Günümüz itibariyle türkiye’de gelecek nesilleri tehdit eden büyük problemlerden biride madde bağımlılığıdır.Gerek ailelerin ilgisizliği,gerekse eğitim sorunlarından kaynaklanan problemler ve çocuklara gereken toplumsal ilgininde gösterilmemesi çocuğun elinde olmadan değişik yönlere kaymasına sebep olmaktadır.
Dünya sağlık örgütünce ( WHO ) guruplandırılan madde bağımlılığı tipleri şunlardır.
1.Opyat Tipi Bağımlılık.
2.Alkol,Barbütürat,Benzodiazepin Tipi Bağımlılık.
3.Esrar Tipi Bağımlılık.
4.Kokain Tipi Bağımlılık.
5.Uyarıcı Tipi Bağımlılık.
6.Hallusinojen Tipi Bağımlılık.
7.Solunum Çözücü Tipi Bağımlılık.
8.Tütün Tipi Bağımlılık.
Madde bağımlılığında asıl önemli olan,gençlerin madde bağımlısı haline gelmeden önce önlem alınarak bu tehlikelere karşı önceden bilinçli hale getirilmeleridir.özellikle çocuklara karşı ilgisizliğin doğurduğu problemler türkiye’nin geleceğini etkilemekte ve bu sorunların çözümü için sivil toplum örgütlerinede büyük görevler düşmektedir.
Özellikle uçucu tip bağımlılık olarak bildiğimiz ( baly,tiner,benzin) olarak bildiğimiz bağımlılık yapıcı özellikte olan ve hiçbir sınırlaması olmayan,ceza hukuğunda yeri bulunmayan ve bundan dolayı çok ileri derecede suistimal edilen ve önüne geçilemeyen bu soruna bir çözüm bulunması gerektiğine inanıyorum.
Bağımlılık özellikleri gösteren gençlerin büyük çoğunluğu kendilerine tutarlı bir eğitim veremeyen,iletişim kopuklukları içinde birbirlerine seslerini duyuramayan bireylerden oluşan ailelerden gelirler.Özellikle anne ve babanın ayrı olduğu,boşanma veya ölüm nedenyle bölünen aileler,içki ve madde kullanan anne ve babaların oluşturduğu aileler,kültürel gelişmesini yapamamış aileler çocuklarının yetişme ve eğitimine ilgisiz kalan aileler,çocuklarına güven hissi duymayan aileler,çocuklarının duygusal ihtiyaçlarını sevgi ve ilgi göstermek yerine para ve madde ile karşılayan aileler,çocuklarını aşırı koruyarak hiçbir sorumluluk vermeden yetiştiren hayata hazırlayamayan ailelerde madde bağımlılığı eğilimi daha fazla görülmektedir.
Madde bağımlılığı ile mücadelede en büyük pay ailelere düşmektedir.Yasal önlemler ve cezai tedbirlerle bir yere kadar mücadele etmek mümkün olmaktadır.Aileler en kötü şartlarda bile çocuklarına ilgi,sevgi ve şefkat göstermekten kaçınmamalı anne ve babalar her zaman çocukları ile doğrudan iletişim yoluna gitmeli her türlü zorluk ve güçlükte çocuklarının yanında yer alacaklarını hissettirmelidirler.Zorluklarla,güçlüklerle karşılaşan çocuklar bu durumlarını aileleriyle paylaşarak çözebileceklerine inanırlarsa kendilerini huzurlu hisseder,kötü arkadaş ortamlarına katılmaktan uzak dururlar.Ayriyeten ailenin uyuşturucu maddelere karşı tutumu,çocukların davranışlarını belirlemede büyük önem arz ettiği akıldan çıkarılmamalıdır.
Yukarıda değindiğimiz ve aile temelli çözümlerden başka,özellikle okullardaki gençlerin uyuşturucu piyasasının gözde kesimi olması sebebi ile,okullardaki sosyal çevre ve eğitime daha bir dikkat edilmeli,öğrencilere gelenek ve manevi değerler öğretilmeli ve özellikle okullarda bu değerleri anlatan derslere yer verilmelidir.
Sonuç olarak geleceğimiz olan çocuklara toplum olarak sahip çıkılmalı onların tüm ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla sivil toplum örgütleri arasında köprüler kurularak geleceğimizi sağlam inşa etmemiz gerektiğine inanıyor ve bu umutla yaşamamız dileğiyle nice güzel gelecek yarınlar diliyorum.
Dünya sağlık örgütünce ( WHO ) guruplandırılan madde bağımlılığı tipleri şunlardır.
1.Opyat Tipi Bağımlılık.
2.Alkol,Barbütürat,Benzodiazepin Tipi Bağımlılık.
3.Esrar Tipi Bağımlılık.
4.Kokain Tipi Bağımlılık.
5.Uyarıcı Tipi Bağımlılık.
6.Hallusinojen Tipi Bağımlılık.
7.Solunum Çözücü Tipi Bağımlılık.
8.Tütün Tipi Bağımlılık.
Madde bağımlılığında asıl önemli olan,gençlerin madde bağımlısı haline gelmeden önce önlem alınarak bu tehlikelere karşı önceden bilinçli hale getirilmeleridir.özellikle çocuklara karşı ilgisizliğin doğurduğu problemler türkiye’nin geleceğini etkilemekte ve bu sorunların çözümü için sivil toplum örgütlerinede büyük görevler düşmektedir.
Özellikle uçucu tip bağımlılık olarak bildiğimiz ( baly,tiner,benzin) olarak bildiğimiz bağımlılık yapıcı özellikte olan ve hiçbir sınırlaması olmayan,ceza hukuğunda yeri bulunmayan ve bundan dolayı çok ileri derecede suistimal edilen ve önüne geçilemeyen bu soruna bir çözüm bulunması gerektiğine inanıyorum.
Bağımlılık özellikleri gösteren gençlerin büyük çoğunluğu kendilerine tutarlı bir eğitim veremeyen,iletişim kopuklukları içinde birbirlerine seslerini duyuramayan bireylerden oluşan ailelerden gelirler.Özellikle anne ve babanın ayrı olduğu,boşanma veya ölüm nedenyle bölünen aileler,içki ve madde kullanan anne ve babaların oluşturduğu aileler,kültürel gelişmesini yapamamış aileler çocuklarının yetişme ve eğitimine ilgisiz kalan aileler,çocuklarına güven hissi duymayan aileler,çocuklarının duygusal ihtiyaçlarını sevgi ve ilgi göstermek yerine para ve madde ile karşılayan aileler,çocuklarını aşırı koruyarak hiçbir sorumluluk vermeden yetiştiren hayata hazırlayamayan ailelerde madde bağımlılığı eğilimi daha fazla görülmektedir.
Madde bağımlılığı ile mücadelede en büyük pay ailelere düşmektedir.Yasal önlemler ve cezai tedbirlerle bir yere kadar mücadele etmek mümkün olmaktadır.Aileler en kötü şartlarda bile çocuklarına ilgi,sevgi ve şefkat göstermekten kaçınmamalı anne ve babalar her zaman çocukları ile doğrudan iletişim yoluna gitmeli her türlü zorluk ve güçlükte çocuklarının yanında yer alacaklarını hissettirmelidirler.Zorluklarla,güçlüklerle karşılaşan çocuklar bu durumlarını aileleriyle paylaşarak çözebileceklerine inanırlarsa kendilerini huzurlu hisseder,kötü arkadaş ortamlarına katılmaktan uzak dururlar.Ayriyeten ailenin uyuşturucu maddelere karşı tutumu,çocukların davranışlarını belirlemede büyük önem arz ettiği akıldan çıkarılmamalıdır.
Yukarıda değindiğimiz ve aile temelli çözümlerden başka,özellikle okullardaki gençlerin uyuşturucu piyasasının gözde kesimi olması sebebi ile,okullardaki sosyal çevre ve eğitime daha bir dikkat edilmeli,öğrencilere gelenek ve manevi değerler öğretilmeli ve özellikle okullarda bu değerleri anlatan derslere yer verilmelidir.
Sonuç olarak geleceğimiz olan çocuklara toplum olarak sahip çıkılmalı onların tüm ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla sivil toplum örgütleri arasında köprüler kurularak geleceğimizi sağlam inşa etmemiz gerektiğine inanıyor ve bu umutla yaşamamız dileğiyle nice güzel gelecek yarınlar diliyorum.
