Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ölümü Düşünerek Hayatı Yaşamak . (1 Kullanıcı)

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
" ... Sen o zalimleri can çekişirken bir görsen! Melekler ellerini uzatıp: "Haydi çıkarın canınızı bedenlerinizden!" derler. "Bugün ALLAH adına haksız yere söyledikleriniz ve O'nun ayetlerine karşı büyüklük tasladığınız için hor ve hakir edici azabla cezalandırılacağınız gündür.”(En'am; 93)

Hz. Osman (R.A), bir kabir başında durduğu zaman ağlar ve sakalını göz yaşlarıyla ıslatırdı. Bu şekilde ağlamasının sebebi sorulduğunda da şunu söylerdi: “Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi vesellem)' den duydum, buyurdu ki: “Kabir, ahiret duraklarının birincisidir. Kurtulanlar ve helak olanlar bu merhalede ayrılırlar. Burada kurtulanların işi sonraki duraklarda daha kolay, helak olanların işi ise sonraki merhalelerde daha zordur. Kabirden korkunç (daha ibret verici) manzara görmedim.” (Tirmizi)

İnsanın ölümünden itibaren başlayıp tekrar dirileceği ana dek kabirde geçen zamana berzah alemi denir. Her insan dünyada ne ekti ise ahirette onu biçecektir. Buna göre dünyada nasıl yaşamış ise kabirde de ona göre karşılanacaktır. Eğer dünyada iyi olarak, yani iman ve iyi amel sahibi olarak yaşamış ise, kabirdeki hali iyi olur.

Dünya hayatını kötü olarak günahlarla geçirmiş ise, kabirdeki durumu da kötü olacaktır. İnsan dünyada yaptığı tüm işlerinden sorumludur. İyi işlerinden dolayı mükafat kötü işlerinden dolayı da ceza görecektir. Ahiret aleminde mükafat ve ceza görmenin ilk yeri de kabirdir.

Anlatıldığına göre, yeryüzü her gün beş kere dile gelerek insanlara şöyle seslenir:

Ey Ademoğlu! Şimdi sırtımda yürüyorsun, ama varacağın yer benim karnımdır (kabirdir).
Ey Ademoğlu! Şimdi benim sırtımda renk renk yiyecekler yiyorsun, ama sonunda seni böcekler yiyecektir.
Ey Ademoğlu! Şimdi sırtımdayken gülüyor-sun, ama sonunda karnımda ağlayacaksın.
Ey Ademoğlu! Şimdi sırtımda sevinçlisin, ama yarın karnımda üzüntü çekeceksin.
Ey Ademoğlu! Bugün sırtımda günah işliyorsun, ama yarın karnımda azap çekeceksin.

Bildirildiğine göre Useyd b. AbdurRahman şöyle demiştir: "Bana anlatıldığına göre mümin kul ölünce cenazesini taşıyanlara “Çabuk olun, beni biran önce mezarıma ulaştırın.” der. Mezarına konunca da toprak dile gelerek ona şöyle seslenir; “Ben seni üzerimde yaşarken seviyordum. Şimdi ise seni daha çok seviyorum.”

Buna karşılık kafir bir kul önce cenazesini taşıyanlara “Aman, beni geri götürün” diye bağırır. Mezarına konunca da toprak dile gelerek ona şöyle der: “Ben senden üzerimde yaşarken zaten nefret ederdim. Şimdi ise daha çok nefret ediyorum.”

Hz. Peygamber (S.A.V) hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: “Ölü mezara konduğu vakit mezar; “Yazıklar olsun sana ey ademoğlu, benim hakkımda seni kim aldattı? Benim fitne, karanlık, yalnızlık ve kurtlar, böcekler yeri olduğumu bilmiyor muydun? Üzerimde bir ileri bir geri gezinip dururken beni düşünmedin mi?” der.

Şayet iyi insan ise onun namına bir yetkili mezara cevap verir ve der ki: “Bu adam iyiliği amretti ve kötülükten sakındırdı ise ne dersin?”. Mezar: “O zaman ben onun için yeşil bir bahçe olurum. Cesedi de nur olur ve ruhu ALLAH' a yükselir.” (Taberani, Hakim, İbn Ebi'd-Dünya)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt