selamün aleyküm v erahmetullahi ve berakatühü
öncelikle nikah gibi hassa bir konuda 3. şahıs olarak araya girmek pek uygun olmamakla, kadına evliliğinin sırlarının ifşası istenemez. evlilik birlikteliği içinde dini bile tartışmalı olabilecek kimseler olabileceğinden islam huukuna sıkı sıkıya bir bağlılıktan ziyade, tam bir ALLAH(cc) bağlılığıyla, kadını koruyan bir içtihadın geliştirirlmesi gerekir.
erkek din hükmü koyucu gibi gösterilemez. ben verirsem alır vermezsem hak hukuk yok değil. aşağıdaki kıssa eğer hakikatsa, akla ve mantığa uygun olmakala gerçek bir kıssaymıış gibi duruyor. eş eşinden aldığını iade ederek ve diğeri de ALLAH(cc) korkaraka bu akitten vazgeçebilir. birbirini severek evlenen ve bu izne gerek duymayan ve ayrılırken sıkıntıyla ayrılan kişi bu izni vermezse ve kadın ni,kah yaparsa yani olaydaki gibi zina mı olur. öncelikle sorulan sorunun niteliğini ve bu sözün sonucunu anlamak lazım. resmi nikah bundan iyidir. çünkü kişinin sorun diye ortaya attığı hal zinaya yakın gibi durur. ve ulu orta konuşulur.dini kimse kötüleyemez ve nakısiyet veremez. daha yaptığı nikaHI ANLAMAYACAK YAŞTA ve durumda olanların bu hususu evveliyatla bu işi yapan imama da sorması gerekir gibi. öyle kitapta bu yazıyor ama senin durumunu içtihat edemem diyecek adamın imamlığı da tartışılır. 3 kişinin konudakileri de tenzih ederim, abuk subuk bir nikah varmış gibi gösterip dini atıl göstermeye hakkı da yoktur. bizm de duyduğumuz örnekler var. sanki kadını satın alacak da millet, imamı kullanıyor arkadaş biz de yiyoz. çıkarıyo şu kadar para veriyor mehirmiş. servet veriyor, sonra da sağda solda imam nikahı böyle bişey oluyor.
aşağıdaki örnekte yalnız ALLAH(cc) korkan iki kişinin hali var sözleşme eşler arasında değil ellerin en üstünde olan ALLAH(cc) karşı yapılmış. ve iki kimse ALLAH(cc) için sevmenin ne olduğunu 1500 sene önce anlatmış. özellikle mümmine hanımlara hemen imam nikahı peşine koşmak yerine imalık nediri öğrenmelerini tavsiye ederim. ve resmi nikahla durum aleniyete kavuşturulmalı yoksa neye inanadığını bilmeyen adamların kıydığı nikaha imama nikahı denmez.aslında mesele çok çok uzun da kimseyi kırmak istemeyen insanlar konuları kısa tutuyor. ALLAH(cc) bizlerden razı olsun.
Ashâb-ı kirâmdan Sâbit b. Kays’ın hanımı, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’e gelerek:
"Yâ Rasûlallâh!
Kocamın huyu ve dindarlığı hakkında bir şikâyetim yoktur. Fakat onu sevemedim. Bir müslüman olarak nankörlük etmek de istemiyorum." dedi.
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz ona:
"Sana mehir olarak verdiği bahçesini geri vermek ister misin?" buyurdu.
O da:
"Evet.." deyince Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, onun kocasına:
"Bahçeyi kabul et ve onu boşa!" (215) buyurdular.