Namazda elleri kaldırmak Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den sadece şu üç yerde olmak üzere sâbittir: [1] İhrâm tekbiri, [2] rukûa giderken, [3] rukûdan kalkınca ve Bundan dolayı müslümanın, bu sünnet ile amel etmesi ve bağlı bulunduğu mezhebi buna muhâlif bile olsa Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e uyması gerekir. Çünkü müslümana emredilen Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e tâbi olması ve onu örnek almasıdır. Nitekim Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “Namazı, benim nasıl kıldığımı gördüyseniz öyle kılın.” İmâmlardan biri bu sünnete muhâlefet etmiş, bu sünnet kendisinde ulaşmadığı için de mazur olmuş olabilir. Ancak kim bu sünneti öğrenirse amel etmeli, onu terk etmemelidir. Çünkü ölçü Allah’ın Kitâbı’nda ve Peygamberi sallallahu aleyhi ve sellem’in Sünneti’nde vârid olanlardır. Sesli namazlarda “ğayrilmağdûbi aleyhim veleddallîn”i okuduktan sonra âmîn demek de böyledir. Buhârî ve Müslim Ebû Hurayra radıyallahu anh’den Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivâyet ederler: “İmâm âmîn deyince siz de âmîn deyin. Çünkü kimin âmîn deyişi meleklerin âmîn deyişine denk düşerse, onun geçmiş günahları mağfiret olunur.” Yine Ebû Dâvûd Sünen’inde ve Tirmizî el-Câmiu’s-Sahîh’de Vâil b. Hucr radıyallahu anh’den şöyle rivâyet ederler: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ‘veleddallîn’ dediğinde sesini yükselterek ‘âmîn’ derdi.” Hanefîlerin sesli namazlarda âmîni sesli söylememek şeklindeki muhâlefetlerine i’tibâr edilmez. Hadîs onların aleyhine bir hüccettir.
Tevfik Allah’tandır. Peygamberimiz Muhammed’e, ailesine ve ashâbına salât ve selâm olsun.
Tevfik Allah’tandır. Peygamberimiz Muhammed’e, ailesine ve ashâbına salât ve selâm olsun.