Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

PEYGAMBER EFENDiMiZ (SAA)'iN iMAM HÜSEYiN (AS)'IN ŞAHADETiNDEN HABER VERMESi (1 Kullanıcı)

EHL-İ BEYT

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2009
Mesajlar
731
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
Hz. Peygamber (s.a.a), gülü olan İmam Hüseyin’in şahadetini Müslümanların arasında yaydı,
onlar da onun şahadetine yakin etmiş oldular.

İbn-i Abbas şöyle diyor:
“Biz, Hüseyin b. Ali’nin Taff (Kerbela)’da öldürüleceği hususunda şüphe etmiyorduk;
Peygamber’in Ehl-i Beyt’i de bu konuda ittifak içerisinde idiler.”


Şüphesiz Hz. Peygamber (s.a.a), aziz torununun yakında, şiddetinden dağların eriyeceği çok büyük musibet ve kederlerle karşılaşacağını gökten haber alınca, çok acıklı bir şekilde ona ağlamaya başladı.



Mecma’uz- Zevaid, c. 9, s. 201;
Siyer-i A’lam’in- Nübela, c. 3, s. 191;
Zehair’ul- Ukba, s. 143
 

EHL-İ BEYT

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2009
Mesajlar
731
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
Şimdi bu konuya değinen bir takım hadis ve rivayetleri sizlere aktarmaya çalışacağız.
Onlardan bazıları şunlardır:

1- Haris kızı Ümm’ül- Fazl şöyle diyor:

“Hüseyin (a.s) kucağımda olduğu halde Resulullah’ın (s.a.a) yanına vardım.

Daha sonra yüzünü benden çevirerek gözlerinden yaşlar aktı.
Arzettim ki:
“Ey Allah’ın nebisi! Babam ve annem sana feda olsun, ne olmuş, neden ağlıyorsun?”

Buyurdular ki:
“Cebrail yanıma gelerek, ümmetimin, (Hüseyin’e işaret ederek) bu oğlumu öldüreceğini bana haber verdi.”

Derken Ümm’ül- Fazl, bağırıp çağırarak imdat diledi ve giderek şöyle diyordu:
“Bu öldürülecek! Yani Hüseyin!”

Peygamber (s.a.a) sözünün devamında şöyle buyurdular:
“Evet, Cebrail, onun kızıl renkli türbetinden (toprağından) bana bir miktar getirdi.”

Ümm’ül- Fazl, şiddetle ağlamaya başladı,
Peygamber (s.a.a) de onun hüzün ve kederine ortak oldu.


Mecma’uz- Zevaid, c. 9, s. 201;
Siyer-i A’lam’in- Nübela, c. 3, s. 191;
Zehair’ul- Ukba, s. 143
 

EHL-İ BEYT

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2009
Mesajlar
731
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
2-Müminlerin annesi Ümmü Seleme şöyle diyor:

Bir gece Resulullah (s.a.a) uyumak için yan üzere yattı.
Derken ıstıraplı bir halde uykudan uyandı.
Daha sonra yine yan üzere yattı.
Sonra elinde kırmızı bir toprak olduğu halde uyandığını ve onu öptüğünü gördüm.

“Ya Resulellah!
Bu türbet nedir?” diye sordum.

Buyurdular ki:
“Cebrail bana bu öğlumun –yani Hüseyin’in- lrak’ta öldürüleceğini haber verdi.

Cebrail’e;
“Öldürüleceği yerin toprağını bana göster” dedim.
İşte bu, o yerin toprağıdır.”




Kenz’ul- Ummal, c. 7, s. 106;
Siyer-i A’lam’in- Nübela, c. 3, s. 15;
Zehair’ul- Ukba, s. 148​
 

EHL-İ BEYT

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2009
Mesajlar
731
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
3-Ümmü Seleme şöyle rivayet ediyor:

“Bir gün Resulullah (s.a.a) evimde oturmuştu.
Birden şöyle buyurdu:
Kimse yanıma gelmesin!”
Ben de kimsenin içeri girmemesi için gözetlemeye başladım.
Derken Hüseyin (a.s) içeri girdi.
Bu esnada Resulullah’ın içini çekerek tıkına tıkına ağlamasını duydum.
Hüseyin Resulullah’ın kucağında –veya yanında- idi.
Hazret öylece ağlıyordu.
Arzettim ki: “Allah’a and olsun ki, haberim olmaksızın içeri girdi…”

Hz. Peygamber (s.a.a) buyurdular ki:
“Cebrail bizimle evdeydi.
Bana; Hüseyn’i seviyor musun?”
diye sordu. Ben de;
“Evet” dedim.
Sonra dedi ki:
“Bil ki, şüphesiz senin ümmetin onu, Kerbela denilen yerde öldürecektir.”
Derken Cebrail, Kerbela toprağından (bir avuç) alıp Hz. Peygamber’e gösterdi.”



Kenz’ul- Ummal, c. 7, s. 106;
el-Mucem’ul- Kebir, Tabaranî, c. 3, s. 106
 

EHL-İ BEYT

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2009
Mesajlar
731
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
4- Aişe şöyle diyor:

“Hüseyin b. Ali, Resulullah’ın, vahiy nazil olduğu bir sırada içeri girdi.
Derken Resulullah’ın yüzü yere kapanmış olduğu halde O’nun üzerine sıçradı.
Cebrail; “Ya Muhammed, onu seviyor musun?” dedi.
Peygamber (s.a.a); “Oğlumu nasıl sevmem?” buyurdu.
Cebrail; “Şüphesiz ümmetin, senden sonra onu öldürecektir” dedi.
Sonra Cebrâil, elini uzatarak beyaz bir toprak getirip Hz. Peygamber’e vererek şöyle dedi:
“Bu oğlun, bu yerde katledilecek, o yerin ismiyse Taff (Kerbela)’dır.”

Cebrail, Resulullah’ın yanından ayrıldığında, hazret, toprak elinde olduğu halde ağlıyordu.
Sonra şöyle buyurdu:
“Ey Aişe, Cebrail bana oğlum Hüseyin’in Taff denilen yerde öldürüleceğini haber verdi.
Şüphesiz ümmetim benden sonra fitneye düşecektir.”

Daha sonra Resulullah (s.a.a), ağladığı halde, içerisinde Ali, Ebubekir, Ömer, Huzeyfe, Ammar ve Ebuzer’in de bulunduğu ashabının yanına döndü.
Onlar; “Ya Resulellah, seni ağlatan şey nedir?” diye sorduklarında şöyle buyurdular:
“Cebrail bana, oğlum Hüseyin’in benden sonra Taff denilen yerde öldürüleceğini haber verdi
ve bu toprağı bana getirdi ve mezarının orada olacağını da bana bildirdi.”



Mecma’uz- Zevaid, c. 9, s. 187
 

EHL-İ BEYT

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2009
Mesajlar
731
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
5- Hz. Peygamber’in eşlerinden biri olan Cehş kızı Zeynep şöyle diyor:


“Hz. Peygamber (s.a.a) benim yanımda uyumuştu,
Hüseyin de evde elleri ve karnı üzerinde yürüyordu.
Ben ondan gaflet edince gelerek Peygamber’in karnının üzerine çıktı.
Daha sonra Resulullah (s.a.a) onu kucağına alarak namaza durdu.
Rükû ve secdeye vardığında onu yere bırakıyordu,
kalktığında ise yine onu kucağına alıyordu.
Oturduğunda onu çağırıyor ve ellerini kaldırıyordu.
Peygamber (s.a.a) namazı tamamlayınca;
“Ya Resulellah! Diğer zamanlarda yapmanı görmediğim bir işi bugün yaptığını gördüm” dedim.
Buyurdular ki: “Cebrail yanıma gelerek oğlumun katledileceğini bana haber verdi.
Ben de; “O halde bana göster” dedim.
Derken o da bir (avuç) kırmızı toprak bana getirdi.”



Mecma’uz- Zevaid, c. 9, s. 189​
 

EHL-İ BEYT

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2009
Mesajlar
731
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45

6- İbn-i Abbas şöyle rivayet ediyor:


“Hüseyin (a.s), Hz. Peygamber’in (s.a.a) kucağında idi.

Derken Cebrail;
“Onu seviyor musun?” diye sordu.

Hz. Peygamber;
“Nasıl onu sevmem,
oysa o kalbimin meyvesidir” buyurdu.

Cebrail;
“Şüphesiz ümmetin onu yakında öldürecektir.

Onun kabrinin toprağından sana göstereyim mi?” dedi.
Sonra onun kabrinin toprağından bir avuç getirdi.
O toprak, kımızı bir topraktı.



Mecma’uz- Zevaid, c. 9, s. 191​
 

EHL-İ BEYT

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2009
Mesajlar
731
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
7- Ebu Ümame şöyle rivayet ediyor:


“Resulullah (s.a.a) zevcelerine;
“Bu çocuğu (Hüseyin’i) ağlatmayın” diye buyurdu.
Sonra şöyle ekliyor:
Ümmü Seleme’nin günü (sırası) olduğu bir zamanda Cebrail Hz. Peygamber’e nazil oldu.
Resulullah (s.a.a) içeri girerek Ümmü Seleme’ye;
“Hiç kimsenin yanıma gelmesine izin verme” diye emretti.
Bu sırada Hüseyin (a.s) geldi.
Resulullah’ı odada görünce içeri girmek istedi.
Ama Ümmü Seleme onu tutarak kucağına aldı ve bir şeyler söyleyerek onu sakinleştirmeye çalıştı.

Fakat ağlaması şiddetlenince onu bıraktı.
Hüseyin de içeri girerek (gidip) Resulullah’ın kucağında oturdu.
Bu sırada Cebrail Hz. Peygamber’e;
“Şüphesiz ümmetin bu oğlunu öldürecektir” dedi.

— Peygamber (s.a.a):
“Bana iman ettikleri halde mi onu öldürecekler?”

— Cebrail: “Evet, onu öldürecekler.”

Sonra Cebrail, Hz. Peygamber’e (bir avuç) toprak vererek;
“Böyle bir yerde ve bu şekilde öldürülecektir” dedi.
Derken Resulullah (s.a.a), Hüseyin’i bağrına basarak perişan ve üzgün bir halde (evde) dışarı çıktı.

Ümmü Seleme, Resulullah’ın çocuğu içeriye bıraktığından dolayı sinirlendiğini zannederek şöyle dedi:
“Ey Allah’ın Peygamberi, fedan olayım!
Şüphesiz siz bize; “Bu çocuğu ağlatmayınız” diye buyurdunuz ve bana da; “Kimseyi içeriye bırakmayın” diye emr etiniz.
Derken Hüseyin geldi ve (ağladığından dolayı) onu serbest bıraktım.”

Hz. Peygamber (s.a.a) onun cevabını vermeden,
çok üzüntü ve kederli bir şekilde ashabının yanına giderek onlara hitaben;
“Şüphesiz ümmetim bunu (Hüseyin’i) öldürecektir” diye buyurdu.
Ebubekir ve Ömer, Resulullah’ın yanına giderek;
“Ey Allah’ın Peygamberi, mümin oldukları halde mi öldürecekler?” diye sorduklarında,
Hz. Peygamber; “Evet, bu da, üzerinde öldürülecek olsan topraktır…” buyurdular.



Tarih-i İbn-i Verdî, c. 1, s. 173-174

 

EHL-İ BEYT

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2009
Mesajlar
731
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45

8- Enes b. Haris şöyle rivayet ediyor:


“Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdular:

“Benim bu oğlum (yani Hüseyin),
Kerbela denilen yerde öldürülecektir.

O halde sizlerden buna şahit (hazır) olan,
ona yardımda bulunsun.”

Hüseyin (a.s) Kerbela’ya doğru yola çıktığında,
Enes de onunla çıktı ve onun yanında şehit oldu.”




Tarih-i İbn-i Verdi, c. 1, s. 173-174​
 

EHL-İ BEYT

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2009
Mesajlar
731
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
9- Ümmü Seleme şöyle diyor:

“Hasan ve Hüseyin benim evimde Resulullah’ın önünde oynuyorlardı.
Bu sırada Cebrail nazil olarak;
“Ey Muhammed! Ümmetin, senden sonra, (Hüseyin’e işaret ederek) bu oğlunu öldürecektir” dedi.

Derken Resulullah (s.a.a) ağladı
ve Hüseyin’i bağrına bastı.
Hz. Peygamber’in elinde (bir miktar) toprak vardı,
onu koklayarak şöyle diyordu.
“Bu toprak, kerb (gam-üzüntü) ve belâ kokuyor.”

Sonra onu Ümmü Seleme’ye vererek şöyle buyurdular:
“Bu toprak kana dönüştüğünde, bil ki oğlum (Hüseyin) öldürülmüştür.”

Ravi diyor ki:
“Ümmü Seleme onu bir şişenin içerisine bıraktı
ve her gün onunla ahitleşir (ona uğruyor) ve şöyle diyordu:
“Şüphesiz kana dönüşeceğin gün çok büyük bir gündür.”




Macem’ul- Kebir, Tabaranî, c. 3, s. 108;
(İmam Hüseyin’in Hayatı bölümü.)

 

EHL-İ BEYT

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2009
Mesajlar
731
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
10- Resulullah (s.a.a) rüyasında,
alacalı bir köpeğin, hazretin kanını yaladığını gördü.

Hazret rüyasını, alacalı birisinin oğlu Hüseyin’i öldüreceğine yorumladı.

Hz. Peygamber’in rüyası, abraş hastalığına yakalanmış olan habis Şimr b. Cevşen’in İmam Hüseyin’i öldürmesiyle gerçekleşmiş oldu.


Bunlar, Hz. Peygamber’in, torunu ve gülü olan İmam Hüseyin’in şahadetini bildiren hadislerden örneklerdi.
Bu hadislerden, Hz. Peygamber’in (s.a.a), bu elemli faciaya ne kadar üzüldüğünü anlamak mümkündür.



Tarih’ul- Hamis, c. 2, s. 334​
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt