Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Namazda Huşunun Beyânı (1 Kullanıcı)

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Haberde bildirildigine göre. Cebrail (A.S.) bir gün Peygamber (S.A.S.)´imize gelerek der ki:

«Yâ Rasülallah! Gökte taht üzerinde bir melek görmüstüm, çevresinde yetmis bin melek saf düzeninde durmus ona hizmet ederlerdi. Onun her nefesinden, ulu Allah (C.C )bir melek yaratirdi.
Fakat ayni melegi simdi kanadi kirik ve aglarken Kaf daginda gördüm. Beni görünce «Bana sefaat eder misin?» diye yalvardi. «Sucun nedir?» diye sordum, bana söyle cevap verdi. «Mi'râc gecesi tahtima kurulmus oturuyorken. Muhammed (S.A.S.) yanimdan geçiyordu. O'nun için ayaga kalkmadim diye ulu Allah (C.C ) beni bu cezaya çarptirdi, gördügün gibi beni buraya sürdü.»
Ben Allah (C.C )'a yalvarip, yakardim, kirik kanadli melegin suçunu bagislamasini diledim, ulu Allah (C.C ) bana; «Yâ Cebrail, ona söyle de Muhammed (S.A-V)'in üzerine selât-ü selâm getirsin» diye buyurdu.

Varip ona bildirdim, sana selât-ü selâm getirdi de, Allah (C.C ) onu afvederek kirik kanadi yerine yenisini bitirdi.»

Bilesin ki, Kiyamet Günü, kulun ilk gözden geçirilecek ameli namaz olacaktir. Namazi eksiksiz bulunursa, diger amelleri de birlikte kabul edilir. Eger namazda eksiklik görülürse diger ameller de birlikte reddediiir.

Nitekim Peygamber'imiz (S.A.S.) söyle buyuruyor:

"Farz namazlar teraziye benzer, dogru tartan karsiligini görür.."

Yezid-ür Rekkasî (rahimehullah) der ki, «Rasûlüllah'in (S.A.S.) namazi öylesine dengeli ve biteviye olurdu ki, sanki ölçülü oldugu sanilirdi.»

Peygamberimiz (S.A.S.) buyurur ki:

"Ümmetimden iki kisi düsünün, her ikisi de namaza dururlar, rukü ve secdeleri aynidir, fakat ikisinin namazi arasinda yer ile gök arasi kadar derece farki vardir.»

Peygamberimiz (S.A.S.) bu hadisi ile husu içinde kilinan namaz ile rastgele kilinan namaz arasindaki farki belirtmek istemis olmalidir.

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

"Rukü ile secde arasinda belini dimdik dogrultmayan kula Allah (C.C), Kiyamet Günü bakmaz."

Yine Peygamber'imiz (S.A.S.) söyle buyurur:

"Kim vaktinde namaz kilarsa, abdestini tam alirsa, rukü ve secdelerini âdabina uyarak yerine getirirse ve namazda husu içinde bulunursa, o kulun namazi bembeyaz ve parlak bir kiliga bürünerek göge yükselir ve yücelirken der ki; Bana karsi nasil titiz davrandinsa Allah (C.C) da seni öyle korusun.»

Suna karsilik kim namazi vaktini geçirerek kilar, abdestini bastan savma alir, rukü ve secdelerini âdaba aykiri sekilde yapar ve namaz esnasinda husu ve saygidan mahrum bir vurdumduymazlik tavri takinirsa, o kimsenin namazi da kapkara bir görünüse bürünerek göge yükselirken «Beni nasil rezil ettiysen, Allah (C.C) da seni öyie rezil etsin» der.

Allah (C.C)'in diledigi gün, gelince de bu namaz kirli bir çamasir gibi dürülerek sahibinin yüzüne çalinir."

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyurur ki:

"En çirkin hirsizlik, namazindan çalanin hirsizligidir."

Ibni Mes`ûd (R.A.) buyurur: «Namaz bir teraziye benzer, kim dogru tartarsa karsiligini alir, kim egri tartarsa bilmelidir ki, ulu Allah (C.C):

«Vay egri tartanlarin basina geleceklere!» diye buyuruyor. (Mutaffifin Sûresi)

Büyük âlimlerden biri buyurur; «Namaz, ticarete benzer; nasilki tüccar sermayeyi ödemeden kâra geçemez ise, farz namazlarini kilmayan kulun da, nafile namazi kabul edilmez.»

Namaz vakti geldigi vakit Hz. Ebü Bekr (R.A.) yaninda bulunanlara söyle seslenirdi:

«Kalkiniz, kendi elleriniz ile tutusturdugunuz Allah (C.C)'in atesini söndürünüz.»

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

"Namaz, agirbaslilik ve tevazudan baska bir sey degildir."

Yine Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

"Sahibini çirkin davranislardan ve egriliklerden alıkoyamayan namaz, Allâh (C.C)'dan daha da uzaklastirir, gafil kimselerin namazi ise çirkin davranislardan ve egriliklerden alıkoymaz."

Yine Peygamber'imiz (S.A.S.) söyle buyurur:

"Nice namaza duran vardir ki, namazindan yorgunlukla, ayaküstü dikilmekten baska bir sey ellerine geçmez."

Burada kasdedilenler, gafil kimselerdir.

Yine Peygamber'imiz (S.A.S.) buyurur ki:

"Kisi, kildigi namazin suurlu olarak edâ edebildigi kadarindan sevab bekleyebilir."

Ehl-i ma'rifete göre namaz dört esâsdan ibarettir:

1 — Bilerek namaza girmek,

2 — Edeb ve haya içinde ayakta durmak,

3 — Bütün rükünlerini hürmet içinde edâ etmek,

4 — Endise içinde namazdan ayrilmak .


Velilerden biri: «Kalbini hakikat üzere mesgûl etmeyenin namazi fâsiddir» buyurur.

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

"Cennet'te «Efyah» adli bir nehir vardir. Içinde inci ve yakutlar ile oynayan Allah'in zaferandan yarattigi huriler vardir. Ulu Allah (C.C)'i yetmis bin dilde tesbih ederler, sesleri Hz. Davud'un (A.S.) sesinden daha tatlidir. «Biz namazini husu ve titizlik içinde kilanlara âitiz» derler. Ulu Allah (C.C) da «Öylelerini kendi evime yerlestirir ve seni ziyaret edebilenlerden kilarim» diye buyurur."

Anlatildigina göre ulu Allah (C.C) Hz. Musa'ya (A.S.) söyle vahyetti;

«Yâ Mûsâ, beni zikrettigin zaman vücûdun ürpermesin, beni zikrederken husu içinde ve derli - toplu ol. Beni zikrederken dilinden çikan söz kalbinden süzülüp gelsin, huzurumda durdugun zaman boynu bükük bir kölenin edâsini takin, benden bir sey dilerken kalbin ürkek ve dilin dogru sözlü olsun.»

Rivayete göre, Allah (C.C.) ona söyle vahiy buyurdu:

"Ümmetinin âsilerine söyle de:

Benim adimi agizlarina almasinlar, çünkü adimi ananlari anmak benim hükmümdür, buna göre onlar adimi aninca ben de onlari lanetle anarim. "

Bu hüküm zikir sirasinda gaflette olmayan âsiler için söz konusudur. Gaflet ile asiliği bir araya getirerek Allah (C.C)'i zikredenlerin halini varin siz düsünün!

Sahabinin birisi söyle demistir: «Insanlar mahsere namazdaki durumları gibi sevkedilirler. Namazda derli - toplu, suurlu olan ve kildigi namazdan haz ve saadet duyanlar, mahserde de öyle olurlar. Namaz esnasinda tarif ettigimiz edaya zit bulunanlar mahserde de öyle olurlar.

Peygamber'imiz (S.A.S.) bir gün namazda sakali ile oynayan birini gördü ve söyle buyurdu:

«Bu adamin eger kalbinde korku olsa, azalarina aksederdi, kalbinde korku olmayanin namazi kabul olmaz.»

Bilesin ki ulu Allah (C.C) namazini husu ve alçak gönüllülük içinde kilanlari, çesitli âyetlerde övmüstür. Bu husûsdaki âyetlerde geçen bazi ifadeler söyledir:

«Onlar ki namazlarinda husu içindedirler», «Onlar ki namazlarinda devamlidirlar.»

Bildirildigine göre namaz kilanlar çoktur, fakat namazini husu içinde kilanlar azdir. Hacca gidenler çoktur, fakat yaptigi haccin icaplarina uyanlar azdir. Kuslar çoktur, fakat bülbül azdir. Âlim çoktur, fakat bildigine göre amel eden âlim azdir.

Namaz, Allah (C.C)'in emirlerine boyun egme yeri, husu ve alçak gönüllülük kaynagidir. Namazin kabul edilip edilmedigi, bunlar ile anlasilir. Namazin caiz olma sartlari ile kabul edilme sartlari ayri ayridir. Namazin caiz olma sarti, farzlarinin yerine getirilmesidir. Kabul edilmesinin sarti da husu ve takva içinde kilinmasidir.

Nitekim ulu Allah söyle buyurur:

"Namazlarini husu içinde kilan mü'minler kurtulusa ermislerdir."
(Mü'minun: 1-2)

Takva sarti ile ilgili olarak da ulu Allah (C.C) söyle buyurur:

"Ulu Allah, sadece takva sahiplerinin ibadetini kabul eder." (Mâide Sûresi - 27)

Peygamber'imiz (S.A.S.) söyle buyurur:

"Kalbi ile Allah (C.C)'a yönelmis olarak iki rek'at namaz kilan kimse anasindan yeni dogmus gibi bütün günahlarindan arinir."

Bilesin ki, namazda iken insani husu ve suur halinde bulunmaktan içe dogan duygu ve düsünceler alıkoyar. Bunlari kesinlikle kovmak gerekir. Bunlari kovmada basarili olabilmek için ya loş yerde veya oyalayicilardan arinmis sade bir yerde namaz kilmak gerekir. Gürültü, islemeli yer dösemeleri ve süslü elbiseler insani ve suur halinden alakoyan baslica oyalayicilardir..

Nitekim rivayete göre Ebü Cehm, Peygamber (S.A.S.)'imize amblemli bir kemer bagi hediye etmisti. Fakat Peygamber (S.A.S.)'imiz ilk namazdan sonra onu belinden çözdü ve dedi ki; «Onu Ebû Cehm'e geri götürün, çünki o. beni namazda oyaladi.»

Yine Peygamber'imiz (S.A.S.) bir gün takunyesinin çemberinin yenilenmesini emretmisti. Namaza durunca yeni oldugu için gözü ona takildi, bunun üzerine yeni çemberi sokup eskisini takmalarini emretti.

Peygamberim (S.A.S.)´izin parmaginda altin yüzük vardi, altin yüzük henüz haram kilinmamisti, bir mimberde hutbe okurken bu yüzügü parmagindan çikarip atti. Sebebini de söyle açikladi: «Size bakarken zaman zaman gözüm ona takiliyor, beni oyaliyor.»

Yine rivayete göre Ebu Talha (R.A.) bir gün evinin bahçesinde namaz kiliyordu, bu sirada bir kus bahçedeki agaçlardan birinin yapraklan orasinda uçup kaçmaya çalisiyordu. Manzara Ebû Talha'nin hosuna gitmisti, bir müddet gözünü oradan ayiramadi. Bu arada kaç rek'at kildigini sasiriverdi.
Namazdan sonra karsilastigi fitneyi Peygamber (S.A.S.)'imize anlatti, ve «O bahçeyi sadaka olarak veriyorum, onu dilediginiz sekilde degerlendiriniz» dedi
.

Yine bir sahabî hakkinda rivayet edildigine göre, bu zat da bahçede namaza durmustu. Hurma agaçlarinin meyva ile yüklü oldugu bir mevsimdi. Gözüne hurma agaci ilisti ve hosuna gitti. Bu orada kildigi rek'atlarin sayisini sasirdi.
Namazdan sonra hemen Hz. Osman'a (R.A.) kosarak durumu anlatti ve «O bahçeyi hazîneye bagisliyorum, onu Allah (C.C) Yolu'nda degerlendir» dedi. Hz. Osman (R.A.) bahçeyi elli bin dirheme satti.


Selefden biri der ki: «Su dört sey namazi zedeler:

1 — Secde yerinden baska tarafa bakmak.

2— Yüzü sivazlamak,

3 — Secde yerinin kum ve çakillarini atmak,

4 — Önünden gelip geçme ihtimalinin bulundugu yerde namaza
durmak.»


Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

"Namaz kilan kimse bakislarinı secde yerinden baska tarafa kaydirtmadikça Allah (C.C), ona dogru dönüktür."

Hz. Ebû Bekr-es Siddîk (R.A.) namazda direk gibi dimdik dururdu. Bir kisim sahâbiîer rükû'da öylesine düzgün ve uzunca kalirlardi ki, kuslar onlari cansiz korkuluklar sanarak sirtlarina konarlardi.

Biliyoruz ki, saygi duyulan yüksek mevkideki kullar önünde bile merasime bagli bazi saygi gösterileri uygulanmasi gerekir. Buna göre padisahlarin padisahi huzurunda dururken belirli bir takim edeb ve hürmet esaslarindan sarf-i nazar etmek nasil düsünülebilir?

Tevrat'ta söyle yazili oldugu bildirilir;

«Ey Âdemoglu! Huzurumda durmus namaz kilarken aglamaktan çekinme, cunki ben sana kalbinden daha yakinim ve nurum gaybi da görür.»


Rivayete göre Hz. Ömer. (R.A.) bir gün mimberde iken söyîe dedi:

«Insan müslüman olarak sakalini agarttigi halde Allah (C.C)'in rizasini kazanacak bir tek namaz bile kilmamis olabilir.» Dinleyiciler; «Bu nasil olur?» diye sorunca su cevabi verdi; «Adem yeterince husu ve alcak gönüllülük içinde ve Allah (C.C)'a yönelerek namaz kilmaz.»

Ebû Aliye'ye (R.A.):

"Onlar ki namazda gaflet içindedirler." (Maun Sûresi - 5)

Âyet-i Kerimesinin mânâsini sordular, o da söyle cevap verdi. «Âyette kasdedilenler. öyle kimselerdir ki, namaz kilarken sasirirlar, daha bir rek'at mi, yoksa iki rek'at mi kilarak selâm vereceklerini kestiremezler.»


Hasan (R.A.) ayni konuda «Oyalanarak namaz vaktini kaçiranlar kasdediliyor» demistir.

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyurur ki:

"Ulu Allah (C.C)söyle buyurur:

"Kulum benim azabimdan ancak üzerine farz kildigim ibadetleri edâ etmekle kurtulabilir."


Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!.​
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
_________ALLAH (cc) RAZI OLSUN degerli bir paylaşım
rabbim anlamayı idrak etmeyi nasip etsin inşaALLAH..

selametle______
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
Allah (Cellecelaluhu)razi olsun degerli kardesim cok faydali bi yaziydi tesekkurler
 

s.s.s

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Şub 2008
Mesajlar
2,871
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyurur ki:

"Ulu Allah (C.C)söyle buyurur:

"Kulum benim azabimdan ancak üzerine farz kildigim ibadetleri edâ etmekle kurtulabilir."
 

berat05

Yönetici
Katılım
26 Eki 2007
Mesajlar
7,764
Tepki puanı
1,036
Puanları
163
Yaş
48
Konum
Gönlün olduğu yerde
vealeykümselam ve rahmetullahi ve berekatuhu

vealeykümselam ve rahmetullahi ve berekatuhu

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

"Namaz kilan kimse bakislarinı secde yerinden baska tarafa kaydirtmadikça ALLAH (Celle Celâluh), ona dogru dönüktür."


essalamün aleyküm verahmetullahi ve berakatuhu
 

Hasıl ı Kelam

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ağu 2008
Mesajlar
2,034
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Ve Aleykümselam Ve Rahmetullahi Ve Berakatühü;


Biliyoruz ki, saygi duyulan yüksek mevkideki kullar önünde bile merasime bagli bazi saygi gösterileri uygulanmasi gerekir. Buna göre padisahlarin padisahi huzurunda dururken belirli bir takim edeb ve hürmet esaslarindan sarf-i nazar etmek nasil düsünülebilir?

Allah celle celalüh razı olsun.
 

özelim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Kas 2008
Mesajlar
53
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Allah razı olsun rabbim kıldığımızz namazları kabul eder ve daha huşuyla kılmamızı nasip eder inş
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Ve aleykümes Selâm ve rahmetullahi ve berekâtüh.

Değerli Kardeşlerim,bilesiniz ki;

Mü'minin Allah'ı tâzim etmesi, Allah'tan korkması, rahmetini umması, kusurlu olduğu için O'ndan utanması ve iman ettikten sonra bu vasıflardan ayrılmaması gereklidir. Bu sıfatların, mü'mindeki kuvvet derecesi, yakînin kuvveti nisbetinde olmalıdır, Mü'minin namazda bu sıfatlardan ayrılmasının sebebi, fikrinin dağınıklığı, kalbinin münacaattan uzaklığı ve namazdan gafil oluşu olabilir. Mü'mini namaz hususunda gaflete düşüren ancak oyalayıcı vesveselerdir. Bu bakımdan kalbin ihzarı için faydalı olan tedavi, ancak bu vesveselerin defedilmesidir; zira sebebi ortadan kaldırılmadıkça birşeyin yokedilmesi mümkün değildir. O halde ortadan kaldırılması istenilen unsurun sebebini bilmelisin. Vesveselerin doğuş sebebi ya zâhirîdir ya da bâtınî (gizli )dir. Hâricî sebep, kulağın işittiği veya gözün gördüğü şeylerdir. Zira bu şeyler insanın himmetini elinden kaçırıp kendisine tâbi kılar ve istediği şekilde tasarruf eder. Bu tasarruftan sonra insan fikri, kendisini meşgul eden unsurdan bir başkasına intikal etmek suretiyle daldan dala atlar. Görmek ise, düşünmeye sebeptir. Düşüncelerin bir kısmı diğerinin doğmasına vesile olur. Niyeti kuvvetli ve himmeti yüce olan kimseyi, duyularının üzerinde cereyan eden hâdiseler meşgul edemez. Fakat zayıf bir insanı meşgul edeceği kesindir. Bunun tedavisi ise sözkonusu sebepleri önlemeye bağlıdır.

Şöyle ki, insan namaz kılarken gözünü kapatmalı veya namazı karanlık bir yerde kılmalıdır. Önünde hislerini meşgul edecek birşeyi bırakmadığı gibi namaz kılarken bir duvara yaklaşıp arada mesafede bırakmamalıdır. Umumî yolların kenarlarında namaz kılmaktan sakınmalı; bu vazifeyi nakışlı yerler ve boyalı sergiler üzerinde edâ etmekten kaçınmalıdır.

Bu hikmete binaen âbidler, ibadetlerini karanlık ve ancak secde edebilecekleri büyüklükteki yerlerde yaparlardı. Böylece huzurlarının dağılmasını önlerlerdi. Daha kuvvetli olanlar ise, camilere gidip, gözlerini kapatır, yalnızca secde mahallerine bakarlardı; namazın kemâlini de kişinin sağ ve solundaki insanları tanımamasında bulurlardı. İbn Ömer (r.a) namaz kıldığı yerde asılı bulunan mushaf veya kılıçları indirir ve yöneldiği duvarda yazı varsa silerdi.En iyisini yüce ALLAH bilir.
Çalışma, gayret ve samimiyet bizden, faydasını bol kılıp hidayet vermesi ALLAH’tandir.
“... Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalblerimizi bu gerçekten bir daha saptırma...” (Al-i İmran: 3/8)
Bizlere hayır dua desteği veren kardeşlerimizden ALLAH razı olsun.

Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
vealeykumselam ve rahmetullahi ve berekatuhu
Allah razi olsun faydali paylasiminizdan dolayi..
bir hadis-i serif;
Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)'in " benim mutlulugum namazdadir" hadisi namazin ne kadar önemli bir ibadet oldugu gercegini bizlere anlatmaktadir..
selametle
 

AFRA_NUR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Ocak 2007
Mesajlar
2,128
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
54
ve aleyna aleyküm selam.rahman razı olsun ebeden.çok faydalı bu paylaşım için inşallah.emeğinize sağlık.selametle vesselam
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Ve aleykümes Selâm ve rahmetullahi ve berekâtüh.

Değerli Kardeşlerim;Hazret Ammar -Radıyallahü anh- 'den rivayet edildiğine göre, Hazret-i Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuştur:

"Cennette efyah denen bir ırmak vardır. İçinde huriler bulunur. Allah onları zaferandan yaratmıştır. İnci ve yakut taneleriyle oynarlar. Yetmiş bin lisanla Allah'ı tesbih ederler. Sesleri Davud -Aleyhisselamın- sesinden daha güzeldir. Bu huriler şöyle derler:

Bizler, namazı hûşu ve kalp huzuru ile kılanlar içiniz."

Hazret-i Ali -Radıyallahü anh- şöyle buyurur:

"Hûşu olmayan namazda, lüzumsuz şeylerden kaçınılmayan oruçta, tertile riayet edilmeden yapılan kıraatte, günahlardan sakındırmayan amelde, sehavet bulunmayan malda, sıkı bağlılık bulunmayan kardeşlikte, ihlas olmayan duada hayır yoktur."

Biri Hz. Ali'den hûşu nedir? diye sordu.

Hz. Ali: Hûşu kalpte bulunan bir şeydir. Namazda iken donmuş gibi durup hiç bir yana bakmamak ve hiç bir şeyle ilgilenmemek hûşudandır. İbn-i Abbas (r.a) hazretleri diyor ki: Namazda hûşulu olan kişi Allah'tan korkan kişidir. Namaz kılarken de hareketsiz duran kişidir.

Hz. Ebû Bekir (r.a) diyor ki: " Rasul-i Ekrem bir keresinde buyurdu ki: Münafıkça hûşudan Allah'a sığının. " sahabe-i Kiram " Münafıkça hûşu nedir? " deyince, dedi ki:" Görünüşte sükunet ve hareketsizlik vardır, ama içeride münafıklık olursa bu münafıkça hûşudur.

Pek çok sahabe ve tabilerden şöyle nakledildi. hûşu; sükûn ve hareketsizliğin adıdır.En iyisini yüce ALLAH bilir.Bizlere hayır dua desteği veren kardeşlerimizden ALLAH razı olsun.Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..
 

yarensin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Eyl 2008
Mesajlar
978
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
aleyküm selam
NE KADAR GÜZEL ANLATMIŞSINIZ TAM İLİKLERE KADAR İŞLENECEK TÜRDEN ALLAH RAZI OLSUN...ASLINDA N-BU KONUNUZU GI-UNDE BIR DEFA OKUMAK LAZIM Kİ TAAA BU KONUYU KAVRAYIP NAMZDA HUŞUYU SAĞLAYABİLELİM VE ARTIK KENDİMİZİ ALIŞTIRABİLELİM ÇÜNKÜ BİR ÇOK DÜŞÜNCE NAMAZDA BİZE MUSALLAT OLUYOR...BİRDE NAMAZDA HUŞU İÇİN 33 ETKEN diye bir kitap vardı onu okumuştum faydasını görmüştüm temin edebilenlerin okumasını tavsiye ederim...

tekrardan ALLAH RAZI OLSUN...DUALARINIZA BENİDE KATIN LÜTFEN...ALLAH KALEMİNİZE GÜÇ VERSİN....
 

gamze0387

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Eyl 2007
Mesajlar
197
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Rabbim razı olsun inşaAllah kardeşim.
 

ya mucib

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ara 2008
Mesajlar
1,037
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
34
ALLAH razı olsun kardeşimm ALLAH a layık bir kul olmayı nasiplenenlerden olmaK duasıylaa
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt