ölmeden önce ölmek!
--------------------------------------------------------------------------------
Soğuk bir mork odasında açtı gözlerini odadaydı yanında biri daha vardı. Üşümüştü birden, ben nerdeyim diye çevreye baktı şaşkıntı. Akşam yattığını biliyor gerisini hatırlamıyordu. Üperiyordu bulunduğu ortamdan son anda anlamıştı.
- Evet evet mork burası ben ölmedimki ama neden beni koydular buraya.
Kapı açılıyordu dışardan iki kişi geldi.Bunu bulunduğu ortamdan çıkartılar
- Ohh be anladılar benim ölmediğimi ben ölmedim ki, dedi kendi kendine..
Sesleniyordu ama ses vermiyorlardı buna. Duymuyorlar beni bunlar sanırım dedi
Hastaneden çıkartılar camiye götürdüler. Yıkadılar iyice hareket etmeye kalkmaya çalışıyordu olmuyordu. Hayatı boyuncada böyle güzel temizlenmemişti.
Tabuta koydular.
- Olamaz beni öldü sanıyorlar nasıl olurda beni öldü sanırlar ben ölmedim beni bu daracık yere koyamazsınız. Benim hem işlerim var bırakın beni diyordu, ama kimse onu duymuyordu...
Musalla denilen taşın üzerine koydular. Cami cömatı namaz kılacaktı. Şöyle bir etrafına baktı. Arkadaşları, akrabalarından kimse yoktu. Çelenk göndermişlerdi,
- Ahh ya celenk göndereceğinize fakire bir yetime, dula para verseniz karınlarını doyursanız olmazmıydıya...
Oğlunu arıyordu gözleri bir duvar kenarında büzülmüş ağlıyordu.
- A a evladım orda duracağına gelde namazımı kılsana
Sonra kendine döndü sen namaz kıldırmayı öğrettinmi ki
- Ahh baba ahh yaktın beni sende bana öğretmedin ki
Gözleri arkadaşlarını aradı zamanının tümünü harcadığı arkadaşlarını ardı gözleri ama bulamadı.
Sonra;
-Sen hiç cenaze namazı kıldınmı hiç dedi..
-Ne varsa var şu cami cömatında varmış onlar camiye giderken arkalarından işleri güçleri yok mu bu adamlarınder alay ederdim.
Alay edilecek aslında benmişim.
Hoca Er kişi niyetine dedi.
- Erkişi nedemekti bilmiyordu ki.
Sonra öğrendiki erkek kişi niyetine demekmiş.
Allah için...
Peygamber için selavata..
Ölü için duaya demişti hoca.
Bu son kelimeyi çok sevmişti Ölü için duaya
- He yaa he yaa çok dua edin bana, biraz yavaş oku hoca yavaş okuda çok dua etsinler bana.
Sonra yine kendine döndü sen kendin için dua etmedin ki başkalarından dua beklersin.
Hoca meyiti kaldırın dedi. Götürüyorlardı artık mezarlağa
- Tüm ağarlığımı veriyim biraz ağarlaşıyımda ölmediğimi bilsinler, dedi.
Ama ne çare kalkamadı.
Yolda arabayla götürürken her zaman gittiği kahvenin önünden geçiyordu. Arkadaşları yine oturmuşlardı.
- Heyy bana bakın arkadaşınızı götürüyorlar, görmüyormusunuz, dedi.
- Sen hiç cenazeye selam verdinmi ki dedi ...
Mezarı kazılıyordu mezarı kazıldıkça;
-Ben bu karanlık ve soğuk yere giremem ki üşürüm hem ben karanlıktan
korkarımda. Benim çocuklarım benim bu karanlık yere gömemezler, beni severler, dedi.
Sesler duyuyordu kimisi dolardan kimisi eurodan bahsediyordu. Burayadamı getirdiğiniz ee insaf burda beni gömüyorsunuz gidin başka yerde bahsedin bu işleri dedi.
- Dostalarında cömatında işte senin gibi dedi...
Mezarı hazırlanmıştı yan taraflarını tahtakoymuşlardı sağ tarafına yatıracaklardı. Biri kefenin baş tarafından diğeri diğer ucunda diğeride ortadan tuttu. Artık gömeceklerdi.
Sağ yağnı toprağa değdiğinde üşümüştü.
- Olamaz olamaz beni buraya gömemezler. Topraklar üzerine atıldığında ben burda ölürüm nefessiz kalırım beni nasıl buraya gömerler, dedi.
- Pencerede yok burda nasıl yaşarım dedi.
Son bir hamle yaptı kalkmak için ve kafasını çarptı bir Ahh çekti kalktığında eşi yanındaydı.
- Neoldu rüya gördün sanırım dedi. O bir rüya görmüştü ama her şeyide daha iyi görmüştü.
Kalktığında ezan okunuyordu. Kalktı banyoya girdi bir güzel yıkandı ve sonra çocuklarını eşini öptü.
- Artık her şey değişecek, dedi. İçki yok dedi. Camiye gitti. Son kezde konuşmasında.
"ÖLMEDEN ÖNCE ÖLMEK BUYMUŞ", dedi.
Mevlam hepimizi Ölmeden önce ölenlerden eylesin.. Bir hatam kusrum olmuşsa affola. Bunu Doç.Dr. Nihat HATİPOĞLU nun dinletisinden dinlediklerimi anlatıyorum yine.
Selam olsun tüm ölmeden önce ölmek isteyenlere eyvallah
--------------------------------------------------------------------------------
Soğuk bir mork odasında açtı gözlerini odadaydı yanında biri daha vardı. Üşümüştü birden, ben nerdeyim diye çevreye baktı şaşkıntı. Akşam yattığını biliyor gerisini hatırlamıyordu. Üperiyordu bulunduğu ortamdan son anda anlamıştı.
- Evet evet mork burası ben ölmedimki ama neden beni koydular buraya.
Kapı açılıyordu dışardan iki kişi geldi.Bunu bulunduğu ortamdan çıkartılar
- Ohh be anladılar benim ölmediğimi ben ölmedim ki, dedi kendi kendine..
Sesleniyordu ama ses vermiyorlardı buna. Duymuyorlar beni bunlar sanırım dedi
Hastaneden çıkartılar camiye götürdüler. Yıkadılar iyice hareket etmeye kalkmaya çalışıyordu olmuyordu. Hayatı boyuncada böyle güzel temizlenmemişti.
Tabuta koydular.
- Olamaz beni öldü sanıyorlar nasıl olurda beni öldü sanırlar ben ölmedim beni bu daracık yere koyamazsınız. Benim hem işlerim var bırakın beni diyordu, ama kimse onu duymuyordu...
Musalla denilen taşın üzerine koydular. Cami cömatı namaz kılacaktı. Şöyle bir etrafına baktı. Arkadaşları, akrabalarından kimse yoktu. Çelenk göndermişlerdi,
- Ahh ya celenk göndereceğinize fakire bir yetime, dula para verseniz karınlarını doyursanız olmazmıydıya...
Oğlunu arıyordu gözleri bir duvar kenarında büzülmüş ağlıyordu.
- A a evladım orda duracağına gelde namazımı kılsana
Sonra kendine döndü sen namaz kıldırmayı öğrettinmi ki
- Ahh baba ahh yaktın beni sende bana öğretmedin ki
Gözleri arkadaşlarını aradı zamanının tümünü harcadığı arkadaşlarını ardı gözleri ama bulamadı.
Sonra;
-Sen hiç cenaze namazı kıldınmı hiç dedi..
-Ne varsa var şu cami cömatında varmış onlar camiye giderken arkalarından işleri güçleri yok mu bu adamlarınder alay ederdim.
Alay edilecek aslında benmişim.
Hoca Er kişi niyetine dedi.
- Erkişi nedemekti bilmiyordu ki.
Sonra öğrendiki erkek kişi niyetine demekmiş.
Allah için...
Peygamber için selavata..
Ölü için duaya demişti hoca.
Bu son kelimeyi çok sevmişti Ölü için duaya
- He yaa he yaa çok dua edin bana, biraz yavaş oku hoca yavaş okuda çok dua etsinler bana.
Sonra yine kendine döndü sen kendin için dua etmedin ki başkalarından dua beklersin.
Hoca meyiti kaldırın dedi. Götürüyorlardı artık mezarlağa
- Tüm ağarlığımı veriyim biraz ağarlaşıyımda ölmediğimi bilsinler, dedi.
Ama ne çare kalkamadı.
Yolda arabayla götürürken her zaman gittiği kahvenin önünden geçiyordu. Arkadaşları yine oturmuşlardı.
- Heyy bana bakın arkadaşınızı götürüyorlar, görmüyormusunuz, dedi.
- Sen hiç cenazeye selam verdinmi ki dedi ...
Mezarı kazılıyordu mezarı kazıldıkça;
-Ben bu karanlık ve soğuk yere giremem ki üşürüm hem ben karanlıktan
korkarımda. Benim çocuklarım benim bu karanlık yere gömemezler, beni severler, dedi.
Sesler duyuyordu kimisi dolardan kimisi eurodan bahsediyordu. Burayadamı getirdiğiniz ee insaf burda beni gömüyorsunuz gidin başka yerde bahsedin bu işleri dedi.
- Dostalarında cömatında işte senin gibi dedi...
Mezarı hazırlanmıştı yan taraflarını tahtakoymuşlardı sağ tarafına yatıracaklardı. Biri kefenin baş tarafından diğeri diğer ucunda diğeride ortadan tuttu. Artık gömeceklerdi.
Sağ yağnı toprağa değdiğinde üşümüştü.
- Olamaz olamaz beni buraya gömemezler. Topraklar üzerine atıldığında ben burda ölürüm nefessiz kalırım beni nasıl buraya gömerler, dedi.
- Pencerede yok burda nasıl yaşarım dedi.
Son bir hamle yaptı kalkmak için ve kafasını çarptı bir Ahh çekti kalktığında eşi yanındaydı.
- Neoldu rüya gördün sanırım dedi. O bir rüya görmüştü ama her şeyide daha iyi görmüştü.
Kalktığında ezan okunuyordu. Kalktı banyoya girdi bir güzel yıkandı ve sonra çocuklarını eşini öptü.
- Artık her şey değişecek, dedi. İçki yok dedi. Camiye gitti. Son kezde konuşmasında.
"ÖLMEDEN ÖNCE ÖLMEK BUYMUŞ", dedi.
Mevlam hepimizi Ölmeden önce ölenlerden eylesin.. Bir hatam kusrum olmuşsa affola. Bunu Doç.Dr. Nihat HATİPOĞLU nun dinletisinden dinlediklerimi anlatıyorum yine.
Selam olsun tüm ölmeden önce ölmek isteyenlere eyvallah