Olmak ne demek? Olanlar nerede? Ya olmayanların çilesi ne kadar sürer? Aslında hepimizin içinde örnek bir kamil İnsan var ama onu ortaya çıkarabilmek işte asıl mesele. İnsanlara saygı duyuyor muyuz, onlara iyilik yapmak hoşumuza gidiyor mu? Her insana bir zübde–i kainat yani kainatın özü olarak bakabiliyor muyuz? Hoş görebiliyor muyuz? Benliğimizden vazgeçebiliyor muyuz, insanları kırmadan dökmeden kendi geldiğimiz yere taşıyabiliyor muyuz? Yani yaratılanı, Yaratandan ötürü sevbiliyor muyuz? Yarın ölecekmiş gibi hırsından arınmış, tek derdi Rabbi olmuş insanlar gibi davranabiliyor muyuz?
Ne kadar zor şeyler bu bahsettiklerimiz. İçimizdeki kamil insanı önce hissetmek sonra ortaya çıkarmak, bunu için savaş vermek meğer ne büyük mücadeleymiş. Böyle bir mücadelenin varlığını, Fahr–i Kainat Efendimiz (SAV) haber veriyor bizlere fakat biz çoğu zaman bunu unutmuş gibi davranıyoruz; dilimize geleni söylüyor, aklımıza geldiği gibi davranıyoruz. Bu sırada kalpler kırılıyor, gönüller yıkılıyor, insanlar arasında problemler yaşıyoruz. Her problem bizim olgunlaşmamızda bir adım olsa iyi de, aynı hatalara, aynı günahlara tekrar düşüyoruz.
Mana büyüklerine gereken değer verilmiyor ki sözleri dinlensin, öğütleri tutulsun. Oysa ki bizler çok kısa bir zaman dilimi için buradayız, her dakika, her saniye mahşere, kıyamet gününe daha yakınız, her dakika her saniye mizana daha yakınız, bu nedenle yapılması gereken ciddi işlerimiz var. İşte o ciddi işlerimizden biri içimizdeki kamil İnsanı en güzel şekilde ortaya çıkarmak, yaşamak ve örnek olmak. Bize ne mutlu ki böyle ciddi bir meseleyi kendisine dava edinmiş, bu yolda kafa yormuş, gönül yormuş, insan–ı kamil olmuş insanlar var, hamd olsun. Kamil insan olabilmemiz için kendinden öğütlü olmamız, dilimizi tutmamız, kalbimize gelenlere dikkat etmemiz gerekiyor. Her şey Allah (cc) ve Resulü için olacak ki güzel ahlak olsun. Kalkıp da sana bana gösteriş olsun diye değil.
Allah (cc) her güzel işini O’nun rızası için yapan sevgili kullarından eylesin. İçimizdeki güzel insanı kısa zamanda ortaya çıkarsın.
Ne kadar zor şeyler bu bahsettiklerimiz. İçimizdeki kamil insanı önce hissetmek sonra ortaya çıkarmak, bunu için savaş vermek meğer ne büyük mücadeleymiş. Böyle bir mücadelenin varlığını, Fahr–i Kainat Efendimiz (SAV) haber veriyor bizlere fakat biz çoğu zaman bunu unutmuş gibi davranıyoruz; dilimize geleni söylüyor, aklımıza geldiği gibi davranıyoruz. Bu sırada kalpler kırılıyor, gönüller yıkılıyor, insanlar arasında problemler yaşıyoruz. Her problem bizim olgunlaşmamızda bir adım olsa iyi de, aynı hatalara, aynı günahlara tekrar düşüyoruz.
Mana büyüklerine gereken değer verilmiyor ki sözleri dinlensin, öğütleri tutulsun. Oysa ki bizler çok kısa bir zaman dilimi için buradayız, her dakika, her saniye mahşere, kıyamet gününe daha yakınız, her dakika her saniye mizana daha yakınız, bu nedenle yapılması gereken ciddi işlerimiz var. İşte o ciddi işlerimizden biri içimizdeki kamil İnsanı en güzel şekilde ortaya çıkarmak, yaşamak ve örnek olmak. Bize ne mutlu ki böyle ciddi bir meseleyi kendisine dava edinmiş, bu yolda kafa yormuş, gönül yormuş, insan–ı kamil olmuş insanlar var, hamd olsun. Kamil insan olabilmemiz için kendinden öğütlü olmamız, dilimizi tutmamız, kalbimize gelenlere dikkat etmemiz gerekiyor. Her şey Allah (cc) ve Resulü için olacak ki güzel ahlak olsun. Kalkıp da sana bana gösteriş olsun diye değil.
Allah (cc) her güzel işini O’nun rızası için yapan sevgili kullarından eylesin. İçimizdeki güzel insanı kısa zamanda ortaya çıkarsın.