SURMELI_CEYLAN
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 19 Haz 2007
- Mesajlar
- 254
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
ODUNCU VE ŞEYTAN
Odunculukla hayatını kazanan bir zat vardı. Allah’a karşı kulluk vazifesini yapar, kimsenin ekşisine tatlısına karışmazdı. Bu zahit kişinin bulunduğu köyün yakınında bir köy daha vardı. Onlar orada dağda kutsal diye kabul ettikleri bir ağaca taparlar, ondan medet umuyorlardı. Oduncu bir gün, “ Şunların taptıkları ağacı kesip, odun edeyim, pazarda satar ekmek parası kazanırım; hem de bir kavmi Allah’a isyandan kurtarmış olurum.” Diye düşünerek Allah rızası için ağacı kesmeye karar verir.
Dağa doğru giderken karşısına acayip suratlı pis bir adam çıkarak nereye gittiğini sordu.
Oduncu;
v Halkın taptığı ve Allah’a isyan ettikleri ağacı kesmeye gidiyorum, dedi.
Adam , oduncuya;
v Ben Şeytan’ım... O ağacı kesmene müsaade etmiyorum, deyince!
Oduncu öldürmek için hücum ederek Şeytan’ı yere yatırdı ve üzerine oturup, hançeri boğazına dayadı.
Şeytan zahide;
v Ey zahid, sen beni öldüremezsin. Allah bana kıyamete kadar müsaade etmiştir. Fakat gel o ağacı kesme, seninle anlaşalım. Ben sana her gün bir altın vereyim. Sen de ağacı kesmekten vazgeç. Hem el ağaca tapıyormuş, sana ne! Sen altınını al bak keyfine! Dedi.
Adam Şeytan’ı bırakmıştı. Şeytan adama, akşam yatıp sabahleyin yastığının altına bakmasını söyledi ve anlaşarak ayrıldılar.
Adam ağacı kesmekten vazgeçip, evine dönmüştü. Akşam yatıp, sabahleyin yastığının altına baktığında altını gördü. Memnun olmuştu. İkinci gün oldu. Fakat bu sefer Şeytan altını koymamıştı. Adam kızıp baltasını aldığı gibi dağa ağacı kesmeye gitti. Fakat yolda yine Şeytan’la karşılaştı. Adam Şeytan’a kızmıştı, görünce;
v Seni sahtekar seni! Kandırdın değil mi beni? Diyerek üzerine hücum etti.
Fakat ilkinin aksine, bu sefer Şeytan adamı tuttuğu gibi altına alıverdi. Adam şaşırmıştı. Bu nasıl hâl der gibi Şeytan’ın yüzüne bakıyordu. Şeytan;
v Hayret ettin değil mi? Niçin bana yenildiğinin sebebini söyleyeyim! Dün sen Allah rızası için ağacı kesmeye gidiyordun. Seni değil ben, dünyada ki bütün şeytanlar bir araya gelsek, yine yenemezdik... Lakin şimdi, Allah rızası için değil de, sana altını vermediğim için kızdığından gidiyorsun. İşte o yüzden bana mağlup oldun ve senin ağacı kesmene müsaade etmeyeceğim...
SEVGİLİ DOSTLARIM, DÖNÜŞÜ OLMAYAN YOLLARIN YAKINLARINA DAHİ YAKLAŞMAYALIM... ALLAH MUHAFAZA!
Odunculukla hayatını kazanan bir zat vardı. Allah’a karşı kulluk vazifesini yapar, kimsenin ekşisine tatlısına karışmazdı. Bu zahit kişinin bulunduğu köyün yakınında bir köy daha vardı. Onlar orada dağda kutsal diye kabul ettikleri bir ağaca taparlar, ondan medet umuyorlardı. Oduncu bir gün, “ Şunların taptıkları ağacı kesip, odun edeyim, pazarda satar ekmek parası kazanırım; hem de bir kavmi Allah’a isyandan kurtarmış olurum.” Diye düşünerek Allah rızası için ağacı kesmeye karar verir.
Dağa doğru giderken karşısına acayip suratlı pis bir adam çıkarak nereye gittiğini sordu.
Oduncu;
v Halkın taptığı ve Allah’a isyan ettikleri ağacı kesmeye gidiyorum, dedi.
Adam , oduncuya;
v Ben Şeytan’ım... O ağacı kesmene müsaade etmiyorum, deyince!
Oduncu öldürmek için hücum ederek Şeytan’ı yere yatırdı ve üzerine oturup, hançeri boğazına dayadı.
Şeytan zahide;
v Ey zahid, sen beni öldüremezsin. Allah bana kıyamete kadar müsaade etmiştir. Fakat gel o ağacı kesme, seninle anlaşalım. Ben sana her gün bir altın vereyim. Sen de ağacı kesmekten vazgeç. Hem el ağaca tapıyormuş, sana ne! Sen altınını al bak keyfine! Dedi.
Adam Şeytan’ı bırakmıştı. Şeytan adama, akşam yatıp sabahleyin yastığının altına bakmasını söyledi ve anlaşarak ayrıldılar.
Adam ağacı kesmekten vazgeçip, evine dönmüştü. Akşam yatıp, sabahleyin yastığının altına baktığında altını gördü. Memnun olmuştu. İkinci gün oldu. Fakat bu sefer Şeytan altını koymamıştı. Adam kızıp baltasını aldığı gibi dağa ağacı kesmeye gitti. Fakat yolda yine Şeytan’la karşılaştı. Adam Şeytan’a kızmıştı, görünce;
v Seni sahtekar seni! Kandırdın değil mi beni? Diyerek üzerine hücum etti.
Fakat ilkinin aksine, bu sefer Şeytan adamı tuttuğu gibi altına alıverdi. Adam şaşırmıştı. Bu nasıl hâl der gibi Şeytan’ın yüzüne bakıyordu. Şeytan;
v Hayret ettin değil mi? Niçin bana yenildiğinin sebebini söyleyeyim! Dün sen Allah rızası için ağacı kesmeye gidiyordun. Seni değil ben, dünyada ki bütün şeytanlar bir araya gelsek, yine yenemezdik... Lakin şimdi, Allah rızası için değil de, sana altını vermediğim için kızdığından gidiyorsun. İşte o yüzden bana mağlup oldun ve senin ağacı kesmene müsaade etmeyeceğim...
SEVGİLİ DOSTLARIM, DÖNÜŞÜ OLMAYAN YOLLARIN YAKINLARINA DAHİ YAKLAŞMAYALIM... ALLAH MUHAFAZA!