Mustafa Cilasun
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 22 Haz 2007
- Mesajlar
- 4,488
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 67
- Konum
- Kayseri
- Web Sitesi
- www.facebook.com
Etrafımda ve kuşatan her yanımda
Ne kadar çarpıklık görsem içim gidiyor dilim tutuluyor
İnsan hilkatiyle yüzleşmem ve iradi manada hakikati görmem acı geliyor
Her nasılsa aldırma gönül desem de
Bazen çaresizlikten hayırlar murat etsem de kifayet etmiyor
Sukutun safhalarında ve düşünce ufkumda karşıma çıkıyor ve çok üzüyor
Gönül buya değil mi umuyor işte
Nefesin tohumlarında ve emanetin yamaçlarında yol alırken
Edebi değerlerin örfü güzellik talan edilerek şekilciliğin hasadı aşikârken
Tak iyeler uğruna neler karartılıyor
Gençlik solgun duvarların sayfalarında umudu çok arıyor
Nitelik kimlerin uhdesinde ve manevi zenginlikte kalbi inşirahı kucaklıyor
Haklısın sukut etmek bile zorlaşıyor
Kimse seni sana bırakmıyor ve adeta sürükleyerek götürüyor
Hayat boşluk kabul etmez deniyor ve her nedense hayat kime ne diyor
Gücüm varlığımla mukayese edilemez
Hür gönüllerin kudretinden nedense kimseler bahsedemez
Mihenk iradeyle anlamlı, zaman kimin ruhunda anlamıyla öylece şahlandı
Kalbimin hapishanesinde hicranı andım
Zindanların ikliminde öylece baka kaldım aldırmadan kaçamadım
Hiç kimseye bir şey anlatamazdım zira zafiyetlerimle anlaşmalı perişandım
Gönlüm hüzünle nazar ederek gider
Aşk gönlün dirliğinde iklimlere sevdayı çileyle hasreder
Deryalar anlatsa da, kuşlar kanatlarıyla çırpınsa da kalp sahibini hisseder
Yol hakkaniyet ölçüsünde hüccet eder
Akıl kimliğin sayfalarında ve iradeyi sanatla bilgi diler
İdrak tecrübenin deminde ve bilincin hakikatinde seni eminliğe sevk eder
Gel ne dersem deyim sen aldırma
Kaldıramayacağın yükün altında inleyerek varlık adına boğulma
Zevki heveslerin ve gerekçesiz niyetlerin prangalarında ne olur sen yorulma
Mustafa CİLASUN
Ne kadar çarpıklık görsem içim gidiyor dilim tutuluyor
İnsan hilkatiyle yüzleşmem ve iradi manada hakikati görmem acı geliyor
Her nasılsa aldırma gönül desem de
Bazen çaresizlikten hayırlar murat etsem de kifayet etmiyor
Sukutun safhalarında ve düşünce ufkumda karşıma çıkıyor ve çok üzüyor
Gönül buya değil mi umuyor işte
Nefesin tohumlarında ve emanetin yamaçlarında yol alırken
Edebi değerlerin örfü güzellik talan edilerek şekilciliğin hasadı aşikârken
Tak iyeler uğruna neler karartılıyor
Gençlik solgun duvarların sayfalarında umudu çok arıyor
Nitelik kimlerin uhdesinde ve manevi zenginlikte kalbi inşirahı kucaklıyor
Haklısın sukut etmek bile zorlaşıyor
Kimse seni sana bırakmıyor ve adeta sürükleyerek götürüyor
Hayat boşluk kabul etmez deniyor ve her nedense hayat kime ne diyor
Gücüm varlığımla mukayese edilemez
Hür gönüllerin kudretinden nedense kimseler bahsedemez
Mihenk iradeyle anlamlı, zaman kimin ruhunda anlamıyla öylece şahlandı
Kalbimin hapishanesinde hicranı andım
Zindanların ikliminde öylece baka kaldım aldırmadan kaçamadım
Hiç kimseye bir şey anlatamazdım zira zafiyetlerimle anlaşmalı perişandım
Gönlüm hüzünle nazar ederek gider
Aşk gönlün dirliğinde iklimlere sevdayı çileyle hasreder
Deryalar anlatsa da, kuşlar kanatlarıyla çırpınsa da kalp sahibini hisseder
Yol hakkaniyet ölçüsünde hüccet eder
Akıl kimliğin sayfalarında ve iradeyi sanatla bilgi diler
İdrak tecrübenin deminde ve bilincin hakikatinde seni eminliğe sevk eder
Gel ne dersem deyim sen aldırma
Kaldıramayacağın yükün altında inleyerek varlık adına boğulma
Zevki heveslerin ve gerekçesiz niyetlerin prangalarında ne olur sen yorulma
Mustafa CİLASUN