“Onlar suçlulara sorarlar; Sizi sakar cehennemine atan nedir? Suçlular şöyle cevap verirler; Biz namaz kılanlardan değildik.” (Müddessir; 40-43) Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Kişi ile, şirk ve küfür arasında namazı terk vardır.” (Müslim, Ebu Davud, Tirmizi) İnsanın namazın üzerine adeta titremesi lazımdır. insanın kıyamet gününde ilk sorguya çekileceği amel namazdır. Eğer bu sorgudan kolay kurtulursa, diğer amellerinin sorgusu da kolay olur. Ama namazın sorgusunu veremezse, diğer sorguları da çok çetin olur.
Dünyada namaz kılmayan kimse, ya aklını kullanmıyor yada çok cesaretli demektir. Çünkü Allah-u Zülcelal namaz kılmayan kimseleri çok şiddetli bir şekilde cezalandıracaktır. Dünyada iken namaz kılmayanlar için, kıyamet gelip çattığı zaman, cehennem ateşinin üzerinde kor haline getirilmiş bir sac ortaya konulur ve Allah-u Zülcelal buyurur ki: “Ey kulum! Kazaya bırakmış olduğun namazlarını bu kızgın sac üzerinde kıl.”
Bir kimse eğer nefsini biraz olsun seviyorsa, o kızgın sacın üzerinde kılmak yerine bu yumuşak halıların üzerinde namazlarını kılmalıdır. Beş dakikamızı ayırıp kılabileceğimiz bir namazı kılmayıp, kızgın sac üzerinde kılmaya bırakmak nefsimize çok büyük bir hakaret ve zulümdür. Diğer bir çok hadis-i şeriflerde namaz, mü'mini kafirden ayıran en bariz bir vasıf olarak zikredilmiştir. Namazın terkedilmesi hakkında Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)'in çok şiddetli hadis-i şerifleri vardır. Bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:
“Kim namazı terkederse, onun dini yoktur. (Çünkü) namaz dinin direğidir.” (Deylemi)
Nasıl bir bina direği, temeli olmadığı zaman çökerse, bir mü'minin de namazı olmadığı zaman dini çöker. Bina temeli olmadan havada durmaz. Namaz da imanın altında sanki direk görevi görüyor, kuvvetlendiriyor gibidir.
Namaz kılmamanın böyle tehlikeleri varken, namazı terk etmemek, tam aksine daha fırsatımız varken, onun üzerine titremek ve namazdan gafil olan diğer mümin kardeşlerimize de bu kurtuluş kapısından girmeleri için sohbet ve nasihat etmek lazımdır.
Seyda Muhammed Konyevi (K.S)
Dünyada namaz kılmayan kimse, ya aklını kullanmıyor yada çok cesaretli demektir. Çünkü Allah-u Zülcelal namaz kılmayan kimseleri çok şiddetli bir şekilde cezalandıracaktır. Dünyada iken namaz kılmayanlar için, kıyamet gelip çattığı zaman, cehennem ateşinin üzerinde kor haline getirilmiş bir sac ortaya konulur ve Allah-u Zülcelal buyurur ki: “Ey kulum! Kazaya bırakmış olduğun namazlarını bu kızgın sac üzerinde kıl.”
Bir kimse eğer nefsini biraz olsun seviyorsa, o kızgın sacın üzerinde kılmak yerine bu yumuşak halıların üzerinde namazlarını kılmalıdır. Beş dakikamızı ayırıp kılabileceğimiz bir namazı kılmayıp, kızgın sac üzerinde kılmaya bırakmak nefsimize çok büyük bir hakaret ve zulümdür. Diğer bir çok hadis-i şeriflerde namaz, mü'mini kafirden ayıran en bariz bir vasıf olarak zikredilmiştir. Namazın terkedilmesi hakkında Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)'in çok şiddetli hadis-i şerifleri vardır. Bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:
“Kim namazı terkederse, onun dini yoktur. (Çünkü) namaz dinin direğidir.” (Deylemi)
Nasıl bir bina direği, temeli olmadığı zaman çökerse, bir mü'minin de namazı olmadığı zaman dini çöker. Bina temeli olmadan havada durmaz. Namaz da imanın altında sanki direk görevi görüyor, kuvvetlendiriyor gibidir.
Namaz kılmamanın böyle tehlikeleri varken, namazı terk etmemek, tam aksine daha fırsatımız varken, onun üzerine titremek ve namazdan gafil olan diğer mümin kardeşlerimize de bu kurtuluş kapısından girmeleri için sohbet ve nasihat etmek lazımdır.
Seyda Muhammed Konyevi (K.S)