Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Orucun farzı ve Ramazan-ı şerîfe hürmetin karşılığı (1 Kullanıcı)

Kalb-i selim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ağu 2006
Mesajlar
822
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Orucun farzı



Orucun farzı üçtür: Orucun birinci farzı niyyet etmek; ikincisi, niyyeti ilk ve son vakitleri arasında yapmak; üçüncüsü, oruçlu iken orucu bozan şeylerden sakınmaktır.

Oruca niyyet, akşam ezanından sonra başlar, ertesi gün, dahve vaktine yâni öğleye bir saat kadar kalana kadardır.

İmsâk vaktinden evvel niyyet ederken, “Niyyet ettim, yarın oruç tutmaya.” denir. İmsaktan sonra niyyet ederken, “Bugün oruç tutmaya.” denir. Ramazân-ı şerîf orucu, her müslümana farz olduğu gibi, tutamıyanların kazâ etmeleri de farzdır. Kazâ ve keffâret orucuna ve mu'ayyen olmayan adak oruçlarına imsaktan sonra niyyet edilemez.

Yirmidört saatten daha uzun günlerde, oruca saat ile başlar ve saat ile bozar. Gündüzü böyle uzun olmıyan bir şehirdeki müslümanların zamanına uyar. Eğer oruç tutmazsa, gündüzleri uzun olmıyan yere gelince kazâ eder.

Hadîs-i şerîfte, “Ay'ı görünce oruç tutunuz! Tekrâr görünce, orucu bırakınız!” buyuruldu. Bu emre göre, Ramazan ayı, hilâlin yâni yeni ayın görülmesi ile başlar. Hilâli görmeden öcne yapılan hesap ile, takvîm ile başlamanın câiz olmadığı, (İbni Âbidin)de ve başka birçok kıymetli fıkıh kitabında bildirilmiştir.

Ramazana başlamak için Şâbanın yirmidokuzuncu günü, güneş battıktan sonra, hilâli, yâni gökte yeni Ay'ı aramak ve Ay'ı görmek, eğer görülmezse, Şâban ayını otuz güne tamamlamak lâzımdır.

Hilâli görmekte Ramazanın başlaması, hesapla anlaşılandan bir gün sonra olabilir. Fakat bir gün önce olamaz. Eskiden, Ramazan hilâli gözlenir, âdil şâhidlerin şehâdeti ile kadı, Ramazanın başlangıcını veya bayram günlerini ilân ederdi.

Bugünün şartlarında, ne Türkiye'de ne başka islâm ülkelerinde bunu sıhhatli şekilde yapacak, güvenilecek bir merci yok. Bunun için, yapılacak iş şu: Ramazana takvimlerdeki bildirilen güne göre başlamak, daha sonra bayramdan sonra, iki gün kazâ orucu tutmalıdır.

İftârı acele etmek ve sahûru, geciktirmek sünnettir. Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem", bu iki sünneti yapmağa çok dikkat ederdi. Sahûru geciktirmek ve iftârı çabuk yapmak, belki insanın aczini gösterdiği için sünnet olmuştur. Zaten ibâdet, aczi ve ihtiyâcı göstermek demektir.



B)
 

Kalb-i selim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ağu 2006
Mesajlar
822
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
RE: Orucun farzı ve Ramazan-ı şerîfe hürmetin karşılığı

Ramazan-ı şerîfe hürmetin karşılığı



Herhangi bir özür ile oruç tutamıyanların, bu aya hürmet etmesi, oruç tutamadıkları günler, gizli yemeleri lâzımdır. Bu aya hürmetsizlik çok tehlikelidir. Ramazân-ı şerîfte umûmî yerlerde, müslümanların karşısında, oruç yiyenlerin ve oruç tutanları aldatarak, oruç tutturmıyanların îmânı gider.

Ramazan günlerinde lokanta, büfe gibi yiyip içme yerlerini işletmek günahtır. Bunların, oruç yiyenlerden kazandıkları, helâl ise de, habîstir, zararlıdır. Buralarını iftârdan sonra açmalıdır.

Oruca hürmet çok önemlidir. Eskiden bugünkü gibi değildi. Gayri müslimler bile müslümanların orucuna hürmet ederdi. Açıkta yemezlerdi. Yine böyle bir Ramazanda, gayr-i müslim bir kimse, evine geldiğinde, çocuğunu evin önünde açıktan yemek yediğini gördü. Hemen oğlunu azarlayıp,

- Evladım bilmiyor musun, bugün müslümanların oruç tutma günü. Nasıl böyle onların gözü önünde açıktan karnını doyuruyorsun. Çabuk gir içeri. Bir daha böyle açıktan yediğini görmiyeyim, dedi.

Aradan bir zaman geçtikten sonra, bu kimse vefat etti. Bu kimseyi, müslüman komşusu rü'yada gördü. Kendisini çok güzel yerlerde, rahat bir şekilde görünce merak edip kendisine sordu:

- Senin bu bulunduğun yer neresidir?

- Cennettir.

- Peki dünyada iken, İslâm dinine sen inanmazdın, nasıl oldu da Cennete girdin?

- Doğru, son zamanlarıma kadar müslüman değildim. Fakat, vefatıma yakın, îmân edip, müslüman oldum.

- Bu nasıl oldu?

- Bu büyük ni'mete kavuşmama sebep şu: Birgün Ramazanda çocuğumu açıkta yemek yediği için azarlayıp, oruca hürmet etmesini istemiştim. Cenab-ı Hakkın, beni bu hürmet sebebiyle ahir ömrümde, îmân ile şereflendirdiği bildirildi. Gördüğün gibi Cennette rahat içindeyim.
Sayın mü'min kardeşlerim, şimdiden tüm islam aliminin Ramazan aylarını hayırlı ve mübarekolmasını Yüce Rabb'imden dilerim
Allah'a emanet olunuz B)
Selamet ve Dua ile... B)
B)B)B)
hayırlı iftarlar
 

beadgirl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ağu 2006
Mesajlar
262
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Orucun farzı ve Ramazan-ı şerîfe hürmetin karşılığı

allah razı olsun kardeşimmm B)B)B)B)
 

Tayfun_Dokgoz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 May 2006
Mesajlar
853
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Orucun farzı ve Ramazan-ı şerîfe hürmetin karşılığı

BENCE BU BİRAZDA NEFSİMİZE HAKİM OLMAYI GÖSTERİR . PAYLAŞIM İÇİN TEŞEKKÜRLER ALLAH RAZI OLSUN.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt