Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Namazda Tefekkür (1 Kullanıcı)

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Namazı tefekkür, ihlas ve kalbin Allah’a yönelişini sağlayarak tam bir huşu ile kılmak gerekir

Peygamber (Selamün Aleyküma) Ebuzer’e hitaben şöyle buyurmuştur:

“Tefekkür ile kılınan iki rekatlık kısa bir namaz, teveccüh ve ilgi olmadan bir gece boyunca kılınan namazdan daha iyidir”(29)

İmam Sadık (Aleyküm Selam) da şöyle buyuruyor:

“Namaza başladığında huşu içinde olmaya çalış ve namaza gönül ver Allah Teala buyuruyor ki: “Onlar ki namazlarında huşu içindedirler”(30)

Hz Ali de buyurmuştur ki:

“Namazda bezginlik ve uykulu halinde olmayın; Kul, namazına gönül verdiği ölçüde namazından faydalanır”(31)

Yine buyurmuştur ki:

“İnsan namazda huşu içinde olmalıdır; eğer insan namazda huşu içinde olursa onun azaları da huşu içinde olur ve boşuna onları oynatmaz”(32)

Peygamber ve Ehl-i Beyt İmamları tam bir huşu ve Allah’a yönelişle namaz kılıyorlardı O mukaddes zatlar, farz namazların yanı sıra sünnet namazlarını da sürekli yerine getiriyorlardı Allah Kuran-ı Kerim’de Peygamber(Selamün Aleyküma)’e gece namazını kılmasını emrederek şöyle buyurmaktadır:

“Geceleri sana farzlardan fazla bir ibadet olarak, namaz için kalk; umulur ki Allah seni beğenilen bir makama çıkarır(33)

Peygamber (Selamün Aleyküma) Ebuzer’e şöyle buyurmuştur:

“Allah namazı benim gözümün nuru kılmıştır Aç olana yemeği ve susamış birine suyu sevdirdiği gibi, namazı da bana sevdirmiştir Aç biri yemek yiyince doyar ve susamış olan su içince susamışlığı gider; ama ben namazdan doymam”(34)
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Namaz Kahramanı Olabilmenin Üç Şartı

Namaz Kahramanı Olabilmenin Üç Şartı


Namaz Kahramanı Olabilmenin Üç Şartı


1 Himmetinizi Âlî Tutun

Allah Rasûlü (aleyhi ekmelü’t-tehâyâ) bize bir hedef gösterirken, Cennet’te yüz mertebe bulunduğunu ve Firdevs’in, makam bakımından en yüksek derece olduğunu belirttikten sonra, “Allah Teâlâ’dan Cennet’i istediğiniz zaman, Firdevs’i isteyiniz” buyurarak, himmetimizi âlî tutmamız gerektiğine işaret etmiştir Dahası, bize Firdevs talebinden de öte isteklerde bulunma edebini öğretmiş ve Cenâb-ı Hak’tan neler isteyebileceğimizi gösteren dualar talim buyurmuştur Ondan öğrendiğimiz dualar sayesindedir ki, sabah akşam “Allah’ım, Cemâlini seyretme arzusuyla içimizi doldur, Sana kavuşma şevkiyle gönlümüzü coştur ve ötede Cemâlinle bizi serfiraz kıl” diyoruz; Cemâlullah’ı müşahedeye, rıza-yı ilahîyi tahsile ve rıdvâna ermeye talip olduğumuzu ilan ediyoruz Evet, Peygamber Efendimiz’den öğrendiğimiz bu dualar, asla dûnhimmet olmamamız ve himmetimizi hep âlî tutmamız gerektiğini salık veriyor

Her birimiz şöyle demeliyiz: “Allah’ım, Rasûl-ü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz namazı hangi enginlikte ikâme ediyor idiyse, bana da o idraki lutfeyle; namazın manasını benim ruhuma da duyur Rabb’im, ben de Peygamber Efendimiz’in eda ettiği gibi namaz kılmak ve onu benliğimin bütün zerrelerinde duymak istiyorum namaz esnasında Senden başka bütün mülahazalara karşı kapanmayı ve tamamen namazlaşmayı arzu ediyorum Ne olur Allah’ım, bu lütfunu bana da nasip eyle!”

2 Gönlüne İbadet Aşkı Salacak Eserler Oku

Namazın hakikatini idrak etme isteği kavlî ve kalbî bir duadır; bu duanın fiilî yanını ise, en başta bu mevzuda yazılmış eserleri okumak teşkil eder Namazı şuurluca kılmak isteyen bir mü’min şayet onunla alakalı üç-beş kitap okumamış, büyüklerin bu konudaki mütâlaalarını öğrenme gayretinde bulunmamış ve meselenin nazarî yanını dahi ihmal etmişse, onun bu talebinde samimi olduğu söylenemez Öyleyse, namaz yolcusu ikinci adım olarak, gönlüne ibadet iştiyakı salacak, onu namazın nurlu iklimlerinde dolaştıracak ve mana aleminin büyüklerinin namazla alakalı engin anlayışlarını, derin duyuşlarını aktararak içine haşyet dolduracak makaleleri ve kitapları okumalıdır

3 Bu Yolda Israr Etmeliyiz
Hem kavlî hem de fiilî duada ısrarlı olma, matlubu elde etme mevzuunda kararlı ve istikrarlı bir tavır ortaya koyma ve aktif sabırla, adım adım hedefe yürüme de neticeye ulaşma yolunda çok önemli diğer bir şarttır Namaz sevdası tâlibin gönlüne hemen düşmeyebilir; insan birkaç günde, birkaç ayda, hatta birkaç yılda namazın hakikatini duyamayabilir Dolayısıyla, talepte ve neticeye götürecek sebepleri yerine getirme mevzuunda ısrarlı olmak pek mühimdir

Şayet, namaz kahramanlığına adaysanız, sizi o ufka taşıyacak bütün argümanları kullanmayı ihmal etmemelisiniz Hangi ses, hangi soluk sizi şahlandırıyor ve kalbinizi coşturuyorsa, bir kere değil, belki yüz kere aynı vesileye başvurmalısınız Belki bir kitabı onlarca kez okumalı, bir kaseti birkaç kere dinlemeli, bir büyüğün sözlerine defalarca kulak vermeli ve oturup kalkıp hep gözünüzü diktiğiniz hedefi düşünmelisiniz “Olmuyor!” diyerek, yoldan dönmeyi asla aklınıza getirmemeli ve kat’iyen aceleci davranmamalısınız Unutmamalısınız ki, bu yolda belki senelerce sular gibi çağlayacak, pek çok kayaya çarpacak, ama her an biraz daha arınacak ve sonunda ummana ulaşacaksınız Niyetinizin derinliği ve gayret ü himmetinizin yüceliği nispetinde ötede siz de herbiri bir namaz aşığı olan “ilkler”in hemen arkasında yerinizi alacaksınız


 

T.Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Tem 2007
Mesajlar
939
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
cok güzel paylaşım kardeşim Allah razı olsun rabbim bizlere huşu içinde namazlarımızı kılmayı nasip etsin
 

hasanozsarac

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Ara 2008
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
selamun aleykum degerli kardeşlerim.ben bu değinilen konuda sıkıntı içindeyim bir kaç gündür 5 vakit namazımı kılmaya çalışıyorum fakat aklıma hep dünyevi meseleler geliyor veya tam manası ile huşu olamıyorum. allahıma hep dua ediyorum başlamadan önce nefsime ve şeytandan korunmak için.acaba bu şeytanın aldatmacalarındanmı? camide kıldığımda ise daha huzurlu oluyorum.bu konuda tavsiye ve yorumlarınızı rica ediyorum. allaha emanet olun.
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
İrade
İnsan fıtratı gereği daha iyi ve daha kalıcı olana eğilim gösterir, akıllı insan böyle yapar. Kötüyü iyiden ayırdeden akıl, fıtratı gereği daha iyi ve faydalı olanı seçer.
(Gazali'nin deyimiyle) "inci, şişeden kıymetlidir" deyip de şişeyi tercih eden akılda problem yoktur. Problem bu insanın söylediğine gerçekten inanmamasındadır.
Örnek üzerinde inceleyelim.
X kişi kendine hergün 5 sayfa tefsirden okuyacağım gibi bir hedef koysun.
1. gün okudu.
2. gün de okudu.
3. gün arkadaşı aradı 1-2 sayfa okuyup arkadaşıyla buluşmak üzere evden ayrıldı.
4. gün "bu iş olmayacak" deyip bıraktı.

Nerede hata yapmış olabilir?
1- Neden yaptığını bilmiyor? Amaçsız eylem(amaç=yüce değer)
2- Belki de amacı vardır! Amaca olan inanç zayıf, samimi değil
3- Çabuk sonuç almak istiyor olabilir.İnsan fıtratı gereği aceleci ("İnsan pek acelecidir(17/11, 21/37)")Sabırsızlık
4- Nasıl yapacağını bilmemek. İlim eksikliği, sünnetullahı bilmemek
5- Amacı canlı tutmamak, unutmak, ilk andaki heyecanı yitirmek

Çözüm Önerileri

1- Her eylemin bir amacı olmalıdır. Amaç ("yüce değer"), düşünüldüğü anda aklın ilk tercihi olmalıdır. Daha iyi, daha faydalı, daha kalıcı olan amaçlar mesela. En yüce değer daha kalıcı ve daha iyi olan cennettir.

2- "İnci, şişeden değerlidir" deyip şişeyi tercih eden insan söylediğine inanmıyor demektir. "namaz kılmayanın azap göreceğine" gerçekten inanan bir insanın, namazı terketmemesi beklenir. İman zaafiyet, inanç konularındaki iradede sorun yaratır. İman amelle, tekrarla kemale erer. Bir insana kırk gün delisin deseniz sonunda deli gibi davranmaya başlayacaktır.Yani telkinlerle, inancınızı artırabilirsiniz.
Hergün "Allah beni görüyor" diye kendine kendine telkinde bulunan bir insanın, bir süre sonra buna olan inancı muazzam derecede artacaktır.
Ya da hedefiniz doğrultusunda başka telkinlerde de bulunabilirsiniz. Her gün beş kere Allah'ın huzuruna çıkıyorsunuz. Bunlar fırsattır. Her namazın sonunda Allah'a dua ediyorsunuz. Kaç kere hedefleriniz doğrultusunda dua ettiniz? Bu hedefi taze tutmaya yarar, unutmanıza, gaflete düşmenize engel olur.

3- Acelecilik insan fıtratında var dedik. Sabırlı olmamız Kur'an'da çok defa tavsiye edilir. Allah "Sabırla ve namazla (Allah'tan) yardım dileyin (2/45)" buyuruyor. Yardım dilemekte sabır da önemli demek ki. "...Allah sabredenleri sever(3/146)", "...Sabredin, çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.(2/153)"
Sabır gücünüzü artırmak için oruç tutabilirsiniz. Nefsiyle çokça mücadele eden kişi sabretmekte , iradesini kullanmakta zorlanmayacaktır.

4- Namaz kılmak için önce namaz kılmayı öğrenmeli. Ya da bir sınava hazırlanıyorsunuz daha önceden başaranlar nasıl hazırlanmış, ne yapmış öğrenmelisiniz. Bu sünnetullahtır. "...Bu Allah'ın öteden beri gelen sünneti(yasası)dır. Allah'ın sünnetinde (yasasında) bir değişme bulamazsın. (48/23)"

Kaynaklar:
Recep Aykan, Kur'an Fihristi
Cevdet Said, Güç İrade ve Eylem
Gazali, İhya
Muhammed Bozdağ, Ruhsal Zeka
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
ŞEYTANIN SON KOZU



Şeytan, sergilediği onca hile ve tuzaklarına rağmen mümini yıkamazsa, artık son kozunu oynar. Vesvese oklarıyla kalp merkezini nişan alarak hücuma kalkar. Bu sefer hedef aldığı kişiler kuvvetli imana sahip, Allah’ın emirlerine canı gönülden sarılan saffet ve samimiyet sahibi müminlerdir.



Nitekim Sahabe-i Kiram’dan bazıları Hz. Peygamber s.a.v.’e:



- Ya Rasulallah, bazılarımız içinden öyle sesler işitiyor ki, onu (bilerek) söylemektense kömür kesilinceye kadar yanmayı veya gökten yere atılmayı tercih eder. Bu vesveseler bize zarar verir mi? diye sordular. Hz. Peygamber s.a.v.:



- Bu gerçek imandır, buyurdu (Müslim, Ebu Davud).


ABDEST VE NAMAZLA İLGİLİ VESVESELER



Abdest ve namazla ilgili vesveseler çok yaygındır. Oysa bu tür vesveselere aldırış etmek, şeytanın avucuna düşmek demektir.



Namazı eksik mi kıldım, sureyi okudum mu, abdest alırken kuru yer kaldı mı, burnuma su çektim mi, ayağımı yıkadım mı türünden vesveseler bir kimsede ilk defa oluyorsa ve eksikliğini hissettiği husus da farz ise, abdestini veya namazını tekrarlar. Ama bu vesveseler sık sık oluyorsa, bu şüphelere itibar etmez. Namazını tam ve eksiksiz kıldığını, o uzuvlarını kâmilen yıkadığını kabul eder ve tekrar etmez. Bu durumda bazı uzuvları yıkanmamış, eksik kalmış olsa veya namazı eksik kılmış olsa bile, o abdest, gusül ve namazdan sorumlu olmaz. Fıkıh kitaplarının yazdığı budur. İade ederse şeytanın tuzağına düşmüş olur.



Sonunda bu gibi vesveseli kimselerde, Allah korusun, kulluk çekilmez ve katlanılmaz bir hale gelir ve hepsini bırakır. Şeytanın istediği de zaten budur.



Vesveseli kimseler hangi türden olursa olsun, yaptıkları amellerin üzerinde, oldu mu olmadı mı, diye durmamalı ve “Allah kabul eder inşallah” demelidirler.



Mümin her çeşit vesvesenin karşısına sağlam bir iradeyle dikilmeli ve şeytanın hilelerine tepeden bakmalıdır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de: “Muhakkak ki, şeytanın hilesi zayıftır” (Nisa, 76) buyuruluyor.
 

gulistan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 May 2006
Mesajlar
61
Tepki puanı
0
Puanları
0
Bu aralar seytan baya ugrasır oldu benle bu yazdıkların çok iyi geldi bu yola girdigimden beri bu kadar ugraşır olmamamıştı ve ben hiç bu kadar zorlanmamıştım.Kendime gelmeme vesile oldugun için Rabbim senden razı olsun kardeşim.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt