yaldızlı meşin kabı
parcalanmıs kıtabı,
ay altında dun gece
delı bır dervıs gıbı
mumu sonmus rahlesı yere devrılmıs gıbı,
okudum saatlerce.
yaldızlı mesın kabın
parcalanmıs koynunda uyukuyan kıtabın
cevırdıkce kuf kokan her sarı yapragını
sandımkı esıyorum bır mezar topragını
ince el yazıları canlandı birer birer
masallarda çizilen yuzlerı gosterdıler
iblis bır yılan oldu adem havvaya kandı
kardesını olduren lanetlı ruhu gordum
koca tahta bır gemı ummanda calakalandı
ufuklardan guvercın bekleyen nuhu gordum
ismaılın topugu kumdan cıkardı zemzem.
tur sınada musa kaldırdı kollarını
asasını vurunca yarıldı bahrı kulzem
buldu benı ısraılın yollarını
zekerıya zıkrını bır sonsuz aha verdı
dogdu ısa bıkrını
meryem allaha verdı
kureysı muhammed e kucak actı medıne
bır ates mezar oldu kerbela huseyıne
sayfalar dondukce bunlar hep bırer bırer
dogrulup devrıldıler
ay battı gunes dogdu
kalbımde ates dogdu
yaldızlı mesın kabı parcalanmıs kıtabın
varsın gomulsun dıye bır ebedı uykuya
attım kor bıtr kuyuya
yazık yazık bızekı asırlarca aldandık
karanlıkta cızılen yuzlerı gormek ıcın
gorup yuz surmek ıcın
yazık bızekı bır cırag gıbı yandık
ne gokten necat geldı
ne bır parca merhamet
calısan esırlere ısa musa muhammet
sade bır satır dua bır tutsu buhur verdı
masal cennetlerının yollarını gosterdı
ne bes vakıt ezanı, ne anjelus canları
zıncırden kurtarmadı yoksul calısanları
yıne bız kolelerız efendılerımız var
yıne her mel un tası yosunlasmıs bır duvar
esır efendı dıye koymus da adlarını
ıkı bahta ayrımıs asrın evlatlarını
efendı ısletıroy esır ıslıyor yıne
yıne efendılerın gumuslu sofrasından
kar gıbı ekmegınden sarap dolu tasından
kırıntı artık bıle dusmuyor ısleyene
yıne bız esır gecen her gunun aksamında
eve sade bır lokma ekmek getırıyoruz.
gece yagmur ınlerken evımızın damına
ısınabılmek ıcın gunesı bekler gıbı
bırbırıne sokulan hasta kopekler gıbı
yırtık yorganımızın altında tıtrıyoruz
cıftımız balyozumuz sonsuz calısmamızla
asırlardır bagrında ınleyen kazmamızla
heyecana geldıde kara topragın kalbı
kendını teslım eden taze bır kadın gıbı
cıceklerle donandı dunya ısımlı agac
bız bu agacımızın dıbınde olurken ac
efendıler gosterıp sırıtan dıslerını
bırer bırer topluyor butun yemıslerını
efendıler agalar evlıyalar kesısler
ebedı karanlıgın bogulsun kollarında
artık temız ruhlarını aydınlık yollarında
sade bır dın bır kanun bır hak
işleyen- dişler...
parcalanmıs kıtabı,
ay altında dun gece
delı bır dervıs gıbı
mumu sonmus rahlesı yere devrılmıs gıbı,
okudum saatlerce.
yaldızlı mesın kabın
parcalanmıs koynunda uyukuyan kıtabın
cevırdıkce kuf kokan her sarı yapragını
sandımkı esıyorum bır mezar topragını
ince el yazıları canlandı birer birer
masallarda çizilen yuzlerı gosterdıler
iblis bır yılan oldu adem havvaya kandı
kardesını olduren lanetlı ruhu gordum
koca tahta bır gemı ummanda calakalandı
ufuklardan guvercın bekleyen nuhu gordum
ismaılın topugu kumdan cıkardı zemzem.
tur sınada musa kaldırdı kollarını
asasını vurunca yarıldı bahrı kulzem
buldu benı ısraılın yollarını
zekerıya zıkrını bır sonsuz aha verdı
dogdu ısa bıkrını
meryem allaha verdı
kureysı muhammed e kucak actı medıne
bır ates mezar oldu kerbela huseyıne
sayfalar dondukce bunlar hep bırer bırer
dogrulup devrıldıler
ay battı gunes dogdu
kalbımde ates dogdu
yaldızlı mesın kabı parcalanmıs kıtabın
varsın gomulsun dıye bır ebedı uykuya
attım kor bıtr kuyuya
yazık yazık bızekı asırlarca aldandık
karanlıkta cızılen yuzlerı gormek ıcın
gorup yuz surmek ıcın
yazık bızekı bır cırag gıbı yandık
ne gokten necat geldı
ne bır parca merhamet
calısan esırlere ısa musa muhammet
sade bır satır dua bır tutsu buhur verdı
masal cennetlerının yollarını gosterdı
ne bes vakıt ezanı, ne anjelus canları
zıncırden kurtarmadı yoksul calısanları
yıne bız kolelerız efendılerımız var
yıne her mel un tası yosunlasmıs bır duvar
esır efendı dıye koymus da adlarını
ıkı bahta ayrımıs asrın evlatlarını
efendı ısletıroy esır ıslıyor yıne
yıne efendılerın gumuslu sofrasından
kar gıbı ekmegınden sarap dolu tasından
kırıntı artık bıle dusmuyor ısleyene
yıne bız esır gecen her gunun aksamında
eve sade bır lokma ekmek getırıyoruz.
gece yagmur ınlerken evımızın damına
ısınabılmek ıcın gunesı bekler gıbı
bırbırıne sokulan hasta kopekler gıbı
yırtık yorganımızın altında tıtrıyoruz
cıftımız balyozumuz sonsuz calısmamızla
asırlardır bagrında ınleyen kazmamızla
heyecana geldıde kara topragın kalbı
kendını teslım eden taze bır kadın gıbı
cıceklerle donandı dunya ısımlı agac
bız bu agacımızın dıbınde olurken ac
efendıler gosterıp sırıtan dıslerını
bırer bırer topluyor butun yemıslerını
efendıler agalar evlıyalar kesısler
ebedı karanlıgın bogulsun kollarında
artık temız ruhlarını aydınlık yollarında
sade bır dın bır kanun bır hak
işleyen- dişler...