Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Özür! (1 Kullanıcı)

Dirilis

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 May 2007
Mesajlar
10
Tepki puanı
0
Puanları
0
Aşağıdaki yazı başka bir siteden alıntıdır..

Mücteba bey, asmaaltı kahvesindeki iskemlesinde oturmuş, kıtlama şekeriyle çay içiyordu. Höpürtüsü kahvenin mutad ritmiydi sanki. Ceviz ağacından mamül bastonuyla, mütemadiyen kaldırım taşlarının derzlerini, tartar temizleyen diş hekimi edasıyla, oyuyordu. Gergindi.. Çayının bittiğini ve tazelenmesini belli etmek için, çay kaşığını bardağın iç yanlarına sertçe vurarak, duyuruyordu. Onu tanıyan hiç bir garson bu duyuru karşısında kayıtsız kalma cüreti gösteremezdi; ansızın bastonunu aşkederdi mazallah.Kahvenin diğer müdavimleri de çekinirlerdi ondan. Mücteba bey, altmışlı yaşlarında emekli bir müezzindir. Eşi dokuz yıl önce rahmeti Rahmana kavuşmuştur. Emekli ikramiyesiyle, Atakumda aldıkları mütevazi bir evde, kızıyla birlikte yaşamaktadır. Kızı Gülizar, Tıp Fakültesi öğrencisidir.

Gülizar'ın eğitim masrafları için Mücteba bey'in emekli maaşı iktifa etmemektedir. Harç parası, kitap masrafları, yol masrafı.. üç yıldır tek pardesü, tek başörtüsü, tek peruğun.. diğer adıdır. Herşeye rağmen, Gülizar durumdan müşteki değildir. Zira babasının, akşamları eve geç geldiğinde, gizli gizli kömür depolarında - tonunu onbeş ytl.ye - kömür poşetlediğini biliyordur. O, günde iki ton kömür poşetlemekle - neredeyse - bir emekli maaşı daha iktisap etmektedir.

Bu muktesebat, eğitim masrafları için muhtaç olmamak demektir. Mücteba bey kömür poşetlediğini ne kadar gizlerse gizlesin: yastık yüzü ve lavabolar onu faş etmektedir. Bu manzara, Gülizar'ın başarı hırsını daha da kamçılamaktadır.

Gülizar, çoğu zaman derslerini sokak lambasının şavkından yararlanarak yapmaktadır. Belkide okulun tek cep telefonsuz öğrencisidir. Ferahlama yürüyüşlerini dahi ayakkabıları örselenmesin diye ötelemektedir. Her ihtiyari masraf ona, babasının kömür tozlu yastık yüzünü hatırlatır. Ve masraftan, günahtan sakınırca sakınır.

Babasının gizlilerine karşılık Gülizar'ın da gizlileri vardır. Mesela, babasına peruklu haliyle hiç görünmemiştir. Öğretim görevlilerinin, okul yöneticilerinin ve öğrencilerin bazılarının 'beyaz Türk ' tasnifinden hiç bahsetmemiştir. Karşı cins münasebeti ile ilgili gönlünü dondurarak, hislerini öteledeğini hiç belli etmemiştir. Bila istisna herşeyi başarı arşının silüetinde mahpus ettiğini farkettirmemiştir. İnanç özgürlüğünün engelleri uğruna - fii sebilillah - akıttığı gözyaşlarını da..

Zaman Amazonca en yüksek debisiyle akıp gider.. Gülizar mezun olur. İhtisas için bir hastanede görev alır. Ve 'insanların en hayırlısı insanlara en faydalı olandır' sırrınca hizmete başlar. Artık zamanın adı: insanlara hizmettir.

Mücteba bey, kızının bu günlerini görmesini ihsan ettiği için, şükran doludur Rabbine. Her farzdan sonra iki rekat şükür namazı eda eder.

Birgün, Gülizar kahpe bir pusuya düçar olur. Erkek hastalara yobazlık gereği bakmadığı yaftasıyla, hem şahsına, hem de inançlarına musallat olunmuştur. Çıkarcı çevreler, bu kumpas üzerinden İslama ve Müslümanlara saldırı kumpanyası tertip etmişlerdir. Hatta bu kumpanyaya güvenilirliği makbul olan insanları dahi alet etmişlerdir. Balçık güneşe fırlatılmıştır. Gülizar, babası, hastaları ve tüm sevenleri şoktadır. Soruşturmalar, koğuşturmalar..

Nihayet Ertuğrul Özkök özür dilemiştir: 'hata yapmak insancadır' diyerek; böylesi hataları yapmamak erdemli insan oluş sırrıdır, düşüncesini yok sayarak.

Bu gün, Mücteba bey; bastonunun çivili ucuyla, kaldırım taşlarının derzlerinde, İslami inançları tahfife, tahkire matuf, Ertuğrul Özkökçe düşüncelerin gözlerini oymaktaydı. İslama ve insana musallat olunmasın diye

Kaç Ertuğrul Özkök özürü, bir insanın örselenmiş onurunu tamire kafidir?
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt