Ey Müslüman kardeşlerim. Düşünün bir kere bir kimse günde beş kere ezan sesi duyar ve şunu da bilir ki, ne kadar büyük bir hususa şehadet getirmiştir, ne kadar kuvvetli ne kadar büyük bir hükümda*rın karşısına çıkıp durmaktasınız. Şimdi bir kimse her zaman, bu bü*yük hükümdarın emirlerini dinler ve onun buyurduklarını göz önüne alırsa, kendisinin bütün işini gücünü bırakıp o Büyük Zat'ın karşısına geçip yalvarırsa bu büyük varlığı, bütün kâinatın Maliki, sahibi bilir*se ve bu kimse her zaman, her namazdan önce abdest alarak, hem kendi vücudunu hem de kendi kalbini temizlerse, bu adam yine her namazda bir kaç kere tekrarlanan sözlerin manasını medlulünü, çok iyi bilirse ve bilerek eda eylerse, acaba böyle bir kimsenin kalbinde Allah korkusu hiç yer bulmaz olur mu? Bu kimse, Allahu Teâla'nın emirlerine itaatsizlik etmekten utanmaz mı? Bu kimsenin ruhu gü*nahlarla kötü işlerle kararmış iken günde beş kere huzur-u Rabbül'ale-min'e çıkıp da dururken tir tir titremez mi? Nasıl olur da adam, namaz kıldığında Allah'a kul olduğunu itiraf eder, bildirir itaat yolunda ikrar verir, Hak Teâla Celle İsmuhu'yu Malik ü yevm i'd-din bilir ve bunu belirtir, hemen ardından kendi iş gücüne gelince, yine yalan mı söyler? Şuna buna oyun oynamağa mı kalkar? Halkın hakkına tecavüz mü eder? Rüşvet mi yer? Rüşvet mi yedirir? Tefecilik parası mı yer? Te*fecilik parası mı yedirir? Riba mı yer? Riba mı yedirir? Allahü Teâla'*nın kullarını mı incitir? Halka zulm mü eder? Fuhuş mu yapar? Edebsizlik mi eder? İsmi söylenmez yerlerini mi teşhir eder? Hayasızca işlere ini baş vurur? Sonra bu kepazeliklerin hepsini de irtikab eder, bir geçti mi sanki bunlar hiç birisini yapamamışcasına tekrar Hak Te*âla'nın karşısına geçip, bütün bu yaptığı rezaletlerden omuzun silkele*yerek tekrar O büyük Malikin karşısında el bağlayıp namaza mı durur? Duna utanmazlık demezler de, hayasızlık demezler de ne derler? Ne cesaretle? Bu nasıl olur, siz bilerek anlayarak düşünerek her gün, her yirmi dört saatte en azından otuz dört kere, Allahu Teâla'ya kul oldu*ğunuzu ikrar edeceksiniz, kulluk yolunda olduğunuzu itiraf eyleyeceksiniz? Allahu Teâla'dan başkasına ibadet etmediğinizi, O'ndan başka*sından yardım istemediğinizi, O'ndan başkasının huzurunda başınızın eğilmediğini bildireceksiniz, bir de kalkıp, bin bir rezalet çıkaracak*sınız? Hadi diyelim ki bir kere, yanıldınız. Allah'ın emirlerini yerine ge*tirmediniz. İkinci kere yine Hak Teâla'nın karşısına çıkınca sizin vicda*nınız size melamette bulunmaz mı? Sizi kınamaz mı? Utanmaz mısı*nız? Arlanmaz mısınız? Hele utanıp arlanmak bir tarafa dursun, sizin kendi kalbiniz sizin kendinize la'net etmez mi? Bütün Ömür boyunca nasıl olur da her gün boş kere namaz kılasınız da yine de sizin amel*leriniz doğru olmaya? Ahlakınız düzelmeye? Bu olur İş midir? Sizin yaşayışınız iyi bir yaşayış haline gelmeye? işte bunun içindir ki Hak Teâla buyurmuşdur:
İşte Namaz, fuhuş (hayasızca işlerden ve kötülüklerden korur.
Düşünelim bir kere, hiç bunun kadar, bu ölçüde kuvvetle ahlâksız*lığın, hayasızlığın, edepsizliğin önüne geçebilecek bir şey var mıdır? Fakat birisinin cibiliyeti bozuk ise, ona namaz ne yapsın? Namazın bir kabahati yok. Birisi kirli geziyorsa, buna su ile sabun ne yapsın? Suyun sabunun ne kusuru var. Herif yıkanmıyorsa? İşte kömür yüzü karalıktan kurtulamaz.
Kardeşler. İçinizde bir kısım kimseler vardır ki, bunların kıldıkları namazdan bir faide elde edilemiyor. Bunun da sebebi, bu gibileri na*mazlarında neler söylediklerinin manasını bilmiyorlar. Bunun için bir parçacık himmet lâzımdır. Azıcık vakit şart etmekle bu iş çoktan olur da biler de. Namazda söylenenlerin manasını Orduca yahut da her*hangi ana dilinizde (Türkçe) öğreniniz. Bunun çok büyük faydası var*dır. Ne söylediğini bilmiş olursunuz. Papağan gibi ezberlemece değil, bilerek namazı kılarsınız
İşte Namaz, fuhuş (hayasızca işlerden ve kötülüklerden korur.
Düşünelim bir kere, hiç bunun kadar, bu ölçüde kuvvetle ahlâksız*lığın, hayasızlığın, edepsizliğin önüne geçebilecek bir şey var mıdır? Fakat birisinin cibiliyeti bozuk ise, ona namaz ne yapsın? Namazın bir kabahati yok. Birisi kirli geziyorsa, buna su ile sabun ne yapsın? Suyun sabunun ne kusuru var. Herif yıkanmıyorsa? İşte kömür yüzü karalıktan kurtulamaz.
Kardeşler. İçinizde bir kısım kimseler vardır ki, bunların kıldıkları namazdan bir faide elde edilemiyor. Bunun da sebebi, bu gibileri na*mazlarında neler söylediklerinin manasını bilmiyorlar. Bunun için bir parçacık himmet lâzımdır. Azıcık vakit şart etmekle bu iş çoktan olur da biler de. Namazda söylenenlerin manasını Orduca yahut da her*hangi ana dilinizde (Türkçe) öğreniniz. Bunun çok büyük faydası var*dır. Ne söylediğini bilmiş olursunuz. Papağan gibi ezberlemece değil, bilerek namazı kılarsınız