Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Nefsine Güvenen Aldanmıştır..! (1 Kullanıcı)

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,769
Tepki puanı
8,005
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya

47208_138178952892016_916766_n.jpg


İnsan, nefsine karşı hep ciddi bir iradeyle savaş vermeli ve ona kesinlikle teslim-i silah etmemelidir.
Tabir-i diğerle nefis, insanın boynuna bir gem vurup -bağışlayın- istediği yere götürebilecek derecede onu tesir altına almamalı ve insan böyle bir zaaf içinde bu denli tutarsız ve iktidarsız olmamalıdır.
Aslında insan, hiçbir zaman iradesiz olamaz ve olmamalıdır.
İnsan her zaman, içindeki vesveselere, kalbinin ihmaline ve duygularının duyarsızlığına karşı isyan içinde bulunmalıdır.

Ama bunlarla beraber, bir insanın yer yer düşmesi ve sürçmesi de fıtrat-ı beşeriyenin gereğidir.
Sahih bir hadiste Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), bir gün bu hakikate dair şöyle buyurmuşlardı:
"Hz. Âdem yanıldı, evlatları da yanıldı." (Tirmizi, Tefsir (7) 8)
Binaenaleyh yanılma, unutma ve hata etme, fıtrat-ı beşeriyede mündemiç bir hakikattir.
Bu itibarla insanın yanılması her zaman ihtimal dâhilindedir.

Şu kadar vardır ki, kendisini umumiyetle iradeli ve dimdik ayakta tutabilenler daha az yanılırlar.
Kendini salıvermiş bir kimse ise, pek çok defa yüzüstü düşebilir ve kendini şeytanın esiri ve zebunu haline getirebilir.
Bu itibarla da yer yer nefs-i emmârenin bize çelme takması kaçınılmazdır.

-Allah, nefsin bu desiselerinden bizi muhafaza buyursun ama- mümin olan herkes ömrü boyunca bu çelmelere maruz kalacağını da asla unutmamalıdır.
Zira Efendimiz'in (aleyhissalâtü vesselam), Ka'b b. Malik'ten rivayet edilen sahih bir hadiste bildirdikleri gibi:
"Mümin, ekin gibidir. Rüzgâr onu eğriltir. Kimi zaman yıkar, kimi zaman doğrultur. Nihayet sonunda kalkar doğrulur. Kâfir ise kökü üzerinde dimdik duran 'erze' ağacı gibidir. Onu hiçbir şey eğriltemez. Nihayet devrilince de bir daha doğrulamaz." (Müslim, Sıfâtu'l-münafikîn, 69)

Binaenaleyh mümin, her zaman 'Aman Ya Rabbi!' deyip Allah'a koşar, kâfir ise gürül gürül ses çıkarmasına ve çok heybetli görünmesine rağmen bir kere yıkıldı mı bir daha doğrulamaz.
Bu manada mümin, düşse dahi kalkacak, yürüyecek ve yine Allah'a doğru olan yolculuğunu devam ettirecektir.
Her mümin, düşmeyi ve nefs-i emmâreye mağlubiyeti bu şekilde kabul etmelidir ki meselenin bir yönü bundan ibarettir.

Nefsine Güvenen Aldanmıştır

Diğer önemli bir yönü ise şudur:
İnsan nefsine karşı galebe çaldığını düşünürse -hafazanallah- işte o zaman aldanmış demektir.
Evet, bir insan "Artık ben nefsimi yendim, onun iğfâlât ve tesvîlâtından kurtuldum." diyorsa, o kimse aldanmıştır.
Buna mukabil insan ahir ömrüne kadar, içinde sürekli bir düşmanın bulunduğunu düşünüyor, bundan dolayı da korkuyor ve titriyorsa, bu da onun, Allah'ın lütf u keremiyle ilâhî bir emn ü eman içinde olduğunu gösterir.

Çünkü Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), kudsi bir hadiste Cenab-ı Allah'ın iki emniyeti bir arada vermeyeceği gibi iki korkuyu da birden vermeyeceğini ifade buyurur. (Heysemî, Mecmau'z-Zevâid, 10/308)
Yani bu dünyada bir kimse adeta ödü kopuyor gibi, şeytanın kendisini her an baştan çıkaracağı ve baş aşağı cehenneme gidebileceği korkusuyla yaşıyorsa, Allah'ın izni, inayeti ve dilemesiyle o insan ahrette herhangi bir korkuya maruz kalmayacaktır.

Bunun aksine bir kimse, burada endişesiz ve korkusuz yaşıyor, arkasında şeytan bulunmuyormuş veya kendisini baştan çıkaracak, kundaklayacak bir nefsi yokmuş gibi rahat hareket ediyorsa -hafazanallah- o insan da ahrete ve kabre ait rahatını burada kullanıyor demektir.
Binaenaleyh bu manada, her iki tarafta emniyette olacağını düşünenler, büyük bir aldanmışlığın içinde olmalarına mukabil, her iki cihanda korku içinde olacağını zannedenler de yanlış düşünüyorlar demektir.

Hasan Basrî ve Şâh-ı Geylânî gibi din büyüklerinin evrâd-u ezkârına bakılabilse, bu zatların dünyada hep havf u haşyet içinde oldukları görülecektir.
Bir keresinde Şâh-ı Geylânî'nin evrâdını okuyan ve oldukça takvası da yerinde bir hoca kardeşimiz bana şöyle demişti:
"Büyük zâtların evrâd u ezkârlarını okurken bunların, 'Ben mahvoldum, yandım, bittim. Susuz bir insan cehennemde nasıl yanar ve kavrulur, çölde yapayalnız kalan bir insan nasıl vahşet içindedir, işte ben ondan daha beterim." şeklinde dualarında ifade ettikleri hususları biz kendimizde bulamıyoruz.
Şâh-ı Geylanî neden böyle diyordu?"
Aslına bakılacak olursa o mübarek kardeşimiz, "Çölde kalıp yanmamışız, vahşette hiç olmamışız, dolayısıyla biz bu duaları ne diye okuyalım?"a getiriyordu konuyu; ama o, bir noktada isabet etse de, başka bir noktada hem o hem de biz yanılıyorduk.
Aslında meseleye şöyle bakmalı ve şöyle düşünmeliyiz: "Şâh-ı Geylânî gibi bir zât bu mevzuda böyle derse, acaba bize ne demek düşer?"

Zira nefs-i emmâre çok ayyârdır.
İnsana bir tane üzüm yedirir, elli tokat vurur.
Dudağına bir kere bal sürüverir, fakat onu elli defa yüzüstü bırakır ve ömür boyu sürüm sürüm süründürür.
Bu itibarla nefsine karşı hep mağlup olacağını düşünen bir insan, düşmanını tanımış ve Rabb'isine sığınacağından dolayı, nefsine karşı emniyet içinde yaşayan bir insandan daha emin demektir.
Rabb'imiz -inşallah- nefsimiz gibi bir hasmımızı, bizlere idrak ettirir...

Ayrıca selef-i sâlihin, emniyeti ve ümitsizliği küfür saymışlar ve bir insanın nasıl olsa, "ben cennete gideceğim" diye kendini salmasına küfür dedikleri gibi, Allah'ın rahmetinden ümidini kestiğini ifade eden ve "ben cehenneme gideceğim, benim için kurtuluş yoktur" şeklindeki düşüncelerine de küfür nazarıyla bakmışlardır.
Bu ikisi arasındaki ölçüyü yakalama adına Hz. Ömer Efendimiz'e nispet edilen şöyle bir söz vardır:
"Eğer tek insan hariç bütün insanlar cehenneme gidecek deseler, rahmet-i ilâhîden ümit ederim ki o ben olayım. Yine bir insan hariç bütün insanlar cennete gidecek deseler korkarım ki o ben olayım."

Zaman-Kürsü
 

tsunami

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2006
Mesajlar
4,691
Tepki puanı
15
Puanları
36
Yaş
39
Zira nefs-i emmâre çok ayyârdır.
İnsana bir tane üzüm yedirir, elli tokat vurur.
Dudağına bir kere bal sürüverir, fakat onu elli defa yüzüstü bırakır ve ömür boyu sürüm sürüm süründürür.

ALLAH IMSEN BIZI NEFSIMIZIN ELINDE OYUNCAK OLMAKTAN KORU SENIN YOLUNDAN AYIRMA .....AMIN....

SELAMUN ALEYKUM ABIM EMEGINE SAGLIK SELAMETLE DUA ILE.........
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,769
Tepki puanı
8,005
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Zira nefs-i emmâre çok ayyârdır.
İnsana bir tane üzüm yedirir, elli tokat vurur.
Dudağına bir kere bal sürüverir, fakat onu elli defa yüzüstü bırakır ve ömür boyu sürüm sürüm süründürür.

ALLAH IMSEN BIZI NEFSIMIZIN ELINDE OYUNCAK OLMAKTAN KORU SENIN YOLUNDAN AYIRMA .....AMIN....

SELAMUN ALEYKUM ABIM EMEGINE SAGLIK SELAMETLE DUA ILE.........

Ve Aleykumselam Kardeşim...
Aminnn...
Selam ve DUA ile...
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,769
Tepki puanı
8,005
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
"Eğer tek insan hariç bütün insanlar cehenneme gidecek deseler, rahmet-i ilâhîden ümit ederim ki o ben olayım.
Yine bir insan hariç bütün insanlar cennete gidecek deseler korkarım ki o ben olayım.
"

Hz. Ömer RA
 

en-sonebi

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
13 Nis 2013
Mesajlar
1,421
Tepki puanı
11
Puanları
0
Yaş
67
Ürkek ...acabalı...tereddütlü ...desturlu..af ve sevinçli tabiri caiz ise hayatınız dalgalı iseniz ne mutlu size...temize dalgalarla mücadele ede ede ulaşacaksınız demektir....
 

Çeşm-i Bülbül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2009
Mesajlar
13,384
Tepki puanı
6
Puanları
0
Mü'min, düşse dahi kalkacak, yürüyecek ve yine Allah'a doğru olan yolculuğunu devam ettirecektir.

ALLAH Celle Celalühü razı olsun mavci abi..
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,769
Tepki puanı
8,005
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Ürkek ...acabalı...tereddütlü ...desturlu..af ve sevinçli tabiri caiz ise hayatınız dalgalı iseniz ne mutlu size...temize dalgalarla mücadele ede ede ulaşacaksınız demektir....

Evet HAVF(Korku) ve RECA(Ümit) arasında olmalı insan...
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,769
Tepki puanı
8,005
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Mü'min, düşse dahi kalkacak, yürüyecek ve yine Allah'a doğru olan yolculuğunu devam ettirecektir.

ALLAH Celle Celalühü razı olsun mavci abi..

Rabbim cümlemizden razı ve hoşnut olsun kardeşim inşallah...
Selam ve DUA ile...
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
502
Puanları
83
Yaş
43
'' Onlar, korkarak ve ümid ederek Rablerine ibadet etmek için yataklarından kalkarlar. Kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden de Allah için harcarlar.'' ( SECDE 16)

''De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” ( ZÜMER 53 )

'' Ey İnsanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Ne babanın evlâdı, ne evlâdın babası nâmına bir şey ödeyemeyeceği günden çekinin. Bilin ki, Allah'ın verdiği söz gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve şeytan, Allah'ın affına güvendirerek sizi kandırmasın. '' ( LOKMAN 33)

Selamün Aleyküm...
Allah c.c. razı olsun Sevgili abimiz...
Çok güzel bir paylaşımdı. inşallah Gerçek anlamda nasiplenenlerden oluruz..
Yukardaki Üç ayet ile şunuda anlayabiliriz aslında...
Nefis Ne Aşırı Ümit ile siz ablukasına alsın...Ne de Aşır bir korku ile salıversin sizi...
AMA ÜMİT hep olsun...

"kul sıhhat halinde korkulu ve ümitli bulunmalı, havf ve recâsı birbirine eşit olmalı; hastalığı halinde de recâ (ümit) yönü kuvvetli olmalıdır." (Nevevî, Riyazü's-Salihîn Tercümesi, I, 479).


Selam ve dua ile
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,769
Tepki puanı
8,005
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
'' Onlar, korkarak ve ümid ederek Rablerine ibadet etmek için yataklarından kalkarlar. Kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden de Allah için harcarlar.'' ( SECDE 16)

''De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” ( ZÜMER 53 )

'' Ey İnsanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Ne babanın evlâdı, ne evlâdın babası nâmına bir şey ödeyemeyeceği günden çekinin. Bilin ki, Allah'ın verdiği söz gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve şeytan, Allah'ın affına güvendirerek sizi kandırmasın. '' ( LOKMAN 33)

Selamün Aleyküm...
Allah c.c. razı olsun Sevgili abimiz...
Çok güzel bir paylaşımdı. inşallah Gerçek anlamda nasiplenenlerden oluruz..
Yukardaki Üç ayet ile şunuda anlayabiliriz aslında...
Nefis Ne Aşırı Ümit ile siz ablukasına alsın...Ne de Aşır bir korku ile salıversin sizi...
AMA ÜMİT hep olsun...

"kul sıhhat halinde korkulu ve ümitli bulunmalı, havf ve recâsı birbirine eşit olmalı; hastalığı halinde de recâ (ümit) yönü kuvvetli olmalıdır." (Nevevî, Riyazü's-Salihîn Tercümesi, I, 479).


Selam ve dua ile

Ve Aleykumselam değerl kardeşim...
Rabbim cümlemizden razı ve hoşnut olsun inşallah...
Faydalı katkılarınız için teşekkürler...
Selam ve DUA ile...
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,769
Tepki puanı
8,005
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt