Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Öyle hayat sür ki...!!! (1 Kullanıcı)

umit_c

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Mar 2007
Mesajlar
236
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Konum
istanbul
Web Sitesi
www.umitcoskunsu.com
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

1- Öyle hayat sür ki, kimse senin yüzünden

Cehenneme girmesin.

2- Yanına kim üzülerek gelirse, o kimse yanından,

neşeyle gülerek çıksın.

Nasıl ki, elektrik kabloyla, su boruyla nakledilirse,

feyz ve nur da kalbden kalbe nakledilir. Bunların

nakil vasıtası muhabbettir. Bu nurlar her yere

yayılmaktadır. Bundan istifade etmenin iki şartı

vardır:

1- İnanmak,

2- Sevmek. Bu sevgide, sevilenin sevdikleri sevilir,

sevmedikleri sevilmez.
Büyüklerin hayatını okumak, kalbden dünya

sevgisini çıkarır, yerine Allah sevgisi ve Evliya

sevgisi dolar, insanın ihlâsı artar.

İnsanın, bir yolculuktan dönüşte kârı, yaptığı

ibadetler, hayır ve hasenatlar, yani Allah için

yaptıklarıdır. Gerisi hayal oldu! Dünya

yolculuğunun neticesi de, buna benzer; kârı

Cennettir. Zararından Allahü teâlâ korusun!



Allah için mevki makam sahibi olmak, zengin

olmak kıymetlidir. Bunlarla dinimize hizmet etmek,

insanlara yardımcı olmak kolay olur.

Allahü teâlânın kanunları vardır. Fizik kanunları,

tabiat kanunları diye bilinenler, Onun yarattığı ve

eşya içine gizledikleridir. İnsanlar bunları

araştırırlar, keşfederler ve istifade ederler; ama Onun

emir ve yasakları da vardır ki, bunları Kur’an-ı

kerimde bildirmiştir. İnsanların huzurlu olmaları,

ancak ona uymakla mümkündür. Bunlar,

araştırmakla, ele geçmez. Bunun için İslam

âlimleri, (Bütün güzellikler ve iyilikler

İslamiyet’in içindedir, dışında hiç bir güzellik

yoktur ve olamaz) buyuruyorlar.


Umumi bela, Resulullah efendimizin(s.a.v.) bulunduğu


yere gelmediği gibi, vârislerinin bulunduğu

toplumlara da gelmez.


Ahir zamanda İslam’ın iki şiarı kalır:


1- Erkeğin namazı,

2- Kadının örtüsü.
Bu büyük zatları seven, imansız gitmez. Onların

sevdikleri de, imansız gitmez.


Tasavvuftan maksat, dünyanın fani, ahiretin baki

olduğunu anlamaktır.


Büyükler, maddi olsun, manevi olsun, verdiği şeyi

geri almazlar.


Bir yere gidildiği zaman, ilk olarak Allahü teâlânın


evi olan camileri ziyaret etmek sünnettir. Allahü


teala da, misafirine güzel ikram eder.


Bir kul, iyiliği kırık kalble yaparsa, cenab-ı Hak

indinde o amel makbul olur.

Büyüklerin belki demeleri, muhakkak, kesin

anlamındadır.


Bir kimse, kendi başına, İslamiyet’in bütün

emirlerini yapsa, kurtulma ihtimali vardır; fakat bir

kimse, İmam-ı Rabbani hazretleri gibi bir büyüğe

tâbi olsa, onu sevse, kurtulmama ihtimali yoktur...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt