osmanyusuf
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 18 Ara 2007
- Mesajlar
- 387
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 55
Bize Ebu'n-Nu'mân haber verip (dedi ki) bize Ebû Avâne, el-Esved b. Kays'dan, (o da) Nubeyh el-Anezi'den (nak*len) rivayet etti ki, o şöyle demiş: Câbir b. Abdillah şöyle dedi:
Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile beraber savaşa veya yol*culuğa çıkmışdık. Biz o gün 210 küsur kişiydik. (Derken) namaz vak*ti geldi. Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-;
"Topluluk içinde (kimsede) temiz su var mı?" buyurdu. Hemen bir adam, içinde bir miktar su bulunan bir su kabı ile koşarak geldi. Toplulukda ondan başka da su yoktu. Resûlullah -saîlallahu aleyhi ve sellem- onu bir tasa döktü. Sonra güzelce abdest aldı. Ardından tası bırakıp döndü (geri çekildi). Bunun üzerine orada bulunan insanlar:
"Mesheder gibi abdest alın! Mesheder gibi asdest alın!" diyerek bu tasın peşine düş*tü, (üzerine üşüştüler). Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, onla*rın bunu söylediklerini duyunca;
“Yavaş olun!" buyurdu ve avucunu su ve tasın içine koyup "Bismillah!" dedi. Sonra da; "Temizliğinizi tam yapın (Abdestinizi tam alın!)" buyurdu. Beni gözümle imtihan eder (Allah'a) yemin olsun ki parmaklarının arasından gözelerin yani su gözelerinin çıktığını (kaynadığını) kesinlikle gördüm. O, herkes abdestini alıncaya kadar da (avucunu tasdan) kaldırmamıştı.[121]
27. Bize Ebu'l-Velîd et-Tayâlisi ve Sa'îd ibnu'r-Rebî' haber verip (dediler ki bize Şu'be, Amr b. Murre ve Husayn'dan rivayet etti (ki onlar), Salim b. Ebil-Ca'd'ı, şöyle derken işitmiş*ler:
“Ben Câbir b. Abdillah'ı, şöyle derken işittim: Bize bir susuzluk isabet etmişti. (Öyleki) sonunda ağlayacak hale geldik ve Resûlullah'a -sallallahu aleyhi ve sellem- vardık. O da elini bir tasın içine koydu. Bunun üzerine, (bu tas) sanki gözelerde doluymuş gibi, par*maklarının arasından su fışkırmaya başladı. (Sonra Resûlullah);
"Al*lah'ın adını anın (ve için!)" buyurdu. Biz de içtik. Nihayet (çıkan su), bize kâfi gelerek hepimizin (susuzluğunu) giderdi.
Amr b. Murre'nin rivayetinde (şu ilâve vardır): Bunun üzerine biz (yani Salim ve arkadaşları) Câbir'e;
"Kaç kişiydiniz?" dedik. O da;
"1500 kişiydik. Yüzbin kişi de olsaydık o bize muhakkakki yeterdi." dedi
Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile beraber savaşa veya yol*culuğa çıkmışdık. Biz o gün 210 küsur kişiydik. (Derken) namaz vak*ti geldi. Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-;
"Topluluk içinde (kimsede) temiz su var mı?" buyurdu. Hemen bir adam, içinde bir miktar su bulunan bir su kabı ile koşarak geldi. Toplulukda ondan başka da su yoktu. Resûlullah -saîlallahu aleyhi ve sellem- onu bir tasa döktü. Sonra güzelce abdest aldı. Ardından tası bırakıp döndü (geri çekildi). Bunun üzerine orada bulunan insanlar:
"Mesheder gibi abdest alın! Mesheder gibi asdest alın!" diyerek bu tasın peşine düş*tü, (üzerine üşüştüler). Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, onla*rın bunu söylediklerini duyunca;
“Yavaş olun!" buyurdu ve avucunu su ve tasın içine koyup "Bismillah!" dedi. Sonra da; "Temizliğinizi tam yapın (Abdestinizi tam alın!)" buyurdu. Beni gözümle imtihan eder (Allah'a) yemin olsun ki parmaklarının arasından gözelerin yani su gözelerinin çıktığını (kaynadığını) kesinlikle gördüm. O, herkes abdestini alıncaya kadar da (avucunu tasdan) kaldırmamıştı.[121]
27. Bize Ebu'l-Velîd et-Tayâlisi ve Sa'îd ibnu'r-Rebî' haber verip (dediler ki bize Şu'be, Amr b. Murre ve Husayn'dan rivayet etti (ki onlar), Salim b. Ebil-Ca'd'ı, şöyle derken işitmiş*ler:
“Ben Câbir b. Abdillah'ı, şöyle derken işittim: Bize bir susuzluk isabet etmişti. (Öyleki) sonunda ağlayacak hale geldik ve Resûlullah'a -sallallahu aleyhi ve sellem- vardık. O da elini bir tasın içine koydu. Bunun üzerine, (bu tas) sanki gözelerde doluymuş gibi, par*maklarının arasından su fışkırmaya başladı. (Sonra Resûlullah);
"Al*lah'ın adını anın (ve için!)" buyurdu. Biz de içtik. Nihayet (çıkan su), bize kâfi gelerek hepimizin (susuzluğunu) giderdi.
Amr b. Murre'nin rivayetinde (şu ilâve vardır): Bunun üzerine biz (yani Salim ve arkadaşları) Câbir'e;
"Kaç kişiydiniz?" dedik. O da;
"1500 kişiydik. Yüzbin kişi de olsaydık o bize muhakkakki yeterdi." dedi