Şişman adam alnı boncuk boncuk terlemiş bir vaziyette elinde tuttuğu bavulu zorlukla sürüklüyordu. Havaalanı gişelerine doğru gidiyordu. Amacı Q33 sefer sayılı New York uçağına biletini onaylatmaktı. Fakat oraya vardığında kendisini kötü bir sürpriz bekliyordu. Q33 sefer sayılı uçak beş dakika önce havalanmıştı.
Bunu öğrendiğinde adam adeta yıkıldı. ‘’İnanamıyorum’’ dedi kendi kendine. New York’ta bir iş toplantısı vardı ve o toplantıyı kaçırmıştı. Sinirden yüzü kıpkırmızı oldu. ‘’Kahretsin’’ dedi . Elli altı bin dolarlık iş görüşmesini kaçırmıştı. Böyle bir şanssızlık olabilir miydi? Ah şu trafik sıkışıklığı yok muydu?
Umutsuz ve üzgün bir şekilde havaalanının yolcu bekleme salonuna doğru yürüdü. Bir müddet orada ne yapacağını düşündü. Sonra cep telefonu ile iş görüşmesi yapacağı şirketin satın alma temsilcisini aradı ve uçağı kaçırdığını, ancak bir sonraki uçak ile gelebileceğini söyledi. Satın alma temsilcisi, özür dileyerek, beklemek için vakitlerinin olmadığını, işi diğer talipli şirkete vermek zorunda olduklarını söylediğinde bir kez daha yıkıldı.
Elli altı bin dolarlık iş kaybetmişti. Hâlbuki bu hayatının işi olacaktı.
Kendi kendine söylenerek havaalanı lokantasına girdi. Karnı acıkmıştı. Sinirden midesi gurulduyordu. Yemeğini yerken bir yandan kaybettiği işi kara kara düşünüyordu. O sırada karşıdaki televizyona gözü ilişti. İkiz kuleler görüntüleniyordu televizyonda ve toz duman içersindeydi. Ve o büyük patlama…Lokması ağzında kaldı.
Q33 sefer sayılı New York uçağının ikiz kulelere çarptığı bildiriliyor ve o korkunç görüntüler veriliyordu. Şok olmuştu… Bir an için kaybettiği elli altı bin dolarlık işi düşündü sonra kendi hayatının elli altı bin dolardan daha fazla ettiğini… İçinden buruk bir sevinç ile Tanrı’ya şükür etti.
Günlük yaşantımızda zaman zaman bir takım aksilikler ile karşılaşırız. Ve bir anda dünyamız kararır. Kendimiz yıkılmış hissederiz. Başımıza gelenin, bir insanın başına gelebilecek en büyük illet olduğunu sanırız. Oysa bazen illet sandığımız şeyler belki de bizim için nimettir. Bilemeyiz…
Bir şey sizin için hayırlı olduğu halde siz ondan tiksinebilirsiniz. Ve bir şey sizin için şer olduğu halde siz onu sevebilirsiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
BAKARA SURESİ 216.
ALLAH YAR VE YOLDAŞINIZ OLSUN
(Akın Örsmen 25.12.2008)
YOL GÖSTERİCİ
Bunu öğrendiğinde adam adeta yıkıldı. ‘’İnanamıyorum’’ dedi kendi kendine. New York’ta bir iş toplantısı vardı ve o toplantıyı kaçırmıştı. Sinirden yüzü kıpkırmızı oldu. ‘’Kahretsin’’ dedi . Elli altı bin dolarlık iş görüşmesini kaçırmıştı. Böyle bir şanssızlık olabilir miydi? Ah şu trafik sıkışıklığı yok muydu?
Umutsuz ve üzgün bir şekilde havaalanının yolcu bekleme salonuna doğru yürüdü. Bir müddet orada ne yapacağını düşündü. Sonra cep telefonu ile iş görüşmesi yapacağı şirketin satın alma temsilcisini aradı ve uçağı kaçırdığını, ancak bir sonraki uçak ile gelebileceğini söyledi. Satın alma temsilcisi, özür dileyerek, beklemek için vakitlerinin olmadığını, işi diğer talipli şirkete vermek zorunda olduklarını söylediğinde bir kez daha yıkıldı.
Elli altı bin dolarlık iş kaybetmişti. Hâlbuki bu hayatının işi olacaktı.
Kendi kendine söylenerek havaalanı lokantasına girdi. Karnı acıkmıştı. Sinirden midesi gurulduyordu. Yemeğini yerken bir yandan kaybettiği işi kara kara düşünüyordu. O sırada karşıdaki televizyona gözü ilişti. İkiz kuleler görüntüleniyordu televizyonda ve toz duman içersindeydi. Ve o büyük patlama…Lokması ağzında kaldı.
Q33 sefer sayılı New York uçağının ikiz kulelere çarptığı bildiriliyor ve o korkunç görüntüler veriliyordu. Şok olmuştu… Bir an için kaybettiği elli altı bin dolarlık işi düşündü sonra kendi hayatının elli altı bin dolardan daha fazla ettiğini… İçinden buruk bir sevinç ile Tanrı’ya şükür etti.
Günlük yaşantımızda zaman zaman bir takım aksilikler ile karşılaşırız. Ve bir anda dünyamız kararır. Kendimiz yıkılmış hissederiz. Başımıza gelenin, bir insanın başına gelebilecek en büyük illet olduğunu sanırız. Oysa bazen illet sandığımız şeyler belki de bizim için nimettir. Bilemeyiz…
Bir şey sizin için hayırlı olduğu halde siz ondan tiksinebilirsiniz. Ve bir şey sizin için şer olduğu halde siz onu sevebilirsiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
BAKARA SURESİ 216.
ALLAH YAR VE YOLDAŞINIZ OLSUN
(Akın Örsmen 25.12.2008)
YOL GÖSTERİCİ