Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

ölü ile röportaj (1 Kullanıcı)

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Gece bütün karanlığı ile bastırmış, şehirler yer yer aydınlık... Lambalar, ah bu lambalar, yolsuz insanlara yol gösteren lambalar. "Zulmetle ayrılık bestesi yazan'lara ışık tutan lambalar...
Ölülerin ışığa değil, nura ihtiyaçları var. Bu sebeple mezarlıklar karanlık mı karanlık.
Karanlığın yorganını başıma çektim, ölüyle sırdaş oldum.
- Selamün aleyküm ya ehl-i kubur.
- Aleykümselam ya ehl-i dünya!
- Bizde "dinle alâkası olmayanlar"a ehl-i dünya denir, biz ise ehl-i diyanetiz.
- Yani dünyadasınız...
- Orası öyle, âhiretten bakınca dünyayı nasıl görüyorsunuz?
Ölü, burada biraz dalgın dalgın düşündü, parmağıyla çenesini hafifçe kaşıdı:
- Dünya bir okulmuş, orada tahsil yapmalıymışız, Allah'ı sıfatlarıyla öğrenmeliymişiz... Allah'ın hakimiyetim anlamalıymışız, Cennet'e lâyık bir hal almalıymışız...
- Bunu yapanlar da var, yapmayanlar da...
Elini salladı:
- Yapmayanları bir yana bırak. Yapanlar da, ya anlar, ya anlamaz...
- Anlamadım.
- Okula yeni giden bile elektrikten haberdardır, fakat elektriği anlamış mıdır? Bunu anlamaya lise bile yetmez, fakülte gereklidir.
- Yani sizce iman etmek, Müslüman olmak yetmez mi?
- İman etmek, ağaçların çiçek açmasına benzer. Akasyalar,
hatmiler, zakkum da çiçek açar amma meyve vermez. Meyve vermeyen ağaçları odun diye yakarlar, kereste diye kullanırlar Müslüman'ın meyvesi ibadetleridir, ibadet etmeyen müslüman meyve vermeyen meyve ağacına benzer. Onu da ya kereste gibi keser biçerler, veya odun gibi yakarlar. Müslümanlarin başına gelen felaketlerin sebebi budur. Meyve verenler de iki ye ayrılır, kimisi ahlat gibi olup, yenmez, kimisi armut gibidir, yenir. Yenen armut, bitki makamından insan makamına ulaşır. İnsan tekamül etmek için dünyaya gönderilmiştir, bu da İslâmiyet'i yaşamakla olur.
- Sizce dünya nedir?
- İnsan uzun bir yolculuğa çıkmış bir yaratık. Yolunun bir yerinde mola veriyor, işte burası dünyadır.
- Peki, siz Ölümü bizzat yaşadınız, nedir bu ölüm?
Güldü:
- Mola yerinden kalkıp, yola devam etmek...
- Ölü bir insan yola nasıl devam eder?
Yüzüme manâlı manâlı-baktı, acı acı güldü:
- Dedim ya: Biz uzun bir yolculuğa çıkmışız. Yüzlerce sene evvel bir başka alemdeymişiz, orada ölüp, annemizin vücudunda dirilmişiz... Bakınız: Başka alemlerde insanız, annemizin vücudunda yine insanız; amma bambaşka... Dünya da daha başka. Demek ölmek, yok olmak değil, şekil, yer değiştirmek, hayatın, bir şeklinden diğerine geçmektir.
- Amma mezar...
Bana acır gibi baktı:
- Fizikte okudunuz; madde, enerjinin pekiştirilmiş (yoğunlaşmış) şeklidir. Enerji ise Allah'ın hayat sıfatının bir nevi tecellisi.... Mezarın maddesine- bakma, ondaki enerjiyi, yani sizin tabirinizle atomları, elektronları gör, o kapıdan gir ve hayat sıfatının çeşitli tecellileri üzerinde dolaş!
- Peki, öldün ne oldu?'
- Bir anlık bir karanlık, sonra kapılar açıldı, bir bambaşka aleme çıktım. Bir baktım yanımdaki dövünüyor: "Neden inanmadım?" diye. Meğer bu adam ahirete inanmazmış, görünce pişmanlığın bini bir para... Beni de büyük bir pişmanlık bastı, çünkü ahirette herşey çok açık görülüyor. Dünyada imanın esasları ne kadar nazari ise burada o kadar açık, o kadar tatbiki...
- Kabir azabı, Cehennem falan?
- O pişmanlık ateşi hepsini bastırıyor. Allah'ın ihsan ettiği nimetler, insanların nankörlüğü... Bu mahcubiyet, en büyük ateş.
- Bana ve okuyucularıma bir tavsiyen var mı?
Yüzüme ters ters baktı, azarlarcasma:
- Böyle bir soruyu sorduğun İçin tevbe istiğfar et. Allah'ın Kur'an'da anlatikklari, Peygamber'irı sünnetleri size yetmiyormu ki, bir de bizden tavsiye veya öğüt istiyorsunuz?
O zaman anladım ki gaflet yorganı karanlıktan daha kalinmış, ölüden izin isteyerek, mezarların diriliğinden şehirlerin ölülüğüne geçtim ve kimsesiz sokaklarda yürüyordum...



Hekimoglu Ismail
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
ankara
selamun aleykum.
Damla kardeşim ne kadar güzel yazıydı, Allah razı olsun.
inşaAllah istifadelenebilmek duasıyla...
selam ve dua ile...
 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
selamun aleykum.
Damla kardeşim ne kadar güzel yazıydı, Allah razı olsun.
inşaAllah istifadelenebilmek duasıyla...
selam ve dua ile...

aleykum selam kardeşim gözlerine saglık amin inşallah rabbim senden de razı olsun
rabbimize emanetsin inşallah
selam ve dua ile
<<B)>>
 

ysmnkaos

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Ağu 2007
Mesajlar
1,327
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
17
Konum
kaosşehristanbul
selamünaleyküm damlacım...
şehirlerimiz mezarlıklarla doludur...
fakat osmanlı anlayışında bulunan,
mezarların yerleşim alanlarının yakınlarında ibret için bulunmasının tersine, gözden ve il sınırlarından ırak olması önem kazanır gibi oldu...
tabii bakıp ibret alacağımıza, korkutuluruz kabristana ve merhumelere dair...
bu devirde ölüden değilde, diriden korkulacağını bildiğimiz halde...
konu için teşekkürler...
ALLAHA EMANET OLUNUZ
 

-Yalancı_Dünya-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2007
Mesajlar
1,470
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
- Kabir azabı, Cehennem falan?
- O pişmanlık ateşi hepsini bastırıyor. Allah'ın ihsan ettiği nimetler, insanların nankörlüğü... Bu mahcubiyet, en büyük ateş.
- Bana ve okuyucularıma bir tavsiyen var mı?
Yüzüme ters ters baktı, azarlarcasma:
- Böyle bir soruyu sorduğun İçin tevbe istiğfar et. Allah'ın Kur'an'da anlatikklari, Peygamber'irı sünnetleri size yetmiyormu ki, bir de bizden tavsiye veya öğüt istiyorsunuz?
O zaman anladım ki gaflet yorganı karanlıktan daha kalinmış, ölüden izin isteyerek, mezarların diriliğinden şehirlerin ölülüğüne geçtim ve kimsesiz sokaklarda yürüyordum...

Paylaşımın çok güzeldi kardeşim emeğine sağlık. Allah razı olsun .
Selametle kal inşallah.
 

gülnisa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
11,851
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
51
selamunaleykum damlacım cok guzel bır yazıydı
emeğıne sağlık
allaha emanet ol
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38

Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh kıymetli kardeşim.
Allah razı olsun sizden İnşaALLAH, Emeklerinize sağlık,

İnsanların çoğunda "ölüm yaşamın bittiği andır" şeklinde eksik ve yetersiz bir inanışvardır. Oysa biraz daha derin düşünülse ölümün diğer bir hayatın da başladığı an olduğu anlaşılacaktır. Bu eksik bakışaçısı yüzünden, inkar edenler hedefledikleri herşeyi dünyadaki kısa sürenin içine sığdırmaya çalışırlar. Ahireti tanımayanların, bu dünyadan gözü kapalı bir şekilde sınır tanımadan yararlanmak istemelerinin sebebi de budur. Bunlar ölümle birlikte, herşeyden mahrum kalacakları endişesiyle, doğru-yanlışayrımı yapmadan yaşamaya, bu dünyadan maksimum derecede faydalanmaya, nefislerini tatmin etmeye çalışırlar.

Ölüm gelip uyandırmadan gafletin derin uykusundan uyanmak gerekir. Çünkü ölüm anında uyanmak insana hiçbir fayda sağlamayacaktır. Allah bu durumdan insanları şöyle sakındırır:

Sizden birinize ölüm gelip de: "Rabbim, beni yakın bir süreye (ecele) kadar geciktirsen ben de böylece sadaka versem ve salihlerden olsam" demezden önce, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin. Oysa Allah, kendi eceli gelmişbulunan hiçbir kimseyi kesinlikle ertelemez. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. (Münafikun Suresi, 10-11)

Biraz aklı olan insanın yapması gereken, ölümden sürekli kaçmak değil onu her an hatırda tutmaktır. Ancak bu şekilde gerçek hedefinin bilincinde olarak hareket edebilir, nefsinin ve şeytanın kendisini bu geçici dünya hayatı ile aldatıp oyalamasına izin vermez.


Allah’a emanet olun,
Selam ve baki dua ile kalın kıymetli kardeşim.

deleterx2.gif

 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35

Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh kıymetli kardeşim.
Allah razı olsun sizden İnşaALLAH, Emeklerinize sağlık,

İnsanların çoğunda "ölüm yaşamın bittiği andır" şeklinde eksik ve yetersiz bir inanışvardır. Oysa biraz daha derin düşünülse ölümün diğer bir hayatın da başladığı an olduğu anlaşılacaktır. Bu eksik bakışaçısı yüzünden, inkar edenler hedefledikleri herşeyi dünyadaki kısa sürenin içine sığdırmaya çalışırlar. Ahireti tanımayanların, bu dünyadan gözü kapalı bir şekilde sınır tanımadan yararlanmak istemelerinin sebebi de budur. Bunlar ölümle birlikte, herşeyden mahrum kalacakları endişesiyle, doğru-yanlışayrımı yapmadan yaşamaya, bu dünyadan maksimum derecede faydalanmaya, nefislerini tatmin etmeye çalışırlar.

Ölüm gelip uyandırmadan gafletin derin uykusundan uyanmak gerekir. Çünkü ölüm anında uyanmak insana hiçbir fayda sağlamayacaktır. Allah bu durumdan insanları şöyle sakındırır:

Sizden birinize ölüm gelip de: "Rabbim, beni yakın bir süreye (ecele) kadar geciktirsen ben de böylece sadaka versem ve salihlerden olsam" demezden önce, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin. Oysa Allah, kendi eceli gelmişbulunan hiçbir kimseyi kesinlikle ertelemez. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. (Münafikun Suresi, 10-11)

Biraz aklı olan insanın yapması gereken, ölümden sürekli kaçmak değil onu her an hatırda tutmaktır. Ancak bu şekilde gerçek hedefinin bilincinde olarak hareket edebilir, nefsinin ve şeytanın kendisini bu geçici dünya hayatı ile aldatıp oyalamasına izin vermez.


Allah’a emanet olun,
Selam ve baki dua ile kalın kıymetli kardeşim.

deleterx2.gif




aleykum selam degerli kardeşim degerli yorumunuz için teşekkür ederim rabbim sizden razı olsun inşallah gözlerinize saglık..
rabbimize emanetsiniz inşallah
selam ve dua ile
<<B)>>
 

sınan_06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
466
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
allah razı olsun paylaşım güzeldi allaha emanet ol...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt