Ahmed Muhammed
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 8 May 2010
- Mesajlar
- 861
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 30
NAMAZDAN TAT ALMANIN YÖNTEMLERİ
(Sevgili dostlar, namazdan tat almak bir-iki günlük bir şey değildir. devamlılık ve çaba şarttır. Hiç kimse bir iki günde evliya olmamıştır ancak evliya olanların hepsi o makama namaz ile gelebilmişlerdir. Dolayısıyla namazınızı kılın. Hatta nefsiniz ve şeytanla mücadele için her yolu deneyin ve taviz vermeyin. Biliniz ki namazda mutlaka bir lezzet vardır ve yine biliniz ki namaz ile birçok ilmin kapısı size açılabilir. Ancak unutmayın ki namazın kelime manası dua ve yahut yana yakıla dua etmektir. Dua maneviyatından mahrum bir namaz sizi bir yere ulaştırmaz. Eğer görevimi yaptım ve kurtuldum diyorsanız bilin ki, kaybettiniz o namazdan alabileceklerinizi. Yine biliniz ki bir insan 40 gün boyunca namaz kıldı ve gözlerinden bir damla bile yaş gelmedi ise o kişinin kalbinde bir hastalık vardır. Namaz kılın ve kimseye karşı değil ama Allah'a karşı ağlayarak taleplerinizi bildirin. Namazınız içinde ve özellikle secde içinde çokça dua edin. Aşağıdaki yöntemlerden hangisi kolayınıza geliyorsa onu uygulamaya çalışın, namazınızdaki farklılığı hissedeceksiniz. İnşallah katkısı olur. Bizleri de duanızda unutmayın ve bu konu ile ilgili sorularınız olursa e-mail ile gönderin.)
İslam şeriatına göre bunun için gerekli olan şartlar ve diğer yapılabilecekler şunlardır:
1. Abdest almak. Bilimsel olarak açıklık kazanmıştır ki ; bütün eklem yerleri soğutulunca, vücut sakinleşir ve insan düşüncelerden arınır. Abdest alırken bu şekilde düşünmek ve bunu nefsine kabul ettirerek niyet etmek gerekir. Ayrıca abdest esnasında , birazdan Allah(cc) ‘ın huzuruna çıkacağını düşünmeli ve başka bir şeyle ilgilenerek dikkat dağıtılmamalıdır.
2. İnsanın doğasında olan bir özellik vardır. Bu özellik; birisi her gün bir yere giderse veya her gün biriyle görüşürse, onu gördüğü an o yer veya kişi ile ilgili diğer bildiği şeyler akla gelir. O nedenle, namazı daima belli bir yerde kılmalıdır. Bunun içinde evde bir yeri sadece namaz için ayırmalı ve başka bir iş için kullanmamalıyız . Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in bu konuyla ilgili hadisi de bulunmaktadır. Camilerde namazın güzelliğinin bir sebebi de budur.
3. Kıbleye dönmek. İnsan kıbleye döndügünde H.z. İbrahim(a.s.)’i aklına getirmelidir. O da bu kıbleye dönmüştü ve O, Allah(c.c.)’ın rızasını kazanmak için birçok sıkıntılara katlanmıştı ve evladını bile gözünü kırpmadan feda edebilmişti.
4. Ezan.Bir Hadis-i Şerifte de bildirildiği üzere “Ezan şeytanı kovar.” buyurulmuştur. Eğer ezan okunduğu zaman bizim şeytanımız kaçmıyorsa, demektir ki biz ezanı dinlemedik . Yine bir Hadiste “Müezzinden sonra ezanı tekrar edin ve dikkatle dinleyin” buyurulmaktadır. Buna uymalı ve dinlerken, örneğin “Allahu Ekber” (En büyük Allah’tır) dendiğinde, Allah(c.c)’ın büyüklüğünü düşünmeli ve kendi büyüklenmemizden vazgeçmeliyiz. Diğer taraftan “Bir düşünce, diğer düşünceyi defeder. Ezanda ve diğer hayatımızda, düşüncelerimizden sıyrılıp Allah(c.c)’ı düşünmeliyiz. Bu bizi namaza hazırlayacaktır.
5. Kamet. Bir hadiste “Kamet, şeytanın kovulmasına sebep olur.” denilmektedir. Bu nedenle Kamet okunurken aynı ezanda olduğu gibi davranmalı ve başka bir şeyle ilgilenmeden namaza hazırlanılmalıdır.
6. Saf ‘ta durmak. İnsanın dış görünüş ve duruşu onun ruhunu etkiler. Safta dünyevi makamlar ortadan kalkar ve bir kralda , bir hizmetçide yan yana bir safda dururlar. Bu herkesin bir Allah(c.c)’a tabi olduğunu gösterir.Yine bir hadiste “Kalplerinizin eğri olmasını istemiyorsanız, saflarınızı düzgün tutun.” buyurulmaktadır. Safda insanların duruşu ciddiyetsiz ise bu kalplerede bir ciddiyetsizlik verecektir. O nedenle imam namaza durmadan bir cemaati kontrol etmeye çalışır.
7. Niyet. Niyet kalbin iradesinin ismidir. Niyet ederken düşünmeli ki ,gerçekten biz şu an Allah(c.c.)’a yöneldik mi, yoksa düşüncelerimiz başka bir yerde mi?
8. Cemaatle namaz. İnsan kendi namaz kılarken gaflete düşer. Cemaatte ise imam yüksek sesle “Allahu Ekber” der. İnsan bilinçliyse bu sesi duyunca , bu vesileyle o düşünceden sıyrılır ve gafletten kurtulur. Kullanılan kelimelerin anlamını bilir ve, imam o kelimeleri kullanınca onların üzerine düşünürse namaz güzelleşir.
9. İslam ibadetinde diğer dinlerde olmayan bir özellik vardır. Biz ibadet ederken bazı hareketlerde bulunuruz. Bu harekette bizim tembelliği atmamıza ve kendimizi toparlamamıza neden olur. Her hareket değiştiğinde insan diğer düşüncelerden sıyrılmaya çalışmalıdır.
10. İslam dininde Farz namazlardan önce ve sonra sünnet ve nafile namazlar konulmuştur. Farz namazlarından önce konulan nafile ve sünnetler, esas olan farz namazda insanın kendini tam olarak Allah(c.c)’a yöneltmesini temin etmeği ve namaz öncesi uğraştığı işlerle ilgili düşüncelerden arınmayı sağlar. Farz namazlardan sonra ki, nafile veya sünnetlerde, yine farz namazın güzelleşmesini temin etmek için; insan şu namazı bir an evvel bitireyim de şu işle uğraşmaya başlayayım diye bir düşünceye kapılmamasını sağlar. Yine namazda ; vücudumuzda ki eklem yerleri gibi namazında eklem yerleri vardır .Buralara(kıyamdan rukuya eğilme, kıyamdan secdeye varma v.b.) ve buralarda söylenen kelimelere dikkat edilirse namaz güzelleşir.
11. Dikkat dağılmasını önlemek için bir yolda şudur. Eğer dikkatiniz dağılırsa söylediğiniz namaz kelimelerini teker teker söyleyip anlamını düşünün. O kadar yavaş okuyun ki , kelimenin sözü ile anlamını aynı anda düşünebilin. O kelimenin manası zihinde canlanmadan, diğer kelimeye geçmeyin. Bu nefse çok zor gelen ancak çok etkili bir yöntemdir.
12. Bir hadiste “Sen namaza durduğunda gözünü ve dikkatini secde ettiğin yere yoğunlaştır. “ denilmektedir. Şu bilinen bir gerçektir ki, duyularımızdan biri bir yere yoğunlaştığında , diğer duyularımız zayıflar. İnsan da namazda secde yerine dikkatini yoğunlaştırınca ister istemez secdenin heybetine kapılır. Bu nedenle dikkati dağıtmaması için seccadenin sade olması da yardımcı olur.
13. İnsan nefsine neyi emrederse , nefs istesin veya istemesin ona riayet eder. O nedenle insan namaza durduğunda “Hiçbir düşüncenin namazımı etkilemesine izin vermeyeceğim “ diye nefsine emretmelidir. Bu iradeye sahipseniz mutlaka etkili olacaktır.
14. Nefsine hakim olamayanlar emretseler de , düşüncelerden kurtulamazlar. O zaman bu kişiler namazları küçük küçük parçalara bölüp, o aralarda nefslerine emir vermelidirler. Örneğin “Süphanekeyi bitirinceye kadar hiçbir düşünceye kapılmayacağım" , bunu bitirince de “Fatiha suresini bitirinceye kadar hiçbir düşünceye kapılmayacağım” şeklinde nefsine emredebilir.
15. Kuran’da bazı ayetler vardır ki, onları okuyunca huşuya sebeb olur. Bunların namaz içinde tekrar tekrar okunması namazı güzelleştirecektir. Mesela Fatiha suresindeki “İyyake na’büdü ve İyyake nesta’in” (Ben yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dilerim) ayetinin tekrar tekrar okunması insanın kalbini nurlandıracaktır.
16. Ayrıca bilinmelidir ki, insan bir düşünceye kendini teslim ederse o düşünce insanda artar. Ancak karşı durursa o düşünce durur veya kaybolur. Namazda size gelen namaz dışı düşünce sizde artıyorsa, kendinizi gözden geçirin. Ancak namaza olan heyecanınız giderek artıyorsa, doğru yoldasınız.
17. Nafile ve teheccütlerde yalnız namaz kılarken, kulağın duyacağı şekilde, namaz kelimeleri söylenebilir.
18. Her yeni hareket, yeni bir düşünceyi getirir. O nedenle namaz esnasında, namaz harici boş hareketlerden kaçınılmalıdır.
19. Namazda insanın duruşu da mühimdir. Bazıları öyle bir halde namaza dururlar ki, tembel tembel durduğu anlaşılır. Tembel olunca da düşmanın yani şeytanın saldırması kolaylaşır.
20. Namaz kılarken okuduğumuz hangi kelimede şeytan saldırırsa veya düşüncede gelirse, o kelimeyi tekrar okuyun. Böylece nefsinize savaş açın. Böyle olunca ve iradeli bir şekilde savaşı devam ettirince, şeytan mücadeleden vazgeçecektir.
21. Günlük hayatında boş şeylerin düşüncesinden kurtulamayan insanlar vardır. Bu tip insanlar genelde düşüncelerin saldırısına uğrar. Allah (cc) Kur’an-ı Kerimde “Müminler işe yaramayan (boş) her şeyden uzak dururlar” buyurmaktadır. Günlük hayatta işe yarayan şeyler düşünmeye çalışırsak bu namazımıza da yansıyacaktır.
22. Hz.Muhammed (s.a.v.) "Sen ibadet ederken , Allah(c.c.) görüyormuş gibi namaza dur. Bunu yapamıyorsan, hiç değilse o seni görüyormuş gibi dur.” Ve yine “”Eğer bir kişi iki rekat namaz kıldıysa ve namaz içinde nefisle kelam etmediyse , onun bütün günahları af oldu .” demiştir.
Namazdan sonra selamın manası ; “Ben Allah (c.c.) ‘ın huzurundan geldim ve dünyada ki ey sağımdakiler ve ey solumdakiler size selam olsun” demektir.
Her kim bu yöntemlere başvurursa ,o kısa zamanda sonuç alacaktır. Siz bu şekilde namaz boyunca ve hatta selam verene kadar savaştınız ama düşüncelerden yine kurtulamadıysanız, o zaman Allah(c.c.) sizin elinizden tutacaktır. Yeter ki savaşa devam edin ve teslim olmayın . Başarıya ulaştığınızı göreceksiniz.
İslam şeriatına göre bunun için gerekli olan şartlar ve diğer yapılabilecekler şunlardır:
1. Abdest almak. Bilimsel olarak açıklık kazanmıştır ki ; bütün eklem yerleri soğutulunca, vücut sakinleşir ve insan düşüncelerden arınır. Abdest alırken bu şekilde düşünmek ve bunu nefsine kabul ettirerek niyet etmek gerekir. Ayrıca abdest esnasında , birazdan Allah(cc) ‘ın huzuruna çıkacağını düşünmeli ve başka bir şeyle ilgilenerek dikkat dağıtılmamalıdır.
2. İnsanın doğasında olan bir özellik vardır. Bu özellik; birisi her gün bir yere giderse veya her gün biriyle görüşürse, onu gördüğü an o yer veya kişi ile ilgili diğer bildiği şeyler akla gelir. O nedenle, namazı daima belli bir yerde kılmalıdır. Bunun içinde evde bir yeri sadece namaz için ayırmalı ve başka bir iş için kullanmamalıyız . Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in bu konuyla ilgili hadisi de bulunmaktadır. Camilerde namazın güzelliğinin bir sebebi de budur.
3. Kıbleye dönmek. İnsan kıbleye döndügünde H.z. İbrahim(a.s.)’i aklına getirmelidir. O da bu kıbleye dönmüştü ve O, Allah(c.c.)’ın rızasını kazanmak için birçok sıkıntılara katlanmıştı ve evladını bile gözünü kırpmadan feda edebilmişti.
4. Ezan.Bir Hadis-i Şerifte de bildirildiği üzere “Ezan şeytanı kovar.” buyurulmuştur. Eğer ezan okunduğu zaman bizim şeytanımız kaçmıyorsa, demektir ki biz ezanı dinlemedik . Yine bir Hadiste “Müezzinden sonra ezanı tekrar edin ve dikkatle dinleyin” buyurulmaktadır. Buna uymalı ve dinlerken, örneğin “Allahu Ekber” (En büyük Allah’tır) dendiğinde, Allah(c.c)’ın büyüklüğünü düşünmeli ve kendi büyüklenmemizden vazgeçmeliyiz. Diğer taraftan “Bir düşünce, diğer düşünceyi defeder. Ezanda ve diğer hayatımızda, düşüncelerimizden sıyrılıp Allah(c.c)’ı düşünmeliyiz. Bu bizi namaza hazırlayacaktır.
5. Kamet. Bir hadiste “Kamet, şeytanın kovulmasına sebep olur.” denilmektedir. Bu nedenle Kamet okunurken aynı ezanda olduğu gibi davranmalı ve başka bir şeyle ilgilenmeden namaza hazırlanılmalıdır.
6. Saf ‘ta durmak. İnsanın dış görünüş ve duruşu onun ruhunu etkiler. Safta dünyevi makamlar ortadan kalkar ve bir kralda , bir hizmetçide yan yana bir safda dururlar. Bu herkesin bir Allah(c.c)’a tabi olduğunu gösterir.Yine bir hadiste “Kalplerinizin eğri olmasını istemiyorsanız, saflarınızı düzgün tutun.” buyurulmaktadır. Safda insanların duruşu ciddiyetsiz ise bu kalplerede bir ciddiyetsizlik verecektir. O nedenle imam namaza durmadan bir cemaati kontrol etmeye çalışır.
7. Niyet. Niyet kalbin iradesinin ismidir. Niyet ederken düşünmeli ki ,gerçekten biz şu an Allah(c.c.)’a yöneldik mi, yoksa düşüncelerimiz başka bir yerde mi?
8. Cemaatle namaz. İnsan kendi namaz kılarken gaflete düşer. Cemaatte ise imam yüksek sesle “Allahu Ekber” der. İnsan bilinçliyse bu sesi duyunca , bu vesileyle o düşünceden sıyrılır ve gafletten kurtulur. Kullanılan kelimelerin anlamını bilir ve, imam o kelimeleri kullanınca onların üzerine düşünürse namaz güzelleşir.
9. İslam ibadetinde diğer dinlerde olmayan bir özellik vardır. Biz ibadet ederken bazı hareketlerde bulunuruz. Bu harekette bizim tembelliği atmamıza ve kendimizi toparlamamıza neden olur. Her hareket değiştiğinde insan diğer düşüncelerden sıyrılmaya çalışmalıdır.
10. İslam dininde Farz namazlardan önce ve sonra sünnet ve nafile namazlar konulmuştur. Farz namazlarından önce konulan nafile ve sünnetler, esas olan farz namazda insanın kendini tam olarak Allah(c.c)’a yöneltmesini temin etmeği ve namaz öncesi uğraştığı işlerle ilgili düşüncelerden arınmayı sağlar. Farz namazlardan sonra ki, nafile veya sünnetlerde, yine farz namazın güzelleşmesini temin etmek için; insan şu namazı bir an evvel bitireyim de şu işle uğraşmaya başlayayım diye bir düşünceye kapılmamasını sağlar. Yine namazda ; vücudumuzda ki eklem yerleri gibi namazında eklem yerleri vardır .Buralara(kıyamdan rukuya eğilme, kıyamdan secdeye varma v.b.) ve buralarda söylenen kelimelere dikkat edilirse namaz güzelleşir.
11. Dikkat dağılmasını önlemek için bir yolda şudur. Eğer dikkatiniz dağılırsa söylediğiniz namaz kelimelerini teker teker söyleyip anlamını düşünün. O kadar yavaş okuyun ki , kelimenin sözü ile anlamını aynı anda düşünebilin. O kelimenin manası zihinde canlanmadan, diğer kelimeye geçmeyin. Bu nefse çok zor gelen ancak çok etkili bir yöntemdir.
12. Bir hadiste “Sen namaza durduğunda gözünü ve dikkatini secde ettiğin yere yoğunlaştır. “ denilmektedir. Şu bilinen bir gerçektir ki, duyularımızdan biri bir yere yoğunlaştığında , diğer duyularımız zayıflar. İnsan da namazda secde yerine dikkatini yoğunlaştırınca ister istemez secdenin heybetine kapılır. Bu nedenle dikkati dağıtmaması için seccadenin sade olması da yardımcı olur.
13. İnsan nefsine neyi emrederse , nefs istesin veya istemesin ona riayet eder. O nedenle insan namaza durduğunda “Hiçbir düşüncenin namazımı etkilemesine izin vermeyeceğim “ diye nefsine emretmelidir. Bu iradeye sahipseniz mutlaka etkili olacaktır.
14. Nefsine hakim olamayanlar emretseler de , düşüncelerden kurtulamazlar. O zaman bu kişiler namazları küçük küçük parçalara bölüp, o aralarda nefslerine emir vermelidirler. Örneğin “Süphanekeyi bitirinceye kadar hiçbir düşünceye kapılmayacağım" , bunu bitirince de “Fatiha suresini bitirinceye kadar hiçbir düşünceye kapılmayacağım” şeklinde nefsine emredebilir.
15. Kuran’da bazı ayetler vardır ki, onları okuyunca huşuya sebeb olur. Bunların namaz içinde tekrar tekrar okunması namazı güzelleştirecektir. Mesela Fatiha suresindeki “İyyake na’büdü ve İyyake nesta’in” (Ben yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dilerim) ayetinin tekrar tekrar okunması insanın kalbini nurlandıracaktır.
16. Ayrıca bilinmelidir ki, insan bir düşünceye kendini teslim ederse o düşünce insanda artar. Ancak karşı durursa o düşünce durur veya kaybolur. Namazda size gelen namaz dışı düşünce sizde artıyorsa, kendinizi gözden geçirin. Ancak namaza olan heyecanınız giderek artıyorsa, doğru yoldasınız.
17. Nafile ve teheccütlerde yalnız namaz kılarken, kulağın duyacağı şekilde, namaz kelimeleri söylenebilir.
18. Her yeni hareket, yeni bir düşünceyi getirir. O nedenle namaz esnasında, namaz harici boş hareketlerden kaçınılmalıdır.
19. Namazda insanın duruşu da mühimdir. Bazıları öyle bir halde namaza dururlar ki, tembel tembel durduğu anlaşılır. Tembel olunca da düşmanın yani şeytanın saldırması kolaylaşır.
20. Namaz kılarken okuduğumuz hangi kelimede şeytan saldırırsa veya düşüncede gelirse, o kelimeyi tekrar okuyun. Böylece nefsinize savaş açın. Böyle olunca ve iradeli bir şekilde savaşı devam ettirince, şeytan mücadeleden vazgeçecektir.
21. Günlük hayatında boş şeylerin düşüncesinden kurtulamayan insanlar vardır. Bu tip insanlar genelde düşüncelerin saldırısına uğrar. Allah (cc) Kur’an-ı Kerimde “Müminler işe yaramayan (boş) her şeyden uzak dururlar” buyurmaktadır. Günlük hayatta işe yarayan şeyler düşünmeye çalışırsak bu namazımıza da yansıyacaktır.
22. Hz.Muhammed (s.a.v.) "Sen ibadet ederken , Allah(c.c.) görüyormuş gibi namaza dur. Bunu yapamıyorsan, hiç değilse o seni görüyormuş gibi dur.” Ve yine “”Eğer bir kişi iki rekat namaz kıldıysa ve namaz içinde nefisle kelam etmediyse , onun bütün günahları af oldu .” demiştir.
Namazdan sonra selamın manası ; “Ben Allah (c.c.) ‘ın huzurundan geldim ve dünyada ki ey sağımdakiler ve ey solumdakiler size selam olsun” demektir.
Her kim bu yöntemlere başvurursa ,o kısa zamanda sonuç alacaktır. Siz bu şekilde namaz boyunca ve hatta selam verene kadar savaştınız ama düşüncelerden yine kurtulamadıysanız, o zaman Allah(c.c.) sizin elinizden tutacaktır. Yeter ki savaşa devam edin ve teslim olmayın . Başarıya ulaştığınızı göreceksiniz.