Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Osman gazi'nin, oğlu orhan gazi'ye nasihati (vasiyeti) (1 Kullanıcı)

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
OSMAN GAZİ'NİN, OĞLU ORHAN GAZİ'YE NASİHATİ (VASİYETİ)


"Ey oğul! Her işten önce din işlerine dikkat et. Zira farizaya (farzlara) dikkat, din ve devletin güçlenmesine sebeptir. Din işlerini; dikkatli olmayan, itikadı bozuk ve doğru yoldan ayrılmaya yönelen, büyük günahlardan kaçınmayan, helala-harama dikkat etmeyen sefihlere ve ayrıca tecrübesiz kişilere bırakma, devlet idaresinde bu gibi kişilere iş verme!.. Zira yaratandan korkmayan, yaratılandan hiç korkmaz. Büyük günah işleyen ve bunu devam ettiren kimsede sadakat olmaz.

Böyle kişilerin sadakati olsa ümmeti olduğu Peygamber-i Zişan'ın sadık tebligatı üzere hareket eder de şer'i şerifin dışına çıkmazdı. Zulümden, bid'atten sakın. Zulme ve bid'ate teşvik edenleri devletinden uzaklaştır. Çünkü böyleleri seni zevale uğratmış olurlar. Daima cihad ile devletini genişletmeye çalış. Çünkü uzun zaman sefer olunmazsa askerin secaatine; reislerin ve kumandanların bilgi, tedbir ve malumatına ağırlık ve noksanlık gelir. Böyle sefer işlerini bilenler ölür gider de yerine tecrübesiz kimseler gelir, bu yüzden de bir çok hatalar meydana gelir ki, bundan da devlet büyük zararlar görür.

Beytü'l-mali koru! Devletin servetini çoğaltmaya çalış!.. Şer'i şerifin ölçüsüne göre sana ait olana kanaatle, ihtiyaçlarından ve gerekli olanlardan başka lüzumsuz yere telef etme, israftan kaçın. Askerinle, malınla gururlanma. Zira onlar Allah yolunda cihad için milletin işlerinin yerli yerinde görülmesi ve cihana adalet ve fazileti yayman için vasıtadırlar.

Sadakatle Allah rızası için çalışan devlet erkanını koru!..

Vefatlarından sonra böyle kimselerin çoluk-çocuğuna bak, ihtiyaçlarını karşıla.!..Halkından hiç kimsenin malına tecavüz etme!.. Hak edenlere yardım ile iltifat elini uzat, böylelerinin yakınlarını sıkıntıdan kurtar…

Askeri erkanı iyi koru!..
Alimler, fazıllar, sanatkarlar, edipler; devletin bedeninin gücüdür. Bunlara iltifat ve ikramda bulun.
Bir kemal sahibi işitince onunla yakınlık kur, dirlikler ver ve ihsan eyle!.. Hükümetinde ulema, fazıl kimseler, erbab-ı maarif çoğalsın, siyaset ve din işleri nizam bulsun!.. Benden ibret al ki, bu diyarlara zayıf bir bey olarak gelip haketmediğim halde bunca inayet-i celile-i Rabbaniye'ye mazhar oldum. Sen de benim yolumdan git ve bu Din-i Muhammedi'yi ve ashabını, başka sana tabi olanları koru…

Allah'ın (c.c) hakkını ve kulların hukukunu gözet!.. Ve senden sonrakilere böyle nasihat etmekten geri durma. Ve adalet ve insafa riayet ile zulmü kaldırmaya devam ile her bir işe teşebbüs de Allah'ın yardımına güven…
Halkını düşman istilasından ve zulme uğratılmaktan koru!..
Haksız yere hiç bir ferde layık olmayan muamelede bulunma!..

Halkı taltif et, hepsinin rızasını kazan".
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
SEÇMELER


“Hayatı meydana getiren yılların sayısı değil, ezilmeden yaşanan saattir. Hür adam için, hürriyet olmayan her şey ölümdür, ama sonu olmayan bir ölüm.”
“Bir ölüm gülümseyişi taşıyan dudaklarından dökülen bu ‘ben de sizin istediğinizi istiyorum’ ne müthişti? Bu ne müthiş bir irade yıkılışıydı?” (Angel Dayı – Panait İstrati)
*
“Tükürüğünü öyle bir fırlatışı vardı ki, şaşmaz bir soğukkanlılığı belirtirdi: Kararsız bir durumdan sıyrılmak için cinayet işlemekten bile çekinmezdi.”
“Kini aşkıyla değil, boşa çıkmış umutlarıyla orantılıydı.” “Yüreğimiz bir gömüdür, birden boşalttık mı, iflas ettik demektir.”
“Geçiş fazlasıyla hızlı, karşıtlık fazlasıyla keskindi, bunların onun hırs duygusunu gereğinden fazla geliştirmemesi olanaksızdı.”
“Büyük bir ozanım ben. Şiirlerimi yazmam; benim şiirlerim eylemlerim ve duygularımdır.”
“Yasa ağının hangi aralıklarından geçebileceğinizi
araştırın. Gözle görünür bir nedeni bulunmayan büyük servetlerin sırrı, temiz yapıldıkları için unutulmuş birer cinayettir.” (Goriot Baba - Henore de Balzac)
*
“Haset, kıskançlık ve açgözlülük arasındaki farkları geçirmek gerekir. Haset, arzulanan bir şeyin başka birine ait olduğu ve bize değil de ona haz verdiği
inancının yol açtığı kızgın bir duygudur; hasetçi, o istenen şeyi sahibinden çekip almaya yahut bozmaya, kirletmeye yöneliktir.”
“Kıskanç, elinde olanı yitirmekten korkar; hasetse, kendi istediğinin bir başkasında olduğunu gördüğü için acı duyar. Ancak başkalarının sefaleti huzur verir ona. Bu yüzden, hasetçiyi tatmin etmeye yönelik her türlü gayret nafiledir.” “Her şeyin çoğunu alma ihtiyacı, seçme ve ayırım yapma yeteneğini zedeler.” (Haset ve Şükran - Melaine Klein)
*
“... Samimi duygularla birleşmiş bilgi.”
“Sanki rastlantı burada ona pusu kurmuştu.”
“Ne mi yapmalı? Ne gerekiyorsa kesin olarak her şeyi kesip atacaksın. İşte hepsi bu kadar! Tabiî acılara da göğüs gereceksin! Ne? Hâlâ anlamadın mı? Daha sonra anlarsın! İnsana her şeyden önce özgürlük ve güç gerektir. Özellikle güç! Bütün titreyen yaratıkların, bütün karınca yuvalarının üzerinde bir hakimiyet kurmak gerek. İşte hedef! Bunu hatırla!” (Suç ve Ceza - Dosteyevski)
*
“Yönetilen insanları itaat altına almanın en iyi yolu, boyun eğdiklerinden kuşkulandığınızı onlara sezdirmemektir.”
“Generalinden erine dek, herkes bu insan okyanusunda kendini bir kum taneciği görüyor, ama aynı zamanda, bu devasa bütünün bir parçasını oluşturduğu şuuruyla, ne denli güçlü olduğunu hissediyordu.” Ses tonundaki ciddilik ve heyecan bunu daha önce ağlayarak söylemiş olduğunu gösteriyordu.”
“Rastgele kumar oynayan budaladır.” (Savaş ve Barış - Tolstoy)
*
“Avukat olmasına olmuştu, ama ne dava alır, ne de hakim karşısına çıkardı. Bir şey bilmez, bilmekten kaçınır ve beyninin içini fazla şeylerle doldurmak istemez, zekâsının özelliklerini dikkate alıp hiç yanılmayan sezgi gücüyle yanlış anlamaktansa az anlamayı yeğ tutardı.”
“... ama sıradan ilişkilerin ipiyle kuyuya inilmeden önce düşünmeliydi.”
“Suçlu insan çabuk heyecanlanır.”
“Çıkar ilişkilerinin yaşamı ne denli bozduğu, zekâyı ne denli körelttiği çok açık bir gerçekti.”
“İhtilâl için en önde savaşmayana önder denmez.” (Meleklerin İsyanı – Anatole France)
*
“Can çekişenler dikkafalılardır.”
“... Şüpheli vasıtalarla yanlış bir şeyi ispata çalışır.”
“Değişmiş bir dünya. Yeni mânâlarla dolu yeni bir hayat. Her şey pek yeni olduğu için şu anda biraz zorluk çekiyorum. Kendi münasebetlerimde henüz acemiyim.”
Sensin, sen, gizli mânâlardan uzak, iyi, basit, hilesiz, âşina, mahrem eşyaların etrafındaki ışıksın.” (Malte Laurids Brigge’nin Notları - R. M. Rilke)
*
“Öte yandan, surların üzerindeki nöbetçiler de Türk hatlarının çok gerilerinde, hiç ışık olmaması gereken yerlerde, bazı parıltılar gördüklerini söylüyorlardı. İyimser kişiler bunları Konstantinopolis’i kurtarmaya gelen Janos Hunyadi’nin kamp ateşleri olarak nitelendirdiler. Fakat ne gelen vardı ne de giden. Bu
garip ışıkların ne olduğu hiçbir zaman bilinemedi.” (Konstantinopolis Düştü – Stevan Runciman)
*
“Ruha ruh olacaktır bu dil; her şeyi, kokuları, sesleri, renkleri, düşünceyi bulup çıkaran, düşünceyi özetleyen bir dil.”
“İlk romantikler, farkına varmaksızın kâhindiler.”
“Gerçek bir işkence yok mudur insanın kendini kandırmasında, gerçeklikleri kendine ispatlamasında, bu ispatları yinelemek zevkiyle şişinmesinde ve yalnızca böyle yaşayabilmesinde...” (Ben Bir Başkasıdır - A. Rimbaud)

BARAN Dergisi Sayı: 37
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
MEVLANA HALİD K.Snin mektubu

Mevlâna Halid el-Bağdadî k.s. Hazretleri'nin bir mektubu var. Mekke'de bulunan halifesi allâme Molla Ahmed el-Hakkâri'ye göndermiş. Mektubun tercümesi şöyle:

Bismillahirrahmanirrahim ;

Gafur olan Bârî Tealâ'nın affına çok muhtaç kul Halid'den , saydığı ve sevgi beslediği Molla Ahmed el-Hakkâri'ye…

Selamlar size; akar sular gibi berraklığı getiren selamlar…

Dualar üzerinize… Dua edileni beşerî perdelerden ve gizli-karanlık yollardan kurtaran dualar…

Gönlümüz iyiliğinizi ve güzelliğinizi düşünmekle meşgul olduğu, gözlerimiz cemalinizi görmeye arzulu olduğu bir esnada, sizleri bu kağıt parçası ile hatırlamak, dua ile de yardım etmek istedik.

Sizlere, parlak Tarik-i Âliye'ye tamamıyla yapışmanızı tavsiye ederim.

Nafileler ile çokça meşgul olmak sizleri aldatmasın. Çünkü nafile ibadetler haddizatında güzel olmakla beraber, nefsini hiçe saymayan kişiler için öldürücü zehir gibidir. Görmez misin ki, bazı kişilerde zahirî ibadetlerle meşgul oldukları için bir enaniyet ve hatta zulüm baş göstermi ştir. O kadar ileriye giderler ki, kendilerinin daha fazla takva ehli olduklarını zannederek yoldan ve yolda gidenlerden yüz çevirirler. Halbuki zahir ve batın ehli büyük alimlerin ittifak ettikleri gibi, kişinin kendini başkalarından daha fazla takva sahibi görmesi büyük günahların en büyüklerindendir.

Bundan başka, kendilerini ibadet ehli zanneden kimselerden bazıları, aşikâr olarak tasavvuf ehline de düşmanlık yaparlar. Halbuki İbn -i Atâ, el-Hikem isimli eserinde şöyle demiştir:

‘Alçak gönüllülük ve boyun bükmeye sebep olan bir hata, övünmeye ve böbürlenmeye sebep olan bin tattan daha hayırlıdır.'

Hamd , alemlerin Rabbi olan Allah'a aittir.”

Mektubun muhatabı, Mevlâna Halid k.s. Hazretleri'nin hem ilim hem gönül yönüyle yetiştirerek Mekke'de irşad için görevlendirdiği halifesidir. Onun şahsında hepimizi uyarmaktadır. Demek ki bu hastalık herkese bulaşabilir. İnsandaki benlik duygusu şeytanla bir olup insanı mağlup edebilir. Kişinin varlığını Allah'ın önünde yerle bir ettiği secdeyi bile benlik vesilesi yapabilir.

Nefs denilen benlik duygusundan ve onun ortağı şeytanın vesvesesinden kurtulmanın kolay bir yolu yok mu? Var elbette. Onları sahibine şikayet etmek… Bunun nasıl olacağını bir kıssa ile izah edelim:

Bir gönül adamı talebesine sorar:

- Oğlum , yolcu olsan ve yol üzerinde bir dağdan geçerken önüne koyun sürüsü çıksa ve sürünün köpekleri sana saldırsa ne yaparsın?

Delikanlı cevap verir:

- Efendim , sopamla, taşlarla onları kovarım.

Mürşid :

- Oğlum bunlar koyun köpekleri, büyük ve kalabalık… Sopaya, taşa aldırırlar mı? Üstüne gelir seni parçalarlar, diye sözüne devam edince, bu sefer talebe üstadına sorar:

- Peki üstadım, ne yapmalıyım?

Mürşidi herkes için kurtuluş yolunu şöyle açıklar:

- Oğlum koyun sürüsü olur da, bir sahibi olmaz mı? Onların başında bir çobanları mutlaka vardır. Sen ona seslensen, “şu köpekleri üzerimden çek” diye ondan rica etsen ve o da köpekleri çağırsa, bu köpekler sahiplerinin sözüne itaat etmezler mi?

Talebe:

- Sahiplerine mutlaka itaat ederler efendim, der. Bunun üzerine mürşid şunları söyler:

- Oğlum , insanın nefsi ve şeytan Allah'ın bir nevi köpekleridir. Onların sahibi Allah'tır. Sana saldırdıklarında onları sahiplerine şikayet etsen ve: “Ey Rabbim, bunlardan beni koru. Ben ibadetlerimi sadece senin rızan için yapmak istiyorum. Ama içimden bir duygu beni bırakmıyor, şeytan sürekli kalbime vesvese veriyor. Diğer insanlardan üstün olduğumu bana söylüyorlar. Bu düşünceler bana ait değil; şeytanın vesveseleridir. Beni onlardan koru...” diye yalvarsan Allah seni korumaz mı?

Evet; ibadetlerimizden, hayırlı işlerden asla geri duramayız. Çünkü onları yaptıkça Allah'a yaklaşabiliriz. Fakat ihlâsı, yani onları sadece ve sadece Allah için yapmayı unutmamalıyız.
Selâm ve duâ ile....
 

ahde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
590
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Gafur olan Bârî Tealâ'nın affına çok muhtaç kul Halid'den , saydığı ve sevgi beslediği Molla Ahmed el-Hakkâri'ye…

Selamlar size; akar sular gibi berraklığı getiren selamlar…

Dualar üzerinize… Dua edileni beşerî perdelerden ve gizli-karanlık yollardan kurtaran dualar…

Gönlümüz iyiliğinizi ve güzelliğinizi düşünmekle meşgul olduğu, gözlerimiz cemalinizi görmeye arzulu olduğu bir esnada, sizleri bu kağıt parçası ile hatırlamak, dua ile de yardım etmek istedik.




S.A Kardeşim bu mektub ve anlatılanlar gerçekten etkileyici
evliya ullah bizim saatlerce anlatamayacağımız şeyleri bir kaç cümleyle
ne güzel anlatmışlar paylaşımın için teşekkürler

HAMD ANCAK ALEMLERİN RABBİ ALLAHA MAHSUSTUR
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Gafur olan Bârî Tealâ'nın affına çok muhtaç kul Halid'den , saydığı ve sevgi beslediği Molla Ahmed el-Hakkâri'ye…

Selamlar size; akar sular gibi berraklığı getiren selamlar…

Dualar üzerinize… Dua edileni beşerî perdelerden ve gizli-karanlık yollardan kurtaran dualar…

Gönlümüz iyiliğinizi ve güzelliğinizi düşünmekle meşgul olduğu, gözlerimiz cemalinizi görmeye arzulu olduğu bir esnada, sizleri bu kağıt parçası ile hatırlamak, dua ile de yardım etmek istedik.



S.A Kardeşim bu mektub ve anlatılanlar gerçekten etkileyici
evliya ullah bizim saatlerce anlatamayacağımız şeyleri bir kaç cümleyle
ne güzel anlatmışlar paylaşımın için teşekkürler


HAMD ANCAK ALEMLERİN RABBİ ALLAHA MAHSUSTUR
Allahcc yar ve yardımcınız olsun gönüldaş-kardeşim...BESMELE...SELAM...DUA...
 

Emanet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Nis 2008
Mesajlar
3,573
Tepki puanı
32
Puanları
48
Yaş
38
"Oğul! Din işlerini herşeyden evvel ele alıp; yürütmek gayret ve esasını daima gözönünde bulundur ve bu esası sakın gevşekliğe uğratma. Çünkü bir farzın yerine getirilmesini sağlamak, din ve devletin kuvvetlenmesine sebep olur.

Din gayretine sahip olmayan, sefâhete düşkün olan ve denenmemiş kimselere devlet işlerini verme!

Zira yaradanından korkmayan kimse, O'nun yarattıklarından da çekinmez.

Allah'ın rızası için devlet hizmetinde gayret gösterenleri daima gözet. Böyle kıymetli kimselerin vefatından sonra aile fertlerini koru, ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını karşıla. Tebeandan hiç kimsenin malına - mülküne dokunma. Hak sahiplerine haklarını ver, layık olanlara ihsan ve ikramlarda bulun, onların ailelerini de gözet.

Alimleri, fazilet sahiplerini, edipleri, yazarları ve sanat erbabını gözetip koru. Onlara hürmet, ikram ve ihsanda bulun. Başka bir memlekette olgun bir alimin, bir arifin, bir velinin bulunduğunu duyarsan; onlara layık bir usul ve ifade ile memlekete getirt. Onlara her türlü imkanı tanıyarak ülkene yerleştir ki memleketinde çoğalsınlar; din ve devlet işleri nizama girip ilerlesin.

Sakın, ordun ve zenginliğinle mağrur olma. Benden ibret al ki; zayıf, güçsüz bir karınca misali, hiç layık olmadığım halde buraya geldim ve Allah'u Teala'nın nice nice ihsanlarına ve inayetlerine kavuştum. Sen de benim uyduğumve uyguladığım nizamı uygula. Dinimizin tayin ettiği beytü'lmaldaki gelirin ile kanaat eyle.

Senden sonra geleceklere de aynı nasihatlerde bulun ve iyice tenbih eyle. Daima adalet ve insaf üzerinde bulun, zulme meydan verme. Herhangi bir işe başlayacağın zaman Cenabı Allah'ın yardımına sığın. Tebeanı düşmanların ve zalimlerin saldırılarından koru.



VASİYETİN ŞİİRLE İFADESİ

Gönül kerestesiyle bir Yenişehir ve Pazar yap,
Zulmeyleme rençberlere her ne istersen var yap.

Eski Yenişehri bari, İnegöl'e dek hep varı,
Kırup geçirüp kenarı Bursa'yı yık da tekrar yap.

Kurt olup gir sürüye, arslan ol bakma geriye
Çar edüp haydi çeriye, dil geçidini hisar yap.

Osman - Ertuğrul oğlusun, Oğuz - Kayıhan neslisin
Hakkın bir kemter kulusun, İslambol'u aç gülzar yap.

 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Allahcc razı olsun katkınız için gönüldaşımız..
Allahcc yar ve yardımcınız olsun...
BESMELE...SELAM...DUA..
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
VASİYETİN ŞİİRLE İFADESİ


Gönül kerestesiyle bir Yenişehir ve Pazar yap,
Zulmeyleme rençberlere her ne istersen var yap.

Eski Yenişehri bari, İnegöl'e dek hep varı,
Kırup geçirüp kenarı Bursa'yı yık da tekrar yap.

Kurt olup gir sürüye, arslan ol bakma geriye
Çar edüp haydi çeriye, dil geçidini hisar yap.

Osman - Ertuğrul oğlusun, Oğuz - Kayıhan neslisin
Hakkın bir kemter kulusun, İslambol'u aç gülzar yap.
.........................
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt