ÖNÜM ARKAM SAĞIM SOLUM HÜZÜN
Ey hüzün!
saklanma, çık karşıma suçlu değilsin.
Dokun, ne olur dokun yüreğim incinsin.
Bir daha asla sensizliğe yummam gözümü,
dokun çoraklaşmış bedenime can gelsin.
Ne zaman aklıma düşsen, devrilir dağlar,
kanadı kırılır minik kuşların,
çoşkun bir nehirde boğulur sevdam.
Ne zaman aklıma düşsen, bulanır zihnim,
uyuşur parmak uçlarım, titrer ellerim,
ve vurulur şakağından son kalan hülyam.
Ey hüzün!
işte tülû etti görünmez yüzün.
Gezerken sevdanın tepelerinde avare,
bir çığ oldu yanan dünyama o serin sesin.
Meğer mutluluk yaramaz bir çocuk imiş,
atlı karıncalara binip atta gitmiş,
yüzümü görmedi bir kere bile,
ama, buğulu camlara resmimi çizmiş.
Gah kazanan bendim, gah kaybedendim,
tek kişilik bu oyunda kendimi yendim,
üzülme, ne olur o şemsî yüzünü asma.
İşte birkez daha ben ebelendim.
Ey hüzün!
saklanma, çık karşıma suçlu değilsin.
Dokun, ne olur dokun yüreğim incinsin.
Bir daha asla sensizliğe yummam gözümü,
dokun çoraklaşmış bedenime can gelsin.
Ne zaman aklıma düşsen, devrilir dağlar,
kanadı kırılır minik kuşların,
çoşkun bir nehirde boğulur sevdam.
Ne zaman aklıma düşsen, bulanır zihnim,
uyuşur parmak uçlarım, titrer ellerim,
ve vurulur şakağından son kalan hülyam.
Ey hüzün!
işte tülû etti görünmez yüzün.
Gezerken sevdanın tepelerinde avare,
bir çığ oldu yanan dünyama o serin sesin.
Meğer mutluluk yaramaz bir çocuk imiş,
atlı karıncalara binip atta gitmiş,
yüzümü görmedi bir kere bile,
ama, buğulu camlara resmimi çizmiş.
Gah kazanan bendim, gah kaybedendim,
tek kişilik bu oyunda kendimi yendim,
üzülme, ne olur o şemsî yüzünü asma.
İşte birkez daha ben ebelendim.