HUSEYIN SASMAZ
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 11 Eyl 2009
- Mesajlar
- 1,204
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 61
ORDU
Yüce Allah; Müslümanları, İslâm mesajını bütün dünyaya taşıma görevi ile şereflendirmiştir. Bunu için de davet ve cihad yolunu belirlemiştir. Bu nedenle ham cihadı hem de askeri eğitimi Müslümanlara farz kılmıştır.
On beş yaşına gelen her bir erkeğe cihada hazırlanmak üzere askeri eğitimi farz kılmıştır. Askere alma işi ise farz-ı kifayedir.
Onun gerekçesi ise şu ayetlerdir: "Fitne kalmayıncaya ve din bütünüyle Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşınız." [1]
Rasulullah (s.a.v.) de şöyle buyurmaktadır: "Mallarınızla, ellerinizle ve dillerinizle; müşriklere karşı cihad ediniz.” [2]
Şer'an istenen şekilde düşmanın kahredilip, ülkelerin fethedilebilmesi savaşmak bugün de kaçınılmaz olduğuna göre askeri eğitim de şu şer’î kaide gereğince cihad gibi farz olur: "Bir vacibin tamamlanabilmesi için gerekenler de vaciptir." Çünkü savaşma talebi askeri eğitimi de kapsamaktadır. "Onlarla savaşınız" emri genel bir emir olup savaş emrini vermektedir. Dolayısıyla bu emrin yerine getirilebilmesi için gereken her şey de farzdır. Çünkü Allahu Teâla şöyle buyurmaktadır: "Onlara karşı gücünüz yettiği kadar güç hazırlayınız." [3]
En yüksek seviyede askeri eğitim bilgi ve beceri güç hazırlama kapsamına girer. Çünkü savaşma imkanına sahip olabilmek için bunların varlığı kaçınılmazdır. O halde askeri eğitim de tıpkı araç, mühimmat ve bunlara benzer şeyler türündendir. Askere alma ise, insanları sürekli bir şekilde silah altında orduda asker olarak bulundurma işidir. Bu da fiilen cihadı ifa eden ve cihadın gereklerini yerine getiren mücahidlerin ortaya çıkartılması anlamına gelir. Bu ise bir farzdır. Düşman bize hücum etse de etmese de cihadı yerine getirmek, sürekli ve devamlı bir farizadır. İster İşte buradan hareketle, askere alma, farz-ı kifayedir.
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Enfal: 39
--------------------------------------------------------------------------------
[2] Buhari, 2143; Ahmed b. Hanbel, 11798, 13146; Daremi, 2324; Enes yoluyla rivayet edilmiştir
--------------------------------------------------------------------------------
[3] Enfal: 60
Yüce Allah; Müslümanları, İslâm mesajını bütün dünyaya taşıma görevi ile şereflendirmiştir. Bunu için de davet ve cihad yolunu belirlemiştir. Bu nedenle ham cihadı hem de askeri eğitimi Müslümanlara farz kılmıştır.
On beş yaşına gelen her bir erkeğe cihada hazırlanmak üzere askeri eğitimi farz kılmıştır. Askere alma işi ise farz-ı kifayedir.
Onun gerekçesi ise şu ayetlerdir: "Fitne kalmayıncaya ve din bütünüyle Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşınız." [1]
Rasulullah (s.a.v.) de şöyle buyurmaktadır: "Mallarınızla, ellerinizle ve dillerinizle; müşriklere karşı cihad ediniz.” [2]
Şer'an istenen şekilde düşmanın kahredilip, ülkelerin fethedilebilmesi savaşmak bugün de kaçınılmaz olduğuna göre askeri eğitim de şu şer’î kaide gereğince cihad gibi farz olur: "Bir vacibin tamamlanabilmesi için gerekenler de vaciptir." Çünkü savaşma talebi askeri eğitimi de kapsamaktadır. "Onlarla savaşınız" emri genel bir emir olup savaş emrini vermektedir. Dolayısıyla bu emrin yerine getirilebilmesi için gereken her şey de farzdır. Çünkü Allahu Teâla şöyle buyurmaktadır: "Onlara karşı gücünüz yettiği kadar güç hazırlayınız." [3]
En yüksek seviyede askeri eğitim bilgi ve beceri güç hazırlama kapsamına girer. Çünkü savaşma imkanına sahip olabilmek için bunların varlığı kaçınılmazdır. O halde askeri eğitim de tıpkı araç, mühimmat ve bunlara benzer şeyler türündendir. Askere alma ise, insanları sürekli bir şekilde silah altında orduda asker olarak bulundurma işidir. Bu da fiilen cihadı ifa eden ve cihadın gereklerini yerine getiren mücahidlerin ortaya çıkartılması anlamına gelir. Bu ise bir farzdır. Düşman bize hücum etse de etmese de cihadı yerine getirmek, sürekli ve devamlı bir farizadır. İster İşte buradan hareketle, askere alma, farz-ı kifayedir.
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Enfal: 39
--------------------------------------------------------------------------------
[2] Buhari, 2143; Ahmed b. Hanbel, 11798, 13146; Daremi, 2324; Enes yoluyla rivayet edilmiştir
--------------------------------------------------------------------------------
[3] Enfal: 60