Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

O ısterse olur (1 Kullanıcı)

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Yüce Allah, Peygamberimizin Arafat’ta “Sen, istersen, uğradığı zulümden dolayı mazluma cennet verip zalimi de yarlığamaya kadirsin!” diyerek yaptığı duasına o akşam icabet buyurmamıştı.

Peygamberimiz, ertesi günü Müzdelife sabahında bu husustaki duasını tekrarladı.

Biraz sonra Peygamberimiz gülümsedi. Hz. Ebu Bekir ile Hz. Ömer: “Ya Resulallah! Babam, anam sana feda olsun! Sen, bu saatte şurada hiç gülmezdin. Seni güldüren nedir? Allah, seni hep güldürsün!” dediler. Peygamberimiz “Yüce Allah iyi olanlarınızı yarlığadı.

İyilerinizin, iyi olmayanlar hakkındaki şefaatini kabul buyurdu. İnen ilahi rahmet,onları da, içine aldı. Sonra yeryüzüne dağıldı. Tevbe edip dilini ve elini günahtan koruyan ve sakınan herkesin üzerine düştü. Şeytan’la askerleri ise, Arafat dağlarının üzerinde, ‘Allah, onlara bakalım ne yapacak’ diye gözlüyorlardı.

Yüce Allah’ın Benim duamı kabul buyurduğunu ve ümmetimi yarlığadığını öğrenince, Şeytan, başına toprak saçtı.

‘Biz zaten, uzun zamanlardan beri, onlar hakkında korkup duruyorduk. Nihayet, rahmet ve mağfiret gelip onları, bürüdü. Eyvah! Mahvolduk!’ diye çığlıklar kopardılar. Dağıldılar.

Onun yaptığı feryada güldüm.

Şeytan’ın, Bedir günü dışında hiç bir gün, Arefe gününde olduğu kadar, Allah’ın rahmetini indirip büyük günahlardan geçtiğini görünce, zelil, hayırdan uzak, hor ve hakir öfkeli bir duruma düştüğü görülmemiştir” buyurdu.

“Şeytan, Bedir günü, ne görmüştü?” diye soruldu.

Peygamberimiz “Cebrail’in, çarpışmak için melekleri sıraladığını görmüştü” buyurdu.

(M. Asım Köksal, İslam Tarihi c.17, s.275–276. Ahmet b. Hanbel, Müsned c.2 s.15’den).

Hayber Fatihi’nin belli edilişi:

Peygamberimiz bir müddet bekledikten sonra, “Ali nerede?” diye sordu.

“Ya Resulallah! Onun gözleri ağrıyor” dediler. Peygamberimiz (sav), “Onu bana çağırınız” buyurdu.

Seleme b. Ekva kalkıp gitti. Hz. Ali’yi elinden tutarak Peygamberimizin yanına getirdi.

Hayber’in tozundan Hz. Ali’nin gözleri ağrımakta idi. Ashab–ı Kiram, onun geleceğini hiç beklemiyordu. Birden bire onunla karşılaşınca “İşte, Ali geldi” dediler.

Peygamberimiz (sav) “İşte, bununla!... İşte, bununla fetih gerçekleşecek!” buyurdu.

Peygamberimiz, Hz. Ali’ye, “Yanıma yaklaş” dedi.

Hz. Ali “Ya Resulallah! Görüyorsun ki, ayaklarımın bastığı yeri bile göremeyecek bir haldeyim” dedi.

Peygamberimiz, Hz. Ali’nin ağrıyan gözlerine üfleyerek elleri ile meshetti. Şifa vermesi için de Allah’a dua etti. Ağrı, sızı birden geçti. Hz. Ali’nin gözleri hiç ağrımamış gibi oldu.

Hz. Ali diyor ki: “Resulullah Aleyhisselam, ‘Ey Allah’ım! Sıcağın, soğuğun sıkıntısını bundan gider’ diyerek dua buyurdu. O günden beri, ne sıcaktan, ne de soğuktan rahatsız oldum.”

Gerçekten Hz. Ali, en sıcak günde en kalın giyer, sıcaklıktan bunalmazdı. En soğuk günde de en ince elbise giyer, soğuktan üşümezdi.

Bunun sebebi sorulunca, Peygamberimizin Hayber’de kendisi için bu hususta dua buyurmuş olduğunu haber vermiştir.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt