbn-i Mace).
Yine bu hususta Huzeyfe(ra)'ın Efendimiz'in şöyle dediği rivayet edilir" Allah'ın, kendisini yüzünü yere koymuş secde eder halde iken kulunu gördüğü halden Allah'a daha sevimli gelebilecek kulun hiçbir hali yoktur. " (Taberani el-Evsat'ta zikreder).
ALTINCI TAVSİYE
SADAKANIN FAZİLETİ
Ka'b b. Ucre (ra)'dan Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
" -Ey Ka'b b. Ucre haram kazançla beslenip büyüyen ne kan ne de et cennete giremez, cehennem ona daha uygundur.
-Ey Ka'b b. Ucre insanlar sabahleyin iki şekilde çıkarlar;(Birisi vardır ki) nefsinin esaret zincirini çözerek çıkan bu sebeple de onu azat edendir, (diğeri) ise onu bağlıyarak çıkar.
-Ey Ka'b b. Ucre; namaz yakınlıktır, oruç da zırhtır, sadaka ise tıpkı kırağının parlak taştan akıp gittiği gibi hataları söndürür. " (İbn-i Hibban).
Muâz b. Cebel(ra) şöyle anlatır:" Peygamber(sav) ile beraber bir seferde idik. (Sonra Muaz(ra) hadisi anlatır, hadisin bir bölümü de şöyledirPeygamber (sav) dedi ki:
-Ey Muaz sana hayır kapılarını göstereyim mi? Ben de:
-Evet göster Ya Rasulullah, dedim. Rasulullah şöyle buyurdu:
-Oruç zırhtır, sadaka ise suyun ateşi söndürdüğü gibi hataları söndürür. " (Tirmizi).
" Şüphesiz sadaka sahibinden kabirlerin ateşini söndürür. Ancak ve ancak mü'min Kıyamet Günü sadakasının gölgesinde gölgelenir. " (Taberani, Beyhaki).
Meymune b. Sa'd(ra) şöyle anlatır:" Ya Rasulellah bize sadakanın durumunu açıkla dedim, şöyle buyurdu: Şüpesiz sadaka Allah rızası için olupta sevabı da Allah'tan bekleyen için ateşten onu perdeleyip engel olur. " (Taberani).
YEDİNCİ TAVSİYE
iKİ REKAT KUŞLUK NAMAZI İLE HER AYDAN ÜÇGÜN ORUÇ TUTMANIN FAZİLETİ
Ebu Hureyre (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Benim dostum (sav) bana her aydan üçgün oruç tutmamı, iki rekat kuşluk namazı kılmamı yatmadan öncede vitir namazını kılmamı tavsiye etti. " (Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Nesei).
İbn-u Huzeyme'nin kitabında ise şu lafızla rivayet edilmiştir:" Benim dostum (sav) terk etmediğim üç şeyi tavsiye etti; vitir namazını kılmadan uyumamamı, iki rekat kuşluk namazını bırakmamamı, çünki kuşluk namazı Allah'a yönelenlerin namazıdır, her aydan da üçgün oruç tutmamı. "
Abdullah b. Amr b. el-ås (ra) Rasulullah (sav)'ın şöyle buyurduğunu söylemiştir:" Her aydan üçgün oruç tutmak bütün sene oruç tutmaktır. " (Buhari, Müslim).
Ebu Zer(ra)'dan Efendimiz(sav)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Sabaha çıkan sizin her bir ekleminden dolayı bir sadaka vardır;şu var ki her bir tesbih bir sadakadır. Her bir tahmid bir sadakadır, her bir tekbir bir sadakadır. İyiliği emretmek bir sadakadır. Kötülükten alıkoymak bir sadakadır. Kuşluk vakti kılınan iki rekat namaz da bunu karşılar. " (Müslim).
Yine Ebu Zer (ra) şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:Kim her aydan üçgün oruç tutarsa bu bir yıl oruç tutma demektir. " Allah Taala da Kitab'ında bu hükmü tasdik için şöyle buyurmuştur:" Kim bir hasene getirirse ona on misli vardır. " (En'am:160). Bu nedenle birgün on güne tekabül eder. " (Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace, Müsned, İbn-i Huzeyme)
Abdullah b. Amr (ra)'dan şu hadis rivayet olunur ki:Bir adam Rasulullah(sav)'a oruç hakkında soru sormuştu. O da şöyle buyurdu:" Her ayın onüçüncü, ondördüncü ve onbeşinci gününde üçgün oruç tutmaya bak. " (Taberani, el-Evsat'ta rivayet eder).
Cerir(ra) da Rasulullah (sav)'den şu hadisi rivayet etmiştir:" Her aydan üçgün oruç tutmak bir sene oruç tutmaktır. Her ayın onüçü, ondördü ve onbeşinin sabahı Eyyamu'l-Biyd'dir. " (Nesei, Beyhaki).
KELİME-İ TEVHİD'İN FAZİLETİ
Ebu Hureyre (ra) tarafından şöyle rivayet edilmiştir:" Dedim ki: "Ya Rasulallah, kıyamet günü şefaatinle insanların en mutlusu olan kimdir? Rasulallah (sav) şöyle buyurdu: Ey Ebu Hureyre, senin hadise olan düşkünlüğünden dolayı senden önce hiçbir kimsenin bu hadisten sormayacağını tahmin etmiştim. Kıyamet günü şefaatimle insanların en mutlusu olan; ihlasla, kalbi veya gönlü ile LA İLAHE İLLALLAH, diyen kimsedir. " (Buhari)
Ubade Bin Samit (ra)'dan Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Kim tek olan Allah'tan başka ilah olmadığına, O'nun ortağının bulunmadığına, Muhammed'in kulu ve elçisi olduğuna, İsa'nın Allah'ın kulu ve eliçisi olup Meryem'e kendisinden gönderdiği ruhu olan kelimesi olduğuna, cennet ve cehennemin hak olduğuna şahadet ederse Allah onun üzerinde bulunduğu amele göre cennete koyar. " (Buhari, Müslim, Tirmizi). " Cennetin sekiz kapısından hangisinden isterse" ilavesi de mevcuttur.
Müslim'in diğer rivayeti ise şu şekildedir:" Kim Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın elçisi olduğuna şehadet ederse, Allah ona cehennemi haram kılar."
İKİNCİ TAVSİYE
TEVHİD ÜZERİNE GENEL TAVSİYELER
İbn-i Abbas (ra)'den rivayet edilmiştir: "Bir gün Hz. Peygamber (sav) terkisinde idim. Bana dedi ki: "Ey evlat! Ben sana bir takım kelimeler öğretiyorum; Allah'ı gözet ki O da seni gözetsin. Allah'ı gözet ki karşında bulasın. Bir şey istediğinde Allah'tan iste. Yardım talebinde bulunduğunda Allah'tan yardım iste. Şunu bil ki, bütün halk sana fayda vermek üzere birleşseler, ancak Allah'ın sana takdir ettiği kadar fayda verebilirler ve eğer bütün halk sana zarar vermek için birleşseler ancak sana Allah'ın takdir ettiği kadar zarar verebilirler. Kalemler kaldırıldı, sahifeler kurudu." (Tirmizi, Müsned).
Tirmizi'nin dışındaki bir rivayette ise şöyle buyurmuştur:" Allah'ı gözet ki önünde bulasın, Allah'ı rahatlıkta tanı ki O da seni sıkıntıda tanısın. Şunu bil ki başına gelmeyecek olan şeyin, sana isabet edeceği de yoktur ve senin başına gelecek olanın da gelmemesi yoktur. Bil ki yardım ve zafer sabretmekle olur. Sevinç üzüntü ile beraberdir. Sıkıntı ve güçlük te kolaylıkla beraber olur."
ÜÇÜNCÜ TAVSİYE
İLİM TAHSİL ETMENİN FAZİLETİ
Kubeysa b. El-Muhârik (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Rasulullah (sav)'in yanına gelmiştim. Bana:
-Ey Kubeysa seni buraya getiren nedir?, dedi.
Ben de:
-Yaşım ilerledi, kemiğim inceldi, sana geldim ki bana Allah'ın kendisiyle faydalandıracağı şeyleri öğretesin, dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
-Ey Kubeysa bir taşa, bir ağaca, bir toprak yığınına uğrasan sana mutlaka istiğfar eder. Ey Kubeysa sabah namazını kılınca üç defa:" Sübhanellahi'l-Azim ve bihamdihi" de. Körlükten, cüzzamdan ve felçten kurtulursun. Ey Kubeysa şöyle dua et:" Allahümme inni Es'eluke mimma indeke ve efid aleyye min rahmetike ve enzil aleyye min berekatikeğ Ey Allah'ım ben senin yanındakilerden isterim, bana lutfundan gönder, bana rahmetini yay, bereketinden üzerime indir. " (Müsned).
İşte bu değerli tavsiye ilim tahsili yapanın değerine delâlet eder.
Ebu'd-Derdâ (ra) tarafından rivayet edilen hadiste ise şöyle buyrulur:" Kim ilim elde edeceği bir yola girerse Allah'ta ona cennete giden yolu kolaylaştırır. Melekler ilim talibine yaptığı şeyden hoşnud olduklarından dolayı kanatlarını korlar. Alime gökte ve yerde olanlar hatta sudaki balıklar istiğfar getirip onun için Allah'tan bağışlama dilerler. Alimin Abid'e olan üstünlüğü dolunayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Şüphesiz alimler peygamberlerin varisleridir. Muhakkak ki peygamberler ne bir dinar ne de bir dirhem miras bırakmazlar. Ama onlar ancak ilmi miras bırakırlar. Kim de onu alırsa büyük bir pay almış olur. " (Ebu Davud, Tirmizi, İbn-i Mace, İbn-i Hibban, Beyhaki)
Yine bu hususta Safvan b. Assâl el-MurâdŒ (ra)'dan rivayet edilen hadiste şöyle anlatır:" Peygamber(sav)'in yanına gelmiştim. O mescidde kırmızı hırkaya yaslanmıştı.
-Ya Resûl-i Ekrem (sav) ben ilim istemek için geldim, dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu:
-İlim talibine merhaba, muhakkak ki ilim talibine melekler kanatlarını gerer, sonra da istediği şeye karşı sevgi ve muhabbetlerinden birbirine girerek dünya semasına ulaşırlar. " (Müsned, Taberani, İbn-i Hibban, Hakim)
DÖRDÜNCÜ TAVSİYE
ZORDA KALANA YARDIM ETMEK
Abdullah b. Ömer(ra) tarafından Efendimiz(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmişti:" Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (başkasına da bırakıp) teslim etmez. Kim karedeşinin bir hacetinde bulunursa Allah'ta onun hacetinde bulunur. Kim bir müslümanı üzüntüsünden rahatlatırsa Allah'ta onu kıyamet günü üzüntülerinden rahatlatır. Kim müslümanı örterse Allah'ta onu kıyamet günü örter. " (Buhari, Müslim)
Bu hususta Ebu Hureyre (ra) tarafından da Hz. Peygamber(sav)'den şu hadis rivayet edilmiştir: "Kim bir mü'mine dünya üzüntülerinden bir üzüntüden dolayı nefes aldırırsa, Allah'ta ona kıyamet günü üzüntülerinden bir üzüntüden dolayı nefes aldırır. Kim sıkıntıda olana kolaylık sağlarsa Allah'ta ona dünya ve ahirette kolaylık sağlar. Kim bir müslümanı örterse Allah'ta onu dünya ve ahirette örter. Kul kardeşinin yardımında olduğu müddetçe Allah'ta o kulun yardımında olur. Kim ilim talep edeceği bir yola girerse Allah'ta ona bununla cenneti kolaylaştırır. Hiçbir topluluk yoktur ki, Allah'ın evlerinden bir evde Allah'ın kitabını okumak ve aralarında inceleyip araştırmak üzere toplansında üzerlerine sekine inmesin, rahmet onları kaplamasın, melekler onları kuşatmasın, Allah onları yanında bulunanlara anlatmasın. Kimi ameli geride kor ise onu soyu (öne geçirmek için) süratlendiremez. " (Müslim).
BEŞİNCİ TAVSİYE
ALLAH İÇİN SECDE ETMENİN FAZİLETİ
Ma'dân b. Ebi Talha (ra) anlatır: Rasulullah(sav)'in Mevlası Sevban ile karşılaştım ve ona şöyle dedim:
-Bana işlediğimde Allah'ın beni cennete koyacağı bir amel söyle veya diğer bir rivayete göre;
-(Allah'a en sevimli olan ameli) Bunun üzerine bir müddet sustu, sonra ben tekrar sordum, yine sustu, sonra üçüncü defa sordum şöyle dedi:
-Ben bu konu hakkında Rasulullah (sav)'e sordum. O da bana:" Çok secde etmeye bak. Çünki Allah için yaptığın her secde ile Allah seni bir derece yükseltir, senden bir hatayı da siler. " (Müslim, Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace).
Ubâde b. es-Sâmit (ra)'ın Rasulullah(sav)'ı şöyle derken işittiği rivayet edilmiştir:" Allah için secde yapan hiçbir kul yoktur ki, Allah ona bu secde ile bir hasene(sevap) yazıp ondan da bir seyyieyi(günahı) silmesin ve onu secde ile bir derece yükseltmesin. Bu sebeple secdeyi çok yapınız. " (İbn-i Mace).
Yine bu hususta Huzeyfe(ra)'ın Efendimiz'in şöyle dediği rivayet edilir" Allah'ın, kendisini yüzünü yere koymuş secde eder halde iken kulunu gördüğü halden Allah'a daha sevimli gelebilecek kulun hiçbir hali yoktur. " (Taberani el-Evsat'ta zikreder).
ALTINCI TAVSİYE
SADAKANIN FAZİLETİ
Ka'b b. Ucre (ra)'dan Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
" -Ey Ka'b b. Ucre haram kazançla beslenip büyüyen ne kan ne de et cennete giremez, cehennem ona daha uygundur.
-Ey Ka'b b. Ucre insanlar sabahleyin iki şekilde çıkarlar;(Birisi vardır ki) nefsinin esaret zincirini çözerek çıkan bu sebeple de onu azat edendir, (diğeri) ise onu bağlıyarak çıkar.
-Ey Ka'b b. Ucre; namaz yakınlıktır, oruç da zırhtır, sadaka ise tıpkı kırağının parlak taştan akıp gittiği gibi hataları söndürür. " (İbn-i Hibban).
Muâz b. Cebel(ra) şöyle anlatır:" Peygamber(sav) ile beraber bir seferde idik. (Sonra Muaz(ra) hadisi anlatır, hadisin bir bölümü de şöyledirPeygamber (sav) dedi ki:
-Ey Muaz sana hayır kapılarını göstereyim mi? Ben de:
-Evet göster Ya Rasulullah, dedim. Rasulullah şöyle buyurdu:
-Oruç zırhtır, sadaka ise suyun ateşi söndürdüğü gibi hataları söndürür. " (Tirmizi).
" Şüphesiz sadaka sahibinden kabirlerin ateşini söndürür. Ancak ve ancak mü'min Kıyamet Günü sadakasının gölgesinde gölgelenir. " (Taberani, Beyhaki).
Meymune b. Sa'd(ra) şöyle anlatır:" Ya Rasulellah bize sadakanın durumunu açıkla dedim, şöyle buyurdu: Şüpesiz sadaka Allah rızası için olupta sevabı da Allah'tan bekleyen için ateşten onu perdeleyip engel olur. " (Taberani).
YEDİNCİ TAVSİYE
iKİ REKAT KUŞLUK NAMAZI İLE HER AYDAN ÜÇGÜN ORUÇ TUTMANIN FAZİLETİ
Ebu Hureyre (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Benim dostum (sav) bana her aydan üçgün oruç tutmamı, iki rekat kuşluk namazı kılmamı yatmadan öncede vitir namazını kılmamı tavsiye etti. " (Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Nesei).
İbn-u Huzeyme'nin kitabında ise şu lafızla rivayet edilmiştir:" Benim dostum (sav) terk etmediğim üç şeyi tavsiye etti; vitir namazını kılmadan uyumamamı, iki rekat kuşluk namazını bırakmamamı, çünki kuşluk namazı Allah'a yönelenlerin namazıdır, her aydan da üçgün oruç tutmamı. "
Abdullah b. Amr b. el-ås (ra) Rasulullah (sav)'ın şöyle buyurduğunu söylemiştir:" Her aydan üçgün oruç tutmak bütün sene oruç tutmaktır. " (Buhari, Müslim).
Ebu Zer(ra)'dan Efendimiz(sav)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Sabaha çıkan sizin her bir ekleminden dolayı bir sadaka vardır;şu var ki her bir tesbih bir sadakadır. Her bir tahmid bir sadakadır, her bir tekbir bir sadakadır. İyiliği emretmek bir sadakadır. Kötülükten alıkoymak bir sadakadır. Kuşluk vakti kılınan iki rekat namaz da bunu karşılar. " (Müslim).
Yine Ebu Zer (ra) şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:Kim her aydan üçgün oruç tutarsa bu bir yıl oruç tutma demektir. " Allah Taala da Kitab'ında bu hükmü tasdik için şöyle buyurmuştur:" Kim bir hasene getirirse ona on misli vardır. " (En'am:160). Bu nedenle birgün on güne tekabül eder. " (Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace, Müsned, İbn-i Huzeyme)
Abdullah b. Amr (ra)'dan şu hadis rivayet olunur ki:Bir adam Rasulullah(sav)'a oruç hakkında soru sormuştu. O da şöyle buyurdu:" Her ayın onüçüncü, ondördüncü ve onbeşinci gününde üçgün oruç tutmaya bak. " (Taberani, el-Evsat'ta rivayet eder).
Cerir(ra) da Rasulullah (sav)'den şu hadisi rivayet etmiştir:" Her aydan üçgün oruç tutmak bir sene oruç tutmaktır. Her ayın onüçü, ondördü ve onbeşinin sabahı Eyyamu'l-Biyd'dir. " (Nesei, Beyhaki).