1950'de Konya'da dünyaya geldi. İlk temel dini eğitimini ailesinden aldı.
İlkokulu bitirinceye kadar birlikte oldukları dedesi ihlâslı bir mümindir. Dünya kaygısı taşımayan bir Anadolu bilgesidir. İtikat ve ilmihâl kitaplarına
çok hâkimdir. Nasihatlerinde devamlı büyüklerden bahseder, onların yolunda olmayı dünya ve ahiret saadetlerinin anahtarı olduğunu söylerdi. Osman Ünlü'ye
istikamet gösteren, ideal kazandıran dedesinin devamlı yaptığı şu nasihat idi:
(Yavrum, biz yapamadık, imkanımız olmadı, sen ileride hoca ol, o büyüklerin yani mezhep imamlarımızın, ehli sünnet âlimlerinin yolunu, kıymetlerini, bütün
insanlara anlat. Sakın kendiliğinden din adına bir şey söyleme. Dinimiz nakil dinidir. Nakleden aziz olur. İnsanlara da en büyük iyiliği yapmış olur. Allahü
teâlâ, dinimizi doğru anlatmayı sana nasip etsin.)
Annesi de babasının devamlı şu duayı yaptığını söylemişti:
(Yavrum, sen dünyaya daha gelmeden evvel baban devamlı şöyle dua ederdi: "Yarabbi, bana dinine milletine faydalı olacak bir erkek evlat nasip eyle.")
Ailesinden temel eğitimi, hedefi, duayı alan Osman Ünlü, küçük yaşlardan itibaren hoca olmayı ister. İlkokuldan sonra bir sene bekleyip İmam-Hatip mektebine
girmeyi arzular. Ancak yaşı yine yetmez. Mahkeme kararı ile büyütmek zorunda kalırlar. İmam-Hatip Lisesi'nden sonra şimdi adı 'İlahiyat Fakültesi' olan
'Konya Yüksek İslâm Enstitüsü'ne girip mezun olur. Anadolu'nun çeşitli şehirlerinde lise ve İmam-Hatiplerde muallimlik yapar.
Osman Ünlü hoca İslâm âlimlerinin kitaplarını okudukça o büyüklere olan hayranlığı artar. Bunları etrafındakilerle paylaşmaktan tarifsiz bir zevk duyar.
Bu yüzden talebeleri ile sınırlı kalmaz, değişik gazete ve dergilere yazılar yollar. Derken radyo programlarına çıkmaya başlar. Dinleyicilerden gelen kesif
istek üzerine öğretmenliği noktalamak zorunda kalır, yayın hayatına başlar... TGRT'nin kuruluşundan itibaren önce kamera arkasında, sonra kamera önünde
bilgilerini seyircileriyle paylaşmaktadır.
Osman Ünlü hoca diyor ki:
Ehli sünnet âlimlerinin çok kitabını okudum. Okudukça hayranlığım arttı. Saadet onları tanımakmış, saadet onların yolunda olmakmış. Rahmetli dedem binlerce
kitabın özetini bana daha çocukken (Dünya ve ahiret nimetlerinin anahtarı bu büyüklerin sevgisidir, yollarında olmaktır) diyerek öğretmiş. Dünyada ve ahirette
saadete kavuşmak isteyen, o büyüklerin yoluna, sımsıkı sarılsın. Resulullah efendimizin yolu, onların gösterdikleri yoldur. Hakikat Kitabevi'nin yayınları
o büyüklerin kitaplarından tercüme edilip derlenerek hazırlanmıştır. Dinimizi doğru öğrenmek isteyen herkese bu kitapları okumasını tavsiye ederim.
İlkokulu bitirinceye kadar birlikte oldukları dedesi ihlâslı bir mümindir. Dünya kaygısı taşımayan bir Anadolu bilgesidir. İtikat ve ilmihâl kitaplarına
çok hâkimdir. Nasihatlerinde devamlı büyüklerden bahseder, onların yolunda olmayı dünya ve ahiret saadetlerinin anahtarı olduğunu söylerdi. Osman Ünlü'ye
istikamet gösteren, ideal kazandıran dedesinin devamlı yaptığı şu nasihat idi:
(Yavrum, biz yapamadık, imkanımız olmadı, sen ileride hoca ol, o büyüklerin yani mezhep imamlarımızın, ehli sünnet âlimlerinin yolunu, kıymetlerini, bütün
insanlara anlat. Sakın kendiliğinden din adına bir şey söyleme. Dinimiz nakil dinidir. Nakleden aziz olur. İnsanlara da en büyük iyiliği yapmış olur. Allahü
teâlâ, dinimizi doğru anlatmayı sana nasip etsin.)
Annesi de babasının devamlı şu duayı yaptığını söylemişti:
(Yavrum, sen dünyaya daha gelmeden evvel baban devamlı şöyle dua ederdi: "Yarabbi, bana dinine milletine faydalı olacak bir erkek evlat nasip eyle.")
Ailesinden temel eğitimi, hedefi, duayı alan Osman Ünlü, küçük yaşlardan itibaren hoca olmayı ister. İlkokuldan sonra bir sene bekleyip İmam-Hatip mektebine
girmeyi arzular. Ancak yaşı yine yetmez. Mahkeme kararı ile büyütmek zorunda kalırlar. İmam-Hatip Lisesi'nden sonra şimdi adı 'İlahiyat Fakültesi' olan
'Konya Yüksek İslâm Enstitüsü'ne girip mezun olur. Anadolu'nun çeşitli şehirlerinde lise ve İmam-Hatiplerde muallimlik yapar.
Osman Ünlü hoca İslâm âlimlerinin kitaplarını okudukça o büyüklere olan hayranlığı artar. Bunları etrafındakilerle paylaşmaktan tarifsiz bir zevk duyar.
Bu yüzden talebeleri ile sınırlı kalmaz, değişik gazete ve dergilere yazılar yollar. Derken radyo programlarına çıkmaya başlar. Dinleyicilerden gelen kesif
istek üzerine öğretmenliği noktalamak zorunda kalır, yayın hayatına başlar... TGRT'nin kuruluşundan itibaren önce kamera arkasında, sonra kamera önünde
bilgilerini seyircileriyle paylaşmaktadır.
Osman Ünlü hoca diyor ki:
Ehli sünnet âlimlerinin çok kitabını okudum. Okudukça hayranlığım arttı. Saadet onları tanımakmış, saadet onların yolunda olmakmış. Rahmetli dedem binlerce
kitabın özetini bana daha çocukken (Dünya ve ahiret nimetlerinin anahtarı bu büyüklerin sevgisidir, yollarında olmaktır) diyerek öğretmiş. Dünyada ve ahirette
saadete kavuşmak isteyen, o büyüklerin yoluna, sımsıkı sarılsın. Resulullah efendimizin yolu, onların gösterdikleri yoldur. Hakikat Kitabevi'nin yayınları
o büyüklerin kitaplarından tercüme edilip derlenerek hazırlanmıştır. Dinimizi doğru öğrenmek isteyen herkese bu kitapları okumasını tavsiye ederim.