delinin biri
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 16 Tem 2009
- Mesajlar
- 135
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 38
- Web Sitesi
- delininbiriyimiste.tr.gg
--şu hadiseler meydana gelmedikçe kıyamet kopmayacaktır. ölümler ve katliamlar yaygın hale gelecek. (camiü’s-sagir; müsned)
ölüm her yerde. savaş olan ülkelerde öldürülenlerin sayısı belli değil. işkence yapılarak öldürülenlerin haddi hesabı yok. sokaklarda bile adam kesiyorlar. öldürülüyor. artık gölgemizden bile korkar hale gelmişiz.
--cinayetler artmadıkça. kıyamet kopmaz. (ölüm kıyamet ve diriliş, sayfa 468)
gasp edildikten sonra bir kağıt parçası yüzünden, paraları alınanların öldürülmesi. hoşuna gitmeyen bir söz söyledi diye öldürülenler. dinlediği şarkının etkisiyle kendini öldürenler. her yerde kan kokuyor. kan.
doğmamış çocuklar bile öldürülüyor değil mi? daha doğmamış çocuklar bile öldürülüyor. düşük yaptıran ilaçlarla, kürtajlarla. doğmamış çocuklar bile öldürülüyor.
--Ebu hureyre Radıyallahu Anhum anlatıyor: Resullullah Aleyhisselatu Vesselam buyurdular ki: ‘’insanlar öyle günler görecek ki, katil niçin öldürdüğünü, maktul de niçin öldürüldüğünü bilemeyecek.’’ (Ebu Müslim, Fiten, sayfa 56)
cinnet geçirenler kendi çocuklarını bile öldürüyor. ailesini öldürüp ardından kendisini öldürenler. sebepleri bilinmeyen, önce öldürüp sonra kendini öldürenlerin, öldürülenlerin, ölüm sebepleri bile tam olarak bilinmiyor. var sayımlar üzerine yazıp çiziyor herkes.
--insanlar 95.seneye kadar malik olacak,yani işleri iyi gidecek,97 veya 99. senede mülkleri zayi olacak. (el-kavlu-l muhtasar fi alametil mehdiyy-il muntazar, sayfa 54)
Selçuk Demiralp, merkez bankasının kambiyo genel müdürü olduğu 1993 yılında, merkez bankasının uyarı yazısına rağmen, Dışbank’ın Lapis Grubuna (Aydın Doğan’a) satışına, 6 gün içinde fikir değiştirerek onay veren kişiydi.
hiç bir bankanın kredi açmadığı Lapis Grubuna Dışbank’ın satışı ve arkasından batışıyla, Türkiye’yi 1994 krizine sokan Selcuk Demiralp’in ağır sorumluluğu, koca ülkeyi ekonomik krize sokması, 1998 yılında başbakanlık teftiş kurulu tarafından soruşturulmuştu. olayların durulmasını bekliyorlar yani. halkın alışmasını. ancak Selçuk Demiralp soruşturma sürerken, Aydın Doğanın kadim dostu Ahmet Mesut Yılmaz tarafından adeta ödüllendirilerek hazine müsteşarlığına atandı.
Selçuk Demiralp paraşütle indirildiği hazine müsteşarlığı görevi sırasında da, bu ülkeyi en büyük ekonomik buhranlarından birinin içine soktu. Aydın Doğan, hakkındaki soruşturma nedeniyle açılan dava halen sürmekteyken, kendisine Dışbank’ı bağışlayan ve kriz nimetlerinden yararlandıran Selçuk Demiralp’i Dışbank yönetim kurulu üyeliğine atadı.
3lü kualisyon döneminde Ecevitin başbakan olduğu dönem. şubat 2001 yılında çıkan Türkiye’nin en büyük ekonomik krizinin iç yüzü.
pkk terör örgütü apdullah öcalanın Suriye’de bulunduğu dönemde. genel kurmay başkanı orduyla sınıra kadar giderek, ya apoyu verin, yada biz gelip alalım deyince; apo, uçakla İtalyaya gönderilmişti. İtalya, apoyu vermeyince, İtalyaya sınır bulunmadığı, ve Avrupa ülkesi olduğu, gavur memleketi olduğu için askeri yönden baskı yapılamadığı için, ekonomik ambargo uygulanmıştı. İtalya bu ambargoyu başta önemsememişti. 3 ay boyunca İtalyayla ithalat ve ihracat kesilince, İtalya durumun ciddiyetini anlamış ve apoyu uçakla Kenya’ya göndermiş. ve Amerikan CIA ajanları da apoyu kulağından tutup MiT elemanlarımıza teslim etmişti. apo, Mesut Yılmaz tarafından kurulan; tasarruf mevduatı sigorta fonunun iflas ettikten sonra mal varlığına el koyduğu Cavit Çağların hacizli, devlet tarafından el konulmuş olan eski özel uçağıyla getirildiği için, Cavit Çağlara bütün mal varlığı geri verildi.
apo yargılandı, 30 bin insanın öldürülmesine sebep olan apo yargılandı. ama kimse bir şey yapmadı. sadece hapse atıldı. her türlü konforu sağlandığı gibi, krallar padişahlar gibi bakıldığı, gözetildiği halde, bu yetmiyormuş gibi, zehirlenme ihtimaline karşı; her yemeği 3 asker tarafından yenilerek kontrol ettiriliyor. yani, apo, zehirlenmeye yeltenilirse, zehirlenemeyecek, onun yerine bu ülkenin askeri ölecek. bu ülkenin askerinin canından daha önemli olan 30 insanın ölümüne sebep olan apdullah öcalan. üstelik artık basına bile demeçler veren öcalan. yakında serbest bırakılması için zemin hazırlanan öcalan.
Suriye’ye askeri gücünü gösteren ülkemiz, tüm dünyaya askeri gücünü bir kere daha göstermiş oldu. İtalya gibi bir Avrupa ülkesine siyasi baskı yaparak, ekonomik olarak ambargo uygulayarak, hem siyasi, hem de ekonomik yönden güçlü olduğunu gösterdi. her zaman olduğu Amerika, ve Avrupa ülkelerinin, yahudiler ve gavurların oyunlarıyla, şubat 2001 krizi çıkartıldı. askeri, siyasi ve ekonomik güç gösterildikten sonra fırsat kollayan gavurlar, şubat 2001 ayında harekete geçti ve bu ülkeyi krize sürüklediler.
siyasi bir olay arayan gavurlar, Sezer’in başbakan Ecevit’in başına anayasa fırlattığı günün gecesinde, merkezleri Amerika’da ve İngiltere’de bulunan CİTYBANK ve HSBC BANK’ın; bu ülke içerisinde bulunan şubelerindeki kasalarından 50 milyar dolar parayı yurtdışına kaçırdılar. bu kriz olayı sadece Ecevit’in üzerine yıkıldı ama kimse ardını kurcalamadı. CİTYBANK, ve HSBC bank genel müdürleri hortumculuk yüzünden mahkemeye çıkartıldı, ama her zaman olduğu gibi konu örtbas edildi. ve sadece basında ufak tefek haberler olarak geçti.
şubat 2001 krizi sırasında develüasyonu önceden haber alan işadamları, zenginler, bankalar dolar vurgunu yaparak bu ülkeyi krize soktu. develüasyonu önceden haber almak. aslında haber almamışlardı. Amerika ve Avrupa gavurlarının fırsat kolladığını biliyorlardı.
Aydın Doğan şubat 2001 yılında, sahibi olduğu Dışbank aracılığıyla merkez bankasından 258.7 milyon dolar, kişisel TL hesabı bulunan halk bankasından da 10 milyon dolarlık döviz çekerek hazineyi, yani bu halkı trilyonlarca zarara uğrattı.
Aydın Doğan ile benzer işlemi gerçekleştiren merkez bankası başkanı Gazi Erçel ağır ceza mahkemesinde yargılanırken, Aydın Doğanın trilyonluk döviz vurgunuyla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan 2002/88946 no’lu soruşturma her zaman ki gibi ortadan kayboldu. Aydın Doğan. Doğan Medya Grubunun sahibi.
Aydın Doğan şubat 2001 krizi sırasında devlete ait halk bankasının Mecidiyeköy şubesindeki 176483 nolu hesabından 799.200 Türk Lirasından 10 milyon dolar aldı. Aydın Doğan aldığı 10 milyon doları yine aynı şubedeki 185393 nolu döviz hesabına yatırdı.
Aydın Doğanın doları 799.200 Türk Lirasından aldığı 22 şubat 2001 günü, dolar serbest piyasada 900.000 Türk Lirasından, merkez bankasında ise 962.499 Türk Lirasından işlem görüyordu.
piyasa fiyatları ortadayken, halk bankasının Aydın Doğana ucuza döviz satışı yapmasıyla, Aydın Doğan trilyonluk kar elde ederken, hazine de trilyonluk zarara uğradı. hazine; yani halkın parası.
hemen ertesi gün yani 23 şubat 2001 tarihinde Amerikan ve İngiliz bankalarının bu ülkede bulunan şubelerinden 50 milyar doların yurt dışına kaçırılmasıyla dolar; 1.078.988 Türk Lirasına yükselince Aydın Doğanın trilyonluk karı katlanmış oldu.
Aydın Doğanın bu vurgunundan elde ettiği gelir, 2001 yılı içinde doların hergün yükselmesiyle katlanarak arttı.
şubat 2001 krizi sırasında kamu bankalarına hücum ederek ucuz döviz kapatanlarla ilgili olarak yapılan idari soruşturmanın halk bankası ile ilgili bölümünde, halk bankası genel müdürlüğü şubelerine gönderdiği bir yazıda kriz günleri olarak anılan 20 ve 21 şubat 2001 tarihlerinde büyük meblağlarla döviz alımı yapanların listelerinin hazırlanmasını istedi.
bu listelerde halk bankası’nın Mecidiyeköy şubesindeki büyük meblağlı hareketler dikkat çekiyor.
listeye göre medya patronu Aydın Doğan, doğan medya grubunun sahibi Aydın Doğan; krizin başladığı saatlerde elindeki Türk Lirasını dolara çevirmişti. ancak dikkati çeken nokta Aydın Doğana satılan doların fiyatının piyasa değerlerinin altında yani ucuz olmasıydı.
hazine müsteşarı Selçuk Demiralp!!!
bu döviz alış listelerini ele geçiren milletvekili Emin Şirin, 9 ekim 2002 tarihinde 1 yıl sekiz ay sonra, kriz çıktıktan 20 ay sonra, Yargıtay cumhuriyet başsavcısı Sabih Kanadoğluna bir mektup yazdı:
‘’sayın Sabih Kanadoğlu,
Yargıtay başsavcısı
sayın Kanadoğlu,
ilişikte, 2001 şubat krizi sırasında halk bankası nezdinde yapılan 7 adet döviz işlemi ile ilgili bilgi sunuyorum.
tarafıma intikal ettirilmiş olan bu bilgiler eğer doğru ise, halk bankasını zarara uğratacak nitelikte. özellikle Aydın Doğana ait olduğu iddia edilen hesaplarda yapılmış olan döviz işlemi halk bankasını bir trilyon Türk Lirası zarara uğratmış olabilir.
ilişikte intikal ettirdiğim bilgilerin doğruluğunun tetkikini ve eğer doğru ise gerekli kanuni işlemlerin yapılması için ilgili savcının görevlendirilmesini arz ederim.
hürmetlerimle
Emin Şirin
milletvekili.’’
sadece bir trilyon zarara uğratmış olabilirmiş.
bu mektup üzerine derhal harekete geçen Yargıtay başsavcısı Sabih Kanadoğlu, elindeki bilgileri içeren bir yazıyla konuyu cumhuriyet savcılığına intikal ettirdi.
olayı soruşturmakla görevlendirilen cumhuriyet savcısı Fethi Şimşek, halk bankasına bir yazı yazarak ‘’2001 yılı şubat ayında meydana gelen ekonomik kriz sırasında (21 subat 2001- 22 şubat 2001 tarihlerinde) Aydın Doğana döviz satışı yapılıp yapılmadığını sordu.
ölüm her yerde. savaş olan ülkelerde öldürülenlerin sayısı belli değil. işkence yapılarak öldürülenlerin haddi hesabı yok. sokaklarda bile adam kesiyorlar. öldürülüyor. artık gölgemizden bile korkar hale gelmişiz.
--cinayetler artmadıkça. kıyamet kopmaz. (ölüm kıyamet ve diriliş, sayfa 468)
gasp edildikten sonra bir kağıt parçası yüzünden, paraları alınanların öldürülmesi. hoşuna gitmeyen bir söz söyledi diye öldürülenler. dinlediği şarkının etkisiyle kendini öldürenler. her yerde kan kokuyor. kan.
doğmamış çocuklar bile öldürülüyor değil mi? daha doğmamış çocuklar bile öldürülüyor. düşük yaptıran ilaçlarla, kürtajlarla. doğmamış çocuklar bile öldürülüyor.
--Ebu hureyre Radıyallahu Anhum anlatıyor: Resullullah Aleyhisselatu Vesselam buyurdular ki: ‘’insanlar öyle günler görecek ki, katil niçin öldürdüğünü, maktul de niçin öldürüldüğünü bilemeyecek.’’ (Ebu Müslim, Fiten, sayfa 56)
cinnet geçirenler kendi çocuklarını bile öldürüyor. ailesini öldürüp ardından kendisini öldürenler. sebepleri bilinmeyen, önce öldürüp sonra kendini öldürenlerin, öldürülenlerin, ölüm sebepleri bile tam olarak bilinmiyor. var sayımlar üzerine yazıp çiziyor herkes.
--insanlar 95.seneye kadar malik olacak,yani işleri iyi gidecek,97 veya 99. senede mülkleri zayi olacak. (el-kavlu-l muhtasar fi alametil mehdiyy-il muntazar, sayfa 54)
Selçuk Demiralp, merkez bankasının kambiyo genel müdürü olduğu 1993 yılında, merkez bankasının uyarı yazısına rağmen, Dışbank’ın Lapis Grubuna (Aydın Doğan’a) satışına, 6 gün içinde fikir değiştirerek onay veren kişiydi.
hiç bir bankanın kredi açmadığı Lapis Grubuna Dışbank’ın satışı ve arkasından batışıyla, Türkiye’yi 1994 krizine sokan Selcuk Demiralp’in ağır sorumluluğu, koca ülkeyi ekonomik krize sokması, 1998 yılında başbakanlık teftiş kurulu tarafından soruşturulmuştu. olayların durulmasını bekliyorlar yani. halkın alışmasını. ancak Selçuk Demiralp soruşturma sürerken, Aydın Doğanın kadim dostu Ahmet Mesut Yılmaz tarafından adeta ödüllendirilerek hazine müsteşarlığına atandı.
Selçuk Demiralp paraşütle indirildiği hazine müsteşarlığı görevi sırasında da, bu ülkeyi en büyük ekonomik buhranlarından birinin içine soktu. Aydın Doğan, hakkındaki soruşturma nedeniyle açılan dava halen sürmekteyken, kendisine Dışbank’ı bağışlayan ve kriz nimetlerinden yararlandıran Selçuk Demiralp’i Dışbank yönetim kurulu üyeliğine atadı.
3lü kualisyon döneminde Ecevitin başbakan olduğu dönem. şubat 2001 yılında çıkan Türkiye’nin en büyük ekonomik krizinin iç yüzü.
pkk terör örgütü apdullah öcalanın Suriye’de bulunduğu dönemde. genel kurmay başkanı orduyla sınıra kadar giderek, ya apoyu verin, yada biz gelip alalım deyince; apo, uçakla İtalyaya gönderilmişti. İtalya, apoyu vermeyince, İtalyaya sınır bulunmadığı, ve Avrupa ülkesi olduğu, gavur memleketi olduğu için askeri yönden baskı yapılamadığı için, ekonomik ambargo uygulanmıştı. İtalya bu ambargoyu başta önemsememişti. 3 ay boyunca İtalyayla ithalat ve ihracat kesilince, İtalya durumun ciddiyetini anlamış ve apoyu uçakla Kenya’ya göndermiş. ve Amerikan CIA ajanları da apoyu kulağından tutup MiT elemanlarımıza teslim etmişti. apo, Mesut Yılmaz tarafından kurulan; tasarruf mevduatı sigorta fonunun iflas ettikten sonra mal varlığına el koyduğu Cavit Çağların hacizli, devlet tarafından el konulmuş olan eski özel uçağıyla getirildiği için, Cavit Çağlara bütün mal varlığı geri verildi.
apo yargılandı, 30 bin insanın öldürülmesine sebep olan apo yargılandı. ama kimse bir şey yapmadı. sadece hapse atıldı. her türlü konforu sağlandığı gibi, krallar padişahlar gibi bakıldığı, gözetildiği halde, bu yetmiyormuş gibi, zehirlenme ihtimaline karşı; her yemeği 3 asker tarafından yenilerek kontrol ettiriliyor. yani, apo, zehirlenmeye yeltenilirse, zehirlenemeyecek, onun yerine bu ülkenin askeri ölecek. bu ülkenin askerinin canından daha önemli olan 30 insanın ölümüne sebep olan apdullah öcalan. üstelik artık basına bile demeçler veren öcalan. yakında serbest bırakılması için zemin hazırlanan öcalan.
Suriye’ye askeri gücünü gösteren ülkemiz, tüm dünyaya askeri gücünü bir kere daha göstermiş oldu. İtalya gibi bir Avrupa ülkesine siyasi baskı yaparak, ekonomik olarak ambargo uygulayarak, hem siyasi, hem de ekonomik yönden güçlü olduğunu gösterdi. her zaman olduğu Amerika, ve Avrupa ülkelerinin, yahudiler ve gavurların oyunlarıyla, şubat 2001 krizi çıkartıldı. askeri, siyasi ve ekonomik güç gösterildikten sonra fırsat kollayan gavurlar, şubat 2001 ayında harekete geçti ve bu ülkeyi krize sürüklediler.
siyasi bir olay arayan gavurlar, Sezer’in başbakan Ecevit’in başına anayasa fırlattığı günün gecesinde, merkezleri Amerika’da ve İngiltere’de bulunan CİTYBANK ve HSBC BANK’ın; bu ülke içerisinde bulunan şubelerindeki kasalarından 50 milyar dolar parayı yurtdışına kaçırdılar. bu kriz olayı sadece Ecevit’in üzerine yıkıldı ama kimse ardını kurcalamadı. CİTYBANK, ve HSBC bank genel müdürleri hortumculuk yüzünden mahkemeye çıkartıldı, ama her zaman olduğu gibi konu örtbas edildi. ve sadece basında ufak tefek haberler olarak geçti.
şubat 2001 krizi sırasında develüasyonu önceden haber alan işadamları, zenginler, bankalar dolar vurgunu yaparak bu ülkeyi krize soktu. develüasyonu önceden haber almak. aslında haber almamışlardı. Amerika ve Avrupa gavurlarının fırsat kolladığını biliyorlardı.
Aydın Doğan şubat 2001 yılında, sahibi olduğu Dışbank aracılığıyla merkez bankasından 258.7 milyon dolar, kişisel TL hesabı bulunan halk bankasından da 10 milyon dolarlık döviz çekerek hazineyi, yani bu halkı trilyonlarca zarara uğrattı.
Aydın Doğan ile benzer işlemi gerçekleştiren merkez bankası başkanı Gazi Erçel ağır ceza mahkemesinde yargılanırken, Aydın Doğanın trilyonluk döviz vurgunuyla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan 2002/88946 no’lu soruşturma her zaman ki gibi ortadan kayboldu. Aydın Doğan. Doğan Medya Grubunun sahibi.
Aydın Doğan şubat 2001 krizi sırasında devlete ait halk bankasının Mecidiyeköy şubesindeki 176483 nolu hesabından 799.200 Türk Lirasından 10 milyon dolar aldı. Aydın Doğan aldığı 10 milyon doları yine aynı şubedeki 185393 nolu döviz hesabına yatırdı.
Aydın Doğanın doları 799.200 Türk Lirasından aldığı 22 şubat 2001 günü, dolar serbest piyasada 900.000 Türk Lirasından, merkez bankasında ise 962.499 Türk Lirasından işlem görüyordu.
piyasa fiyatları ortadayken, halk bankasının Aydın Doğana ucuza döviz satışı yapmasıyla, Aydın Doğan trilyonluk kar elde ederken, hazine de trilyonluk zarara uğradı. hazine; yani halkın parası.
hemen ertesi gün yani 23 şubat 2001 tarihinde Amerikan ve İngiliz bankalarının bu ülkede bulunan şubelerinden 50 milyar doların yurt dışına kaçırılmasıyla dolar; 1.078.988 Türk Lirasına yükselince Aydın Doğanın trilyonluk karı katlanmış oldu.
Aydın Doğanın bu vurgunundan elde ettiği gelir, 2001 yılı içinde doların hergün yükselmesiyle katlanarak arttı.
şubat 2001 krizi sırasında kamu bankalarına hücum ederek ucuz döviz kapatanlarla ilgili olarak yapılan idari soruşturmanın halk bankası ile ilgili bölümünde, halk bankası genel müdürlüğü şubelerine gönderdiği bir yazıda kriz günleri olarak anılan 20 ve 21 şubat 2001 tarihlerinde büyük meblağlarla döviz alımı yapanların listelerinin hazırlanmasını istedi.
bu listelerde halk bankası’nın Mecidiyeköy şubesindeki büyük meblağlı hareketler dikkat çekiyor.
listeye göre medya patronu Aydın Doğan, doğan medya grubunun sahibi Aydın Doğan; krizin başladığı saatlerde elindeki Türk Lirasını dolara çevirmişti. ancak dikkati çeken nokta Aydın Doğana satılan doların fiyatının piyasa değerlerinin altında yani ucuz olmasıydı.
hazine müsteşarı Selçuk Demiralp!!!
bu döviz alış listelerini ele geçiren milletvekili Emin Şirin, 9 ekim 2002 tarihinde 1 yıl sekiz ay sonra, kriz çıktıktan 20 ay sonra, Yargıtay cumhuriyet başsavcısı Sabih Kanadoğluna bir mektup yazdı:
‘’sayın Sabih Kanadoğlu,
Yargıtay başsavcısı
sayın Kanadoğlu,
ilişikte, 2001 şubat krizi sırasında halk bankası nezdinde yapılan 7 adet döviz işlemi ile ilgili bilgi sunuyorum.
tarafıma intikal ettirilmiş olan bu bilgiler eğer doğru ise, halk bankasını zarara uğratacak nitelikte. özellikle Aydın Doğana ait olduğu iddia edilen hesaplarda yapılmış olan döviz işlemi halk bankasını bir trilyon Türk Lirası zarara uğratmış olabilir.
ilişikte intikal ettirdiğim bilgilerin doğruluğunun tetkikini ve eğer doğru ise gerekli kanuni işlemlerin yapılması için ilgili savcının görevlendirilmesini arz ederim.
hürmetlerimle
Emin Şirin
milletvekili.’’
sadece bir trilyon zarara uğratmış olabilirmiş.
bu mektup üzerine derhal harekete geçen Yargıtay başsavcısı Sabih Kanadoğlu, elindeki bilgileri içeren bir yazıyla konuyu cumhuriyet savcılığına intikal ettirdi.
olayı soruşturmakla görevlendirilen cumhuriyet savcısı Fethi Şimşek, halk bankasına bir yazı yazarak ‘’2001 yılı şubat ayında meydana gelen ekonomik kriz sırasında (21 subat 2001- 22 şubat 2001 tarihlerinde) Aydın Doğana döviz satışı yapılıp yapılmadığını sordu.