Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Namaz Dinin Direğiyse, Namazsız Din Nasıl Olur? (1 Kullanıcı)

Seyren

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2012
Mesajlar
1,036
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
44
5460197724_abca00a299.jpg
Çocuklarda namaz konusundan bahsedecektim. Kendi çocuklarıma nasıl namaz alışkanlığı kazandırdım onu anlatacaktım. Namaz konusunda yazmak için kolları sıvayıp, tefekküre dalınca namaz konusunun bir sayfaya sığdırılamayacak kadar derin kökleri olan bir konu olduğunu farkettim.Kimse bir kaç sayfaya sığdıramamış zaten. Ciltler dolusu kitaplar yazılmış bu konuda, sayfalar yetmemiş, kalemler naçar kalmış. Alimler yazmış, hocalar yazmış bitmemiş. Ben ki ilim kapısında bir garip dilenciyken, nasıl yazar, nasıl anlatırdım bu konuyu?
Namazın ruhunu anlama fakiri ben, nasıl hissedecek, hissettirecektim? Ruhlara sözlerimle nasıl etki edecektim?
Şu kıytırık yazarlığımı belki ilk kez ve en önemli konuyla inkişaf ettirecek ve Yaradanıma rüşdümü ispat edecektim.

Büyüklerin namazı tam olmamışken, anne babalar henüz namazın kadrini anlıyamamışken, çocukların namazından bahsetmek çok havada kalacaktı.
Sahrada susuz kalmış gibi Yüce kitabımızın içine daldım. Sahib-i kelam neler buyurmuş. Önce bana ne emretmiş? Nasıl olmalıymışım, mümin neymiş nasıl olmalıymış? Ben gerçek bir mümin olabilmişmiyim? Defalarca elime aldığım Yüce meali o güne değin hiç okumamış gibi okumaya başladım. Nedendir bilmem önce Mü’minun suresini açtım.
İşte bana , mümin olduğunu iddia edenlere, namaz kılmadığı halde mümin geçinenlere tokat gibi ilk ayetler:
1 – Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir,
2 – Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler,
3 – Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler,
4 – Onlar ki, zekat (vazifelerini) yerine getirirler,
5 – Ve onlar ki, iffetlerini korurlar,
6 – Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (cariyeleri) hariç. (Bunlarla ilişkilerinden dolayı) kınanmış değillerdir.
7 – Şu halde, kim bunun ötesine gitmeyi isterse, işte bunlar , haddi aşan kimselerdir.
8 – Yine onlar ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler,
9 – Ve onlar ki, namazlarına devam ederler,
10 – İşte asıl onlar varislerdir. (Mü’minun suresi)
Mümin olduğum yerler, ama mümin kalamadığım yerler var yazık ki. Namazımda devamlı olsam da,tam olarak namazda huşuyu yakalayamamış, boş ve yararsız şeylerden tamamen yüz çevirememişim.
“…O, sizi seçti; din hususunda üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi; babanız İbrahim’in dininde (de böyleydi). Peygamberin size şahit olması, sizin de insanlara şahit olmanız için, O, gerek daha önce (gelmiş kitaplarda), gerekse bunda (Kur’an’da) size “müslümanlar” adını verdi. Öyle ise namazı kılın; zekâtı verin ve Allah’a sımsıkı sarılın. O, sizin mevlânızdır. Ne güzel mevlâdır, ne güzel yardımcıdır!”(Hac suresi 78. Ayet)
Babamız İbrahim, Halilullah, Allah’ın dostu İbrahim…Asırlar geçmişte İbrahim’in babalığı bitmemiş. Bin yıllar İbrahim’in sözlerindeki dualarındaki yürek yakan ateşi söndürememiş. Babam İbrahim’in gözü hep üzerimde, İsmail’e olan şefkatiyle ettiği dua hep yüreğimde sanki… İbrahim babam, İbrahim atam. Namaz ehli, namaz aşığı, namaz yiğidi İbrahim. Namaza dost, namaza sadık İbrahim…
“Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle; ey Rabbimiz! Duamı kabul et!” (İbrahim suresi 40.ayet)
İbrahim’in derdi namaz, İbrahim’in sevdası namaz… Namazsız İbrahim eksik, namazsız İbrahim bir hiç…
Peki biz namazsız hangi amelimize güveniyorda kendimizi tam sayıyoruz. Defterler dolusu sevap mı biriktirdik? Gündüzümüz saim mi, gecemiz kaim mi oldu? Cennetin anahtarları elimize mi verildi? Cenneti mi garantiledik? Cehennemden azad mı olduk? Namaza yüz çevirişimiz, onu hayatımızdan uzaklaştırımız nasıl bir cesaretin sonucu? Yoksa bizi cehennemden azad edecek namazdan daha etkili ve büyük bir ibadet mi bulduk?

“Nihayet onların peşinden öyle (Bozuk) bir nesil geldi ki, bunlar namazı bıraktılar; nefislerinin arzularına uydular. Bu yüzden ileride sapıklıklarının cezasını çekecekler….” Meryem 59.
Yoksa o nesil şimdi ki nesil miydi? Önce kendimize sonra çevremize bakalım. Namazın hayatımızdaki önemini bir düşünelim. Namaz bizim hayatımızı nizama sokuyor mu? Namazların arasında iş mi, işlerin arasında namaz mı var?

Bir komşumla alışverişe gitmiştim. Baktım ikindi namazının vakti daraldı. “Hemen bir camiye gidip namazımı kılmam lazım” dedim. Bana dönüp; hiç tereddüt etmeden, hiç içi acımadan “eve gidince kaza edersin” dedi. Sizde bakın çevrenize, en sevdikleriniz, en yakın bildikleriniz kolayca şeytanınız oluveriyor.

Oysa ne çok ihtiyacımız var desteklenmeye.Sürekli hayra çağırılmaya ne kadar muhtacız. esasen uykuda olduğumuz şu imtihan dünyasında en çok ahiret yurdumuzu düşünmemiz ve orası için çalışmamız gerekirken nedir bunca gaflet, bunca atalet? Bunca unutmuşluk neyin nesidir?
Misafiri gelecek diye, gezmeye gitti diye,alışverişteyken, temizlik yaparken kaçırılan yada kaybedilen namazlar. Bir pembe diziye kurban giden namazlar… Kazası bile yapılsa kesinlikle aslı gibi olamayan namazlar. Boynu bükük bırakılan, gözü yaşlı bırakılan, sahip olamadığımız ve bizi sahiplenmesine izin vermediğimiz öksüz namazlar…
“Müslüman” koymuş Allah adımızı tıpkı diğer kitaplarda ve Kur’an da olduğu gibi. Bunun için “namaz kılın, zekat verin” diye emretmiş. Müslümanlık ve namazı içiçe koymuş, hiç ayırmamış birbirinden.
“…Bu yüzden ileride sapıklıklarının cezasını çekecekler”
Biz söylesek kınanırız belki ama, Allah namaz kılmayan kullarını yoldan çıkmışlıkla hatta sapıklıkla nitelendirmiş. Ne yapmış bu kul? Hırsızlık mı yapmış, katil mi olmuş, yalan mı söylemiş, ne yapmışta yoldan çıkmış? Belki zahiri anlamda değil ama, batıni anlamda hepsini yapmış.
Namazından çalmış hırsız olmuş,namazı ayakta ve diri tutmayarak, onu hayatında öldürerek katil olmuş, bezm-i eleste Allah’a söz vermiş ama sözünde durmamış…

Namaz kılmayan insan kendisine değer vermeyen insandır. Namaz kılmayan insan mevlasının güzelliğini farketmeden yaşayan insandır. Hatta yaşayan bir ölüdür o. Nankördür namaz kılmayan. Onca nimeti semirerek tüketirde, vereni bilmez, bir secde etmeyi çok görür Rabbine. Asidir o insan, beş vakit huzura çağrılırda, pervasızca duymazdan gelir, isyan eder.Namazı terkeden insan ömür sermayesini çarçur eden insandır. Namaz insana değer katandır, namaz insanı insan edendir. Namaz kötülüklerden alıkoyandır…
Eskiden namaz kılmayanlar, kılanlardan utanır gösteriş için namaz kılarlarmış. Şimdi namaz kılanlar namazlarından utanıp gizliden kılmayı yeğliyorlar. Vah ki ne vah! Eyvah ki ne eyvah!
Bir hadiste efendimiz; “Gerçekten kişi ile şirk ve küfür arasında namazı terketmek vardır.” Müslim, Îmân 134.Buyurmuştur.
Sahabe efendilerimiz namaz kılmayan insanı neredeyse müslüman kabul etmemişler. Müslüman ve kafir arasında safları ayıran en büyük unsurmuş namaz. Namaz en büyük zikir. Taşlar bile Allah’ı zikrederken bize ne oluyor ki, namazla onurlanmayı reddediyoruz da kendimizi bir taştan bile değersiz hale getiriyoruz?
En basit gördüğümüz hayvanlar bile Allah’ın zikrinden vazgeçmezken, biz neden namaza karşı yılgınlık gösteriyoruz?

Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret. Doğrusu bunlar, azmedilmeye değer işlerdir. (Lokman suresi 17. ayet)
Demek ki doğru olmak, namaz kılmak azmi gerektiren işlermiş. Namaz için sabır gerekmiş, gayret gerekmiş bize. 10 dakikada doyan midemiz için bazen saatlerce yemek yapmaya vakit ayırıyoruz. Ebedi yaşayacağımız ahiret yurdu, şu pis nefsimizden daha mı değersiz ki günde bir saatimizi namaz için ayırmıyoruz?
“Namaz dinin direğidir kim onu terkederse dinini yıkmıştır”
Dinin direği namazdır. Namazsız oruç, namazsız cömertlik, namazsız iyilik, zekat sadaka… Namazsız her amel eksiktir, boştur.
Şimdi sorarım sizlere, dinin direği namazsa, namazsız din nasıl olur? Namazı terkeden insan nasıl kendisini müslüman görebilir? Hz. Ömer (R.A) Hançerlenmiş, vücudundan kanlar aka aka namaza kalkmış ve “Vallahi namazı terk edenin İslam’dan payı yoktur.” buyurmuş.
Bilelim ki kalpleri temizleyen namazdır. Namaz kılmayan insanın kalbi temiz olamaz. Dert etmediğimiz, uğrunda emek vermediğimiz, gözyaşı dökmediğimiz, rahatımızdan ödün vermediğimiz din de bizim olamaz.
Ne kadar temizlerseniz temizleyin, içinde secde edilmeyen evler pistir. Ne kadar insancıl olursanız olun, Rabbine yönelmeyen kalbin temizlenmesi imkansızdır…Namaz insanı şeytanlaşmaktan koruyan en büyük ameldir.Namaz insanı insan eder, kim bilir, belkide sultan eder…
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt