Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Namaz kılmayanın dini yoktur (1 Kullanıcı)

MekYes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Tem 2009
Mesajlar
81
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Web Sitesi
www.allahyolu.com
Selamun aleyküm degerli arkadaslar asagidaki hadisi serifleri nasil degerledirmek gerekir, yani namza kilmayan bir insana sen kafirsin demek dogrumudur yada onu kafir olarak görmek dogrumudur.

“Ey mü’minler! Kendi emsaliniz mü’minlerin gayri kâfirleri dost ittihaz
etmeyin! Zira Kâfirler sizden zarar ve fesad verecek seyi men’etmezler.”
(Âl-i Imran süresi, 118)


(Namazı kasten terk eden kâfirdir.) [Taberani]

(Namaz kılmayanın dini yoktur.) [İbni Nasr]

(Namaz kılmayanın müslümanlığı yoktur.) [Bezzar]

(Bizimle kâfirlik arasındaki fark namazdır. Namazı terk eden kâfir olur.) [Nesai]

(İman, namaz demektir. Namazı itinayla, vaktine ve diğer şartlarına riayet ederek kılan, mümindir.) [İbni Neccar]

Namaz kilmayanlarla dostluk kurmamiz dogru degildir anlaminami gelir bu hadisler?
 

Ferat MAVİYILDIR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Tem 2009
Mesajlar
72
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Selamun aleyküm degerli arkadaslar asagidaki hadisi serifleri nasil degerledirmek gerekir, yani namza kilmayan bir insana sen kafirsin demek dogrumudur yada onu kafir olarak görmek dogrumudur.

“Ey mü’minler! Kendi emsaliniz mü’minlerin gayri kâfirleri dost ittihaz
etmeyin! Zira Kâfirler sizden zarar ve fesad verecek seyi men’etmezler.”
(Âl-i Imran süresi, 118)


(Namazı kasten terk eden kâfirdir.) [Taberani]

(Namaz kılmayanın dini yoktur.) [İbni Nasr]

(Namaz kılmayanın müslümanlığı yoktur.) [Bezzar]

(Bizimle kâfirlik arasındaki fark namazdır. Namazı terk eden kâfir olur.) [Nesai]

(İman, namaz demektir. Namazı itinayla, vaktine ve diğer şartlarına riayet ederek kılan, mümindir.) [İbni Neccar]

Namaz kilmayanlarla dostluk kurmamiz dogru degildir anlaminami gelir bu hadisler?

Değerli Kardeşim;

Namazın dinimizdeki yeri çok büyüktür.Rabbimize vermiş olduğumuz ''Tevhid'' sözümüzü hatırlarsak;Rabbimizin tüm emir ve yasaklarına hangi şartlarda olursa olsun uyacağımıza ''La ilahe illallah'' deyip vermiş olduğumuz sözlerimizin altına imzamızı atmışızdır,bunların şartları öncelikle Rabimizin tek bir ilah olmasıdır,yani Namaz islamın ve imanımızın şartlarıdır.Tekbir Rab olan ve Rabimizin razı olduğu islama ve razı olduğu imana uymamız için şarlarına ne olursa olsun uymamız gerekmektedir.Ve bu şartları oluşturan başlıca ibadet Sabır ve Namazdır.

Namaz,Yüce Rabbimizin hoşnut olduğu bütün amellerin en faziletlisidir.Rızkın bereketi duanın kabulüdür.

Değerli Kardeşim;


Rabbimiz Hikmet dolu ayetlerinde namaz hakkında şöyle buyuruyor;

(3) Onlar ki gaybe iman edip namazı dürüst kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah yolunda) harcarlar.

(43) Hem namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin.

(45) Bir de sabırla, namazla yardım isteyin. Şüphesiz bu, (Allah'a) saygılı olanlardan başkasına ağır gelir.

(152) O halde beni anın, ben de sizi anayım. Bana şükredin de nankörlük etmeyin.

(177) Yüzlerinizi bazan doğu, bazan batı tarafına çevirmeniz erginlik değildir. Fakat eren o kimselerdir ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve bütün peygamberlere iman edip, yakınlığı olanlara, öksüzlere, yoksullara, yolda kalmışa, dilenenlere ve esirleri kurtarmaya seve seve mal verirler. Namazı kılarlar, zekatı verirler. Bir de andlaştıkları zaman sözlerini yerine getirenler, hele sıkıntı ve hastalık durumlarında ve harbin şiddetli zamanında sabır ve kararlılık gösterenler var ya, işte doğru olanlar da bunlardır, korunanlar da bunlardır.

(238) Namazlara ve orta namaza devam edin ve Allah için boyun eğerek kalkıp namaza durun.

(239) Eğer bir korku hâlindeyseniz, yaya veya binekli olarak giderken kılın, (korkudan) emin olduğunuz zaman da böyle bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah'ı zikredin (namazlarınızı yine her zamanki gibi huşû ile kılın).

(277) İman edip iyi işler yapan, namazı dosdoğru kılıp zekatı verenlerin Rabbleri katında elbette mükafatları vardır. Onlara hiçbir korku olmadığı gibi, onlar mahzun da olmazlar.

(Enam Suresi 72)Bize: "Namazı dosdoğru kılın, Allah'a karşı gelmekten sakının" (diye emredildi), toplanacağınız yer O'nun huzurudur.

(Araf Suresi 170) Kitaba sarılanlara ve namazı kılmaya devam edenlere gelince, biz o iyilerin ecrini hiçbir zaman yitirmeyiz.

(Beyyine Suresi5) Halbuki onlar, dini sadece Allah'a tahsis ederek, Allah'ı birleyerek, ancak Allah'a ibadet etmekle, namazı kılmakla ve zekatı vermekle emrolunmuşlardır. İşte dosdoğru din budur.

''Yüce Rabbimiz bizlere bu vahiyleriyle namaz önemini olmassa olmaz die belirtmektedir,ve yararlarınıda Ankebut Suresinin 45.Ayetinde şöyle bildirmiştir''

''Sana vahyedilen Kitabı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki namaz hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette en büyük ibadettir. Allah yaptıklarınızı bilir''.

Dinimizde en büyük günahı işleyen kâfir olmaz. Bunun için, tembellikle namaz kılmayana kâfir denmez. Fakat namaz, çok önemli bir ibadet olduğu için, namaz kılmayanın imanla ölmesi çok zayıf bir ihtimaldir. Namaz kılmayanın kalbi kararır, diğer günahları işlemekten çekinmez. Bazı âlimler, namaz kılmayanın kâfir olacağını bildirmiştir. Bu bakımdan her ne şart altında olursa olsun, muhakkak namazı kılmalıdır!

Namaz kılmayan, namaz kılmamakla bütün müminlere zulmetmiş bulunuyor. Zira her namazda (Esselamü aleynâ ve alâ ibâdillâhissâlihin) demekle bütün müminlere dua ediliyor. Her gün beş vakit namazda yirmi defa tekrar olunan bu duadan müslümanları mahrum bırakıyor. Yani hakları olan bu duayı terk ediyor. Kıyamet gününde bütün müminler bu haklarını namaz kılmayanlardan alacaktır. Namaza gevşeklik gösterenler, namazı önemsemeyip hafif tutanlar birçok cezaya uğrarlar:
Cenâb-ı Hakkın hizmetinde bulunmaya yarar kimselerin simâlarında, kendi yaradılışlarındaki, güzellik ve cemâlden ayrı olarak bir başka güzellik ve cemâl vardır ki, namaza gevşek davrananlar her ne kadar güzellenme ve süslenme sebeplerine başvursalar da, her gün defalarca hamama girip çıksalar da, türlü türlü, çeşit çeşit ve yeni elbiseler giyseler de, yine bu güzellik ve cemâle kavuşamaz ve bu simaya bürünemezler. Her çeşit güzel kokular sürünseler de, kendilerinde hasıl olan yahudi kokusuna benzer kokuyu hissedebilenlerden gizleyemezler. Bu kokuyu duyanlar vardır. Nitekim yahudiler, yahudiliğe mahsus olan kokudan, İslama gelip İslam dininde karar kılmadıkça kurtulamayacakları gibi, namazı terk edenler de, namaza devam ve şartlarına riayet etmedikçe kurtulamazlar.
Namaza devam edenler, uzun zaman hamama gitmeseler de, yıkanmasalar da, bunun gibi hayli zaman çamaşır değiştirmeseler de, vücutları, elbise ve çamaşırları pis kokmaz. Namazı terk edenler, aksine sık sık hamama gitseler de ve çamaşır değiştirseler de, o nezafet, o tarâvet ve o zarafete sahip olamazlar.
Allahü teâlâ, o vakitleri namaza mahsus kıldığından bu vakitleri namazda geçirmeleri elbette lazımdır. Bu vakitleri Allahü teâlânın tayin ettiği şekilden düzenden çıkarmak zulmünde bulundukları için namazı terk edenlerin her işinden, dünyevi ve uhrevi yaptıklarından iyilik, hayır ve bereket kalkar.
Namaz kılan, güler yüzlü mütebessim, parlak ve nurani yüzlü olur. Sevinç ve neşe alâmetleri yüzünde ve gözlerinde âşikâr olur. Hak teâlâdan ve meleklerinden hayâ eder. Kendi kusurlarını ve Hak teâlânın lütuf ve ihsanını görür de, alnından terler dökülür, burnunun delikleri sulanır. Kulak altları ve burun delikleri hafif bir şekilde terler. Güzel bir şekilde kokar. Renginde lâtif bir güzellik olur. Etrafa güzel kokular yayılır. En lezzetli ve en nefis yemekler yemiş gibi tok ve kanmış olarak vefat ederler.


Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(İman, namaz demektir. Namaz için kalbini hazırlar ve namazı itinâ ile, vaktine, sünnetine ve diğer şartlarına riâyet ederek kılan, mümindir.) [İbni Neccâr]
(Kıyamette kulun ilk sorguya çekileceği ibadet namazdır. Namaz düzgün ise, diğer amelleri kabul edilir, düzgün değilse, hiçbir ameli kabul edilmez.) [Taberani]
(Namaz kılmayan, Kıyamette, Allahı kızgın olarak bulacaktır.) [Bezzar]
(Namazı kılmayanın ibadetleri kabul olmaz ve namaza başlayana kadar Allahın himâyesinden uzak kalır.) [Ebu Nuaym]
(Namaz dinin direğidir, terk eden dinini yıkmış olur.) [Beyheki]
(Namaz kılan kıyamette kurtulacaktır, kılmayan perişan olacaktır.) [Taberani]


Hanbeli’de bir namazı özürsüz terk eden kâfir olduğundan öldürülür. Yıkanmaz kefene sarılmaz, namazı kılınmaz ve müslümanların kabristanına konulmaz. Ayağına ip bağlanır, murdar bir it gibi, bir çukur kazıp içine konur. Üzerine toprak atılır. Üzerine kabir alâmeti de yapılmaz. Şâfii ve Mâliki’de büyük günah işlediği için ceza olarak öldürülür. Hanefi’de namaza başlayıncaya kadar dövülüp hapse atılır. Namaz kılmamak imânsız ölmeye, namaz kılmak ise iki cihan saadetine sebep olur.
..Ve daha birçok örnek verebilirm kardeşim,sen sormuş oldugun soruların cevabını burda bulabilirsin..

Saygılarımla
Ferat Maviyıldırım
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt