Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Neye elveda? (1 Kullanıcı)

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
Müslüman bir aile yemek sofrasına oturuyor ve (Hıristiyanlar gibi) yemekten önce dua yapılıyor. Bu dua da bildiğimiz yemek duası değil; Hıristiyanların yaptığı tarz bir dua.
Müslüman bir kız Hıristiyan bir erkeğe âşık oluyor ve bu birlikteliğe karşı çıkanların tamamı kötülenirken bunu destekleyenler ise en muhterem insanlar olarak lanse ediliyor. Müslüman kıza âşık olan Hıristiyan erkek okulda ders veriyor ve çocuklarla arasında aynen şu diyalog geçiyor: Tahtaya bir ağaç çizerek soruyor çocuklara,
– Bu nedir?
– Bir ağaç
– Ağaç canlı mıdır?
– Canlıdır
– Ağacın dini var mıdır?
– Yoktur!
Bu sefer bir kuş resmi çizerek soruyor
– Bu nedir?
– Bir kuş
– Kuş canlı mıdır?
– Canlıdır
– Kuşun dini var mıdır?
– Yoktur!
Bu sefer de bir insan resmi çizerek soruyor
– Bu nedir?
– Bir insan
– İnsan canlı mıdır?
– Canlıdır
– ….
Bu Müslüman kız ile Hıristiyan erkek zina yaptıkları iddiası ile kadı karşısında yargılanıyor. Şahitlik yapanlar 4 tane Hıristiyan eşkıya. Kadı ayaküstü dinlediği Hıristiyan eşkıyaların saçma sapan ifadelerine göre her iki genci de suçlu bularak falaka cezası veriyor ve apar topar bu ceza infaz ediliyor.
Bunlar bir dizi filmin sadece 1–2 bölümünde geçen enstantanelerden birkaçı.
Bu diziyi seyretmemiş olanların belki de çoğunluğu “Bu kesin misyonerlerin kendi ülkelerinde kendi sanatçıları ile Dinimizi ve insanımızı ifsat etmek için hazırladığı bir tuzaktır” diye düşünecektir.
Keşke yabancı sanatçıların oynadığı ve yabancı bir ülkede çekilmiş bir dizi olsaydı bu! O zaman en azından milletimiz belli bir ön yargı ile seyrederdi diziyi.
Bu dizi yönetmeni ve oyuncuları Türk olan ve her hafta milyonlarca vatandaşımızın izlediği “Elveda Rumeli” dizisi ne yazık ki! Fakat görünüşe göre dizide elveda denilen Rumeli değil, örfümüz, âdetimiz, kültürümüz, dini ölçülerimiz ne yazık ki!

GÜLMECE
Dünya Bankası elamanı yolunu kaybetmiş
Çobanın biri dere kenarında koyunlarını otlatıyormuş...
Tam o anda, yanına bir Cherokee Jeep yanaşmış. Brioni gömlek, Cerruti ayakkabılar giyen, Ray–Ban gözlüklü ve YSL kravatlı bir sürücü aşağıya inerek çobana sormuş.
– Eğer kaç tane koyunun olduğunu bilirsem bana onlardan bir tanesini verir misin?
Çoban bir adama bir de koyunlarına bakmış,
– “Tamam” diye cevap vermiş.
Genç adam arabasını park etmiş, telefonunu bilgisayarına bağlamış bir NASA sitesine girmiş, GPS’ini kullanarak yeri taramış, bir database ve logaritma ile doldurulmuş 60 excel tablosunu açmış 150 sayfalık bir rapor basmış. Çobana dönmüş,
– “Tam olarak 1586 adet koyunun var” demiş.
Çoban,
– “Dogru” diye cevap vermiş,
– Koyununu alabilirsin.
Genç adam koyunu almış ve jeep’inin arkasına koymuş. Bu sefer çoban genç adama dönmüş,
– “Eğer senin ne iş yaptığını bilirsem koyunumu geri verir misin?” diye sormuş.
Adam,
– “Evet neden olmasın” diye yanıtlamış.
– “Sen Dünya Bankası’nda Danışmansın” demiş çoban.
Adam sormuş,
– Nasıl oldu da bildin?
Çoban,
– “Çok basit” diye cevap vermiş.
– Buraya çağrılmadan geldin, bu bir.
– İkincisi benim bildiğim bir şeyi bana söylemek için benden bir koyunumu istedin.
– Üçüncüsü yaptığın hiçbir şeyden anlamıyorsun, çünkü köpeğimi aldın!:K

YORUMLU YORUMSUZ
– Hülya Avşar “Ben çevreciyim, bu yüzden jipimi değil, dizel arabamı kullanıyorum” demiş.
– Tercümesi “Ben bile parasızlıktan inliyorum, bu yüzden kilometrede 65.Kuruş yakan jipimi değil 15.Kuruş yakan dizel arabamı kullanmak zorunda kalıyorum”
***
– Kirayı ödeyemediği için 3 çocuğuyla evden atılan, eşyalarına haciz gelen Meral ailesi, gecelerini bankamatikte geçiriyor..
– Nihayet bankamatikler de hayırlı bir işte kullanılmaya başlandı!
***
– Oyuncu ve sunucu Şebnem Dönmez, ünlü profesyonel saç boyası markası Matrix’in yeni yüzü olarak üç ayda bir saç rengini değiştirecek.
– ABD’nin yeni yüzü olarak siyasi rengini üç ayda bir değiştirenleri görünce Şebnem Dönmez’in yaptığı son derece masumane kalıyor!
***
– İngiltere’de düzenlenen bir açık artırmada, 7’nci yüzyıldan kalan, el yazması bir Kuran–ı Kerim, yaklaşık 2,5 milyon sterline (yaklaşık 6,25 milyon YTL) satıldı.
– İçinde yazanları bir anlayabilseler her harfi için canlarını verirlerdi!
***
– Son İstiklal Savaşı gazisi Yakup Satar’ın geçen hafta 110 yaşında ölümü, İspanya’nın en yüksek tirajlı gazetesi El Pais’e haber oldu.
– Aaaah Ah eskiden zaferlerimiz haber olurdu batıya şimdi zafere imza atanların ölümü haber oluyor!
***
– Hürriyet Spor ilavesinin 8 Nisan 2008 tarihli sayısında bir hata yapıldı ve bazı bölgelere giden baskılarda Türkiye’nin bir bölümünü göstermeyen Google’dan alınan haritaya yer verildi.
– Yav kardeşim bir kere de Türkiye’yi olduğundan büyük gösteren haritalar yayınlayarak hata yapsanız Allah rızası için!

Zühtü Kazancı
www.yenimesaj.com.tr
 

ahnef

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Nis 2008
Mesajlar
191
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
s.a emeğine sağlık kardeşim güzel yazmışsın allaha emanet ol
 

ahnef

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Nis 2008
Mesajlar
191
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
olsun sonuçta bie siz sundunuz si yazdınız iştee
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
olsun sonuçta bie siz sundunuz si yazdınız iştee

gülmece kısmı çok eğlenceliydi, değilmi?
dizi kısmına gelince haçlı avrupa kültürünün aşısıdır...TVde sindire sindire AB zihniyeti aşılamaya çalışıyorlar millete ,başarısız da sayılmazlar hani..-maalesef-...

"elveda ama neye? dini ölçülerimize kültürümüze elveda...acaba diyorum biraz gerçekçi darvanıp "elveda Türk kültürü, elveda İslam dini" diye koysalardı dizilerinin adını....
 

ahnef

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Nis 2008
Mesajlar
191
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
نعىمة;639393' Alıntı:
gülmece kısmı çok eğlenceliydi, değilmi?
dizi kısmına gelince haçlı avrupa kültürünün aşısıdır...TVde sindire sindire AB zihniyeti aşılamaya çalışıyorlar millete ,başarısız da sayılmazlar hani..-maalesef-...

"elveda ama neye? dini ölçülerimize kültürümüze elveda...acaba diyorum biraz gerçekçi darvanıp "elveda Türk kültürü, elveda İslam dini" diye koysalardı dizilerinin adını....[/QUOs.a haklısınız tabii tabbi önce düşünmek gerekir kim film izlerken acaba neyi anatıyo diye düşünürki yad kaç kişi film güzelmi tamamm gerisi mühi değil...maaleseff:(
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
نعىمة;639393' Alıntı:
gülmece kısmı çok eğlenceliydi, değilmi?
dizi kısmına gelince haçlı avrupa kültürünün aşısıdır...TVde sindire sindire AB zihniyeti aşılamaya çalışıyorlar millete ,başarısız da sayılmazlar hani..-maalesef-...

"elveda ama neye? dini ölçülerimize kültürümüze elveda...acaba diyorum biraz gerçekçi darvanıp "elveda Türk kültürü, elveda İslam dini" diye koysalardı dizilerinin adını....[/QUOs.a haklısınız tabii tabbi önce düşünmek gerekir kim film izlerken acaba neyi anatıyo diye düşünürki yad kaç kişi film güzelmi tamamm gerisi mühi değil...maaleseff:(

yediğine ve içtiğine dikkat etmeyenin midesi hasta olur, bunun gibi neye baktığına kimi dinlediğine dikkat etmeyenin gönlü hasta olur, manevi anlamda..
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
lider kim

lider kim

İngiliz gazeteci, Sina dağında karşılaştığı bir Bedevi’ye sorar:
– “Sence lider kimdir?..”
Bedevi;
– “Bir tanım yapmak yerine, bir öykü ile sorunuza cevap verebilir miyim?” der.
Gazeteci;
– “Elbette, anlat öykünü” diye yanıtlar.
Bedevi anlatır;
– “Benim gibi bir Bedevi, devesinin üstünde ve kızgın güneşin altında, Sina Çölü’nde yol almaktadır. Birden ufuk çizgisi kararır, gökyüzünde nadiren tek tük görülen kuşlar, bu kez toplu halde, karanlığın aksi istikametine doğru, telaşla kanat çırpmaktadır. Çölün mutlak sessizliği, daha da yoğunlaşır sanki. Deneyimli Bedevi; bu alametlerin, şiddetli bir kum fırtınasının habercisi olduğunu hemen anlar.
Devesini çökertir, üstünden iner. Heybeden aldığı sağlam bir kazığı, kızgın kumlara çakar ve devesini sıkıca bu kazığa bağlar. Sonra yine heybelerden, katlanmış parçalar halinde çıkardığı küçük çadırını alelacele kurup, içine girer ve kapı örtüsünü her iliğinden düğümler.
Son düğümü henüz atmıştır ki; fırtına bulundukları bölgeye ulaşır. Küçük çadır havalanacakmış gibi sallanmakta, rüzgârın oluşturduğu kum sağanağı, neredeyse delip geçecek bir hızda, çadır yüzeyine çarpmaktadır. Her kum tanesinin, boyları küçük fakat verdikleri acı büyük oklar gibi bedenine saplandığı deve, dile gelir:
– ‘Efendi, canım çok acıyor. Hiç olmazsa başımı çadıra sokmama izin verir misin?’ der.
Dışarıda olmanın ne kadar zor olduğunu iyi bilen Bedevi, zavallı devenin bu dileğini kabul eder ve
– ‘Peki, başını çadıra sokabilirsin.’ diyerek, kapıyı bağlayan düğümleri boşaltır.
Durmak bir yana, fırtına giderek daha da gemi azıya almaktadır. Deve, sahibine tekrar yalvarır;
– ‘Efendi, derimin en ince olduğu yer boynumdur ve şu an çok acıyor. İzin ver, boynumu da çadıra sokayım.’
Biraz ikirciklenmeyle, bu isteğe de ‘Peki’ der Bedevi.
Fırtına, sanki sonsuza dek sürecek gibidir. Deve bu kez, ilk ikisinden daha acıklı bir sesle yalvarır;
– ‘Efendi, ne olur, hörgücümü de çadıra sokmama izin ver...’
Bedevi bu son isteği de kerhen kabul eder. Ancak, hörgücün de içeri girmesiyle, küçücük çadırda, artık kımıldayacak yer kalmamıştır. Bu duruma, Bedevi’den önce, deve tepki gösterir;
– ‘Efendi, bu çadır ikimize dar geliyor. Sen dışarı çıkıp, başının çaresine baksan...’
– ‘Lider kimdir?’ demiştiniz; bu hikâyeyi mesnet alarak cevap vereyim;
– LİDER; DEVENİN BAŞINI DAHİ, ÇADIRA SOKMASINA İZİN VERMEYEN İNSANDIR... “



GÜLMECE
Adamın biri otomobiliyle şehirlerarası yolda gidiyormuş yol kenarında bir köylünün otostop yaptığını görmüş, yanında bir inek olan köylü geçen araçlara durmaları için el ediyormuş. Durumu merak eden adam köylünün yanında durmuş;
— Hayırdır hemşerim, ne tarafa gideceksin?
— İlerdeki kasabaya kadar beyim,
— İyi ama bu inek ne olacak?
— O önemli değil beyim arka tampona bğlarız o gelir.
Bu duruma pek aklı yatmayan adam köylünün durumuna acıyarak onu arabaya almış. İneği ise köylünün dediği gibi arka tampona bağlamışlar. Araba yavaş yavaş ilerlemiş. Adamın hızlanmaya çekindiğini anlayan köylü;
— Sen yürü beyim o gelir, demiş
Bunun üzerine adam hızlanmaya başlamış. 20, 30, 40 bakmış inek gerçekten geliyor. Adam şaşırmış, 50, 60, 70 bakmış hala geliyor ve inekte hiçbir yorgunluk belirtisi yok. Artık şaşkınlığı iyice artmış ve sinirlenmeye de başlamış. Öyle ya sonuçta bir inek ne kadar hızlı koşabilir ki?
Derken adam iyice hızlanmış. Kilometre 120 yi gösteriyor. Dikiz aynasından ineğe bir bakmış ve gülümseyerek köylüye dönüp;
— Senin inek yoruldu herhalde baksana dili dışarda.
— Ne tarafa çıkarmış dilini?
Buna dikkat etmeyen adam tekrar bakar ve sol tarafa der. Bunun üzerine köylü kendinden emin bir tavırla;
— O yorgunluktan değil, seni sollayacak da sinyal veriyor...



YORUMLU
– İzmir–Karşıyaka istasyonunda 12 yıldır bulunan 1920 yapımı 30 tonluk buharlı lokomotif bir gece ansızın sır oldu. Sonradan 30 tonluk lokomotifin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün tarihi Alsancak Garı’nda verdiği yemekte dekor olarak kullanılmak için götürüldüğü ortaya çıktı.
***
– İran Cumhuriyeti’ne bağlı Caspian Havayolları’nın İstanbul–Urmyeh seferini yapacak olan tarifeli yolcu uçağına, Atatürk Havalimanında bir çöp kamyonu sağ kanat ucundan çarptı.
***
– Çin’de polis rutin kontrol sırasında durdurduğu yüklü kamyonun şoförünün ellerinin olmadığını tespit etti.
***
– Belçika’da bir mahkeme ölü bir adama 8 ay hapis ve 430 sterlin para cezası verdi.
***
– Dünyanın en pahalı kahvesi Endonezya’daki adalarda yaşayan bir hayvanın (misk kedisi) dışkısından elde ediliyor.


Zühtü Kazancı
 

ahnef

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Nis 2008
Mesajlar
191
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
LİDER KİM? GÜZEL HİKAYE DİĞERİ KOMİKTİ:):):)ÖBÜRLERİDE DÜŞÜNDÜRÜCÜ:D
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
GÜLMECE
Dünya Bankası elamanı yolunu kaybetmiş
Çobanın biri dere kenarında koyunlarını otlatıyormuş...
Tam o anda, yanına bir Cherokee Jeep yanaşmış. Brioni gömlek, Cerruti ayakkabılar giyen, Ray–Ban gözlüklü ve YSL kravatlı bir sürücü aşağıya inerek çobana sormuş.
– Eğer kaç tane koyunun olduğunu bilirsem bana onlardan bir tanesini verir misin?
Çoban bir adama bir de koyunlarına bakmış,
– “Tamam” diye cevap vermiş.
Genç adam arabasını park etmiş, telefonunu bilgisayarına bağlamış bir NASA sitesine girmiş, GPS’ini kullanarak yeri taramış, bir database ve logaritma ile doldurulmuş 60 excel tablosunu açmış 150 sayfalık bir rapor basmış. Çobana dönmüş,
– “Tam olarak 1586 adet koyunun var” demiş.
Çoban,
– “Dogru” diye cevap vermiş,
– Koyununu alabilirsin.
Genç adam koyunu almış ve jeep’inin arkasına koymuş. Bu sefer çoban genç adama dönmüş,
– “Eğer senin ne iş yaptığını bilirsem koyunumu geri verir misin?” diye sormuş.
Adam,
– “Evet neden olmasın” diye yanıtlamış.
– “Sen Dünya Bankası’nda Danışmansın” demiş çoban.
Adam sormuş,
– Nasıl oldu da bildin?
Çoban,
– “Çok basit” diye cevap vermiş.
– Buraya çağrılmadan geldin, bu bir.
– İkincisi benim bildiğim bir şeyi bana söylemek için benden bir koyunumu istedin.
– Üçüncüsü yaptığın hiçbir şeyden anlamıyorsun, çünkü köpeğimi aldın!

özellikle de bu hoşuma gitti:K:):D hayata çok yakın, tam da bunu yapıyorlar
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
نعىمة;640314' Alıntı:
GÜLMECE
Dünya Bankası elamanı yolunu kaybetmiş
Çobanın biri dere kenarında koyunlarını otlatıyormuş...
Tam o anda, yanına bir Cherokee Jeep yanaşmış. Brioni gömlek, Cerruti ayakkabılar giyen, Ray–Ban gözlüklü ve YSL kravatlı bir sürücü aşağıya inerek çobana sormuş.
– Eğer kaç tane koyunun olduğunu bilirsem bana onlardan bir tanesini verir misin?
Çoban bir adama bir de koyunlarına bakmış,
– “Tamam” diye cevap vermiş.
Genç adam arabasını park etmiş, telefonunu bilgisayarına bağlamış bir NASA sitesine girmiş, GPS’ini kullanarak yeri taramış, bir database ve logaritma ile doldurulmuş 60 excel tablosunu açmış 150 sayfalık bir rapor basmış. Çobana dönmüş,
– “Tam olarak 1586 adet koyunun var” demiş.
Çoban,
– “Dogru” diye cevap vermiş,
– Koyununu alabilirsin.
Genç adam koyunu almış ve jeep’inin arkasına koymuş. Bu sefer çoban genç adama dönmüş,
– “Eğer senin ne iş yaptığını bilirsem koyunumu geri verir misin?” diye sormuş.
Adam,
– “Evet neden olmasın” diye yanıtlamış.
– “Sen Dünya Bankası’nda Danışmansın” demiş çoban.
Adam sormuş,
– Nasıl oldu da bildin?
Çoban,
– “Çok basit” diye cevap vermiş.
– Buraya çağrılmadan geldin, bu bir.
– İkincisi benim bildiğim bir şeyi bana söylemek için benden bir koyunumu istedin.
– Üçüncüsü yaptığın hiçbir şeyden anlamıyorsun, çünkü köpeğimi aldın!


özellikle de bu hoşuma gitti:K:):D hayata çok yakın, tam da bunu yapıyorlar


Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü.
Allah razı olsun kardeşim.
Selam ve baki dua ile kalın.:)
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
Bu kaçıncı aldanışın?

Bitmez derdin bitmez çilen
Gülmez yüzün gülmez çehren
Gelmez çaren gelmez cemren
Bu kaçıncı aldanışın?

Gittin bilerek peşinden
Yedin bitirdin elinen
Bittin tükendin peşinen
Bu kaçıncı aldanışın?

Ağlasan da olmaz çare
Bağlanmışsın ölmüş yâre
Bağların döndü gazele
Bu kaçıncı aldanışın?

Seni nasıl kandırdılar
Yerden yere savurdular
Ateşlerde kavurdular
Bu kaçıncı aldanışın?

Balabanın üzüntüsü
Kalmadı dünyanın süsü
Sanki ruhsuzlar sürüsü
Bu kaçıncı aldanışın?




Balaban


Havayolları danışma
–Semiha Yankı Havalimanı’nın telefonunu alabilir miyim ?
(Sabiha Gökçen demek istiyor )
***
–Diyarbakır’a yer var mı acaba?
–Maalesef yok efendim?
–O zaman beni yedek kulübesine yazar mısınız?
***
–İyi günler iç hatlar..
–Bant kaydı mısınız, yoksa gerçek mi ?
–Gerçeğim hanımefendi
–İyi o zaman iyi günler.
***
–Çocuğumla ben uçucam oğluma çocuk fiyatı istiyorum ne kadardı.
–Çocuğunuzun 12 yasini aşmaması gerekiyor kaç yaşındaydı
–32 yaşında..

YORUMLU
– Ordu’da altın ve kömür yatakları bulundu!
– Biz de Ordu’da çok büyük hazineler olduğunu düşünüyoruz ama niyeyse bunlar bir türlü gün yüzüne çıkamıyor!
***
– İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce “7 tepe 7 tünel” projesi tüm hızıyla sürerken, çalışmalar sırasında binalarda derin çatlaklar meydana geliyor.
– “7 tepe 7 tünel” derken 7 düvele rezil olmayalım da!
***
– Devlet, doğu ve güneydoğu bölgesi ağırlıklı olmak üzere 2 bin KOBİ’ye 1 milyar YTL’lik kredi desteği verecek.
– Tercümesi: Doğu ve güneydoğu bölgesi ağırlıklı olmak üzere 2 bir KOBİ daha batırılacak!
***
– İstanbul’un Fatih ilçesinde bulunan Sümbül Efendi Camii dijital çağa ayak uydurarak bilgisayar kursu vermeye başladı.
– Digital çağ yerine Sümbül Efendi’ye ayak uydursalar ne güzel olurdu!
***
– Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün verdiği öğle yemeğinin ardından aynı araçla Çankaya Köşkü’nden ayrılan Soylu ve Mumcu, birlikte kahve içerek yaklaşık 1,5 saat görüştü. Görüşmede, merkez sağda birlik çalışmalarının ele alındığı öğrenildi.
– Benim Mumcu’m birlik okur, döner döner yine okur!


Gülmece
Profesör konferans vermek istediği salona girmiş. Salon, ön sırada oturan seyis dışında boşmuş. Konuşup konuşmama konusunda düşünen profesör sonunda seyise sormuş:
— Buradaki tek kişi sensin. Sana göre konuşmalı mı, yoksa konuşmamalı mıyım?
Seyis cevap vermiş:
— Hocam ben basit bir insanım, bu konulardan anlamam. Fakat ahıra gelseydim ve bütün
atların kaçıp bir tanesinin kaldığını görseydim, yinede onu beslerdim.
Bu sözlere hak veren profesör konferansa başlamış. İki saatin üzerinde konuşmuş durmuş, konuşması bitince kendini mutlu hissetmiş, dinleyicisinin de konferansın çok iyi olduğunu onaylanmasını isteyerek sormuş:
— Konuşmamı nasıl buldun?
Seyis cevap vermiş:
— Size daha önce basit bir adam olduğumu ve bu konulardan pek anlamadığımı söylemiştim. Gene de eğer ahıra gelip biri dışında tüm atların kaçtığını görseydim, onu beslerdim, ama elimdeki tüm yemi ona verip hayvanı çatlatmazdım.

www.yenimesaj.com.tr


:K:):!
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
نعىمة;655209' Alıntı:

YORUMLU
– Ordu’da altın ve kömür yatakları bulundu!
– Biz de Ordu’da çok büyük hazineler olduğunu düşünüyoruz ama niyeyse bunlar bir türlü gün yüzüne çıkamıyor!
***
– İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce “7 tepe 7 tünel” projesi tüm hızıyla sürerken, çalışmalar sırasında binalarda derin çatlaklar meydana geliyor.
– “7 tepe 7 tünel” derken 7 düvele rezil olmayalım da!
***
– İstanbul’un Fatih ilçesinde bulunan Sümbül Efendi Camii dijital çağa ayak uydurarak bilgisayar kursu vermeye başladı.
– Digital çağ yerine Sümbül Efendi’ye ayak uydursalar ne güzel olurdu!

Doğru söze ne diyelim​



نعىمة;655209' Alıntı:


Gülmece
Profesör konferans vermek istediği salona girmiş. Salon, ön sırada oturan seyis dışında boşmuş. Konuşup konuşmama konusunda düşünen profesör sonunda seyise sormuş:
— Buradaki tek kişi sensin. Sana göre konuşmalı mı, yoksa konuşmamalı mıyım?
Seyis cevap vermiş:
— Hocam ben basit bir insanım, bu konulardan anlamam. Fakat ahıra gelseydim ve bütün
atların kaçıp bir tanesinin kaldığını görseydim, yinede onu beslerdim.
Bu sözlere hak veren profesör konferansa başlamış. İki saatin üzerinde konuşmuş durmuş, konuşması bitince kendini mutlu hissetmiş, dinleyicisinin de konferansın çok iyi olduğunu onaylanmasını isteyerek sormuş:
— Konuşmamı nasıl buldun?
Seyis cevap vermiş:
— Size daha önce basit bir adam olduğumu ve bu konulardan pek anlamadığımı söylemiştim. Gene de eğer ahıra gelip biri dışında tüm atların kaçtığını görseydim, onu beslerdim, ama elimdeki tüm yemi ona verip hayvanı çatlatmazdım.





Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü.
Allah razı olsun kardeşim. Selam ve baki dua ile kalın.
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
Türk olmanın dayanılmaz hafifliği!

Türk olmanın dayanılmaz hafifliği!

FRANSIZ OLMANIN FAYDALARI
— Kendi nükleer silahlarınızı başka ülkelerde denersiniz.
— Salyangoz ve kurbağa yiyebilirsiniz.
— Çirkin olsanız da sinema yıldızı olabilirsiniz.

AMERİKALI OLMANIN FAYDALARI
— Yeteri kadar paranız varsa istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz.
— Dünyanın en garip kıyafetlerini giyseniz bile kimse kafasını çevirip size bakmaz.
— Tanımadığınız herkese “merhaba” diyebilirsiniz.

İNGİLİZ OLMANIN FAYDALARI
— Geçmişte yaşayarak hala imparatorluk olduğunuzu düşünebilirsiniz.
— Haftada bir kere banyo yaparsınız.
— Madde ikiye göre iç çamaşırı değiştirirsiniz.

İTALYAN OLMANIN FAYDALARI
— Kürk giydiğiniz için utanmazsınız.
— Sadece makarna yiyerek yaşayabilirsiniz.
— Ülke Sicilya’dan yönetilir.

ALMAN OLMANIN FAYDALARI
— Her işinizi Türklere yaptırırsınız.
— Türklere “Merak etmeyin sizi Avrupa’ya alacağız “dersiniz.
— Sıkılınca Türklerin evlerini yakarsınız.

TÜRK OLMANIN FAYDALARI
— İçten ve dıştan bütün saldırılara, enflasyona trafik canavarına, komşularına, Avrupa’ya ve bütün dünyaya rağmen asırlardır ayakta kalarak doğal seleksiyonun yarattığı en güçlü millete ait olmanın tadını çıkartırsınız.
— Bütün dünyanın kaos olarak tanımladığı durumlarda kendinizi evinizde hisseder, huzur içinde yaşarsınız.
— Radyo dinlerken duyduğunuz bir parçayla kaderinize küser ağlamaklı olur, ondan sonraki parçayı duyar kalkar fıkır fıkır oynarsınız.
— Her sabah vatanı kurtarmak üzere yeni bir senaryo ile uyanır, bugünün işini yarına bırakarak yatarsınız.

GÜLMECE
Bir gazeteci, ülkenin en zenginlerinden, 65 yaşlarında bir işadamıyla röportaj yapmaktadır. Sorar:
— Efendim, bize bugünlere nasıl geldiğinizi, bu serveti nasıl oluşturduğunuzu anlatır mısınız?
— Zevkle… 1920’lerin sonuydu. 1. Dünya Savaşı’nın etkileri yeni yeni siliniyordu, benimse cebimde birkaç sentten başka bir şey yoktu. Cebimdeki 5 sentimle, bir elma aldım. Akşama kadar onu parlatıp, 10 sente sattım.
O gece sabahı zor ettim. Ertesi sabah, 10 sentle 2 elma aldım ve onları da sattım. Böyle çalışarak, bir ay sonunda, 10 dolardan fazla para kazanmış oldum. Ertesi ayın başında karımın halası öldü ve bize 20 milyon dolar miras bıraktı.
:K

http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?haberno=8003294&tarih=2008-05-10
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt