Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Nasıl bir din anlayışı ? (1 Kullanıcı)

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38

Nasıl bir din anlayışı ?

Son günlerde TV kanallarına çıkan sözüm ona birçok din âlimleri çıkıp ahkâm kesiyorlar. Her birinin tarifine kulak vermeye kalkarsak, o kadar çok din ortaya çıkıyor ki… Bu dinlerin hepsinin de ortak yanları; Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’in yaşadığı dinle hiçbir ilgisi olmamaları. Peygamberin yaşadığı dönemi, Asr-ı Saadeti yok sayarcasına ‘Kur’an bize yeter’ deyip; iğneden ipliğe farklı yorumlar yapıp adeta yeni bir din ortaya çıkarıyorlar. Onlar için ne kadar ölçü olur bilmem ama; hadiste beyan edildiği gibi “Okun yaydan fırladığı gibi dinden çıkanların” prim yaptığı günleri yaşıyoruz. Birçok yazılı ve görüntülü medya bu kişilere yer vererek toplumumuzun dinî amel ve de imanını sulandırmaya çalışmaktadırlar.


***

Hangi din?
Nasıl bir din?
Senin, benim dinim mi?
Ölçüyü kim koyacak?
Kur’an’ın hakikatini nasıl anlayacağız?

Evet, bu soruların hepsinin cevabını bakınız Kur’an-ı Kerim bize nasıl cevap veriyor: “O arzusuna göre konuşmaz. O’nun bildirdikleri vahyedilenden başkası değildir” (Necm Suresi: 53).
Peygamber Efendimizin vasfı sorulduğunda Hz. Aişe (r.a.)’nin ifadesi şu şekilde olmuştur: “O, canlı bir Kur’an’dır”

Yani, senin benim dinim; onun bunun dediği gibi değil. Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) ‘in yaşadığı gibi bir dindir bizden istenen. Bunu yaparken de sadece Peygamberimizin giyim kuşamını kendimize örnek almak değil; O’nun hayatının özünü, manasını, düşüncesini örnek alabilmek, O’nun gibi düşünebilmek, O’nun gibi bakabilmek, O’nun gibi karar verebilmektir önemli olan.

Eğer sünneti yaşamayı, sadece görüntüye bağlarsak yine hata yapmış oluruz. Burada esas olan meselenin hakikatini özümseyebilmektir. Bugün ‘inandım’ diyen insanın düştüğü bir hata da budur. Sünnet denilince sadece görüntü akla gelmekte, Peygamberimizin hayat tarzı, hayata bakış açısı göz ardı edilmektedir.

***

Evet; gerçek sünnet, Peygamber Efendimizin sadece giyindiklerinde değildir. O’nu kalbinde, içinde hissetmek ve O’nun buyruklarını hayatın her kademesine monte etmektir. Hayatın her anında Peygamberimizle olabilmektir. Gece farklı, gündüz farklı; işte farklı, evde farklı bir hayat değil. Her olayda O’nunla beraber olabilmek.

Bu dediklerimizin yaşanmasının yazdığımız kadar kolay olamayacağını İslam tarihinde çok rahat görmekte ve bunun ancak Resulullah (s.a.v.)’in hayatını hayatına düstur edinmiş dostlarla beraber olmakla sağlanacağını müşahede etmekteyiz.

Son sözümüz, bir dua olsun: Allah bizleri Resulullah (s.a.v.)’in hayatını hayatına düstur edinmiş dostlarla beraber eylesin. Onları ve Peygamberimizi en iyi şekilde anlamayı ve yaşamayı nasip etsin…Amin

motor1hr9.gif
kuranpf3.gif
atlxi8.gif




gif078tw8jw5.gif


Kedi, Aslangiller familyasındandır. Ama 40 tane Kedi bir araya gelse, bir tane Aslan etmez.
 

Hasıl ı Kelam

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ağu 2008
Mesajlar
2,034
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
amin..amin..amin...

Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem veda hutbesin de bizlere şöyle buyuruyor,

Mü'minler!

Size iki emânet bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. Bu emânetler, Allah'ın kitabı Kur'ân ve O'nun Peygamberinin sünnetidir...

Yolumuz daima hidayet üzre olsun,Yüce Rabbimiz bizleri bu yolda sabit kılsın inşaAllah.
Paylaşım için teşekkür ederiz...
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
amin..amin..amin...

Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem veda hutbesin de bizlere şöyle buyuruyor,

Mü'minler!

Size iki emânet bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. Bu emânetler, Allah'ın kitabı Kur'ân ve O'nun Peygamberinin sünnetidir...

Yolumuz daima hidayet üzre olsun,Yüce Rabbimiz bizleri bu yolda sabit kılsın inşaAllah.
Paylaşım için teşekkür ederiz...



Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh.
Amin inşaallah, ben teşekkür ederim,
Yorumunuz için sağolun.
Selametle kalın.


gif078tw8jw5.gif


Kedi, Aslangiller familyasındandır. Ama 40 tane Kedi bir araya gelse, bir tane Aslan etmez.
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Medenilik, aydınlık, modernlik, insanın Cenab–ı Hakk’ın vasfettiği sıfatlara kavuşması ile mümkündür. İnsan olmasıyla mümkündür. Peki insan nasıl olunacak? İnsan, insanda mevcut olan vasıfların, hasletlerin öne çıkmasıyla insan olur. Merhametlidir, şefkatlidir, rikkat ehlidir, adaletlidir, izzet sahibidir, iffet sahibidir, haya ehlidir.

Şimdi öyle bir model ki bu, buna baktığınız zaman onun yanında, kurtla koyun bile rahat geçinir. Şayet günümüzün dünyasında adaletsizlikler var ise bu, insan tipinden, kısacası bu Müslüman tipinden dünya mahrum olduğu içindir.
Hz. Ömer’in döneminde Ammar fethediliyor. Hz. Ömer ağlıyor. "Ya Ömer! Senin bayram etmen lazım. Bak Ammar fethedildi. İran düşüyor. Nedir bu halin?" denilince,

Hz. Ömer’in (ra) verdiği şu cevaba bakın: "Nasıl ağlamasın bu Ömer? Ömer’in sorumluluğu arttı. Dün Ömer’in tasarruf ettiği saha bu kadardı. Şimdi daha genişledi. O beldede, herhangi bir köyde, bir koyun veya keçi eski, yıkık bir köprüden düşer de, yarın Rûz–i Mahşer’de; ’Ömer’in tasarruf ettiği beldede yapılmayan bir köprüden düşüp bacağımı kırdım. Şimdi hakkımı ondan istiyorum’ derse ben ne cevap vereceğim?"

Ömer bunu düşünüyor. Onun için ağlıyor." İnsanlık budur işte, medenî olmak budur, Hak hukuk budur.
 

Young Muslim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2007
Mesajlar
51
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Kesinlikle insanlık, medeniyet hak ve adalet budur. Ne mutlu Hz. Ömer (Ra) gibi olmaya çalışanlara.. Şimdilerde ise Hz. Ömer gibi bir idareciyi, komutanı ve devlet adamını, çölde güneşin çılgın sıcaklığı altında susuzluktan helak olmak üzere olan bir insanın suyu arzuladığı gibi arzuluyoruz.. Selam Ömer' e (Ra) selam onun izinde olanlara..
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Hz. Ömer’in döneminde Ammar fethediliyor. Hz. Ömer ağlıyor. "Ya Ömer! Senin bayram etmen lazım. Bak Ammar fethedildi. İran düşüyor. Nedir bu halin?" denilince,

Hz. Ömer’in (ra) verdiği şu cevaba bakın: "Nasıl ağlamasın bu Ömer? Ömer’in sorumluluğu arttı. Dün Ömer’in tasarruf ettiği saha bu kadardı. Şimdi daha genişledi. O beldede, herhangi bir köyde, bir koyun veya keçi eski, yıkık bir köprüden düşer de, yarın Rûz–i Mahşer’de; ’Ömer’in tasarruf ettiği beldede yapılmayan bir köprüden düşüp bacağımı kırdım. Şimdi hakkımı ondan istiyorum’ derse ben ne cevap vereceğim?"

Ömer bunu düşünüyor. Onun için ağlıyor." İnsanlık budur işte, medenî olmak budur, Hak hukuk budur.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt