Muhtazaf
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 30 Mar 2008
- Mesajlar
- 9,591
- Tepki puanı
- 957
- Puanları
- 113
- Yaş
- 66
- Web Sitesi
- www.aydin-aydin.com
[FONT="]Nerdesin Ey Güzel insan….[/FONT]
[FONT="]İnsanımız, çok yönlü savaşın kurbanı olarak bilinçsizleştiriliyor, güzel duygulardan arındırılıyor, tepkisiz ve dâvâsız hale getiriliyor.[/FONT]
[FONT="]Kendisiyle ilgili oynanan oyunu anlamasın diye başka oyunlarla avutulup uyutuluyor. [/FONT]
[FONT="]Top kafalı, müzik tutkunu, tv tiryakisi, şans oyunları denen çeşitli kumarların esiri, paramparça “para”lanmak için koşturan bir makine haline getiriliyor. Hüsrandır, kaostur, zulümdür bu; esas kriz budur İnsanımızın kimliksizleştirilmesi, inançsızlaştırılması ve buna seyirci kalınarak zulme dolaylı da olsa destek verilmesinden daha büyük kriz olamaz. [/FONT]
[FONT="]Müslüman olduğunu iddiâ eden insan, yaratılış gâyesini unutmuş; kime, niçin ve nasıl itaat veya isyan etmesi gerektiğini düşünemeyecek hale gelmişse tabii, her şey ters yüz olacak, bireysel günahlar fesâda, fesât fitneye dönüşecek; fitne de, toplumun dünya huzurunu ve âhiret saâdetini kemirmeye başlayacaktır. [/FONT]
[FONT="] [/FONT]
[FONT="]"Lâ"sı olmayan bir inanç yaygınlaştırılıyor; itaat ve olumlu anlamda isyanı olmayan, Allah’a isyan edenlere ve âsîlerin düzenine uygun bir din dayatılıyor. Her şeyle, özellikle egemen tüm güçlerle, onların ilâh ve rab anlayışlarıyla uzlaşan, Allah’ın hor gördüklerini hoş görmek için bin dereden su getiren, tepkisiz, laik müslümanlık(!) hâkim kılınmak isteniyor. [/FONT]
[FONT="]Allah'a inanan, ama tâğuta itaatten ayrılmayan, Allah'a inanan ve isyankârların ilke ve hükümlerini kabul ettiğini ifade eden, altısı içinden altısı dışından bir din, her çeşit bâtılı reddeden tevhid dininin yerine geçirilmek isteniyor. [/FONT]
[FONT="]Günümüzde şirkin her çeşidinin yaygın olduğunu görüyoruz. [/FONT]
[FONT="]Müslüman mahallede pazarlanan bin bir çeşit şirk içinde, çok yaygın olmasından ötürü, belki en önemli örneklerinden biri itaat ve isyan konusuyla ilgili şirktir. [/FONT]
[FONT="]Müslümanların sırât-ı müstakim’i şaşırıp yanlış işaretlerle mecburi istikamet diye gösterilen cehennem yolu üzerinde “dur!” diye kollarını makas gibi açanlar çıkmadıkça ve yoldaki işaretleri doğrusuyla değiştirme çabasına yeterli sayıda insan girmedikçe, uçurumlara yuvarlananlara ağıt yakacaklar bile kalmayacaktır [/FONT]
[FONT="]İtaat ve isyan bir bütündür Yani, Allah’a itaat eden, O’na isyandan da kaçar. [/FONT]
[FONT="]Hem itaat hem isyan birlikte barınamaz; beraber bulunurlarsa isyan öne çıkmış olur. [/FONT]
[FONT="]Bazı insanlar, övülürken, “kumarı yok, içkisi yok, kötü alışkanlıkları yok” diye bazı isyan türü davranışlarının olmadığı, o yüzden iyi insan olduğu vurgulanır. Bu “yok”ların yanında, nelerin “var” olup olmadığı önemsenmez. [/FONT]
[FONT="]Ancak, Allah’a itaat olarak tüm emirlere uyup uymadığı değerlendirilince, onun isyankâr olup olmadığı açığa çıkacaktır. [/FONT]
[FONT="]Yani, itaatsizlik de bir isyandır. [/FONT]
[FONT="]Allah’a tam itaat etmeyen biri, isyan içinde demektir, isterse bazı isyan türünden kötü alışkanlıkları olmasın. [/FONT]
[FONT="]Yine, Allah’a itaatle birlikte Allah’ın itaat için izin vermediği, itaat etmemizi istemediği ilke ve şahıslara itaat, birbiriyle bağdaşmaz Biri varsa, öteki yok demektir Tâğutu reddetmeden Allah’a imanın geçerli olmadığı (2/Bakara, 256; 16/Nahl, 36) gibi, tâğuta isyan olmadan, tâğuta kayıtsız şartsız itaatle birlikte Allah’a itaat de gerçekleşmez Kayıtsız şartsız itaat edilecek mercî olarak kişi neyi tercih ediyorsa, ilâh olarak onu kabulleniyor demektir. [/FONT]
[FONT="]İtaat, imanın test edilmesidir Allah’ı tek ilâh kabul eden kimse, O’na kulluğunu, O’na kayıtsız şartsız itaat etme zorunluluğu duyarak gösterecektir. [/FONT]
[FONT="]İtaat olmadan cennet yoktur (4/Nisâ, 14)Allah ve Peygamber, mü’minleri kurtaracak, onlara hayat verecek şeylere çağırmaktadır Bu dâvete icabet etmektir itaat “Ey iman edenler, size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’a ve Rasûlü’ne icâbet edin” (8/Enfâl, 24).[/FONT]
[FONT="] [/FONT]
[FONT="]Hz Ömer’in, “ben Allah’a ve Rasûlü’ne itaatten ayrılırsam, ne yaparsınız?” diye sorduğunda, cemaatten herhangi bir genç, ayağa kalkıp “Allah’a ve Rasûlüne azıcık muhâfet etsen, itaatten kıl kadar ayrılsan, seni kılıçlarımızla düzeltiriz!”diye cevaplaması, Hz Ömer’in de bu cevaba şükretmesi, örnek alınma gereği duyulmadan, sadece tarihî bir vaka olarak değerlendirilemez. [/FONT]
[FONT="] [/FONT]
[FONT="]İnsanların insanlara haksız hükmü, tahakkümü doğurur İnsanların Allah’a itaati ise adâlet, huzur ve saâdeti neticelendirir Şu bunalım çağını saâdet asrıyla barıştırıp bağdaştırmak, saâdeti bu asra taşımak, asr-ı saâdeti güncelleştirmek için bundan başka çözüm yoktur Bilindiği gibi, Hz Ebu Bekir, halife seçildikten sonra yaptığı konuşmada şunları söyledi: “ Allah'a ve Rasülüne itaat ettiğim sürece bana itaat edin Allah'a âsi olursam, bana itaatiniz gerekmez!” [/FONT]
[FONT="]Olumlu anlamda isyan, gerekli şekilde ve gereken yerlere gösterildiğinde cihad farîzasını içerir.[/FONT]
[FONT="]İnsanların yapmaya devam ettikleri yanlış âdetlere, mevcut yönetimlerin uyguladıkları yanlış ilkelere karşı çıkmamak, isyan etmemek, korkaklıktır, zillettir, teslimiyetçiliktir Ortada olan kötülükleri ve yanlışları kabul edip ses çıkarmamak, ilerlemeyi, olgunlaştırmayı durdurur Peygamberlerin en temel özelliklerinden birini ve birincisini tevhid mesajını tebliğ ve onu hâkim kılma mücadelesi oluşturmaktadır Kelime-i tevhid, “lâ” ile, yani isyanla başlar Tüm sahte ilâhlara, tâğuta isyan söz konusudur tevhid mesajında Yani, Allah’a isyan edenlere isyan Bütün peygamberler bu anlamda kutsal isyan ateşini tutuşturan isyan önderleridir Firavun da Hz Mûsa da isyan eden âsi idiler Hz Mûsa, esas isyan edene karşı şanlı bir isyan içindeydi, inkılapçı bir ruh ve mûcizevî özellik taşıyordu; Firavun’un isyanı ise sonu helâkle biten, zararı hem kendine hem çevresine bulaştıran olumsuz bir isyandı [/FONT]
[FONT="] [/FONT]
[FONT="]Hz Mûsâ ve asasından, Firavun’a isyandan söz açılmışken, kocası Firavun’a değil de Allah’a itaat eden Âsiye Hanım’ı hatırlamamak eksiklik olur Âsiye, “isyan eden kadın” demektir O, Allah’a itaat etmeyen birisine kocası da olsa, devlet başkanı da olsa isyan ediyor, âsiye oluyor “Allah, iman edenlere de Firavun’un karısını misal gösterdi O, ‘Rabbim! Bana katında, cennette bir ev yap; beni Firavun’dan ve onun işinde çalışmaktan koru ve beni zâlimler topluluğundan kurtar!’ demişti” (66/Tahrim, 11)[/FONT]
[FONT="]İnsanımız, çok yönlü savaşın kurbanı olarak bilinçsizleştiriliyor, güzel duygulardan arındırılıyor, tepkisiz ve dâvâsız hale getiriliyor.[/FONT]
[FONT="]Kendisiyle ilgili oynanan oyunu anlamasın diye başka oyunlarla avutulup uyutuluyor. [/FONT]
[FONT="]Top kafalı, müzik tutkunu, tv tiryakisi, şans oyunları denen çeşitli kumarların esiri, paramparça “para”lanmak için koşturan bir makine haline getiriliyor. Hüsrandır, kaostur, zulümdür bu; esas kriz budur İnsanımızın kimliksizleştirilmesi, inançsızlaştırılması ve buna seyirci kalınarak zulme dolaylı da olsa destek verilmesinden daha büyük kriz olamaz. [/FONT]
[FONT="]Müslüman olduğunu iddiâ eden insan, yaratılış gâyesini unutmuş; kime, niçin ve nasıl itaat veya isyan etmesi gerektiğini düşünemeyecek hale gelmişse tabii, her şey ters yüz olacak, bireysel günahlar fesâda, fesât fitneye dönüşecek; fitne de, toplumun dünya huzurunu ve âhiret saâdetini kemirmeye başlayacaktır. [/FONT]
[FONT="] [/FONT]
[FONT="]"Lâ"sı olmayan bir inanç yaygınlaştırılıyor; itaat ve olumlu anlamda isyanı olmayan, Allah’a isyan edenlere ve âsîlerin düzenine uygun bir din dayatılıyor. Her şeyle, özellikle egemen tüm güçlerle, onların ilâh ve rab anlayışlarıyla uzlaşan, Allah’ın hor gördüklerini hoş görmek için bin dereden su getiren, tepkisiz, laik müslümanlık(!) hâkim kılınmak isteniyor. [/FONT]
[FONT="]Allah'a inanan, ama tâğuta itaatten ayrılmayan, Allah'a inanan ve isyankârların ilke ve hükümlerini kabul ettiğini ifade eden, altısı içinden altısı dışından bir din, her çeşit bâtılı reddeden tevhid dininin yerine geçirilmek isteniyor. [/FONT]
[FONT="]Günümüzde şirkin her çeşidinin yaygın olduğunu görüyoruz. [/FONT]
[FONT="]Müslüman mahallede pazarlanan bin bir çeşit şirk içinde, çok yaygın olmasından ötürü, belki en önemli örneklerinden biri itaat ve isyan konusuyla ilgili şirktir. [/FONT]
[FONT="]Müslümanların sırât-ı müstakim’i şaşırıp yanlış işaretlerle mecburi istikamet diye gösterilen cehennem yolu üzerinde “dur!” diye kollarını makas gibi açanlar çıkmadıkça ve yoldaki işaretleri doğrusuyla değiştirme çabasına yeterli sayıda insan girmedikçe, uçurumlara yuvarlananlara ağıt yakacaklar bile kalmayacaktır [/FONT]
[FONT="]İtaat ve isyan bir bütündür Yani, Allah’a itaat eden, O’na isyandan da kaçar. [/FONT]
[FONT="]Hem itaat hem isyan birlikte barınamaz; beraber bulunurlarsa isyan öne çıkmış olur. [/FONT]
[FONT="]Bazı insanlar, övülürken, “kumarı yok, içkisi yok, kötü alışkanlıkları yok” diye bazı isyan türü davranışlarının olmadığı, o yüzden iyi insan olduğu vurgulanır. Bu “yok”ların yanında, nelerin “var” olup olmadığı önemsenmez. [/FONT]
[FONT="]Ancak, Allah’a itaat olarak tüm emirlere uyup uymadığı değerlendirilince, onun isyankâr olup olmadığı açığa çıkacaktır. [/FONT]
[FONT="]Yani, itaatsizlik de bir isyandır. [/FONT]
[FONT="]Allah’a tam itaat etmeyen biri, isyan içinde demektir, isterse bazı isyan türünden kötü alışkanlıkları olmasın. [/FONT]
[FONT="]Yine, Allah’a itaatle birlikte Allah’ın itaat için izin vermediği, itaat etmemizi istemediği ilke ve şahıslara itaat, birbiriyle bağdaşmaz Biri varsa, öteki yok demektir Tâğutu reddetmeden Allah’a imanın geçerli olmadığı (2/Bakara, 256; 16/Nahl, 36) gibi, tâğuta isyan olmadan, tâğuta kayıtsız şartsız itaatle birlikte Allah’a itaat de gerçekleşmez Kayıtsız şartsız itaat edilecek mercî olarak kişi neyi tercih ediyorsa, ilâh olarak onu kabulleniyor demektir. [/FONT]
[FONT="]İtaat, imanın test edilmesidir Allah’ı tek ilâh kabul eden kimse, O’na kulluğunu, O’na kayıtsız şartsız itaat etme zorunluluğu duyarak gösterecektir. [/FONT]
[FONT="]İtaat olmadan cennet yoktur (4/Nisâ, 14)Allah ve Peygamber, mü’minleri kurtaracak, onlara hayat verecek şeylere çağırmaktadır Bu dâvete icabet etmektir itaat “Ey iman edenler, size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’a ve Rasûlü’ne icâbet edin” (8/Enfâl, 24).[/FONT]
[FONT="] [/FONT]
[FONT="]Hz Ömer’in, “ben Allah’a ve Rasûlü’ne itaatten ayrılırsam, ne yaparsınız?” diye sorduğunda, cemaatten herhangi bir genç, ayağa kalkıp “Allah’a ve Rasûlüne azıcık muhâfet etsen, itaatten kıl kadar ayrılsan, seni kılıçlarımızla düzeltiriz!”diye cevaplaması, Hz Ömer’in de bu cevaba şükretmesi, örnek alınma gereği duyulmadan, sadece tarihî bir vaka olarak değerlendirilemez. [/FONT]
[FONT="] [/FONT]
[FONT="]İnsanların insanlara haksız hükmü, tahakkümü doğurur İnsanların Allah’a itaati ise adâlet, huzur ve saâdeti neticelendirir Şu bunalım çağını saâdet asrıyla barıştırıp bağdaştırmak, saâdeti bu asra taşımak, asr-ı saâdeti güncelleştirmek için bundan başka çözüm yoktur Bilindiği gibi, Hz Ebu Bekir, halife seçildikten sonra yaptığı konuşmada şunları söyledi: “ Allah'a ve Rasülüne itaat ettiğim sürece bana itaat edin Allah'a âsi olursam, bana itaatiniz gerekmez!” [/FONT]
[FONT="]Olumlu anlamda isyan, gerekli şekilde ve gereken yerlere gösterildiğinde cihad farîzasını içerir.[/FONT]
[FONT="]İnsanların yapmaya devam ettikleri yanlış âdetlere, mevcut yönetimlerin uyguladıkları yanlış ilkelere karşı çıkmamak, isyan etmemek, korkaklıktır, zillettir, teslimiyetçiliktir Ortada olan kötülükleri ve yanlışları kabul edip ses çıkarmamak, ilerlemeyi, olgunlaştırmayı durdurur Peygamberlerin en temel özelliklerinden birini ve birincisini tevhid mesajını tebliğ ve onu hâkim kılma mücadelesi oluşturmaktadır Kelime-i tevhid, “lâ” ile, yani isyanla başlar Tüm sahte ilâhlara, tâğuta isyan söz konusudur tevhid mesajında Yani, Allah’a isyan edenlere isyan Bütün peygamberler bu anlamda kutsal isyan ateşini tutuşturan isyan önderleridir Firavun da Hz Mûsa da isyan eden âsi idiler Hz Mûsa, esas isyan edene karşı şanlı bir isyan içindeydi, inkılapçı bir ruh ve mûcizevî özellik taşıyordu; Firavun’un isyanı ise sonu helâkle biten, zararı hem kendine hem çevresine bulaştıran olumsuz bir isyandı [/FONT]
[FONT="] [/FONT]
[FONT="]Hz Mûsâ ve asasından, Firavun’a isyandan söz açılmışken, kocası Firavun’a değil de Allah’a itaat eden Âsiye Hanım’ı hatırlamamak eksiklik olur Âsiye, “isyan eden kadın” demektir O, Allah’a itaat etmeyen birisine kocası da olsa, devlet başkanı da olsa isyan ediyor, âsiye oluyor “Allah, iman edenlere de Firavun’un karısını misal gösterdi O, ‘Rabbim! Bana katında, cennette bir ev yap; beni Firavun’dan ve onun işinde çalışmaktan koru ve beni zâlimler topluluğundan kurtar!’ demişti” (66/Tahrim, 11)[/FONT]