Nevin_1982
Kayıtlı Kullanıcı
YİRMİBEŞ otuz yaşları arasındaydı, zamane ölçülerine göre şık ve lüks giyimliydi. Kravatını hiç beğenmedim, gökkuşağı gibi bir şey, son aylarda çok kitap okuyormuş, “Neler okuyorsunuz? “Aklını kullan, köşeyi dön... Az zamanda çok başarılı olmanın sırları... Sıfırdan dolar milyonerliğine...
Babasının yardımıyla filan yerde yar-danışman olmuş, kısa zamanda baş-danışman yapacaklarmış...
Hayattan anladığı, idealleri, amaçları:
– Bol para, lüks ve konforlu hayat...
– Manken gibi bir karı...
– Bir çocuktan fazlasını istemiyor. Oğlan olursa Cincinnati Üniveristesi’nde okutmak istiyor, kız olursa hem okuyacak, hem bale öğrenecek, hem de sanatkâr olacakmış...
– Bir sitede tripleks bir köşk... Dayalı döşeli...
– Ferrari... Yat... Kışları kayak tatili, yazları yelken turları...
Aman ya Rabbi, ne yavan, ne boş, ne boyutsuz hayat!
Böyle gençler yetiştiren ana-babalara, topluma, zihniyete yuf olsun.
Herifin dini-imanı para, lüks, konfor, bol kazanç, gösteriş, hoppalık, züppelik.
Okuduğu kitaplardan belli ne mal olduğu.
Dostoyevski’yi okumamıştır muhakkak...
Tarih kültürü Saray hamamında padişahlar cariye kovalarmış... Koca eşşek!
Okuma yazması: Hiç olmaz mı? İstanbul Üniversitesi’nin kapısındaki büyük yazılarla mermere hakkedilmiş “Dâire-yi Umûr-i Askeriyye” levhasını gösterin, aval aval bakacaktır.
Bu adamın dini yok mu? Olmaz olur mu hiç. Öldüğünde tabutu camideki musalla taşına konacaktır.
Bundan bu memlekete, bu halka, bu devlete bir yarar gelir mi? Yarar gelmez ama zarar gelir, hem de çok.
Bir eğitim ki, böyle gençler yetiştiriyor, batsın,
Bir üniversite ki, böyle adamlara diploma veriyor, batsın.
Bir toplum ki, genç kuşaklarına ilim, irfan, kültür, bilgelik, fazilet, vatanseverlik aşılayamıyor. Geleceğine ağlasın.
Pislik herifin birinin banyosundaki ve tuvaletindeki madenî aksam (musluklar falan) altın kaplama imiş. Ne değerli pislik değil mi?
Mehmet Şevket Eygi
Babasının yardımıyla filan yerde yar-danışman olmuş, kısa zamanda baş-danışman yapacaklarmış...
Hayattan anladığı, idealleri, amaçları:
– Bol para, lüks ve konforlu hayat...
– Manken gibi bir karı...
– Bir çocuktan fazlasını istemiyor. Oğlan olursa Cincinnati Üniveristesi’nde okutmak istiyor, kız olursa hem okuyacak, hem bale öğrenecek, hem de sanatkâr olacakmış...
– Bir sitede tripleks bir köşk... Dayalı döşeli...
– Ferrari... Yat... Kışları kayak tatili, yazları yelken turları...
Aman ya Rabbi, ne yavan, ne boş, ne boyutsuz hayat!
Böyle gençler yetiştiren ana-babalara, topluma, zihniyete yuf olsun.
Herifin dini-imanı para, lüks, konfor, bol kazanç, gösteriş, hoppalık, züppelik.
Okuduğu kitaplardan belli ne mal olduğu.
Dostoyevski’yi okumamıştır muhakkak...
Tarih kültürü Saray hamamında padişahlar cariye kovalarmış... Koca eşşek!
Okuma yazması: Hiç olmaz mı? İstanbul Üniversitesi’nin kapısındaki büyük yazılarla mermere hakkedilmiş “Dâire-yi Umûr-i Askeriyye” levhasını gösterin, aval aval bakacaktır.
Bu adamın dini yok mu? Olmaz olur mu hiç. Öldüğünde tabutu camideki musalla taşına konacaktır.
Bundan bu memlekete, bu halka, bu devlete bir yarar gelir mi? Yarar gelmez ama zarar gelir, hem de çok.
Bir eğitim ki, böyle gençler yetiştiriyor, batsın,
Bir üniversite ki, böyle adamlara diploma veriyor, batsın.
Bir toplum ki, genç kuşaklarına ilim, irfan, kültür, bilgelik, fazilet, vatanseverlik aşılayamıyor. Geleceğine ağlasın.
Pislik herifin birinin banyosundaki ve tuvaletindeki madenî aksam (musluklar falan) altın kaplama imiş. Ne değerli pislik değil mi?
Mehmet Şevket Eygi