Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

'ÖZLENEN İNSAN'... (1 Kullanıcı)

ferit

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
1,723
Tepki puanı
0
Puanları
0
GÜLMEK HAKKIMIZ MI ?


Birkaç asırlık sert rüzgârlar, korkunç fırtınalar maddî manevî bütün tarihî değerlerimizi kasıp kavurduktan sonra; en önemlisi inanç, iman ve imandaki heyecanımızı da alıp götürmüştür O karanlık dönemde kararlılık gösterip kış ortasında baharın güzelliklerini vicdanında duyan, gören, ızdırap duyup hasret çeken Zât, "Ben kışta geldim, siz bahar-âsâ bir mevsimde geleceksiniz!" muştusuyla, Yüce Mevlâ,nın sonsuz nimetlerine boğduğu, lütuf ve ihsanlarıyla yüzümüzü güldürdüğü günümüze işaret buyurmuştu.

Çoraklaşan gönül toprağımıza atmış olduğu iman tohumları; kışın bütün şiddetine rağmen yeşermiş, meyve vermiş, bir bahar güzelliği içinde insanlığın yüzünü güldürmeye başlamıştır... Artık bu ümit nesiller zalimlerin ses ve soluğunu kesmeye, mazlumun dinmeyen gözyaşlarını silmeye çalışıyordu... Toplumun garantisi çiçeği burnunda bu gençler, gençlik baharını yaşamalarına rağmen bedenî arzularını aşmış, kendi olarak varlığını koruyabilmişti. Karanlık güçlerin bütün engellemelerine rağmen!

Ağır şartlar karşısında vatan ve milletini canı kadar aziz tutan kudsîler ve hasbîler kadrosu; hayatlarını istihkâr ederek, bataklıkları gül bahçeleriyle süsleyip, bülbüllerin ötmesine zemin hazırlamışlardı.

Ne var ki, binbir ihtimam ve zorluklarla yetiştirilmeye çalışılan genç nesillerden, yarasalar rahatsız olmuştu. Bu karanlık ruhlar gülleri de bülbülleri de ortadan kaldırmayı kendilerine gaye edindiler... Tahripkâr davranışlar ve yakıp yıkmalarla ortalığı velveleye verip hedeflerine ulaşmaya çalıştılar ama, inşaallah; yakın bir gelecekte onların düşmanlık duyguları, sevgi ve samimîyet gördüğü kudsîleri tanıdıkça bahar esintilerine dönüşecektir.

Evet onlar, küfür ve dalâletlerinin gereği, zehirlemekten zevk alan yılan ve akrep gibi bu tahripkâr cür'eti göstereceklerdir. Keşke gücümüz yetse, onların dünyalarına talip olmadığımızı, göz dikmediğimizi, yaptığımız, yapmak için çırpındığımız bütün gayretlerin kâinatın sahibi, Allah'ın (c.c) emri olduğu için yaptığımızı bir anlatabilsek...

Onların hâli gerçekten acınacak bir tablodur. Her an ölümle karşı karşıya bulundukları fani dünya için kendilerine hayat veren, hayatlarının devamı adına rızıklar yaratan Allah'a baş kaldırıyor, en büyük kötülüğü kendilerine yapıyor, geçici dünya zevkleri için ahiretlerini feda ediyorlar.

Ancak asıl önemli olan, karşılığında Cennet ve Cemalullah vadedilen bizlerin durumu? Sonsuz mutluluk va'di karşısında biz neler yapıyoruz? Dizimizin, dişimizin sancıması karşısında çare için koştuğumuz, doktor, ilâç aradığımız ve bunun için rahatımızı terk ettiğimiz kadar; mahşerde yakamızı tutacak, uyuşturucu ve şehvet tuzağında kaybettiğimiz gençlerimiz; iman, ahlâk ve bir de ekonomik zaaf ve buhran içinde kıvranan perişan milletimiz; küfrün, dalâletin kıskacı altında inleyen, zulmün paletleri altında ezilen insanlığın kurtarılması adına aynı ızdırabı, aynı heyecanı duyarak hizmet edebiliyor, gece gündüz koşabiliyor muyuz?

Düne göre bugün neredeyiz?, Yarınki plân ve hedefimiz nedir? Yeryüzünde Allah'ın (C.C) şahitleri olarak kalp ibremiz hep O'nu (C.C) gösteriyor mu?
Ağlayan-inleyen insanımız karşısında, gülme hakkımız olmadığına göre; insanlığın gülmesi, ahiretini kurtarması adına gayretlerimiz ne ölçüde? Ve biz hissemize düşen mes'uliyetimizin hakkını verebiliyor muyuz?

Yoksa nefsim başta olmak üzere hizmet ediyoruz mülâhazasıyla bütün güzelliklere sahip çıkıyor, kanserden daha tehlikeli gıybet, garaz ve kin gibi silâhlarla hep başkasını mı vuruyoruz?

Ağacın dallarının yukarılara doğru uzanmasıyla beraber kökü de toprağın derinliklerine doğru iner. Ağacın hayatı köke bağlıdır. Kök ne kadar sağlamsa yukarısı da o ölçüde canlı ve hayattardır.

Kalbin kulağını, kaynaklarımız olan Kur'ân ve Sünnet'e, iman ve Kur'ân hakikatlarına dayamaz, oradan beslenmez isek, kalbin derinliklerine doğru iman kök salmaz. Dolayısıyla da kendisini besleyemeyenlerin başkalarına da yararı olamaz.

Hasılı unutulmamalıdır ki, Allah ve Rasulullah'ın adını yayma dert ve ızdırabını vicdanında duyanlar, hayırlı bir nesil bırakma gayreti içinde olmazlarsa kendi enkazları altında kalma tehlikesiyle yüz yüze kalabilirler.
 

nigdeli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Şub 2007
Mesajlar
4,908
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
RE: 'ÖZLENEN İNSAN'...

selamun aleyküm, Allah c.c. razı olsun paylaşımınız için..harika bir yazıydı, tek solukta okudum....ama malesef bu cümleler karşısında söyleyecek birşey bulamıyorum:(:(:(
"Ağlayan-inleyen insanımız karşısında, gülme hakkımız olmadığına göre; insanlığın gülmesi, ahiretini kurtarması adına gayretlerimiz ne ölçüde? Ve biz hissemize düşen mes'uliyetimizin hakkını verebiliyor muyuz"


selametle kalın...Allah'a emanet olun..
 

ferit

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
1,723
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: 'ÖZLENEN İNSAN'...

nigdeli yazdı:
selamun aleyküm, Allah c.c. razı olsun paylaşımınız için..harika bir yazıydı, tek solukta okudum....ama malesef bu cümleler karşısında söyleyecek birşey bulamıyorum:(:(:(
"Ağlayan-inleyen insanımız karşısında, gülme hakkımız olmadığına göre; insanlığın gülmesi, ahiretini kurtarması adına gayretlerimiz ne ölçüde? Ve biz hissemize düşen mes'uliyetimizin hakkını verebiliyor muyuz"


selametle kalın...Allah'a emanet olun..
ve aleyküm selam;
Rabbimiz sizden de razı olsun İnşAAllah...beğendiğinize sevindim teşekkür ederim...üzerimize düşen vazife belli bi hakkın bunu yerine getirmek, vazifemize sahip çıkmak duası ile selametle kalın...Rahman'a c.c. emanet olun
 

desertrose

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
3,480
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Konum
İstanbul
RE: 'ÖZLENEN İNSAN'...

:(:(:(B)B)B)B)B) Selamun aleykum emeğine sağlık Allah razı olsun kardeşimB)B)
 

ferit

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
1,723
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: 'ÖZLENEN İNSAN'...

desertrose yazdı:
:(:(:(B)B)B)B)B) Selamun aleykum emeğine sağlık Allah razı olsun kardeşimB)B)
ve aleyküm selam;
B)B)teşekkür ederim Rabbim senden de razı olsun kardeşim...selametle kal İnşAAllah...B)B)
 

hayrunissa86

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Nis 2007
Mesajlar
612
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
RE: 'ÖZLENEN İNSAN'...

selamün aleyküm emeginize sağlık B)
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
RE: 'ÖZLENEN İNSAN'...

ferit yazdı:
GÜLMEK HAKKIMIZ MI ?


Birkaç asırlık sert rüzgârlar, korkunç fırtınalar maddî manevî bütün tarihî değerlerimizi kasıp kavurduktan sonra; en önemlisi inanç, iman ve imandaki heyecanımızı da alıp götürmüştür O karanlık dönemde kararlılık gösterip kış ortasında baharın güzelliklerini vicdanında duyan, gören, ızdırap duyup hasret çeken Zât, "Ben kışta geldim, siz bahar-âsâ bir mevsimde geleceksiniz!" muştusuyla, Yüce Mevlâ,nın sonsuz nimetlerine boğduğu, lütuf ve ihsanlarıyla yüzümüzü güldürdüğü günümüze işaret buyurmuştu.

Çoraklaşan gönül toprağımıza atmış olduğu iman tohumları; kışın bütün şiddetine rağmen yeşermiş, meyve vermiş, bir bahar güzelliği içinde insanlığın yüzünü güldürmeye başlamıştır... Artık bu ümit nesiller zalimlerin ses ve soluğunu kesmeye, mazlumun dinmeyen gözyaşlarını silmeye çalışıyordu... Toplumun garantisi çiçeği burnunda bu gençler, gençlik baharını yaşamalarına rağmen bedenî arzularını aşmış, kendi olarak varlığını koruyabilmişti. Karanlık güçlerin bütün engellemelerine rağmen!

Ağır şartlar karşısında vatan ve milletini canı kadar aziz tutan kudsîler ve hasbîler kadrosu; hayatlarını istihkâr ederek, bataklıkları gül bahçeleriyle süsleyip, bülbüllerin ötmesine zemin hazırlamışlardı.

Ne var ki, binbir ihtimam ve zorluklarla yetiştirilmeye çalışılan genç nesillerden, yarasalar rahatsız olmuştu. Bu karanlık ruhlar gülleri de bülbülleri de ortadan kaldırmayı kendilerine gaye edindiler... Tahripkâr davranışlar ve yakıp yıkmalarla ortalığı velveleye verip hedeflerine ulaşmaya çalıştılar ama, inşaallah; yakın bir gelecekte onların düşmanlık duyguları, sevgi ve samimîyet gördüğü kudsîleri tanıdıkça bahar esintilerine dönüşecektir.

Evet onlar, küfür ve dalâletlerinin gereği, zehirlemekten zevk alan yılan ve akrep gibi bu tahripkâr cür'eti göstereceklerdir. Keşke gücümüz yetse, onların dünyalarına talip olmadığımızı, göz dikmediğimizi, yaptığımız, yapmak için çırpındığımız bütün gayretlerin kâinatın sahibi, Allah'ın (c.c) emri olduğu için yaptığımızı bir anlatabilsek...

Onların hâli gerçekten acınacak bir tablodur. Her an ölümle karşı karşıya bulundukları fani dünya için kendilerine hayat veren, hayatlarının devamı adına rızıklar yaratan Allah'a baş kaldırıyor, en büyük kötülüğü kendilerine yapıyor, geçici dünya zevkleri için ahiretlerini feda ediyorlar.

Ancak asıl önemli olan, karşılığında Cennet ve Cemalullah vadedilen bizlerin durumu? Sonsuz mutluluk va'di karşısında biz neler yapıyoruz? Dizimizin, dişimizin sancıması karşısında çare için koştuğumuz, doktor, ilâç aradığımız ve bunun için rahatımızı terk ettiğimiz kadar; mahşerde yakamızı tutacak, uyuşturucu ve şehvet tuzağında kaybettiğimiz gençlerimiz; iman, ahlâk ve bir de ekonomik zaaf ve buhran içinde kıvranan perişan milletimiz; küfrün, dalâletin kıskacı altında inleyen, zulmün paletleri altında ezilen insanlığın kurtarılması adına aynı ızdırabı, aynı heyecanı duyarak hizmet edebiliyor, gece gündüz koşabiliyor muyuz?

Düne göre bugün neredeyiz?, Yarınki plân ve hedefimiz nedir? Yeryüzünde Allah'ın (C.C) şahitleri olarak kalp ibremiz hep O'nu (C.C) gösteriyor mu?
Ağlayan-inleyen insanımız karşısında, gülme hakkımız olmadığına göre; insanlığın gülmesi, ahiretini kurtarması adına gayretlerimiz ne ölçüde? Ve biz hissemize düşen mes'uliyetimizin hakkını verebiliyor muyuz?

Yoksa nefsim başta olmak üzere hizmet ediyoruz mülâhazasıyla bütün güzelliklere sahip çıkıyor, kanserden daha tehlikeli gıybet, garaz ve kin gibi silâhlarla hep başkasını mı vuruyoruz?

Ağacın dallarının yukarılara doğru uzanmasıyla beraber kökü de toprağın derinliklerine doğru iner. Ağacın hayatı köke bağlıdır. Kök ne kadar sağlamsa yukarısı da o ölçüde canlı ve hayattardır.

Kalbin kulağını, kaynaklarımız olan Kur'ân ve Sünnet'e, iman ve Kur'ân hakikatlarına dayamaz, oradan beslenmez isek, kalbin derinliklerine doğru iman kök salmaz. Dolayısıyla da kendisini besleyemeyenlerin başkalarına da yararı olamaz.

Hasılı unutulmamalıdır ki, Allah ve Rasulullah'ın adını yayma dert ve ızdırabını vicdanında duyanlar, hayırlı bir nesil bırakma gayreti içinde olmazlarsa kendi enkazları altında kalma tehlikesiyle yüz yüze kalabilirler.

selamün aleyküm kardeşim.. emeğinize sağlık çok güzel bir paylaşım olmuş.. Allah razı olsun inşallah.. rabbim sevabınızı yazsın. Allaha emanet olun selametle inş.
 

cennet_agaci

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Kas 2006
Mesajlar
2,468
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Konum
iStAnBuLL
RE: 'ÖZLENEN İNSAN'...

Selamün Aleyküm;
Güzel bir paylaşımdı Allah (c.c) razı olsun inş Selam ve Dua ile B)B)B)
 

ferit

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
1,723
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: 'ÖZLENEN İNSAN'...

aliye_aliye yazdı:
ferit yazdı:
GÜLMEK HAKKIMIZ MI ?


Birkaç asırlık sert rüzgârlar, korkunç fırtınalar maddî manevî bütün tarihî değerlerimizi kasıp kavurduktan sonra; en önemlisi inanç, iman ve imandaki heyecanımızı da alıp götürmüştür O karanlık dönemde kararlılık gösterip kış ortasında baharın güzelliklerini vicdanında duyan, gören, ızdırap duyup hasret çeken Zât, "Ben kışta geldim, siz bahar-âsâ bir mevsimde geleceksiniz!" muştusuyla, Yüce Mevlâ,nın sonsuz nimetlerine boğduğu, lütuf ve ihsanlarıyla yüzümüzü güldürdüğü günümüze işaret buyurmuştu.

Çoraklaşan gönül toprağımıza atmış olduğu iman tohumları; kışın bütün şiddetine rağmen yeşermiş, meyve vermiş, bir bahar güzelliği içinde insanlığın yüzünü güldürmeye başlamıştır... Artık bu ümit nesiller zalimlerin ses ve soluğunu kesmeye, mazlumun dinmeyen gözyaşlarını silmeye çalışıyordu... Toplumun garantisi çiçeği burnunda bu gençler, gençlik baharını yaşamalarına rağmen bedenî arzularını aşmış, kendi olarak varlığını koruyabilmişti. Karanlık güçlerin bütün engellemelerine rağmen!

Ağır şartlar karşısında vatan ve milletini canı kadar aziz tutan kudsîler ve hasbîler kadrosu; hayatlarını istihkâr ederek, bataklıkları gül bahçeleriyle süsleyip, bülbüllerin ötmesine zemin hazırlamışlardı.

Ne var ki, binbir ihtimam ve zorluklarla yetiştirilmeye çalışılan genç nesillerden, yarasalar rahatsız olmuştu. Bu karanlık ruhlar gülleri de bülbülleri de ortadan kaldırmayı kendilerine gaye edindiler... Tahripkâr davranışlar ve yakıp yıkmalarla ortalığı velveleye verip hedeflerine ulaşmaya çalıştılar ama, inşaallah; yakın bir gelecekte onların düşmanlık duyguları, sevgi ve samimîyet gördüğü kudsîleri tanıdıkça bahar esintilerine dönüşecektir.

Evet onlar, küfür ve dalâletlerinin gereği, zehirlemekten zevk alan yılan ve akrep gibi bu tahripkâr cür'eti göstereceklerdir. Keşke gücümüz yetse, onların dünyalarına talip olmadığımızı, göz dikmediğimizi, yaptığımız, yapmak için çırpındığımız bütün gayretlerin kâinatın sahibi, Allah'ın (c.c) emri olduğu için yaptığımızı bir anlatabilsek...

Onların hâli gerçekten acınacak bir tablodur. Her an ölümle karşı karşıya bulundukları fani dünya için kendilerine hayat veren, hayatlarının devamı adına rızıklar yaratan Allah'a baş kaldırıyor, en büyük kötülüğü kendilerine yapıyor, geçici dünya zevkleri için ahiretlerini feda ediyorlar.

Ancak asıl önemli olan, karşılığında Cennet ve Cemalullah vadedilen bizlerin durumu? Sonsuz mutluluk va'di karşısında biz neler yapıyoruz? Dizimizin, dişimizin sancıması karşısında çare için koştuğumuz, doktor, ilâç aradığımız ve bunun için rahatımızı terk ettiğimiz kadar; mahşerde yakamızı tutacak, uyuşturucu ve şehvet tuzağında kaybettiğimiz gençlerimiz; iman, ahlâk ve bir de ekonomik zaaf ve buhran içinde kıvranan perişan milletimiz; küfrün, dalâletin kıskacı altında inleyen, zulmün paletleri altında ezilen insanlığın kurtarılması adına aynı ızdırabı, aynı heyecanı duyarak hizmet edebiliyor, gece gündüz koşabiliyor muyuz?

Düne göre bugün neredeyiz?, Yarınki plân ve hedefimiz nedir? Yeryüzünde Allah'ın (C.C) şahitleri olarak kalp ibremiz hep O'nu (C.C) gösteriyor mu?
Ağlayan-inleyen insanımız karşısında, gülme hakkımız olmadığına göre; insanlığın gülmesi, ahiretini kurtarması adına gayretlerimiz ne ölçüde? Ve biz hissemize düşen mes'uliyetimizin hakkını verebiliyor muyuz?

Yoksa nefsim başta olmak üzere hizmet ediyoruz mülâhazasıyla bütün güzelliklere sahip çıkıyor, kanserden daha tehlikeli gıybet, garaz ve kin gibi silâhlarla hep başkasını mı vuruyoruz?

Ağacın dallarının yukarılara doğru uzanmasıyla beraber kökü de toprağın derinliklerine doğru iner. Ağacın hayatı köke bağlıdır. Kök ne kadar sağlamsa yukarısı da o ölçüde canlı ve hayattardır.

Kalbin kulağını, kaynaklarımız olan Kur'ân ve Sünnet'e, iman ve Kur'ân hakikatlarına dayamaz, oradan beslenmez isek, kalbin derinliklerine doğru iman kök salmaz. Dolayısıyla da kendisini besleyemeyenlerin başkalarına da yararı olamaz.

Hasılı unutulmamalıdır ki, Allah ve Rasulullah'ın adını yayma dert ve ızdırabını vicdanında duyanlar, hayırlı bir nesil bırakma gayreti içinde olmazlarsa kendi enkazları altında kalma tehlikesiyle yüz yüze kalabilirler.

selamün aleyküm kardeşim.. emeğinize sağlık çok güzel bir paylaşım olmuş.. Allah razı olsun inşallah.. rabbim sevabınızı yazsın. Allaha emanet olun selametle inş.
aleyküm selam kardeşim;
cezallahu hayran Rabbim cümlemizden razı olsun 'amin' İnşAAllah...sizde Allaha emanet olun...selametle kardeşim...
 

ferit

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
1,723
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: 'ÖZLENEN İNSAN'...

cennet_agaci yazdı:
Selamün Aleyküm;
Güzel bir paylaşımdı Allah (c.c) razı olsun inş Selam ve Dua ile B)B)B)
ve aleyküm selam;
teşekkür ederim Allah c.c. sizden razı olsun selam ve dua ile...B)B)B)
 

ferit

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
1,723
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: 'ÖZLENEN İNSAN'...

B)B)B)
 

ferit

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
1,723
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: 'ÖZLENEN İNSAN'...

B)
 

FATMA_ERGUN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Haz 2006
Mesajlar
3,537
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: 'ÖZLENEN İNSAN'...

BİZ BU KONU İÇİNDE SORULARIN KAÇINA CEVAP VEREBİLİYORUZ ACABA???
EMEGİNİZE SAGLIK.AMA BİZİMKİ ANLIK İBRET ALMAKTIR.DAİMİ OLSAYDI BİZLER BU KADAR AÇILIP SAÇILMAZDIK.
 

Bahar_58

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ocak 2007
Mesajlar
3,673
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
RE: 'ÖZLENEN İNSAN'...

___"Ağacın dallarının yukarılara doğru uzanmasıyla beraber kökü de toprağın derinliklerine doğru iner. Ağacın hayatı köke bağlıdır. Kök ne kadar sağlamsa yukarısı da o ölçüde canlı ve hayattardır."___

Selamun Aleyküm
Allah Razi Olsun Emeginize Saglik...__B)
 

CEVDET-71

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Nis 2007
Mesajlar
60
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
62
RE: 'ÖZLENEN İNSAN'...

SELAMÜN ALEYKÜM KARDEŞİM ELLERİNE SAĞLIK BEN SÖYLEYECEK SÖZ BULAMADIM ALLAH RAZI OLSUN ALLAHA EMANET OL KARDEŞİM B)B)B)B)
 

yalan_yalan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 May 2007
Mesajlar
170
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
RE: 'ÖZLENEN İNSAN'...

FATMA_ERGUN yazdı:
BİZ BU KONU İÇİNDE SORULARIN KAÇINA CEVAP VEREBİLİYORUZ ACABA???
EMEGİNİZE SAGLIK.AMA BİZİMKİ ANLIK İBRET ALMAKTIR.DAİMİ OLSAYDI BİZLER BU KADAR AÇILIP SAÇILMAZDIK.





NEFİS NEFİS NEFİS ....................................Emeğine sağlık abim.Allah a emanet ol.selametle..
 

cemile_drn

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
280
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: 'ÖZLENEN İNSAN'...

s.a. gülmek hakkımız mı diye başlığı okuyunca ,"değil" dedim,yazıyı okudum ve değil demek bile yetersiz geldi.
Allah razı olsun kardeşim bu yazıyı paylaştığın için.

"Hasılı unutulmamalıdır ki, Allah ve Rasulullah'ın adını yayma dert ve ızdırabını vicdanında duyanlar, hayırlı bir nesil bırakma gayreti içinde olmazlarsa kendi enkazları altında kalma tehlikesiyle yüz yüze kalabilirler."
en acı kısmı da bu ,Rabbim böyle bi tehlikeden korusun hepimizi.yapılması gerekenleri bilip de bu gayretten geri durmaktan Allah'a sığınıyorum.Allah'a emanet olun.Allah yar ve yardımcınız olsun...selam ve dua ile...
 

ZEHRA MELEK

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Mar 2007
Mesajlar
913
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: 'ÖZLENEN İNSAN'...

s.a.Emeğine sağlık abimB)
çok güzel bi paylaşım....

[big]Hasılı unutulmamalıdır ki, Allah ve Rasulullah'ın adını yayma dert ve ızdırabını vicdanında duyanlar[/big]demişsin...
kardeşlerim acaba biz bu gruptanmıyız...yeterince derdine düştükmü acaba.....:(:(:(
gülmeyi hak ediyormuyuz...
 

ferit

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
1,723
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: 'ÖZLENEN İNSAN'...

FATMA_ERGUN yazdı:
BİZ BU KONU İÇİNDE SORULARIN KAÇINA CEVAP VEREBİLİYORUZ ACABA???
EMEGİNİZE SAGLIK.AMA BİZİMKİ ANLIK İBRET ALMAKTIR.DAİMİ OLSAYDI BİZLER BU KADAR AÇILIP SAÇILMAZDIK.
BAKIŞ AÇIN ÇOK GÜZEL FATMA ABLAM HER İNSAN NEFSİNE SORMALI...İNSANOĞLU HER ZAMAN SİZİN DEDİĞİNİZ GİBİ OLMUŞTUR...ÜLKEMİZİN ŞU ANDA Kİ DURUMU GÖSTERMİYOR MU???

YA AHİRETİMİZ???

ALLAH RAZI OLSUN YORUMUN İÇİN...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt