Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ölüm de Bir Nimettir (1 Kullanıcı)

dileksenturk

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Haz 2008
Mesajlar
26
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38



Ölüm, hem de birkaç yönden insan için bir nimettir. Her şeyden önce, ölüm bir kurtuluştur. Omzumuza yüklenmiş olan hayat külfetinden bir kurtuluş. Bir derece hürriyete, serbestliğe varıştır. Meselâ, üzerimizde olan bir vazifeyi, yapmakla yükümlü olduğumuz bir işi hakkıyla yaptığımız veya bir engel çıkıp da yapma imkânımız olmadığı zaman, o iş üzerimizden kalkmış olur ve biz de rahatlayarak, “üzerimden dağ gibi bir yükün, bir ağırlığın kalktığını hissediyorum” deriz. İşte ölüm de böyledir. Hiç ummadığımız ve beklemediğimiz bir anda geliverir ve artık taşımaktan âciz kaldığımız hayat yükünden bizi kurtarıverir.

Bu gerçek, hadis-i şerifte şöyle dile getirilir: Rasûlullah’ın yanından bir cenâze geçti. Ona baktı ve şöyle dedi: “Bu, ya kendi kurtulmuştur veya kendisinden kurtulunmuştur.” Sahâbiler sordular: “Yâ RasûlALLAH! Kendi kurtulmuş veya kendisinden kurtulunmuş ne demek?” Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle açıkladı: “Mü’min ölünce dünyanın eziyet ve sıkıntılarından kurtulur; fâsık ölünce de onun şerrinden insanlar, beldeler, ağaç ve canlılar kurtulur.” (Nesâî, Cenâiz 48)

Dünya hayatı, yapısı itibarıyla sıkıntılı, problemli, dert ve ıstıraplarla doludur. Bazen gelir bir zindan oluverir, insanı boğmaya başlar. Hayat çekilmez bir hal alır. Fakat ölüm geldiği zaman bütün bu sıkıntıları ve dertleri silip süpürüverir. Sürurlu, geniş, ıstırapsız, sonsuz, dertsiz ve gamsız bir hayat başlar. Zaten hadiste “Dünya mü’minin zindanı; kâfirin cennetidir” buyrulmuyor mu? Yani bu dünya, âhirete nisbetle mü’min için bir zindan; kâfir için de cennettir. Çünkü mü’min imanı sayesinde âhirette daha geniş nimetlere kavuşacak, âhiretin yanında dünya hayatı bir zindan gibi kalacaktır. Kâfir de dünyadaki rahatlığı ve nimetleri âhirette bulamadığı için, âhiretine oranla bu dünya ona cennet gibi olacaktır.

İnsanın yaşı ilerledikçe, altmışı-yetmişi geçtikçe hayat ağırlaşır, yaşamak zorlaşır. Kulağı az duyar, gözü az görür; hastalıklar, ağrılar birbiri peşi sıra gelmeye başlar. Bütün bu dertler insanı ölüme biraz daha yaklaştırır. Ve yaşlı insan bu dertlerden ancak ölüm sayesinde kurtulacağını bilmektedir. Ölümün kendisi için bir nimet olduğuna iyice inanır ve kabul eder. O kadar dengeli bir manzara ki, insan hemen yerini arıyor. Demek ki dünyadaki acı vaziyetler, hastalıklar, hatta bir yerde ihtiyarlığın ölümden önce gelmesi sebepsiz değil. Bu durumlarla iç dünyamızda âhirete göçmek ve dostlara kavuşmak üzere bir arzu uyandırılıyor. Ağırlaşan hayat yükü ve hayat şartları karşısında ölümün nimet oluşu hissedilirken, bütün kâinata hükmeden o Zat’ın sonsuz merhametini de anlamış oluyoruz.

Hayat, ölüm olmadan sürüp gitse ne olurdu, bilinmez. Ama, bugünkünden kat kat kalabalık bir dünyada ve yedi, on yedi... nesil öncesiyle beraber yaşamak zorunda kalacağımız düşünülürse, en değişmez gerçeğe olan düşmanca bakışımızı bir ölçüde yumuşatmak gerekiyor. Dedemiz, onun dedesi ve sayılamayacak kadar dedeler ve nineler... Her biri ayrı bir dert ve hastalık içinde inleyip dursalar, hayat onlar için, hem de bizim için ne kadar ağır ve çekilmez olacak ve ölüm ne kadar arzu edilecekti. İşte sadece bu cihetten bakılsa dahi ölümün büyük bir nimet olduğu ortaya çıkar. Eflâtun, ölüme “nimetlerin en büyüğü” derken, hiç de haksız bir hükmü dile getirmiyordu.

Ölümü bir an için yok farz ederek tahmin yürüten İbn Sina şöyle diyor: “Yeryüzünün hacmi ve kapasitesi belli. Ölmeselerdi bu kadar insan nereye sığacaktı? Birbirine bitişik ve sımsıkı durmaları halinde bile bunlar dünyaya sığmazdı. Nerede kaldı ki, oturdukları ve dağınık halde bulundukları zaman bunlar sığabilsin? Bunlardan artabilecek ne barınacak bir yer, ne bir bina, ne ekip biçilecek bir arazi ve ne de gezecek bir yer kalmazdı. Bu durum az bir zaman için böyledir. Zaman geçtikçe hal ve keyfiyet nasıl olacaktır? Ebedî hayatı arzu edip ölmeyi istemeyen ve bunun mümkün olabileceğini zannedenin hali işte budur. Bu zan ve arzu, cehâletin sonucudur. Ölüm, ilâhî bir ihsan olunca o kötü bir şey olmaz. Kötü olan şey, ondan korkmaktır. Ölümden korkan da onun gerçek yüzünü bilmeyendir.” (5)

Ölümle uyku arasında çok yakın bir benzerlik vardır. Başta hasta ve musîbet çekenler olmak üzere, herkes için uyku nasıl ki bir istirahat ve rahmettir; uykunun büyük kardeşi olan ölüm de dert çekenler ve intiharı düşünenler için de bir nimet ve rahmettir. Kendi ihtiyaçlarını göremeyecek kadar âciz bir duruma düşen felçli ve yatalak bir insan veya derdine çare ve ilaç bulamayan bir hasta ölümü o kadar bir iştiyakla ister ki, onun tek arzusu varsa, o da bir an önce ölüm nimetine kavuşmaktır. İntihara kalkışan kimse de aynı durumdadır. Böyle bir insanın imdadına ölüm yetişecek olsa, hem büyük bir günaha girmekten kurtulur, hem de ebedî hayatını berbat etmemiş olur. (6)



5- İbn Sina, Ölüm Korkusundan Kurtuluş Risâlesi, s. 21

6- Mehmet Paksu, Ölüm ve Sonrası, s. 30-32
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
~*~

Selamün aleyküm kardeşim.Emeğinize sağlık..Allah c.c razı olsun inşallah..Çok güzel bir paylaşımdı..Ölümü, kendisine vuslat vesilesi kılan ve mümin için bir kurtuluş eyleyen Rabbimiz c.c'ye hamdü senalar olsun inşallah..İnsana en büyük nasihat olan ölüm, bu yönüyle de bir nimettir..Rahman c.c ölümü de hakkıyle tefekkür edenlerden eylesin cümlemizi inşallah..Rabbimize emanet olunuz..Selam ve baki dua ile.

~*~
 

s.s.s

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Şub 2008
Mesajlar
2,871
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
s.a daimen ve ebeden kardeşim,beğenerek okudum.selametle...
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
“Bu, ya kendi kurtulmuştur veya kendisinden kurtulunmuştur.”:G
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
selamun aleykum kardeşim.Ölüm bizler için şöyle bir nimet de aslında.Nekadar erken ölürsek günahımızda okadar az olur..Tabii can tatlı kimse erken ölmeyi istemez.Rabbim herkese hayırlı ölümler versin.Ölmeden tövbe etmeyi cümle müslümanlara nasip etsin inşaallah.Allaha emanet olunuz
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,893
Tepki puanı
8,063
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Allah CC. Razı Olsun...Elinize, emeğinize sağlık...

Allah CC. Razı Olsun...Elinize, emeğinize sağlık...

Ölüm büyük şey, budur perde arkasındandan haber...
Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber?
:evet

Büyük üstad Necip Fazıl KISAKÜREK böyle demiş...AMENNA...
Selam ve DUA ile...
:H
 

tövbekar_terzi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Kas 2007
Mesajlar
5
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
ve selamun aleykum

ve selamun aleykum

yüreğine Sağlik
Ellerin Dert Ve Zeva Görmesin.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt