Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

NEFİS TERBİYESİ (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA

B)B)B) Nefis Terbiyesi B)B)B)

Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: "Onu (nefsini) arıtan, şüphesiz felaha (kurtuluşa) ermiştir." (Şems; 9)
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:
"Uyanık olun, insanın cesedinde bir et parçası vardır. Eğer o et parçası iyi olursa, bütün vücut iyi olur. Eğer o fesada uğrarsa bütün vücutta fesada (bozulmaya) uğrar. Dikkat edin o da kalptir." (Müslim)
Bu ayet ve hadisten anlaşıldığına göre; insana yalnız zahiri amel kafi gelmeyip; onu hakiki olarak doğru yola ulaştıramaz. İnsanın zahiri amel yapmakla beraber, kalbini ve ruhunu da temizlemesi lazımdır.
Bu ayet ve hadisten anlaşılan mana budur. Çünkü insanın kalbi ıslah olunca, zahiri âzâları da ıslah olacaktır. Kalp fesada uğradığı zaman o kişinin, zahiri âzâlarını düzeltmek istese dahi, kalbini ve ruhunu saran hastalıkları temizleyinceye kadar bunda başarılı olamaz. Onun içindir ki sadat-ı kiram, kalbin ve ruhun temizlenmesi için çok gayret göstermişlerdir.
Enes bin Malik radıyallahu anh'den rivayetle, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:
"Zalim de olsa, mazlumda olsa din kardeşine yardım et!" buyurunca; yanında bulunanlar:
"Ya Resulallah! Mazluma yardım ederiz. Fakat zalime nasıl yardım edebiliriz?" diye sordular. Bunun üzerine Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
"Onu zulüm yapmaktan alıkoyarsın. Böylece kendisine yardım etmiş olursun." (Buhari)
Eğer o mü'min kardeşimize yardım etmezsek, yaptığı zulüm onu cehennem ateşine sürükleyecektir. Buradan, zahiri olarak bir başkasına zulüm yapmaktan başka insanın kendi nefsine de zulüm yapabileceği anlaşılıyor.
Yani, insan günah işlediği zaman, kendi nefsine zulmetmiş olu-yor. İşte, mü'min kardeşimizi kendi haline bırakmayıp ona yardımcı olmamız gerekiyor. Bu zamanda, bir mü'min nereye giderse gitsin, ona manevi mikroplar bulaşıyor.
Bu mesele çok büyük bir meseledir. Olay çok büyük bir olaydır. Şimdi biz dünyadayız, melekler ve zebaniler bize soru sormuyorlar. İnsan ölüp kabre girince, onun kıyameti kopmuş oluyor.
O zaman melekler soru soracaklar. Onlar, insanı öyle rahat bırakmazlar. Sorularına şimdiden cevap hazırlamalıyız. Onun için bunu büyük bir mesele, büyük bir olay olarak bilmemiz ve öylece hazırlamamız lazımdır.
Allah-u Zülcelal, Cebrail aleyhisselam'a vahiy nazil etmek için bir emir verdiğinde, gördüğümüz bu muhteşem gökler ve arş-ı âlâ sarsılıyordu. Melekler saf tutmuş titreyerek:
"Ey Cebrail! Allah-u Zülcelal ne gönderdi?" diye soruyorlardı.
İşte onlar bu şekilde, Allah-u Zülcelal'in emrinden dolayı titriyorlardı. Halbuki bunların hepsi bizim için indirilmiştir. Oysa biz, bunlar bizlere değil de, başkalarına nazil olmuş gibi davranmaktayız. Bu çok yanlış bir şeydir.
Öncelikle nefis, insanın helakına sebep oluyor. Bakın, şeytanı şeytan eden de nefis; firavunu firavun, nemrutu nemrut yapan da nefistir.
"Ey Nefsim! Sen neden zikretmiyorsun?" diye nefsimize sormamız lazımdır. Bu şekilde nefsimize hitap ettiğimiz zaman, gün be gün vücudumuzdan manevi hastalıkları atıp, yerine kemalat sıfatları ile nefsimizi müzeyyen kılar, süslemiş oluruz. Allah-u Zülcelal bu şekilde insandan razı olur ve kıyamet gününde böyle kullarına şu ayet-i kerime ile seslenir:
"Ey huzur içinde olan nefis! Sen Rabbinden razı, Rabbin senden razı olarak Rabbine dön! Kullarımın arasına katıl ve cennetime gir." (Fecr; 27-30)
İşte Allah-u Zülcelal, kıyamet gününde, dünyada zikir ve ibadetle kendini temizleyen ve mutmain olan nefse, bu ayet-i kerime ile hitap edeceğinden, elimizdeki fırsatı iyi değerlendirmemiz gerekmektedir. Bu ayet-i kerime ile hitap edilecek kullardan olmak için de gayret göstermeliyiz.
Bizden öncekiler, yönümüz Allah'a doğru olmadığı zaman, bizim ıslah olmamız için dua ediyorlar. Çünkü onlar hakikat yerine gitmişler ve pişman olmuşlardır. Bilindiği gibi ölüler, iki rekat namaz kılabilecek ve "La ilahe illallah" diyecek kadar bile olsa, yeniden hayata dönmeyi isteyecektir. Fakat artık fırsat kaçmıştır.
Oysa biz onların arzuladığı bu fırsata sahip olduğumuzdan, pişmanlık günü gelip çatmadan, bütün gayretimizle Allah-u Zülcelal'in ibadetine kendimizi vermemiz gerekiyor. Allah-u Zülcelal imanı, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e ümmet olmayı ve sadat-ı kiramın zahiri ve manevi dairesine girmeyi bize nasip ettiği için çokça hamd-ü senalar etmeliyiz.
Çünkü zamanımızda, ne yazık ki mü'min kardeşlerimizin çoğu kumarhanelerde, kötü yerlerde olup, günah bataklığı içindedir. Allah mü'minleri böyle günah ortamlarından muhafaza buyursun. Ne mutlu bize ki Allah-u Zülcelal bize de güzel manevi nimetleri nasip etmiştir. Allah'ın rızası olan bir yeri ziyaret etmenin, bizim için ne kadar hayırlı olduğunu bilseydik:
"Keşke yüz bin defa gitseydim!" derdik. O halde, Allah'a ne kadar şükretsek azdır. Elimizden geldiği kadar, Allah-u Zülcelal'in rahmetine karşı, kalbimizi açık tutmamız lazımdır.B)B)B)

 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: NEFİS TERBİYESİ

SELAMUN ALEYKUM ANNEB)


ALLAH C.C. RAZI OLSUN VERDİGİN GÜZEL BİLGİLER İÇİN SELAMETLE..B)
 

ATA_11

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
534
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: NEFİS TERBİYESİ

insanı felakete götüren nefsidir. Firavun, Şetv dat, Karun gibi tanrılık davasında bulunan ve helake gidenler hep nefsleri yüzünden felaketlere uğradılar. Nefsleri büyüdü sonunda ilahlık davasına kalkıştı. Çünkü nefs, kendinden üstün bir varlığın bulunmasını istemez.

insan biraz düşünsün ki Allah'ın Azameti ve büyüklüğü karşısında ne kıymetli olabilir.
Şayet insan kendini bir şey olmuş zannederse o insan yok sayılır, insan kendini adam olmuş olarak görmemeli. Nefsine bu payeyi vermemeli vücudunu ve nefsini yok bilmeli. Her türlü günah, kullara yapılan zulüm ve hakaret hepsi nefsten geliyor. Ne zaman ki insan fakirliğini, aczini, kendinden aşağı bir mahluk olmadığını (nefsani yönden) idrak etse insanda kibir ve azamet kalmaz, işte o zaman Allah'ın emirlerine göre hareket etmeye başlar. sa annem,selametle...
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
RE: NEFİS TERBİYESİ

m_muaz yazdı:
SELAMUN ALEYKUM ANNEB)


ALLAH C.C. RAZI OLSUN VERDİGİN GÜZEL BİLGİLER İÇİN SELAMETLE..B)


ve aleykümselam muaz BAZEN GİREMİYORUM BİRAZ GEÇ KALIYORUM B)
 

CEVDET-71

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Nis 2007
Mesajlar
60
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
62
RE: NEFİS TERBİYESİ

SİZE ANNE DİYORLAR BEN APLA DEDİM YANLIŞ YAPMADIM İNCALLAH ELLERİNİZE SAĞLIK VERDİĞİNİZ BİLGİLER İCİN ALLAH RAZI OLSUNB)B)B)
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
RE: NEFİS TERBİYESİ

ATA_11 yazdı:
insanı felakete götüren nefsidir. Firavun, Şetv dat, Karun gibi tanrılık davasında bulunan ve helake gidenler hep nefsleri yüzünden felaketlere uğradılar. Nefsleri büyüdü sonunda ilahlık davasına kalkıştı. Çünkü nefs, kendinden üstün bir varlığın bulunmasını istemez.

insan biraz düşünsün ki Allah'ın Azameti ve büyüklüğü karşısında ne kıymetli olabilir.
Şayet insan kendini bir şey olmuş zannederse o insan yok sayılır, insan kendini adam olmuş olarak görmemeli. Nefsine bu payeyi vermemeli vücudunu ve nefsini yok bilmeli. Her türlü günah, kullara yapılan zulüm ve hakaret hepsi nefsten geliyor. Ne zaman ki insan fakirliğini, aczini, kendinden aşağı bir mahluk olmadığını (nefsani yönden) idrak etse insanda kibir ve azamet kalmaz, işte o zaman Allah'ın emirlerine göre hareket etmeye başlar. sa annem,selametle...

Aleykümselam oğlum Cehennemin etrafı nefsimizin hoşuna gidenler halbuki büyüklerimiz nefislerini terbiye vermek için aç bırakırmışlar onun hoşuna gidenin tersini yapmışlar bizlerde alabildiğine şımartıyoruz gibime geliyor :(
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
RE: NEFİS TERBİYESİ

CEVDET-71 yazdı:
SİZE ANNE DİYORLAR BEN APLA DEDİM YANLIŞ YAPMADIM İNCALLAH ELLERİNİZE SAĞLIK VERDİĞİNİZ BİLGİLER İCİN ALLAH RAZI OLSUNB)B)B)


Cevdet olsun farketmez nasıl istersen öyle söyle Rabbim cümlemizden razı olsun B)
 

uzeyr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ara 2006
Mesajlar
826
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
ESKİŞEHİR
RE: NEFİS TERBİYESİ

ALLAHCC RAZI OLSUN KARDEŞİM..

CUMA GÜNÜNÜZ HAYIRLI OLSUN KARDEŞLERİM..

SELAMETLE KALIN..
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
RE: NEFİS TERBİYESİ

uzeyr yazdı:
ALLAHCC RAZI OLSUN KARDEŞİM..

CUMA GÜNÜNÜZ HAYIRLI OLSUN KARDEŞLERİM..

SELAMETLE KALIN..

AMİN HEPİMİZİN CUMASI MÜBAREK OLSUN B)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt