Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Neden İslam'a ve Müslümanlara Düşmanlık Ediliyor? (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Büyük Yazı Neden İslam'a ve Müslümanlara Düşmanlık Ediliyor

Hamd Allah'a, salat ve selam efendimize, ehli beytine ve ashabın üzerine olsun.

İslam hak ve Allah'ın razı olduğu son dindir. ''(Ey Muhammed!) Şüphesiz biz o Kitab'ı sana hak olarak indirdik. Öyle ise sen de dini Allah'a has kılarak O'na kulluk et.'' [1] Kitabın Allah tarafından indirildiği hakikat olduğu gibi, bu Kitap Allah'ın insanlık için razı olduğu kuşatıcı programı içerir. '' Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı seçtim.'' [2]

'' Kim İslâm'dan başka bir din ararsa, (bilsin ki o din) ondan kabul edilmeyecek ve o ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır.'' [3] Bu program insanlığa en güzel Rabbani ilke ve kuralları getirmiş ve en güzel örnekleri sunmuştur. Bu ilke ve kurallardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

*Rahmet

Neredeyse İslam Dininin tümü bu prensip üzerine kuruludur.''(Ey Muhammed!) Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.'' [4] Efendimiz s.a.v' de bu konuda şöyle buyurmuştur. '' Rahmet edenlere Rahman rahmet edecektir. Yeryüzündeki her şeye rahmet edin ki; gökyüzündekiler de size rahmet etsin.''

Efendimiz s.a.v rahmetin en geniş anlamını uyguluyor, insanlığın hiçbir döneminde ulaşamadığı anlamda canlı cansız herkesi rahmetin kapılarına yönlendiriyordu. Zayıflar özellikle bu rahmetten çok yararlanıp yaşamın tadına vardılar.

*Adalet

Bu konuda sadece şu ayeti düşünmemiz bize yeter. ''Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa, Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü Allah ikisine de daha yakındır. (Onları sizden çok kayırır.) Öyle ise adaleti yerine getirmede nefsinize uymayın. Eğer (şahitlik ederken gerçeği) çarpıtırsanız veya (şahitlikten) çekinirseniz (bilin ki) şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.'' [5]

*Eşitlik

İnsanlar tek bir kaynaktan geliyorlar. Aralarında takvadan başka hiçbir özellik ve ayırım gözetilmez. Ayetin ifade ettiği gerçekte budur:

''Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.'' [6] Hadiste efendimizde ''Ey İnsanlar hepiniz Adem'densiniz Adem ise topraktan yaratıldı. Arabın Arap olmayana üstünlüğü olmadığı gibi beyazın da siyaha üstünlüğü yoktur. Üstünlük ve meziyet ancak takvadadır.''

*Hürriyet

İslam'ın hürriyet aşığı bir konumunun olduğu insaf sahibi herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Öyle ki Efendimiz Hz .Yusuf a.s. hakkında şu sözü çok manidardır.''Allah kardeşim Yusuf'a rahmet etsin.Eğer bana elçi olarak gelseydi ona uyardım'' Yusuf a.s. suçsuzluğunun tam olarak açığa çıkması için hapisten çıkmak istemeyişine işaret ederek hürriyetin gerçek anlamını vurguluyordu. Aynı şekilde bir kedinin hürriyetine engel olan kadının düşeceği vahim durumu şu sözü ile dile getiriyordu. ''Bir kadın bir kediyi hapsettiği için cehenneme girdi. Öyle ki; kediye ne yiyecek veriyordu ne de yerde ki kırıntıları yemesine izin veriyordu.''

Hz. Ömer Faruk Mısır vali oğlunun bir Kıpti'ye yaptığı bir haksızlıktan dolayı şöyle haykırıyordu. '' İnsanlar annelerinden hür doğdukları halde ne zamandan beri onları köleleştirdiniz.''

Bunlar sadece İslam bahçesinden bir demet çiçek ve İslam pınarından bir avuç suydu. Peki başkalarının bu güzelliğe karşı takındığı tavır ve konumu nedir?

İslam'ın ilk dönemlerinden tutun günümüze kadar bu din bir çok haksız tepki ve vahşetlere maruz kaldı. Mekke müşriklerinin bu dine girip insanlığa rehber ve önder olmaları gerekirken gösterdikleri inat, hak hakikat ve hürriyeti yerle bir etti.

Bir peygamber beklentisi içerisinde olan Yahudiler, kin ve öfkelerinden kendilerini ve tüm varlıklarını bitirdiler. Bile bile kendilerini inatlarının yüzünden uçuruma attılar.

Moğol ve Tatar'lar toplu kıyım yaparak, canlı cansız her şeyi hatta fikirleri, medeniyetleri, kitapları yok etmek istediler. Haçlı savaşlarında topuyla tüfeğiyle ve tüm Avrupa'nın destek ve teşviği ile yola çıkanlar Müslümanların kanlarını nehirler misali akıtıp Müslüman yurtlarını harap ettiler.

Sovyetlerin yıkılmasından sonra Kominist kırmızı tehlikeyi bitirip, yeni düşmanın İslam olduğunu bunu da Yeşil tehlike diye adlandırıp bu bölgelerde ki Müslümanlara yapılanları kim unutabilir. Bosna'daki Müslümanlara yapılanlar hala zihnimizde canlılığını koruyor. İnsanları öldürmede şeytanın aklına dahi gelmeyecek yöntemleri kullananları, sadece alçaltmak ve kirletmek adına yaşlı kadınların bile ırzına geçen canileri unutmak mümkün müdür ?

11 Eylül olayından sonra kırılası parmakları yine Müslümanları gösterdi. Bu konuda araştırma yapmaya gerek yoktu çünkü tezgah hazırdı. Amerika başkanı her ne kadar dil sürçmesi olarak ifade etse de ''Bu bir haçlı savaşıdır'' dedi. Dil sürçmesi denecekti çünkü söz haddin de büyüktü. Ama dil sürçmesi içlerinde sakladıkları kinin ifadesiydi. '' Ey iman edenler! Sizden olmayanlardan hiçbir sırdaş edinmeyin. Onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar. Hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların kinleri konuşmalarından apaçık ortaya çıkmıştır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz size âyetleri açıkladık.'' [7]

İçlerindeki kini saklamayıp açığa çıkardılar. İslami Faşizme savaş açtıklarını ilan ederek top ve tüfeklerini alıp Afganistan'a, Irak'a, Somali'ye terörle savaşa gittiler.

İnsan haklarından ve demokrasiden bahsedenlerin Filistin'de, Irak'ta, Lübnan'da ve daha nice Müslüman topraklarında neler yaptıklarını görüyoruz. Nasıl da tüm değerlerini unutuyorlar, nasıl da tüm insanlığın nefretle, esefle karşılayacağı vahşetlere imza atıyorlar. Medeni Hollanda, Belçika, İsviçre, Almanya, Fransa gibi ülkelerin İslami mukaddesata nasıl dil uzattıklarına hepimiz şahit olduk.

İşte şimdi hayretle esefle ve dehşetle soralım; Neden İslam'a ve Müslümanlara düşmanlık ediliyor?

Umarız ki aşağıdaki noktalar bu soruya cevap olabilecek niteliktedir.

· İman ve istikamet ehli olan Müslümanların kalplerindeki akideye haset etmeleri. Kendilerinin böyle bir imana ve bağlılığa sahip olmadıklarını bildiklerinden dolayı Müslümanları sürekli küfrün çukurlarına atarak hak yoldan çıkarmak istiyorlar. Bu hakikati Kur'an şöyle dile getiriyor;

'' Kitap ehlinden birçoğu, hak kendilerine belirdikten sonra dahi, içlerindeki kıskançlıktan ötürü sizi, imanınızdan sonra küfre döndürmek isterler.'' [8]

Başka bir ayette ise şöyle geçiyor;

'' De ki: "Ey kitap ehli! Sadece Allah'a, bize indirilene ve daha önce indirilmiş olan (ilâhî kitap)lara inandığımızdan ve çoğunuzun da fasıklar olmasından ötürü bizden hoşlanmıyorsunuz ." [9]

· Batının maddi ve her şeyi mübah gören kültürü: Öyle ki bu kültür menfaat ve lezzet üzerine kurulu olduğundan, aynı şekilde gayeye ulaşmak için tüm vesileler mübahtır v.s gibi felsefeleri onları daha bir raydan çıkarmaktadır. Bu kültürleri onları insanlığın tüm ilke ve prensiplerine karşı saldırır duruma getirmektedir. Çünkü şehvet ve duygularını tatmin için gücü elde edip kullanmak isteyecekler ve bu yolda adalet, acıma, insanlık denen konulara göz kapayacaklar.

· İslam ümmetimizin vazgeçilmez kimliği olduğundan, bu ümmet sürekli İslam nidasına bağlı kalmaktadır. Eğer o nida onları çağırırsa toplanırlar, Mücadele derse mücadele ederler, bayrağını kaldırırsa herkes bu bayrak altında birleşir. Bu uğurda her şey feda edilir. Böylelikle İslam, zalimlere karşı direnişin en aktif faktörü olarak karşılarına çıkar. Tabi ki azgın işgalciler güruhu kazma ve baltalarının kırıldığı bu sert kayayı parçalamak isteyeceklerdir.


Bu açıklama Cemile Uçar tarafından tercüme edilmiştir.
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
'' De ki: "Ey kitap ehli! Sadece Allah'a, bize indirilene ve daha önce indirilmiş olan (ilâhî kitap)lara inandığımızdan ve çoğunuzun da fasıklar olmasından ötürü bizden hoşlanmıyorsunuz ." [9]
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt