Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

NAMAZIN ÖNEMi. (1 Kullanıcı)

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,546
Tepki puanı
896
Puanları
113
Yaş
65
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
NAMAZIN ÖNEMi.
Saat bire geliyor,yeni uyandım. Öğle ezanı okunacak birazdan. Gece dört buçuk gibi sızmışım uykunun kucağına. Telefon sesiyle uyandım,yoksa devam edebilirdim.Karşı komşumuz Şefika Teyze aramış ve ağlıyormuş. Annem de teselli ediyordu.

"Sabah namazına kalkamadım a kızım. Şimdi ne yapacağım?"
"Şefika Teyze yaşlılıkta eklendi tabi,bazen kalkamayabilirsin ama bak üzülme. Kalkamadığında ,öğleden ö...nce namazını kılabilirsin ya da ben uyanınca seni çaldırayım,olur mu?"
İnanamıyordu bu teklife. "Böyle insanlar var mı?" diye düşündüğünden eminim...

"Kaldırır mısın gerçekten?"
"Tabi ki. Bundan sonra her sabah ben arayacağım seni..."

Annem,kendi namazını,bizim namazımızı sırtlandığı yetmiyormuş gibi,birde komşuların uyanmasından da sorumlu tutuyordu kendini. Bir kere uyanamasa,bütün mahalle gevura kaçacaktık! Birden aklıma geldi. Ben de sabah namazını kılmamıştım; üstelik ezana yakın yatmıştım, üstelik ne gözümde yaş vardı,ne ciğerimde pişmanlık... O an anladım, namaz kılmayınca ağlayamıyorsa insan,kıldığın namazlarda bir sorun olmalı!

Tüm gün,namaz kıldım. Duaların anlamlarını araştırdım. Duaların anlamlarını düşünerek tekrar namaz kıldım. Gözyaşı dökene kadar uğraşacaktım. Bunun bir yolunu bulmalıydım.

Eğer namaz kılarken,etrafa bakmıyorsam,
eğer namaz kılarken aklımda,
dilimde,
kalbimde sadece Allah varsa,
eğer namaz kılarken, okuyuşuma dikkat ediyorsam,
heyecanlanıyorsam,
eğer namaz kılarken, sevgilimle buluşmuşum gibi hissediyorsam,
eğer her namazda, vefat eden babamı görmüşçesine secdeye özlemle varıyorsam,
tamam işte...
oldum artık derim o zaman!

Yine eksiklik duyarım ama biraz daha az,biraz daha müslümanca!

Sabah irkilerek uyandım bu sefer. Annem su dökmüştü yüzüme:
-"Bu sabah,izin vermeyeceğim rüyada gezmene! "

Kalktım, yüzümü kuruladım, abdest aldım, namazımı kıldım, annemi öptüm.
Bu kadın, beni gerçekten düşünen bir anneydi. Namazın,uykudan hayırlı olduğunu bilen bir anne.

Bu kadın, "çocuğum mışıl mışıl uyuyor,kıyamam" demeyen bir anne! Gerçek bir anne.. Cennet vaadine yakışan bir anne!

Öğlen Allah'la camide buluşmaya gidecektim ama önce Şefika Teyze'ye uğramak istedim. Kapısını çaldım. Elimde validemin yaptığı kek.

"Allah senden razı olsun Şefika Teyze" dedim.
Gülümsedi. Yüzü kırış kırıştı ama gencecik bir kızın saflığını taşıyordu.
"Amin evladım ; ama doğrusu, duana niye erişebildiğimi merak ettim?"

"Ah be Şefika Teyze " dedim.Sen namaz kılamayınca ağlıyorsun..."

ALINTI
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
-Namaz ikâmesi demek; buna devam edip terketmemektir. Bir başka ifadeyle hiç bırakmaksızın namaza her zaman hazırlıklı olmak. (Rûhu’l Beyân)-Farzlarını, sünnetini, adâbını ihlal etmeksizin vakt-i muayyeninde huşû’ ve hudû ile edâsına devam etmektir. (Hulâsat’ül Beyân)
-Beş vakit namaz Hicretten on sekiz ay önce Mi’râc gecesinde farz kılınmıştır. (M.Âsım Köksal / İslâm Tarihi)
2/ el-Bakara –3- Onlar gaybe inanırlar, namaz kılarlar. Kendilerine verdiğimiz mallardan ALLÂh yolunda harcarlar.
239- Eğer bir korku hâlindeyseniz, yaya veya binekli olarak giderken kılın, (korkudan) emîn olduğunuz zaman da böyle bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde ALLÂH'ı zikredin (namazlarınızı yine her zamanki gibi huşû’ ile kılın).
4/ en-Nisâ -77- Kendilerine, "Ellerinizi savaştan çekin, namazı kılın, zekâtı verin" denilenleri görmedin mi? Üzerlerine savaş yazılınca hemen içlerinden bir kısmı insanlardan, ALLÂH’dan korkar gibi, hattâ daha çok korkarlar ve "Rabbimiz! Niçin bize savaş yazdın? Ne olurdu bize azıcık bir müddet daha tanımış olsaydın da biraz daha yaşasaydık?" derler. Onlara de ki: "Dünya zevki ne de olsa azdır, âhiret, ALLÂH'a karşı gelmekten sakınan için daha hayırlıdır ve size kıl kadar haksızlık edilmez."
6/ el-En’âm -72- Bize: "Namazı dosdoğru kılın, ALLÂH'a karşı gelmekten sakının" (diye emredildi), toplanacağınız yer O'nun huzûrudur.
11/ Hûd -114- Gündüzün her iki tarafında ve gecenin saçaklarında (gündüze yakın olan saatlerinde) namaz kıl! Muhakkak ki, iyilik kötülükleri giderir. Bu ise, düşünebilenlere bir öğüttür.
-Zülef; gecenin gündüze yakın olan üç vakti ki bunlar; sabah, akşam ve yatsı vakitleri. Gündüzün iki tarafından murad da; öğle ve ikindi namazı. (Ö.N.Bilmen)
14/ İbrâhîm -31- (Ey Muhammed!) Îmân eden kullarıma söyle: "Namazı dosdoğru kılsınlar, alışveriş ve dostluğun olmadığı bir günün gelmesinden önce, kendilerine verdiğimiz rızıktan açık ve gizli (ALLÂH için) harcasınlar."
15/ el-Hicr -98- O halde Rabbini hamd ile tesbîh et. Ve secde edenlerden ol.
99- Ve sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibâdet et.
17/ el-İsrâ -78- Güneşin batıya kaymasından, gecenin karanlığına kadar (belirli vakitlerde) gereği üzere namazı kıl, bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazında, gece ve gündüz melekleri hazır bulunur.
19/ Meryem -29- Bunun üzerine Meryem çocuğu gösterdi. Onlar; "Biz beşikteki bir çocukla nasıl konuşuruz?" dediler.
31- "Beni, nerede olursam olayım mübârek kıldı. Hayatta bulunduğum müddetçe namaz kılmamı ve zekât vermemi emretti."
20/ Tâ hâ -14- Şüphesiz Ben ALLÂH'ım, Ben’den başka hiçbir ilâh yoktur. Onun için Bana kulluk et ve Beni anmak için namaz kıl.
21/ el-Enbiyâ -73- Onları buyruğumuz altında (insanlara) doğru yolu gösterecek önderler kıldık. Kendilerine hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar Bize kulluk eden kimselerdir.
22/ el-Hac -77- Ey îmân edenler! Rükû’ edin, secdeye varın, Rabbinize kulluk edin, iyilik yapın ki kurtulabilesiniz.
78- ALLÂH yolunda gereği gibi cihad edin. Sizi insanlar içinde bu emanete ehil bulup seçen O'dur. Din konusunda, size hiçbir zorluk da yüklemedi. Haydin öyleyse babanız İbrâhîm'in milletine ve yoluna! Bundan önce de, bu Kur'ân'da da, size müslüman adını veren O'dur. Ta ki Resul size şahid olsun, siz de diğer insanlar nezdinde Hakkın şahitleri olasınız. Haydin namazı hakkıyla ifa edin, zekâtı verin ve ALLÂH'a sımsıkı bağlanın! O sizin biricik mevlânız, efendinizdir. O, ne güzel mevla ve ne güzel yardımcıdır!
30/ er-Rûm -31- Başkasından geçerek hep O'na gönül verin ve O'ndan sakının. Namaza devam edin ve müşriklerden olmayın.
33/ el-Ahzâb -32- Ey Peygamberin hanımları! Siz kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer takvâ ile korunacaksanız, konuşurken kırıtmayın da kalbinde bir hastalık bulunan kimse tama’a düşmesin. Güzel ve dosdoğru söz söyleyin.
33- Hem vakarınızla evlerinizde durun da önceki câhiliyyet devrinde olduğu gibi süslenip çıkmayın. Namazı kılın, zekâtı verin. ALLÂH ve Resûlü'ne itaat edin. Ey ehli beyt! ALLÂH sizden kiri gidermek ve sizi tertemiz, pampak yapmak istiyor.
58/ el-Mücâdele -13- Gizli (özel) bir şey konuşmanızdan önce sadaka vermekten korktunuz da mı yerine getirmediniz? Fakat ALLÂH da sizi affetti. Şu halde namazı kılın, zekâtı verin, ALLÂH'a ve Resûlüne itaat edin. ALLÂH, yaptıklarınızdan haberi olandır.
62/ el-Cum’a -9- Ey inananlar! Cum’a günü namaz için çağrıldığı(nız) zaman, ALLÂH'ı anmaya koşun, alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.
10- Namaz kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın ve ALLÂH'ın lütfundan (nasîbinizi) arayın. ALLÂH'ı çok anın ki kurtuluşa eresiniz.
76/ el-İnsân -25-26- Sabah akşam Rabbinin adını zikret! Gecenin bir kısmında da O’na secde et, geceleyin uzun bir süre de O’na tesbîh ve ibâdet et.
96/ el-Alâk -19- Hayır! Sakın sen ona uyma; secde et ve Rabbine yaklaş.
108/ el-Kevser -2- Öyleyse Rabb'in için namaz kıl ve kurban kes.
*“NAMAZI ÂİLENE EMRET” EMR-İ İLÂHİSİ
20/ Tâ hâ -132- Ailene namazı emret ve kendin de ona devam et. Senden rızık istemiyoruz. Sana da Biz rızık veriyoruz. Güzel sonuç, müttakîlerindir.
*NAMAZI DOSDOĞRU KILMAK
7/ el-A’râf -170- Kitaba sımsıkı sarılıp namazı dosdoğru kılanlar var ya işte Biz o iyilerin ecrini hiçbir zaman zâyi’ etmeyiz.
8/ el-Enfâl -2- Gerçek mü’minler ancak o mü’minlerdir ki, ALLÂH anıldığı zaman yürekleri ürperir, âyetleri okunduğu zaman îmânlarını arttırır. Ve bunlar yalnızca Rablerine tevekkül ederler.
3- Onlar ki, namazı dosdoğru gibi kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden ALLÂH yoluna harcarlar.
*NAMAZ, EN BÜYÜK İBÂDETTİR & NAMAZ İNSANI HAYÂSIZLIKTAN KORUR
29/ el-Ankebût -45- (Ey Muhammed!) Kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alı kor. ALLÂH’ı anmak (olan namaz) elbette en büyük ibâdettir. ALLÂH yaptıklarınızı biliyor.
*NAMAZIN FARZİYETİ
4/ en-Nisâ -103- Namazı tamamladıktan sonra, gerek ayakta durarak, gerek oturarak ve gerek yanlarınız üzerinde uzanarak hep ALLÂH’ı zikredin. Derken, korkudan güvene kavuştunuz mu, o vakit namazı tam erkânıyla edâ edin. Çünkü namaz belirli vakitlerde mü’minlere farz kılınmıştır.
*NAMAZLA GÖSTERİŞ YAPMAMAK ONU CİDDİYE ALMAK
107/ el-Mâun -4-5-6- Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, Onlar namazlarını ciddîye almazlar. Onlar (namazlarıyla) gösteriş yaparlar.
*Namazdan gâfil olmak: Ona gereken önemi vermemek, vaktinin geçip geçmediğine pek aldırmamak, namazın mânâsından gaflet, dolayısıyla kıldığı namazların kendisi üzerinde güzel te’sir’ler bulunmaması anlamlarına gelir. Namazda farkında olmadan zihnin başka düşüncelere dalması insanın elinde değildir. Bununla beraber, insan dikkatini toplamaya gayret etmelidir. Bu sûre âhirette hesap vermeye inanmanın başlıca iki alâmeti olarak namazı gereğince yerine getirme ve toplumsal yardımlaşmayı gerçekleştirme üzerinde yoğunlaşmaktadır. (Suat Yıldırım)
-Böyle bir riyâ gösteriş ise küfürden bir şûbe bulunmaktır. (Ö.N.Bilmen)
*NAMAZI HAKKIYLA KILMAK
2/ el-Bakara -110- Siz namazı hakkıyla kılmaya bakın ve zekâtı verin! Kendi nefsiniz için her ne hayır yaparsanız, ALLÂH katında onu bulursunuz. Muhakkak ki, ALLÂH bütün yaptıklarınızı görmektedir.
*NAMAZA HAZIRLANIRKEN TEMBEL DAVRANMAMAK
4/ en-Nisâ -142- Münâfıklar, ALLÂH’ı aldatmaya çalışırlar. ALLÂH da onların bu çabalarını başlarına geçirir. Onlar, namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar ve ALLÂH’ı pek az anarlar.
*NAMAZDA HUŞÛ’
23/ el-Mü’minûn -1- Gerçekten mü’minler kurtuluşa ermiştir,
2- Onlar ki, namazlarında huşû’ içindedirler.
Namazda huşû’ için; tefehhüm, yani okuduğumuz sûrelerin / âyet-i celîlelerin manâlarını öğrenmemiz, sûreleri tertîl ile okumamız gerek. Bu, huşû’ya açılan bir kapıdır.
(Bkz: HUŞU'-ALLÂH'A DERİNDEN SAYGI- & TERTÎL)
*NAMAZ KILANLARIN MÜKÂFATI
2/ el-Bakara -277- Şüphesiz îmân edip sâlih ameller işleyen, namazı dosdoğru kılan ve zekâtı verenlerin mükâfatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur. Onlar mahzûn da olmayacaklardır.
4/ en-Nisâ -122- Îmân edip sâlih ameller işleyenleri de ebedî olarak kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağız. ALLÂH gerçek bir vaad’de bulunmuştur. Kimdir sözü ALLÂH’ınkinden daha doğru olan?
35/ Fâtır -29- Şüphesiz, ALLÂH’ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden, gizlice ve açıktan ALLÂH yolunda harcayanlar, asla zarar etmeyecek bir ticâret umabilirler.
*NAMAZ KILAN NESİLLER İSTEMEK & NAMAZI DOSDOĞRU KILAN OLMAYI İSTEMEK
14/ İbrâhîm -40- "Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazını dosdoğru kılanlardan eyle! Ey Rabbimiz! Duâmı kabul et!
*NAMAZ KILMAYA DEVAM ETMEK
23/ el-Mü’minûn -9- Ve onlar ki, namazlarını muhâfaza ederler.
70/ el-Meâric -23- Namazlarına devam ederler.
*NAMAZ KILMAYA TEŞVÎK
2/ el-Bakara -177- Yüzlerinizi bazen doğu, bazen batı tarafına çevirmeniz erginlik değildir. Fakat eren o kimselerdir ki, ALLÂH'a, âhiret gününe, meleklere, kitaba ve bütün Peygamberlere îmân edip, yakınlığı olanlara, öksüzlere, yoksullara, yolda kalmışa, dilenenlere ve esirleri kurtarmaya seve seve mal verirler. Namazı kılarlar, zekâtı verirler. Bir de andlaştıkları zaman sözlerini yerine getirenler, hele sıkıntı ve hastalık durumlarında ve harbin şiddetli zamanında sabır ve kararlılık gösterenler var ya, işte doğru olanlar da bunlardır, korunanlar da bunlardır.
277- Îmân edip iyi işler yapan, namazı dosdoğru kılıp zekâtı verenlerin Rableri katında elbette mükâfatları vardır. Onlara hiçbir korku olmadığı gibi, onlar mahzûn da olmazlar.
4/ en-Nisâ -162- Fakat onlardan ilimde derinleşmiş olanlar ve îmân edenler, sana indirilene ve senden önce indirilenlere îmân ederler. Onlar, namazı kılan, zekâtı veren, ALLÂH'a ve âhiret gününe îmân edenlerdir. İşte onlara büyük bir mükâfat vereceğiz.
5/ el-Mâide -12- ALLÂH, İsrâiloğullarından söz almıştı. İçlerinden on iki müfettiş göndermiştik. ALLÂH şöyle demişti: " Ben, muhakkak sizinle beraberim. Namazı dosdoğru kıldığınız, zekâtı verdiğiniz, Peygamberlerime îmân ettiğiniz ve onlara yardımda bulunduğunuz, (mallarınızı) ALLÂH yolunda güzelce sarf ettiğiniz takdirde, günahlarınızı mutlaka örter ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere korum. Fakat sizden her kim de, bundan sonra küfrederse, dosdoğru yoldan sapmış olur.
55- Sizin asıl dostunuz ALLÂH’dır, O'nun Resûlüdür ve namazlarını kılan zekâtlarını veren ve rükû’ eden mü’minlerdir.
6/ el-En’âm -162- De ki: Benim namazım, ibâdetim, hayatım ve ölümüm hep âlemlerin Rabbi ALLÂH içindir.
9/ et-Tevbe -5- Şu haram aylar bir çıktı mı artık o müşrikleri nerede bulursanız öldürün, yakalayın, hapsedin ve bütün geçit başlarını tutun. Eğer tevbe ederler ve namaz kılıp zekâtı verirlerse onları serbest bırakın. Muhakkak ki, ALLÂH çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
11- Eğer tevbe ederler, namazı kılarlar, zekâtı verirlerse dinde kardeşleriniz olurlar. Biz âyetleri, bilen bir kavme açıklarız.
18- ALLÂH'ın mescidlerini, ancak ALLÂH'a ve âhiret gününe inanan, namazı kılan, zekâtı veren ve ALLÂH'dan başkasından korkmayan kimseler i’mâr ederler. İşte hidâyet üzere oldukları umulanlar bunlardır.
71- Erkek ve kadın bütün mü’minler birbirlerinin dostları ve velîleridirler. İyiliği emrederler, kötülükten vazgeçirirler, namazı kılarlar, zekâtı verirler, ALLÂH'a ve Resûlüne itaat ederler. İşte bunları ALLÂH rahmetiyle yarlığayacaktır. Çünkü ALLÂH Azîz’dir, Hakîm’dir.
112- (Bunlar), O tevbekâr olanlar, o ibâdet edenler, o hamd edenler, o oruçlular, o rükû’ya varanlar, o secdeye kapananlar, iyiliği emredip, kötülükten vazgeçirenler, ALLÂH'ın hudûdunu koruyanlar (emirleriyle yasaklarının ölçülerine riayet edenler)dır. Müjde ver o mü’minlere, müjde!
13/ el-Ra’d -22- Rablerinin rızasını kazanmak arzusuyla sabrederler ve namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açıkça ALLÂH yolunda harcarlar ve kötülüğü iyilikle savan kimselerdir. İşte bunlar, dünya yurdunun güzel sonu onlarındır.
14/ İbrâhîm -37- "Rabbimiz! Ben çocuklarımdan bir kısmını namazı dosdoğru kılmaları için, Senin Beyt-i Haram'ının yanında, ekinsiz bir vadiye yerleştirdim. Artık Sen de insanlardan bir kısmını onlara meylettir. Ve onları bazı meyvelerle rızıklandır ki şükretsinler.
19/ Meryem -54- Kur'ân'da İsmâîl'i de an; çünkü o, vaad’ine sâdık bir kuldu ve gönderilmiş bir Peygamberdi.
55- Ailesine ve çevresine namaz kılmayı ve zekât vermeyi emrederdi ve Rabbinin katında hoşnutluğa ermişti.
22/ el-Hac -35- Ki ALLÂH anıldığı vakit onların kalbleri titrer. Onlar başlarına gelene sabreden, namaz kılan kimselerdir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan ALLÂH yolunda harcarlar.
41- Onlar (o mü’minlerdir) ki, eğer kendilerini yeryüzünde iktidâr mevki’ine getirirsek namazı kılarlar, zekâtı verirler, iyiliği emrederler ve fenâlığı yasak ederler. Bütün işlerin sonu sırf ALLÂH'a aittir.
24/ en-Nûr -37- Birtakım insanlar (ALLÂH’ı tesbîh ederler) ki, ne ticâret ne de alış veriş onları ALLÂH'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoymaz. Onlar, kalblerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.
27/ en-Neml -1- Tâ Sîn. Bunlar sana, Kur'ân'ın ve apaçık bir kitabın âyetleridir.
2- Îmân eden mü’minler için hidâyet rehberi ve müjdeci olmak üzere.
3- Ki o (mü’minler) namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler ve âhirete de kesin olarak îmân ederler.
31/ Lokmân -1- Elif, Lâm, Mîm.
4- Onlar, namazı kılarlar, zekâtı verirler, âhirete de kesin olarak inanırlar.
5- İşte bunlar, Rableri tarafından bir hidâyet üzeredirler. Kurtuluşa erecek olanlar da işte onlardır.
70/ el-Meâric -19- Doğrusu insan pek hırslı(ve sabırsız) yaratılmıştır.
20- Kendisine kötülük dokundu mu sızlanır, feryâd eder.
21- Kendisine hayır dokundu mu cimrilik eder.
22- Ancak namaz kılanlar bunun dışındadır.
23- Onlar ki namazlarını sürekli kılarlar.
32- Onlar emanetlerini ve ahidlerini gözetirler.
33- Şâhidliklerinde dürüsttürler.
34- Namazlarına devam ederler.
35- İşte bunlar cennetlerde ağırlanırlar.
74/ el-Müddesir -43- Suçlular der ki: "Biz namaz kılanlardan değildik."
44- "Yoksula da yedirmezdik."
45- "Boş şeylere dalanlarla dalar giderdik."
46- "Ceza gününü yalanlardık."
47- "Nihayet bize ölüm gelip çattı."
*NAMAZ KİME AĞIR GELİR
2/ el-Bakara -45- Sabrederek ve namaz kılarak (ALLÂH’dan) yardım dileyin. Şüphesiz namaz, ALLÂH’a derinden saygı duyanlardan başkasına ağır gelir.
*NAMAZI KORUMAK
70/ el-Meâric -34- Onlar namazlarını titizlikle koruyan kimselerdir.
35- İşte onlar cennetlerde ikram göreceklerdir.
*NAMAZLA VE SABIRLA ALLÂH’DAN YARDIM İSTEMEK
2/ el-Bakara -45- Bir de sabırla, namazla yardım isteyin. Şüphesiz bu, (ALLÂH'a) saygılı olanlardan başkasına ağır gelir.
153- Ey îmân edenler! Sabır ve namazla yardım isteyin. Şüphe yok ki ALLÂH, sabredenlerle beraberdir.
*NAMAZDA SESİ PEK YÜKSELTMEMEK
17/ el-İsrâ -110- De ki: “(Rabbinizi) ister ALLÂH diye çağırın, ister Rahmân diye çağırın. Hangisiyle çağırırsanız çağırın, nihayet en güzel isimler O’nundur.” Namazında sesini pek yükseltme, çok da kısma. İkisi ortası bir yol tut.
*NAMAZ TESBÎHÂTI
4/ en-Nisâ -103- Namazı tamamladıktan sonra, gerek ayakta durarak, gerek oturarak ve gerek yanlarınız üzerinde uzanarak hep ALLÂH’ı zikredin. Huzûra kavuştunuz mu, o vakit namazı tam erkânıyla edâ edin. Çünkü namaz belirli vakitlerde mü’minlere farz kılınmıştır.
50/ Kâf -40- Geceleyin de, secdelerin peşinden de Ona ibâdet et.
*Secdelerin peşinden yapılan tesbîhâttan maksat, namazdan sonra yapılan zikir ve tesbîhât olabilir. Farzdan sonra kılınan nâfile namazlar da olabilir. Hazreti Peygamber -aleyhisselâm- her namazdan sonra fakirlerin 33’er kere Sübhanallâh, el-hamdülillah ve Allâhu ekber zikrine devam etmekle zenginlerin Allâh yolunda harcamalarla elde ettikleri yüksek dereceleri kazanacaklarını bildirmiştir.“Namaz dinin direğidir.” “Kulu, Rabbine ulaştıran bir mi’rac’tır.” “Vakitleri belirlenmiş bir farzdır.” İslâm’ın en büyük ibâdetidir. (Suat Yıldırım)
*NAMAZI ÜŞENE ÜŞENE KILMADAKİ TEHLİKE
9/ et-Tevbe -53- Yine de ki: “İster gönüllü, ister gönülsüz olarak harcayın, sizden asla kabul olunmayacaktır. Çünkü siz fâsık bir topluluksunuz.”
54- Kendilerinin yardımlarının kabul edilmesini engelleyen şey; yalnızca, bunlar ALLÂH’ı ve Resûlünü inkâr ettiler, namaza ancak üşene üşene gelmektedirler ve infak ettiklerini de ancak istemeye istemeye vermektedirler.
*NAMAZ VAKİTLERİ
30/ er-Rûm -17- O halde akşama girdiğiniz zaman da, sabaha girdiğiniz zaman da tesbîh ALLÂH'ındır. (dâima O, tesbîh edilir).
18- Göklerde ve yerde, ikindileyin de, öğleye erdiğiniz zaman da hamd O'na mahsûstur.
50/ Kâf -39- Ey Muhammed! Onların söylediklerine karşı sabret. Güneşin doğuşundan önce (sabah namazını) ve batışından önce de (öğle ve ikindi namazlarını kılarak) Rabbini Hamd ile tesbîh et.
40- Geceleyin (akşam ve yatsı namazlarını kılarak), namazlardan sonra da (vitir ve nâfile kılarak) O'nu tesbîh et.
*NAMAZI VAKTİNDE KILMAK
6/ el-En’âm -92- İşte bu (Kur’ân) da, bereket kaynağı, kendinden öncekileri (ilâhî kitapları) tasdîk eden ve şehirler anasını (Mekke’yi) ve bütün çevresini (tüm insanlığı) uyarasın diye inzal ettiğimiz bir kitaptır. Âhirete îmân edenler, ona da inanırlar. Onlar namazlarını vaktinde kılarlar.
23/ el-Mü’minûn -9- Onlar namazlarını vaktinde edâ edip zâyi’ etmekten korurlar.
-Namazı bilerek, özürsüz olarak vaktinde sonraya bırakmak büyük günahtır. Namaz vakti çıktıktan sonra kazâ edilmekle yerine getirilmiş olur. Ancak vaktinden sonraya bırakıldığı için tevbe edilmesi gerekir.
 

tsunami

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2006
Mesajlar
4,691
Tepki puanı
15
Puanları
36
Yaş
38
SABAH NAMAZI : Ölümün acısını hissettirmez
ÖĞLE NAMAZI : Mahşerin sıkıntısından kurtarır.
İKİNDİ NAMAZI : Kabrin karanlığından aydınlığa kavuşturur. ...
AKŞAM NAMAZI : Sırattan hızla geçmemizi sağlar.
YATSI NAMAZI : Cehennem azabından korur.
Rabbim Bizi Namazdan Mahrum Bırakma ((AMİN))
 

tsunami

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2006
Mesajlar
4,691
Tepki puanı
15
Puanları
36
Yaş
38
Namaz Yolda Koymaz

Mısırlı bilim adamı Prof. Dr. Muhammed Ziyaeddin Hamid'in, vücutta biriken elektromanyetik yükün ALLAH (C.C.) (C.C.)'a secde ile dışarı boşaltıldığının belirlendiğini dile getiren araştırması, Kozmik Bilim'in verilerini bir kere daha destekledi.

Mısır’ın başkenti Kahire’de bulunan Ulusal Işın Teknolojisi Merkezi’nde yapılan bir bilimsel araştırma, secde etmenin insanı kanserden koruduğunu ortaya çıkardı. Araştırmayla ayrıca secdenin hamile kadınlar için de oldukça yararlı olduğunu ve ceninin şekil bozukluğuna uğramasını engellediğini, bunun yanında yine birçok bedensel ve psikolojik hastalıklara iyi geldiği tespit edildi. Işın Teknolojisi Merkezi Bölümü Başkanı Biyoloji profesörü Muhammed Ziyaeddin Hamid, bu çağda insanların her yönden elektromanyetik dalgalara maruz kaldığını ve bu nedenle daha fazla ışın aldığını belirterek, vücutta biriken bu yükün mutlaka dışarı atılması gerektiğini bildirdi. Araştırma sonucu vücutta biriken elektromanyetik yükün ALLAH’a secde ile dışarı boşaltıldığının belirlendiğini dile getiren Mısırlı bilim adamı, bilimsel araştırmaların insan boyunun küçüldükçe elektromanyetik dalgalara uğrama oranının daha da azaldığını gösterdiğini söyledi. Yedi azanın yerle teması enerjiyi boşaltıyor İnsanın secde halindeyken elektromanyetik dalgalara daha az maruz kaldığını ve alnın yere değmesiyle vücuttaki elektromanyetik yükün dışarıya boşaltıldığını tespit ettiğini kaydeden Profesör Ziyaeddin, secde halinde olan bir insanın yedi organının yerle temas etmesinin boşaltımı hızlandırdığını ve bunun yorgunluk ve bazı hastalıklara iyi geldiğini ifade etti. Araştırmaların elektrik yükünün vücuttan sağlıklı bir şekilde atılması için secde anında kıbleye dönmek gerektiğini gösterdiğini bildiren Profesör Ziyaeddin, Kâbe’nin yeryüzünün merkezi olduğunu ve yeryüzünün merkezine yönelmenin vücuttaki elektrik yükünü dışarı atmak için en uygun pozisyon olduğunu söyledi. Beş vakit farz namazın vücuttaki elektrik yükünün dışarı atılması için yeterli olduğunu belirten Mısırlı bilim adamı, uyku esnasında vücutta oluşan unsurların sabah namazıyla dışarı atıldığını ve insanın güne sağlıklı ve canlı bir şekilde başladığını kaydetti. Öğle, ikindi ve akşam namazlarının günün yorgunluğunu ve stresini azalttığını ve insana psikolojik bir rahatlama sağladığını söyleyen Profesör Ziyaeddin, yatsı namazıyla gün boyu vücutta oluşan yükün geri kalanının dışarı atıldığını ve insanın rahat bir şekilde uykuya dalmasının sağlandığını belirtti. Ahmet Maranki'nin "Yaşam Enerjisi" kitabında, kişilerin secdeye vardıklarında oluşan hücre ritmlerinin değişmesi termal kameralarla görüntülenmiştir.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt