Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Örtüdeki Sır, Necip Fazıl Kısakürek (1 Kullanıcı)

maharaja

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2009
Mesajlar
82
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Örtüdeki Sır, Necip Fazıl Kısakürek

Adına “yüksek sosyete” dedikleri bir toplantıda genç şair konuşuyor:

-Bütün sır örtüde… Kadın soyundukça vazıhlaşıyor (manası anlaşılıyor) , böyle olunca da mana peçesi düşmüş bir şiir gibi basitleşiyor, yavanlaşıyor, çirkinleşiyor…

Kadınlı erkekli bir kahkahadır koptu.

Mini etekli bir kız haykırdı:

-Paradoks! Buna paradoks derler!

Genç şair acı acı güldü:

- Size, üniversiteli sayın bayan, içinde yaşadığınız dünya, fikre fikirle karşılık vermeyi öğretmiyor da teker kelimelik klişeler belletiyor. Kutudan fiş çekercesine her fikrin tek kelimelik yaftasını çıkarıyorsunuz, o kadar… Sonra da “saçma” yerine (paradoks) demekle, hastalığı teşhis etmiş bir doktor edasına bürünüyorsunuz!

Bu defa kahkahalar daha sert patladı.

Genç şair devam etti:

- Bütün sır örtüde… Örtü, kadının manasına, aranması, bulunması, erişilmesi lazım bir derinlik veriyor. O manayı zorlaştırıyor, giriftleştiriyor, kıymetlendiriyor. İdeal… İdeal işte budur. Aranması, bulunması, erişilmesi gereken gaye… Kadın vücuduyla idealden bir çizgidir. Ve mutlaka perde arkasında, göz ufkunun gerisinde el uzanır uzanmaz tutulamayacak bir noktada olmalıdır.

Bir ses yükseldi:

-Sen, yobazların savunduğu şeylerin mükemmel bir avukatı olabilirsin!

-Ben, yobaz dediklerinizin gerçeklerine tamamıyla inanıyorum! Sahte olmayan, her şeyin hesabını veren tek dünya onlarındır. Bu gerçeklerin kıymetini de estetik planda göstermeye çalışıyorum.

Kahkahalar kasırgalaştı. Mini etekli kız atıldı:

-Şimdi ben çarşafa girecek, sadece iki gözüm ve burnumu dışarıda bırakacak olursam sizin için ideal kadın mı olurum?

-Dinin kadın vücudunda mahrem nokta olarak görünmesini yasakladığı yerler, kadında büyük mananın sınır çizgilerinden başlar. Erkeğin hayali bu çizgilerin ötesindedir ve onlar muhafazalı olduğu nispette çekicidir.

Genç şair sesini yükseltti:

-Siz, bütün ilericiler, kadını kurtarmak ve nadide bir yemiş gibi ortaya koymak isterken onu, en aziz mana ve tesiriyle öldürüyorsunuz! Kadını yok ettiğini sandığınız dine karşı onu katil elinden kurtarırcasına kapıp, kasap çengellerinde kuyruğu fiyonklu bir ceset haline getiren, yani gerçekten yok eden sizsiniz!

Sonra dönüp, gözlerini mini etekli kıza dikti:

-Siz diz kapaklarınızdan birer karış yukarısına açık vücudunuzda mahrem nokta tanımadığınızı ilan ederken, diz kapaklarınızdan yukarısına ait bütün tesirinizi kaybettiğinizin farkında mısınız? Erkeğin hasret ve kıymet hükmünü öldürerek mi kıymetleneceksiniz? Siz, vücudunuzun neresini açarsanız, o noktayı kesip atmış gibi kaybediyorsunuz!

* * *

İlerici kızlar ve arkadaşları, genç şaire bir oyun oynamaya karar verdiler. Baş rolü de mini etekli kıza ısmarladılar.

Mini etekli kız, yüzündeki koyu makyaj sıvasını silip attı. Başına sımsıkı bir türban sardı ve uzun etekli bir elbiseye büründü. Kendi gerçek şekline dönen kız tanınmaz hale gelmişti; onu bir partide, tesadüfen evde bulunan terzi işçisi diye genç şaire takdim ettiler:

-Sizi tanıyacak gibiyim. Siz, şu bizim ileri, ilerici, İngiliz Filolojisi öğrencisi mini etek…

Kahkahalar boşandı:

-Ayol, o birazdan gelecek, nerdeyse damlar… Ufak bir benzerlikten ibaret…
Kız, mahcup mahcup, müsaade alıp çıktı ve beş dakika sonra her zamanki kılığı içinde döndü.

Alkış, kahkaha, kıyamet…

Genç şair afallamıştı.

Kısa bir zaman sonra, örtülü kılığıyla, genç şairin yoluna çıkıp, verdiği randevuyu kabul eden kız, Eyüp sırtlarında, Çamlıca tepelerinde ve Boğaziçi’nde birkaç gün süren masum gezintilerden sonra, onu kolundan yakaladığı gibi, arkadaşlarının muhitine götürdü ve herkesin hayret nazarı önünde haykırdı:

-Bu adamı gülünç düşürmek için oynadığımız oyuna son veriyorum! Ben bu adamın kendisine olduğu kadar, fikirlerine de tutuldum! Artık bu kılıktan çıkmayacağım!

Evlenme dairesinde, sımsıkı örtülü kızla yanındaki genç şairin arkasında bir sürü mini etekli ve favorili tipler… Biri, öbürüne fısıldıyor:

-Bütün sır örtüde…

Ve içinden inanarak söylediği bu söze, dışından inanmadığını gösteren bir eda ile sırıtıyor… (1967)


Necip Fazıl KISAKÜREK
“Hikayelerim - s:207 - 210”
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
54
Genç şair sesini yükseltti:

-Siz, bütün ilericiler, kadını kurtarmak ve nadide bir yemiş gibi ortaya koymak isterken onu, en aziz mana ve tesiriyle öldürüyorsunuz! Kadını yok ettiğini sandığınız dine karşı onu katil elinden kurtarırcasına kapıp, kasap çengellerinde kuyruğu fiyonklu bir ceset haline getiren, yani gerçekten yok eden sizsiniz!

Sonra dönüp, gözlerini mini etekli kıza dikti:

-Siz diz kapaklarınızdan birer karış yukarısına açık vücudunuzda mahrem nokta tanımadığınızı ilan ederken, diz kapaklarınızdan yukarısına ait bütün tesirinizi kaybettiğinizin farkında mısınız? Erkeğin hasret ve kıymet hükmünü öldürerek mi kıymetleneceksiniz? Siz, vücudunuzun neresini açarsanız, o noktayı kesip atmış gibi kaybediyorsunuz!


ÜSTADIMIZA RAHMET...Allahcc razı olsun gönüldaşımız...BESMELE...SELAM...DUA...
 

haya87

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Şub 2009
Mesajlar
234
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Genç şair sesini yükseltti:

-Siz, bütün ilericiler, kadını kurtarmak ve nadide bir yemiş gibi ortaya koymak isterken onu, en aziz mana ve tesiriyle öldürüyorsunuz! Kadını yok ettiğini sandığınız dine karşı onu katil elinden kurtarırcasına kapıp, kasap çengellerinde kuyruğu fiyonklu bir ceset haline getiren, yani gerçekten yok eden sizsiniz!

Sonra dönüp, gözlerini mini etekli kıza dikti:

-Siz diz kapaklarınızdan birer karış yukarısına açık vücudunuzda mahrem nokta tanımadığınızı ilan ederken, diz kapaklarınızdan yukarısına ait bütün tesirinizi kaybettiğinizin farkında mısınız? Erkeğin hasret ve kıymet hükmünü öldürerek mi kıymetleneceksiniz? Siz, vücudunuzun neresini açarsanız, o noktayı kesip atmış gibi kaybediyorsunuz!


ÜSTADIMIZA RAHMET...Allahcc razı olsun gönüldaşımız...BESMELE...SELAM...DUA...



Allahü teala binlerce kez razı olsun.Emeğiniz için sonsuz teşekkürler çok güzel bir paylaşımdı.Allahü teala iki cihan seadeti ihsan eylesin.
 

maharaja

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2009
Mesajlar
82
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Genç şair sesini yükseltti:

-Siz, bütün ilericiler, kadını kurtarmak ve nadide bir yemiş gibi ortaya koymak isterken onu, en aziz mana ve tesiriyle öldürüyorsunuz! Kadını yok ettiğini sandığınız dine karşı onu katil elinden kurtarırcasına kapıp, kasap çengellerinde kuyruğu fiyonklu bir ceset haline getiren, yani gerçekten yok eden sizsiniz!

Sonra dönüp, gözlerini mini etekli kıza dikti:

-Siz diz kapaklarınızdan birer karış yukarısına açık vücudunuzda mahrem nokta tanımadığınızı ilan ederken, diz kapaklarınızdan yukarısına ait bütün tesirinizi kaybettiğinizin farkında mısınız? Erkeğin hasret ve kıymet hükmünü öldürerek mi kıymetleneceksiniz? Siz, vücudunuzun neresini açarsanız, o noktayı kesip atmış gibi kaybediyorsunuz!


ÜSTADIMIZA RAHMET...Allahcc razı olsun gönüldaşımız...BESMELE...SELAM...DUA...

rabbim cümlemizden razı olsun..
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
İşte üstadın kalemindeki ok örtünün düşmanlarının gönlüne bir kez daha saplandı Elhamdülillah.Cenab-ı Hak razı olsun kardeşim.Anlayana çok güzel bir paylaşım.Teşekkür eder kıymetli dualarınızı istirham ederiz..
 

Çeşm-i Bülbül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2009
Mesajlar
13,384
Tepki puanı
6
Puanları
0
çok güzel ve anlamlı bir paylaşım olmuş Allah hepinizden razı olsun
 

yarensin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Eyl 2008
Mesajlar
978
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
- Bütün sır örtüde… Örtü, kadının manasına, aranması, bulunması, erişilmesi lazım bir derinlik veriyor. O manayı zorlaştırıyor, giriftleştiriyor, kıymetlendiriyor. İdeal… İdeal işte budur. Aranması, bulunması, erişilmesi gereken gaye… Kadın vücuduyla idealden bir çizgidir. Ve mutlaka perde arkasında, göz ufkunun gerisinde el uzanır uzanmaz tutulamayacak bir noktada olmalıdır.

ALLAH RAHMET ETSİN ÜSTAT İŞTE NEDE GÜZEL İFADE ETMİŞ ÖRTÜYÜ BASİTLEŞTİRENLERE....EMEĞİNE SAĞLIK ÇOK GÜZEL BİR PAYLAŞIM OLMUŞ....
 

kalemgenç

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ocak 2009
Mesajlar
499
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
s.a. emeğinize sağlık. RABBİM razı olsun değerli kardeşim.
bu arada üstad Necip Fazıl'ıda rahmetle anıyorum.
selam ve dua ile....
 

maharaja

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2009
Mesajlar
82
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Cenab-ı hak cümlemizden razı olsun..
savunduğumuz şeylerin hakikatine varmak önemli..
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
Şimdi ben çarşafa girecek, sadece iki gözüm ve burnumu dışarıda bırakacak olursam sizin için ideal kadın mı olurum?

-Dinin kadın vücudunda mahrem nokta olarak görünmesini yasakladığı yerler, kadında büyük mananın sınır çizgilerinden başlar. Erkeğin hayali bu çizgilerin ötesindedir ve onlar muhafazalı olduğu nispette çekicidir.

Genç şair sesini yükseltti:

-Siz, bütün ilericiler, kadını kurtarmak ve nadide bir yemiş gibi ortaya koymak isterken onu, en aziz mana ve tesiriyle öldürüyorsunuz! Kadını yok ettiğini sandığınız dine karşı onu katil elinden kurtarırcasına kapıp, kasap çengellerinde kuyruğu fiyonklu bir ceset haline getiren, yani gerçekten yok eden sizsiniz!

Selamun aleykum kardeşim.Bütün sır evet örtüde.hakikat damlalarından süzülmüş cümleler herbiri!!!İnşlallah o katreler azda olsa içimize nakış nakış ,motif motif işlenir.

Gerçek manada kapanmak,inanmak duasıyla
En emine emanet olunuz.Selamun aleykum
 

Guo1903

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Haz 2008
Mesajlar
2,657
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Elhamdülillah..
''Bütün sır örtüde...''
Allah razı olsun..
 

nrydmrl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2008
Mesajlar
471
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
emeğinize sağlk çok anlamlı bir hikaye rabbim herkese hidayeini verir inşalah selam ve dua ile.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
54
"Başörtüsü: İcaz... İcazet... İzin... Müsaade... Şehâdetnâme... Diploma... «Olur!» demek... Destur vermek... Revâ görmek... İlmî ehliyet... Veciz bir tarzda... Kısa ifâdelerle çok şey anlatmak hâlinde olan... Mucizeli olmak... Başkalarını acze düşürecek derecede olmak... Âciz bırakmak... Şaşırtmak... Hayran etmek... Mucize derecesinde düzgün söz söylemek... Güzel söz söylemekle insanların muktedir olamadıkları derece... Çok mânâya gelen kısa cümlenin hâli... Bilinen ve açık olan cümleden kısa bir cümle ile maksadı ifâde sanatı... Kabir... İstikbâl... Lisan... Her nesnenin dibi, kökü ve sonu... Küçük gömlek... Devenin göğsünde olan nişan ve alâmet... Hürriyet..." tilki günlüğü S M...
 

Çeşm-i Bülbül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2009
Mesajlar
13,384
Tepki puanı
6
Puanları
0
Sonra dönüp, gözlerini mini etekli kıza dikti:

-Siz diz kapaklarınızdan birer karış yukarısına açık vücudunuzda mahrem nokta tanımadığınızı ilan ederken, diz kapaklarınızdan yukarısına ait bütün tesirinizi kaybettiğinizin farkında mısınız? Erkeğin hasret ve kıymet hükmünü öldürerek mi kıymetleneceksiniz? Siz, vücudunuzun neresini açarsanız, o noktayı kesip atmış gibi kaybediyorsunuz!

Güncelleme...
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
40
Örtüdeki Sır, Necip Fazıl Kısakürek

Adına “yüksek sosyete” dedikleri bir toplantıda genç şair konuşuyor:

-Bütün sır örtüde… Kadın soyundukça vazıhlaşıyor (manası anlaşılıyor) , böyle olunca da mana peçesi düşmüş bir şiir gibi basitleşiyor, yavanlaşıyor, çirkinleşiyor…

Kadınlı erkekli bir kahkahadır koptu.

Mini etekli bir kız haykırdı:

-Paradoks! Buna paradoks derler!

Genç şair acı acı güldü:

- Size, üniversiteli sayın bayan, içinde yaşadığınız dünya, fikre fikirle karşılık vermeyi öğretmiyor da teker kelimelik klişeler belletiyor. Kutudan fiş çekercesine her fikrin tek kelimelik yaftasını çıkarıyorsunuz, o kadar… Sonra da “saçma” yerine (paradoks) demekle, hastalığı teşhis etmiş bir doktor edasına bürünüyorsunuz!

Bu defa kahkahalar daha sert patladı.

Genç şair devam etti:

- Bütün sır örtüde… Örtü, kadının manasına, aranması, bulunması, erişilmesi lazım bir derinlik veriyor. O manayı zorlaştırıyor, giriftleştiriyor, kıymetlendiriyor. İdeal… İdeal işte budur. Aranması, bulunması, erişilmesi gereken gaye… Kadın vücuduyla idealden bir çizgidir. Ve mutlaka perde arkasında, göz ufkunun gerisinde el uzanır uzanmaz tutulamayacak bir noktada olmalıdır.

Bir ses yükseldi:

-Sen, yobazların savunduğu şeylerin mükemmel bir avukatı olabilirsin!

-Ben, yobaz dediklerinizin gerçeklerine tamamıyla inanıyorum! Sahte olmayan, her şeyin hesabını veren tek dünya onlarındır. Bu gerçeklerin kıymetini de estetik planda göstermeye çalışıyorum.

Kahkahalar kasırgalaştı. Mini etekli kız atıldı:

-Şimdi ben çarşafa girecek, sadece iki gözüm ve burnumu dışarıda bırakacak olursam sizin için ideal kadın mı olurum?

-Dinin kadın vücudunda mahrem nokta olarak görünmesini yasakladığı yerler, kadında büyük mananın sınır çizgilerinden başlar. Erkeğin hayali bu çizgilerin ötesindedir ve onlar muhafazalı olduğu nispette çekicidir.

Genç şair sesini yükseltti:

-Siz, bütün ilericiler, kadını kurtarmak ve nadide bir yemiş gibi ortaya koymak isterken onu, en aziz mana ve tesiriyle öldürüyorsunuz! Kadını yok ettiğini sandığınız dine karşı onu katil elinden kurtarırcasına kapıp, kasap çengellerinde kuyruğu fiyonklu bir ceset haline getiren, yani gerçekten yok eden sizsiniz!

Sonra dönüp, gözlerini mini etekli kıza dikti:

-Siz diz kapaklarınızdan birer karış yukarısına açık vücudunuzda mahrem nokta tanımadığınızı ilan ederken, diz kapaklarınızdan yukarısına ait bütün tesirinizi kaybettiğinizin farkında mısınız? Erkeğin hasret ve kıymet hükmünü öldürerek mi kıymetleneceksiniz? Siz, vücudunuzun neresini açarsanız, o noktayı kesip atmış gibi kaybediyorsunuz!

* * *

İlerici kızlar ve arkadaşları, genç şaire bir oyun oynamaya karar verdiler. Baş rolü de mini etekli kıza ısmarladılar.

Mini etekli kız, yüzündeki koyu makyaj sıvasını silip attı. Başına sımsıkı bir türban sardı ve uzun etekli bir elbiseye büründü. Kendi gerçek şekline dönen kız tanınmaz hale gelmişti; onu bir partide, tesadüfen evde bulunan terzi işçisi diye genç şaire takdim ettiler:

-Sizi tanıyacak gibiyim. Siz, şu bizim ileri, ilerici, İngiliz Filolojisi öğrencisi mini etek…

Kahkahalar boşandı:

-Ayol, o birazdan gelecek, nerdeyse damlar… Ufak bir benzerlikten ibaret…
Kız, mahcup mahcup, müsaade alıp çıktı ve beş dakika sonra her zamanki kılığı içinde döndü.

Alkış, kahkaha, kıyamet…

Genç şair afallamıştı.

Kısa bir zaman sonra, örtülü kılığıyla, genç şairin yoluna çıkıp, verdiği randevuyu kabul eden kız, Eyüp sırtlarında, Çamlıca tepelerinde ve Boğaziçi’nde birkaç gün süren masum gezintilerden sonra, onu kolundan yakaladığı gibi, arkadaşlarının muhitine götürdü ve herkesin hayret nazarı önünde haykırdı:

-Bu adamı gülünç düşürmek için oynadığımız oyuna son veriyorum! Ben bu adamın kendisine olduğu kadar, fikirlerine de tutuldum! Artık bu kılıktan çıkmayacağım!

Evlenme dairesinde, sımsıkı örtülü kızla yanındaki genç şairin arkasında bir sürü mini etekli ve favorili tipler… Biri, öbürüne fısıldıyor:

-Bütün sır örtüde…

Ve içinden inanarak söylediği bu söze, dışından inanmadığını gösteren bir eda ile sırıtıyor… (1967)


Necip Fazıl KISAKÜREK
“Hikayelerim - s:207 - 210”

Allah celle celaluhu razı olsun..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt