haticekubra_87
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 26 Ağu 2006
- Mesajlar
- 47
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
Bir oyundur gidiyor son günlerde sitede bende bir oyun eklemek istedim ama oynarkan eğitici-öğretici olsun dedim işte oyunumuzun adı en sevdiğiniz sahabe katılırsanız sevinirim...
HATİCETÜ'L- KÜBRA (R.A)
Allah'ın (c.c) rızası, Peygamberimizin eşi, Mü'minlerin annesi, ve pak olan bu hanımın Üzerine olsun.
Hz. Hatice (r.a) validemiz çok zeki idi. Faziletli insanların başında gelirdi. Öyle ki, Cahiliye devrinde bile kendisine "tahire" (pak) Lakabı verilmiştir.
Herkesin Resulüllah'ı (s.a.v) yalanladığı bir Zamanda O, Resullüllah'ı (s.a.v) var kuvvetiyle Tasdik etti. Herkesin inkar ettiği zamanda O, iman etti.
Herkesin Resulüllah'ı (s.a.v) herşeyden Mahrum ettiği zamanda O, bütün servetiyle O'nu destekledi.
Hz. Muhammed (s.a.v) Peygamber Olmazdan evvel onbeş yıl, Peygamber Olduktan sonra da on yıl evlilik hayatı Yaşadılar.
O, mübarek ve alicenap kocasına karşı, saliha Kadınların en güzide misali idi.
Resulüllah (s.a.v) daha yeni yetişmiş, Yirmibeş yaşında olup O'nunla evlendi. Mihrine 20 dişi deve verdiler.
İnsan sarrafı olduğu için kendisi Hz. Peygamber'e (s.a.v) izdivaç teklifinde bulundu.
Çünkü O'ndan daha emin, dürüst doğru, Vefakar, edebli ve güzel huylu bir kimsenin Bulunmadığını hem işitmiş, hem de gözleriyle Görmüştü.
Allah'ın (c.c) Salat ve Selamı bu kocaya ve Zevcelerine olsun...AMiN...
Efendimiz (s.a.v) Hatice'nin hizmetçisi Meysere ile Şam seferinden dönünce Hatice Efendimize : "Ey amca oğlu!.. Hem akrabam, Hem de doğru oldugun için seninle evlenmek isterim." dedi.
Milleti içinde yüksek bir mevkii olan bu Serefli ve soylu hanım, Allah'ın (c.c) Hak Peygamberi olacak kimseyle evlenmek istiyordu.
Gerek şerefli ve gerekse zengin olduğu için Kendisine talib çoktu.
Ancak O, mevki sahibi ve zengin kimseleri hep Reddetti. Kendisine eş olarak tertemiz, emin Bütün alemin süsü, alnında büyüklük ve Erkeklik alametleri görünen , en dürüst ve Kainatın müstakbel efendisi, kumandanı, Vefakar ve necabetli bir zatı seçti.
Efendimiz (s.a.v) amcalarıyla istişare ettikten sonra onunla evlendiler. Haddizatında Resullullah (s.a.v) bu evlenmede muaffak Olmuştur. Çünkü Hz. Hatice (r.a)' nin kabilesi içindeki mevkiini, iffet ve namuslu olduğunu Bilerek evlendi.
Evlendikten sonra bütün dünyaya örnek olacak şekilde evlilik hayatını sürdürdüler. Bu hal Peygamber olup halkı doğru yola çağırıp Cennet ile müjde, Cehennem ile korkutunca a devam etti.
Hz. Peygamberimiz'in (s.a.v) Hz. Hatice (r.a) hakkındaki bütün tahminleri tahakkuk etti. Erkek ve kadınlardan en önce iman eden odur.
O'nun iman etmesi, kavminin de iman etmesine sebep oldu. Ölünceye kadar bir dakika bile Resulullah'ın (s.a.v) yardımından geri kalmadı. 65 yıl yaşadı. Hicretten üç sene evvel Mekke'de vefat etti. Allah (c.c) ondan razı olsun...
Hz. Hatice (r.a) anamız vefatı yıllarında Resulullah (s.a.v) ömrünün en olgun çağını yaşıyordu. Elli yaşında idi. Gençlik çiçeklerini Hz. Hatice (r.a) ile koparmış, o hayatta iken başkası ile evlenmemiştir.
Hiç kimseyi onun kadar sevmemişdi. Bütün hayatı boyunca onu andı. Onun sevdiklerini sevdi, tanıdıklarını, yakınlarını ölümünden sonra da ağırladı...
İbrahim hariç diğer çocukları Hz. Hatice (r.a) anamızdandı.
İbrahim'in annesi ise Mısır kralı Mükavkıs'ın Resulullah'a (s.a.v) hediye gönderdiği cariyesi Mariye validemizdir. Hz. Hatice'den (r.a) olan erkek çocukları :
1- Kasım, 2- Et-Tayyib, 3- Et-Tahir ...
1- Zeynep, 2- Rukiye, 3- Ümmü Gülsüm, 4- Fâtıma ...
Fatıma validemiz, Cennetteki gençlerin efendisi olan Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin efendilerimizin anneleridir.
Haticetü'l Kübra (r.a) gerek Allah'ın (c.c), gerekse Resulullah'ın (s.a.v) yanında en büyük rütbeye erişmişti. Öyle ki, Cebrail (a.s) , yedi kat göğün üstünden, alemlerin Rabbinden ona selam getirdi.
Buhari rivayet ediyor ki :
"Cebrail Aleyhisselam Resulullah'a (s.a.v) geldi ve buyurdu : "Hatice'ye Allah'ın selamı vardır."
Validemiz bunu Resulullah'tan (s.a.v) işitince cevaben :
"Allah'ın (c.c) selamıdır, selam O'ndandır, Cebrail'in üzerine de selam olsun." dedi.
Diğer bir Hadis-i Şerif te :
"Ya Hatice!... Cenab-ı Allah (c.c) Cennetinde sana Keseb (ortası oyulmuş lü'lü) den bir köşk yapmıştır ki o köşkte ne gürültü işitilir, ne de yorgunluk vardır." müjdesi verilmiştir.
Hz. Ali (r.a) 'den :
"Resulullah (s.a.v) buyurdular ki : "Göklerin ve yerin en hayırlı kadını İmran kızı, Meryem ile Hüveylid'in kızı Hatice'dir... (Müslüm, Buhari ve Tirmizi)
Evet, Hz. Hatice (r.a) Resulullah 'la (s.a.v) evlendikten sonra Allah'ın (c.c) rahmeti kendisine tac ve sayeban olmuştur.
Ölümü de, dirilip Cennete gireceği de aynı tac ile olmuş ve olacaktır.
Hür ve şerefli yaşadı. İmanlı ve merhametli olarak öldü.
Hayatta iken Resulullah (s.a.v) onu sayar, ona ikram ve iltifat ederdi.
O öldükten sonra da onu anmış ve sevgisi eksilmemiştir. O'nun tanıdıklarına, arkadaşlarına izzet ve ikramda bulunmuştu.
HATİCETÜ'L- KÜBRA (R.A)
Allah'ın (c.c) rızası, Peygamberimizin eşi, Mü'minlerin annesi, ve pak olan bu hanımın Üzerine olsun.
Hz. Hatice (r.a) validemiz çok zeki idi. Faziletli insanların başında gelirdi. Öyle ki, Cahiliye devrinde bile kendisine "tahire" (pak) Lakabı verilmiştir.
Herkesin Resulüllah'ı (s.a.v) yalanladığı bir Zamanda O, Resullüllah'ı (s.a.v) var kuvvetiyle Tasdik etti. Herkesin inkar ettiği zamanda O, iman etti.
Herkesin Resulüllah'ı (s.a.v) herşeyden Mahrum ettiği zamanda O, bütün servetiyle O'nu destekledi.
Hz. Muhammed (s.a.v) Peygamber Olmazdan evvel onbeş yıl, Peygamber Olduktan sonra da on yıl evlilik hayatı Yaşadılar.
O, mübarek ve alicenap kocasına karşı, saliha Kadınların en güzide misali idi.
Resulüllah (s.a.v) daha yeni yetişmiş, Yirmibeş yaşında olup O'nunla evlendi. Mihrine 20 dişi deve verdiler.
İnsan sarrafı olduğu için kendisi Hz. Peygamber'e (s.a.v) izdivaç teklifinde bulundu.
Çünkü O'ndan daha emin, dürüst doğru, Vefakar, edebli ve güzel huylu bir kimsenin Bulunmadığını hem işitmiş, hem de gözleriyle Görmüştü.
Allah'ın (c.c) Salat ve Selamı bu kocaya ve Zevcelerine olsun...AMiN...
Efendimiz (s.a.v) Hatice'nin hizmetçisi Meysere ile Şam seferinden dönünce Hatice Efendimize : "Ey amca oğlu!.. Hem akrabam, Hem de doğru oldugun için seninle evlenmek isterim." dedi.
Milleti içinde yüksek bir mevkii olan bu Serefli ve soylu hanım, Allah'ın (c.c) Hak Peygamberi olacak kimseyle evlenmek istiyordu.
Gerek şerefli ve gerekse zengin olduğu için Kendisine talib çoktu.
Ancak O, mevki sahibi ve zengin kimseleri hep Reddetti. Kendisine eş olarak tertemiz, emin Bütün alemin süsü, alnında büyüklük ve Erkeklik alametleri görünen , en dürüst ve Kainatın müstakbel efendisi, kumandanı, Vefakar ve necabetli bir zatı seçti.
Efendimiz (s.a.v) amcalarıyla istişare ettikten sonra onunla evlendiler. Haddizatında Resullullah (s.a.v) bu evlenmede muaffak Olmuştur. Çünkü Hz. Hatice (r.a)' nin kabilesi içindeki mevkiini, iffet ve namuslu olduğunu Bilerek evlendi.
Evlendikten sonra bütün dünyaya örnek olacak şekilde evlilik hayatını sürdürdüler. Bu hal Peygamber olup halkı doğru yola çağırıp Cennet ile müjde, Cehennem ile korkutunca a devam etti.
Hz. Peygamberimiz'in (s.a.v) Hz. Hatice (r.a) hakkındaki bütün tahminleri tahakkuk etti. Erkek ve kadınlardan en önce iman eden odur.
O'nun iman etmesi, kavminin de iman etmesine sebep oldu. Ölünceye kadar bir dakika bile Resulullah'ın (s.a.v) yardımından geri kalmadı. 65 yıl yaşadı. Hicretten üç sene evvel Mekke'de vefat etti. Allah (c.c) ondan razı olsun...
Hz. Hatice (r.a) anamız vefatı yıllarında Resulullah (s.a.v) ömrünün en olgun çağını yaşıyordu. Elli yaşında idi. Gençlik çiçeklerini Hz. Hatice (r.a) ile koparmış, o hayatta iken başkası ile evlenmemiştir.
Hiç kimseyi onun kadar sevmemişdi. Bütün hayatı boyunca onu andı. Onun sevdiklerini sevdi, tanıdıklarını, yakınlarını ölümünden sonra da ağırladı...
İbrahim hariç diğer çocukları Hz. Hatice (r.a) anamızdandı.
İbrahim'in annesi ise Mısır kralı Mükavkıs'ın Resulullah'a (s.a.v) hediye gönderdiği cariyesi Mariye validemizdir. Hz. Hatice'den (r.a) olan erkek çocukları :
1- Kasım, 2- Et-Tayyib, 3- Et-Tahir ...
1- Zeynep, 2- Rukiye, 3- Ümmü Gülsüm, 4- Fâtıma ...
Fatıma validemiz, Cennetteki gençlerin efendisi olan Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin efendilerimizin anneleridir.
Haticetü'l Kübra (r.a) gerek Allah'ın (c.c), gerekse Resulullah'ın (s.a.v) yanında en büyük rütbeye erişmişti. Öyle ki, Cebrail (a.s) , yedi kat göğün üstünden, alemlerin Rabbinden ona selam getirdi.
Buhari rivayet ediyor ki :
"Cebrail Aleyhisselam Resulullah'a (s.a.v) geldi ve buyurdu : "Hatice'ye Allah'ın selamı vardır."
Validemiz bunu Resulullah'tan (s.a.v) işitince cevaben :
"Allah'ın (c.c) selamıdır, selam O'ndandır, Cebrail'in üzerine de selam olsun." dedi.
Diğer bir Hadis-i Şerif te :
"Ya Hatice!... Cenab-ı Allah (c.c) Cennetinde sana Keseb (ortası oyulmuş lü'lü) den bir köşk yapmıştır ki o köşkte ne gürültü işitilir, ne de yorgunluk vardır." müjdesi verilmiştir.
Hz. Ali (r.a) 'den :
"Resulullah (s.a.v) buyurdular ki : "Göklerin ve yerin en hayırlı kadını İmran kızı, Meryem ile Hüveylid'in kızı Hatice'dir... (Müslüm, Buhari ve Tirmizi)
Evet, Hz. Hatice (r.a) Resulullah 'la (s.a.v) evlendikten sonra Allah'ın (c.c) rahmeti kendisine tac ve sayeban olmuştur.
Ölümü de, dirilip Cennete gireceği de aynı tac ile olmuş ve olacaktır.
Hür ve şerefli yaşadı. İmanlı ve merhametli olarak öldü.
Hayatta iken Resulullah (s.a.v) onu sayar, ona ikram ve iltifat ederdi.
O öldükten sonra da onu anmış ve sevgisi eksilmemiştir. O'nun tanıdıklarına, arkadaşlarına izzet ve ikramda bulunmuştu.