Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

O’nun Bir Günü; (1 Kullanıcı)

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com


O’nun Bir Günü;


Sabah gerinerek yatakdan kalktı. Üzerinde kalın çizgili pijamaları, sol yanağında yastık izi banyoya kapağı attı. Tıraşını olurken “dün olanlardan ve ogün olabileceklerden bir takım enstantaneler” aklından geçti …Ama gözlerinde herhangi bir yorum belirtisi yoktu.Çünkü yorumlamamıştı aklından geçenleri …

Dün de giydiği takım elbisesinin pantalonunda ütü izi kalmış mı, kalmamış mı diye şöyle bir inceledi. “Eh bügün de idare eder” diye düsündü. Ayakkabılarının üzerindeki çamur lekeleri ve tozları da silmedi. “Bügün de idare eder, kim görecek, sanki” diye düşündü …Dışarı çıktı, kapıyı kapattı ve bir sigara yaktı.

Merdivenlerden inerken Aysun aklına geldi. Dün kendisine pek yüz vermemişti. Hatta “son ne zaman sinemaya gittın?” sorusunu duymazdan gelmişti. Bu ne demek oluyordu şimdi. Acaba artık eskisi kadar kendisinden hoşlanmıyor muydu?Canı sıkıldı. Yüzünde, her zaman hakim olan çok ciddi erkek ifadesi iyice sertleşti. Şimdi çok daha ciddi görünüyordu.

Acaba Aysun, kendisinin çok ciddi görünmesinden mi yeteri kadar hoşlanmamıştı? Oysaki film ve dizilerdeki başrol oyuncuları olan ve kadınların her zaman peşinden koştuğu kahramanlar, Kadir Abi veya Polat Alemdar gibi çok sert ve haşin bakmıyorlar mıydı.

Tebessüm eden erkek olur muydu?

Zaten annesi de çocukken kendisine ;“çok gülme bak başımıza kötü bir iş gelecek” demez miydi?

Apartamandan dışarı çıktığında canı iyice sıkılmaya başlamıştı. Sigarasından derin bir nefes çekti. O anda bakkal Ahmet’i ekmek sandığından sıcak ekmekleri çıkarıp camlı ekmek dolabına dizerken gördü. Ahmet kendisini farketmemiş, hızlı hızlı işini bitirmeye çalışıyordu. O da başını hafiften ters istikamete çevirerek onu görmemiş gibi yaptı. Aksi halde “Günaydın” demek zorunda kalacaktı.

“Bu ”Günaydın” da ne kadar lüzumsuz bir laftı. Sanki söylemekle gün aydın mı oluyordu?”

Bu düsüncelerle arabasını çalıştırdı.

İşyerine ulaşana kadar, yesil ışık yanar yanmaz formula 1 pilotu kadar usta bir çeviklikle gaza basıp hareket edemeyen iki sürücüye söverek, klakson çaldı.

Daha bunun gibi söverek protesto ettigi sürücü sayısı neredeyse bir düzineyi bulacaktı ki işyerine varmıştı. Kendisinden başka kimse iyi otomobil kullanamıyordu. Rakip sürücülere çok kızgındı.

O’nu her sabah böyle daha işe başlamadan sinirlendiriyorlardı. Halbuki kendisi ne kadar da hoşgörü sahibi bir insandı. Hoşgörü gibisi var mıydı?

Devam edecek …

Sanyorsanız yanılıyorsunuz . Bu mini hikaye burada bitiyor.
%29.gif

İyiki çevremizde böyle insanlardan yok. Olsaydı hayat ne kadar da çekilmez bir hal alırdı değil mi?



Peyami Sefa





 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt