Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Neler oluyor; şeytan yolları mı kesti? (Nihat Hatipoğlu) (1 Kullanıcı)

eY sEvGiLi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Kas 2008
Mesajlar
240
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
BİRKAÇ gündür gazete sayfalarında tiksindiren, ürküten, sarsan olaylar birbiri ardınca yer almaya başladı. Bazen haberlerin devamını bile okuyamıyoruz, ter basıyor, derin soluklanıyoruz, içimiz bulanıyor, gözümüz seğirtiyor, sinirleniyoruz. Ayağa kalkıyoruz çaresizlik içinde, gazetelerin suçu yok, onlar olanları aktarıyorlar, olmayanı yazıyor değiller ya.



Bir tarafta kaçırılan, hunharca öldürülen ve sonra yakılan iki kardeşin durumu, diğer yanda organları çalındıktan sonra cesedi bir torbaya konulup evinin önüne bırakılan dört yaşındaki bir çocuğun dramı. İnsanlığın, vicdanın, onurun yıkıldığı noktalardır bunlar. İnsanın hayvanlardan daha aşağı olduğu anlardır bunlar.

Belki en utandıranı ise, iddiaya göre kızını taciz eden ve kızının şikáyeti üzerine iki oğlunun önünde -diğer odada- kızının boğazını kesen baba! Babalık kavramı ile bu rezilliği aynı satır içinde kullanmak zorunda kaldığım için hem siz okuyucularımdan hem de bu satırlardan özür dilerim.

* * *

Nedir bütün bunlar? Bunlar nasıl bir ruh halinin habercisidir? Kim bu cinayetleri işleyenler, nereden geldi bu insanlar? İnsan mı bütün bunlar, yoksa biz yanılıyor muyuz? Bu suratların arkasında başka bir surat mı var? İnsani görüntüler birer maske mi yoksa? Yoksa Ebu Hureyre’nin (RA) dediği gibi: "Asil insanlar gittiler de piyasa bazı maymunlara mı kaldı?" Temiz insanımızı tenzih ederek.

Hiçbir gerekçe, hiçbir mazeret, hiçbir olay iki kardeşi öldürüp yakmayı izah edemez. Hiçbir gerekçe, dört yaşındaki bir çocuğu kaçırıp, organlarını boşaltıp vücudunu evinin önüne bırakmayı izah edemez. Ensest ilişkileri, çocuk istismarını, bunca rezillikleri gazetelerden okumakla yetinemeyiz artık. Tabir yerindeyse, mızrak çuvala sığmamakta. Ortalıkta ruh hastaları, dengesiz insanlar, tükenmiş bunca mahlukat dolaşırken kim kimden güvende olabilir.

Peki, sebep ne, çare ne, çözüm ne? Bir dizi filmde hapishanedeki kadın konuşuyor. Kayınpederi tarafından tacize uğramış bir kadını temsil ederken uğradığı bu iğrenç saldırıyı nasıl cezalandırdığını anlatıyor. Ben torun doğramış kadınım diyor. Bu satırları yazarken bile binlerce kez düşünmüş biri olarak soruyorum: Kadınlarımızın bir kısmını kurtarırken çözümü böyle mi sunacağız? Gayrimeşru çocuğu doğrayarak mı?

Problem ne? Problem şu: İnterneti insanca kullanmıyoruz. Kaçamak yapmayı normal bir olay gibi görmeye başladık. Erkek aldattıysa kadın da aldatmalı veya kadın aldattıysa erkek de aldatmalı anlayışını, bu hastalıklı anlayışı çokça işlemeye başladık. TV programlarında çenemiz düştü. Müstehcen konuşmaları, imaları, bolca servis etmeye başladık. Reyting korkusundan(!) dolayı kültürel programları, eğitici yapımları hasır altı ettik. Daha çok kazanmak için -iddia edildiği kadarıyla- TV’lerin reytingleriyle bile oynamaya başladık.

Makyavelist bir dünyaya doğru doludizgin koşuyoruz. İdeallerimizi tükettik. Diğer yanda küçük yaştaki kızlarla evlilik zafiyetini temize çıkarmak için, Hz. Peygamberimizin Hz. Ayşe ile evliliğine (Bu konudaki söylentilerin yanlış olduğunu defalarca söyledim ve yazdım. Hz. Ayşe’nin evlendiğinde en az 18 yaşında olduğunu açıkladım!!!) sözü getirmek de ayrı bir dengesizlik olarak sırıtmaya başladı.

Ahlaki değerleri sıfırladık. Bol bol dedikodu üreten, birbirinin ayağını kaydıran insanlar yığınına dönüştük. Aile sırlarımız ortaya çıkmasın diye aile içindeki bir tacizi veya rezilliği örtbas ettik. Kızımıza, gelinliğinle çıktın kefeninle gel, dedik. Çaresiz bıraktık kızımızı. Dengesiz bir kocası varsa kızımızın eti ve kemiği onun oldu artık, bize düşen ise mezarını kazmak.

* * *

Hayır, hayır ve yine hayır. Müslüman bir toplum böyle olamaz, İslam’la bu hastalıklı anlayış bir karede olamaz. Bizim bildiğimiz, Müslüman’ın sicilinde böyle kahredici işler olamaz. Hatta daha ötesini söyleyeceğim, kimliğe dini İslam maddesi böylesine kolayca yazılmamalı, böyle basit olmamalı, hak edilmeli. Bazı günahların dinden çıkarmasa bile sağlam bir iman da bırakmadığı anlatılmalı.

Evet, yeni bir hamle geliştirmeliyiz. Bütün bu rezilliklere karşı sesimizi yükseltmeliyiz. Ortak tepkiler geliştirmeliyiz. Bilinç düzeyini yükseltmeliyiz. Dini daha doğru ve anlaşılır tarzda anlatmalıyız. Cezai müeyyideleri gözden geçirmeliyiz. Allah’ı anlatmalıyız. Kuran’ı konuşmalıyız, Peygamber’i konuşmalıyız. Yanlışlık yapan öz evladımız da olsa elinden tutup adalete teslim etmeliyiz. Yoksa Allah’ın melekleri bize rahmet etmeyecektir.
 

islamoglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Kas 2006
Mesajlar
233
Tepki puanı
0
Puanları
0
Kalksında o memlekete sığmayan insanlarımın kalplerine koydukları şahıs mozolesinden baksın ALLAH'ın (c.c) emrettiğini terkmenin sonucunda neler olmuş bu memlekette bir bir görsün O da diyecek ''Ya Rabbim ben bir hüsrana düşdüm ben yanıldım beni geri gönder düzelteyim hatamı en adil düzel islam imiş ben gavurluk sanmıştım,en adaletli yönetim kur-an imiş ben isviçre kanunu sanmıştım,benim o insanların bu şekilde olmalarına sebep olan,gönder beni adaletinle hüküm süreyim,nereye!!! artrık senin için geri dönüş yok yerin ise CEHENNEMİN taaaaaa dibidir.''
 

cakdoc

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Eki 2008
Mesajlar
1,507
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Allah bizi cehennem atesinden korusun...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt