Gülüşü Yaralı
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 6 Şub 2008
- Mesajlar
- 5,741
- Tepki puanı
- 3
- Puanları
- 0
- Yaş
- 39
- Konum
- ha bura :)
- Web Sitesi
- www.facebook.com
Bindörtyüz şu kadar sene evveldi;
Mekke’ye Yemen’den bir düşman geldi.
Çil yavrularından çokluk ordular,
Kâbeyi yıkmaya geliyordular.
Önlerinde bir fil vardı, kocaman...
Ot bitmez çöllerde bir sel ki, yaman.
Kureyş, yeryüzünde en soylu oymak,
İbrahim Peygamber neslinden yumak,
Dağlara çekildi hâli görünce.
Ev, ALLAH’ın Evi, bütün düşünce...
Dediler: Kâbeye sahibi kefil!
Birden bir şey oldu, yere çöktü fil.
Ebabil kuşları... Gök benek benek...
Olur... Elverir ki, ALLAH ol desin:
Küçük serçe koca kartalı yesin!
Derya derya ahenk, dalgalarında,
Minicik birer taş, gagalarında,
Düşmanın üstüne kuşlar üşüştü.
Her taş bir askerin başına düştü.
Ölen, kaçan, çığlık, nâra, kıyamet!
Keremli Mekke’de, derken selâmet...
Fil tarihi, işte oluş, sene bir!
Bindörtyüz şu kadar evvel, gene bir!