Bir gün, Ebu Said Ebü‘l-Hayr Hz.lerine sordular:
- Falanca kimse, keramet olarak su üstünde yürüyor, buna ne dersiniz?
Ebu Said cevaben:
- Bunun kıymeti yoktur. Ördek ve kurbağa da suda yüzer, dedi.
- Filan adam, havada uçuyor, dediler. Ona da:
- Sinek ve çaylak ta havada uçuyor, cevabını verdi.
- Filan kimse, bir anda bir şehirden bir şehire gidiyor, denilince:
- Şeytan da bir solukta, şarktan garba gidiyor. Böyle şeylerin dinimizde önemi yoktur, karşılığını verdi.
- Dinimizde önemli olan nedir öyleyse? diye sorulunca:
- Önemli olan, herkesin arasında bulunmak; hayatın gerektirdiklerini yapmak; fakat bütün bunları yaparken, bir an bile Rabbini unutmamaktır, buyurdu.
- Falanca kimse, keramet olarak su üstünde yürüyor, buna ne dersiniz?
Ebu Said cevaben:
- Bunun kıymeti yoktur. Ördek ve kurbağa da suda yüzer, dedi.
- Filan adam, havada uçuyor, dediler. Ona da:
- Sinek ve çaylak ta havada uçuyor, cevabını verdi.
- Filan kimse, bir anda bir şehirden bir şehire gidiyor, denilince:
- Şeytan da bir solukta, şarktan garba gidiyor. Böyle şeylerin dinimizde önemi yoktur, karşılığını verdi.
- Dinimizde önemli olan nedir öyleyse? diye sorulunca:
- Önemli olan, herkesin arasında bulunmak; hayatın gerektirdiklerini yapmak; fakat bütün bunları yaparken, bir an bile Rabbini unutmamaktır, buyurdu.