Gemi araçtır... arkadaşım...Araç vasıtadır...Taşıttır...Taşıyandır...Taşıyan... işarete dikkat etmek lazım...Arkadaşım...Bak Kur 'an -ı Kerimde işaret buyurulmuş...Nuh A.S. ın gemisi vasıta olmuş Ümmete...Ümmetlere...
Sonuçta tabi ki İslam Ümmeti mutluluğa kavuşacak arkadaşım...
Al işareti ortada Nuh ...A.S. 'ın gemisi arkadaşım...
Nerede...
Mersinde...Türkiye ''İÇEL '' şehrinde arkadaşım...
Bak yut emri işaretide orda arkadaşım...
Anamurda...
Selamlar...
11- HÛD SÛRESİ...;
44. “Ey yeryüzü! Yut suyunu. Ey gök! Tut suyunu” denildi. Su çekildi, iş bitirildi. Gemi de Cûdî’ye oturdu
ve “Zalimler topluluğu, Allah’ın rahmetinden uzak olsun!” denildi.
45. Nûh, Rabbine seslenip şöyle dedi: “Rabbim! Şüphesiz oğlum da âilemdendir. Senin va’din elbette
gerçektir. Sen de hükmedenlerin en iyi hükmedenisin.”
46. Allah, “Ey Nûh! O, asla senin âilenden değildir. Onun yaptığı, iyi olmayan bir iştir. O hâlde, hakkında
hiçbir bilgin olmayan şeyi benden isteme. Ben, sana cahillerden olmamanı öğütlerim” dedi.
47. Nûh, “Rabbim! Şüphesiz ben senden hakkında bilgim olmayan şeyi istemekten sana sığınırım. Eğer
beni bağışlamaz ve bana acımazsan, şüphesiz ziyana uğrayanlardan olurum” dedi.
48. Ona denildi ki: “Ey Nûh! Sana ve seninle birlikte bulunanlardan birçok ümmete bizden esenlik ve
bereketlerle (gemiden) in. Daha birtakım ümmetler de olacak ki, biz onları (dünyada)
yararlandıracağız. Sonra da bizden kendilerine elem dolu bir azap dokunacak.”
49. İşte bunlar, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Bundan önce onları ne sen biliyordun, ne de
kavmin. O hâlde sabret. Çünkü (iyi) sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınanların olacaktır.
Sonuçta tabi ki İslam Ümmeti mutluluğa kavuşacak arkadaşım...
Al işareti ortada Nuh ...A.S. 'ın gemisi arkadaşım...
Nerede...
Mersinde...Türkiye ''İÇEL '' şehrinde arkadaşım...
Bak yut emri işaretide orda arkadaşım...
Anamurda...
Selamlar...
11- HÛD SÛRESİ...;
44. “Ey yeryüzü! Yut suyunu. Ey gök! Tut suyunu” denildi. Su çekildi, iş bitirildi. Gemi de Cûdî’ye oturdu
ve “Zalimler topluluğu, Allah’ın rahmetinden uzak olsun!” denildi.
45. Nûh, Rabbine seslenip şöyle dedi: “Rabbim! Şüphesiz oğlum da âilemdendir. Senin va’din elbette
gerçektir. Sen de hükmedenlerin en iyi hükmedenisin.”
46. Allah, “Ey Nûh! O, asla senin âilenden değildir. Onun yaptığı, iyi olmayan bir iştir. O hâlde, hakkında
hiçbir bilgin olmayan şeyi benden isteme. Ben, sana cahillerden olmamanı öğütlerim” dedi.
47. Nûh, “Rabbim! Şüphesiz ben senden hakkında bilgim olmayan şeyi istemekten sana sığınırım. Eğer
beni bağışlamaz ve bana acımazsan, şüphesiz ziyana uğrayanlardan olurum” dedi.
48. Ona denildi ki: “Ey Nûh! Sana ve seninle birlikte bulunanlardan birçok ümmete bizden esenlik ve
bereketlerle (gemiden) in. Daha birtakım ümmetler de olacak ki, biz onları (dünyada)
yararlandıracağız. Sonra da bizden kendilerine elem dolu bir azap dokunacak.”
49. İşte bunlar, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Bundan önce onları ne sen biliyordun, ne de
kavmin. O hâlde sabret. Çünkü (iyi) sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınanların olacaktır.