rumuzgüller
Kayıtlı Kullanıcı
Cenab-i Hak gerçekte insan varligina sonsuza kadar uzanan bir ömür takdir etmistir. Ruhlari dünya hayatindan belirsiz bir süre önce topluca yaratmis ve onlara "Ben sizin Rabbiniz degil miyim?" sorusunu yöneltmistir. Kur'an'da ruhun baslangici ile ilgili olan bu olay söyle belirlenir: Hani Rabbin Âdem ogullarindan onlarin sirtlarindan zürriyetlerini çikarip kendilerini nefislerine sahit tutmus; Ben sizin Rabbiniz degil miyim?" demisti. Onlar da; Evet, (Rabbimizsin), sahit olduk" demislerdi. Iste bu sahitlendirme, kiyamet günü; Bizim bundan haberimiz yoktu" dememeniz içindir" (A'raf 172).
Ruh, dünya hayatina bir imtihan devresi geçirmek üzere dogum yoluyla gelen insan ogluna anne karnin da dört aylik cenin döneminden sonra üflenir ve böylece dünya hayati baslamis olur. Ruhun bedenden ayrilmasi ile de kabir hayati baslar. Kiyamet koptuktan sonra da ahiret hayatina yeni bir yasam için geçecek olan insan oglu dünyadaki inanç ve amel durumuna göre Cennet veya Cehennemdeki ebedî hayatta yerini alacaktir. Inanç sahibi olup da amel eksikligi bulunanlar ise Cenab-i Hakk'in bilecegi sürelerde cezalarini çektikten sonra Cennet tarafina geçebileceklerdir.
Hayatin bu gerçegi karsisinda ölüme hazirlikli olmak her insanin siari olmalidir. Ölümü anmak ve hazirlikli bulunmak her mümin için müstehap sayilmistir.
Hz. Peygamber söyle buyurmustur:
Lezzetleri yok eden ölümü çok anin" Eger dünyada ölümü çok anarsaniz, onu önemsemezsiniz; az anan ise onu çok önemser"
Ölümü ve öldükten sonra kemiklerin ve cesedin çürümesini hatirlayin. Ahiret hayatini isteyen dünya hayatinin süsünü terk eder"
Cenab-i Hak gerçekte insan varligina sonsuza kadar uzanan bir ömür takdir etmistir. Ruhlari dünya hayatindan belirsiz bir süre önce topluca yaratmis ve onlara "Ben sizin Rabbiniz degil miyim?" sorusunu yöneltmistir. Kur'an'da ruhun baslangici ile ilgili olan bu olay söyle belirlenir: Hani Rabbin Âdem ogullarindan onlarin sirtlarindan zürriyetlerini çikarip kendilerini nefislerine sahit tutmus; Ben sizin Rabbiniz degil miyim?" demisti. Onlar da; Evet, (Rabbimizsin), sahit olduk" demislerdi. Iste bu sahitlendirme, kiyamet günü; Bizim bundan haberimiz yoktu" dememeniz içindir" (A'raf 172).
Ruh, dünya hayatina bir imtihan devresi geçirmek üzere dogum yoluyla gelen insan ogluna anne karnin da dört aylik cenin döneminden sonra üflenir ve böylece dünya hayati baslamis olur. Ruhun bedenden ayrilmasi ile de kabir hayati baslar. Kiyamet koptuktan sonra da ahiret hayatina yeni bir yasam için geçecek olan insan oglu dünyadaki inanç ve amel durumuna göre Cennet veya Cehennemdeki ebedî hayatta yerini alacaktir. Inanç sahibi olup da amel eksikligi bulunanlar ise Cenab-i Hakk'in bilecegi sürelerde cezalarini çektikten sonra Cennet tarafina geçebileceklerdir.
Hayatin bu gerçegi karsisinda ölüme hazirlikli olmak her insanin siari olmalidir. Ölümü anmak ve hazirlikli bulunmak her mümin için müstehap sayilmistir.
Hz. Peygamber söyle buyurmustur:
Lezzetleri yok eden ölümü çok anin" Eger dünyada ölümü çok anarsaniz, onu önemsemezsiniz; az anan ise onu çok önemser"
Ölümü ve öldükten sonra kemiklerin ve cesedin çürümesini hatirlayin. Ahiret hayatini isteyen dünya hayatinin süsünü terk eder"
Ruh, dünya hayatina bir imtihan devresi geçirmek üzere dogum yoluyla gelen insan ogluna anne karnin da dört aylik cenin döneminden sonra üflenir ve böylece dünya hayati baslamis olur. Ruhun bedenden ayrilmasi ile de kabir hayati baslar. Kiyamet koptuktan sonra da ahiret hayatina yeni bir yasam için geçecek olan insan oglu dünyadaki inanç ve amel durumuna göre Cennet veya Cehennemdeki ebedî hayatta yerini alacaktir. Inanç sahibi olup da amel eksikligi bulunanlar ise Cenab-i Hakk'in bilecegi sürelerde cezalarini çektikten sonra Cennet tarafina geçebileceklerdir.
Hayatin bu gerçegi karsisinda ölüme hazirlikli olmak her insanin siari olmalidir. Ölümü anmak ve hazirlikli bulunmak her mümin için müstehap sayilmistir.
Hz. Peygamber söyle buyurmustur:
Lezzetleri yok eden ölümü çok anin" Eger dünyada ölümü çok anarsaniz, onu önemsemezsiniz; az anan ise onu çok önemser"
Ölümü ve öldükten sonra kemiklerin ve cesedin çürümesini hatirlayin. Ahiret hayatini isteyen dünya hayatinin süsünü terk eder"
Cenab-i Hak gerçekte insan varligina sonsuza kadar uzanan bir ömür takdir etmistir. Ruhlari dünya hayatindan belirsiz bir süre önce topluca yaratmis ve onlara "Ben sizin Rabbiniz degil miyim?" sorusunu yöneltmistir. Kur'an'da ruhun baslangici ile ilgili olan bu olay söyle belirlenir: Hani Rabbin Âdem ogullarindan onlarin sirtlarindan zürriyetlerini çikarip kendilerini nefislerine sahit tutmus; Ben sizin Rabbiniz degil miyim?" demisti. Onlar da; Evet, (Rabbimizsin), sahit olduk" demislerdi. Iste bu sahitlendirme, kiyamet günü; Bizim bundan haberimiz yoktu" dememeniz içindir" (A'raf 172).
Ruh, dünya hayatina bir imtihan devresi geçirmek üzere dogum yoluyla gelen insan ogluna anne karnin da dört aylik cenin döneminden sonra üflenir ve böylece dünya hayati baslamis olur. Ruhun bedenden ayrilmasi ile de kabir hayati baslar. Kiyamet koptuktan sonra da ahiret hayatina yeni bir yasam için geçecek olan insan oglu dünyadaki inanç ve amel durumuna göre Cennet veya Cehennemdeki ebedî hayatta yerini alacaktir. Inanç sahibi olup da amel eksikligi bulunanlar ise Cenab-i Hakk'in bilecegi sürelerde cezalarini çektikten sonra Cennet tarafina geçebileceklerdir.
Hayatin bu gerçegi karsisinda ölüme hazirlikli olmak her insanin siari olmalidir. Ölümü anmak ve hazirlikli bulunmak her mümin için müstehap sayilmistir.
Hz. Peygamber söyle buyurmustur:
Lezzetleri yok eden ölümü çok anin" Eger dünyada ölümü çok anarsaniz, onu önemsemezsiniz; az anan ise onu çok önemser"
Ölümü ve öldükten sonra kemiklerin ve cesedin çürümesini hatirlayin. Ahiret hayatini isteyen dünya hayatinin süsünü terk eder"