Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), tüyleri yolunmuş kuş yavrusu gibi olmuş bir hastanın ziyaretine gidip:
«Sen Allahü teâlâ'ya bir şeyle duâ ettin mi? Yâhud ondan bir şey istedin mi?» diye sordu.
O kimse, «Ben Allahü teâlâya, eğer bana ahirette azâb edeceksen, o azabı hemen ver, dünyada çekeyim dedim» diye cevab verdi.
Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), «Sübhânallah, işte ona bu halde takât getiremezsin. Sen ne için: «Rabbena âtinâ fiddünya hasenetev ve fil'âhireti hasenetev ve kınâ azâbennâr, diyerek Allahü Teala'ya duada bulunmadın, dünya ve âhiretin hayırlısını istemedin» buyurdu.
O esnâda Resulullah (s.a.v.) ona bu dua ile dua etti. Şifâ buldu, diye beyân olunmuştur.
«Sen Allahü teâlâ'ya bir şeyle duâ ettin mi? Yâhud ondan bir şey istedin mi?» diye sordu.
O kimse, «Ben Allahü teâlâya, eğer bana ahirette azâb edeceksen, o azabı hemen ver, dünyada çekeyim dedim» diye cevab verdi.
Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), «Sübhânallah, işte ona bu halde takât getiremezsin. Sen ne için: «Rabbena âtinâ fiddünya hasenetev ve fil'âhireti hasenetev ve kınâ azâbennâr, diyerek Allahü Teala'ya duada bulunmadın, dünya ve âhiretin hayırlısını istemedin» buyurdu.
O esnâda Resulullah (s.a.v.) ona bu dua ile dua etti. Şifâ buldu, diye beyân olunmuştur.